- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185
Gerçek manada tevekkül sahibi olanlar ne babalarına ne evlatlarına ne servetlerine ne de hünerlerine güvenirler...
Onlar hangi halde olurlarsa olsunlar, bütün işlerini sadece Allah'a havale ederler.
"Deveni önce sağlam kazığa bağla, sonra Allah'a tevekkül et" sözünü duymuşuzdur.
Aslında bu söz bir hadis-i şeriftir. "Devemi serbest bırakıp Allah'a tevekkül etsem olur mu?"
diye soran bir sahabiye Allah Rasulü s.a.s.'in verdiği cevaptır. (Tirmizî) Bu cevap, müslümanların sebeplere dikkat etme ve tevekkül konusundaki tavrının özeti mahiyetindedir.
Sebepler bir şeyin görünürdeki nedenleridir. Hamuru kızgın fırına koymak ekmeğin pişmesinin sebebidir...
Tevekkül ise, gerekli gişimleri yapmakla birlikte sonuçlar hususunda sadece Allah'a güvenmek, her şeyin ilahî takdirle gerçekleştiğine inanmaktır.[/LEFT]
Onlar hangi halde olurlarsa olsunlar, bütün işlerini sadece Allah'a havale ederler.
"Deveni önce sağlam kazığa bağla, sonra Allah'a tevekkül et" sözünü duymuşuzdur.
Aslında bu söz bir hadis-i şeriftir. "Devemi serbest bırakıp Allah'a tevekkül etsem olur mu?"
diye soran bir sahabiye Allah Rasulü s.a.s.'in verdiği cevaptır. (Tirmizî) Bu cevap, müslümanların sebeplere dikkat etme ve tevekkül konusundaki tavrının özeti mahiyetindedir.
Sebepler bir şeyin görünürdeki nedenleridir. Hamuru kızgın fırına koymak ekmeğin pişmesinin sebebidir...
Tevekkül ise, gerekli gişimleri yapmakla birlikte sonuçlar hususunda sadece Allah'a güvenmek, her şeyin ilahî takdirle gerçekleştiğine inanmaktır.[/LEFT]