Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Tasavvuf
Tasavvuf Farz Mıdır?
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="omer_ömer" data-source="post: 110938" data-attributes="member: 15295"><p>Siz, Tasavvuf ve Tarikat kelimelerine takılı kalmışsınız. Tarik yol, Tarikat yollar demek, Tasavvuf, bu yollardaki yaşanıla bilirlikler demektir. </p><p></p><p>Hz. Resulullah Kuran-ı Kerim 'i tebliğ etmekle kalmadı, İslam 'ın, Allah 'ın emirlerinin nasıl yaşanılacağını da tatbik ve uygulama ile insanlara aktardı. Ta ki günümüze kadar da bu uygulamalarda (mezhep farklılıkları hariç) değişiklik olmamıştır. </p><p></p><p>Evliyaullah ve Tarikat büyükleri de Allah 'ın emir ve yasaklarını, Peygamber efendimizin kural ve kaidelerinden sapmadan, İslam 'ın yaşanılabilirliğini tebliğ ve muhafazası için vardır. Bir nevi öğretmen, eğitmen, himaye eden, koruyan, muhafaza eden..!</p><p></p><p>Bir çocuğu okula kayıt yaptıracağınız zaman, bu çocuğun velisi kim diye sorulmuyor mu.? Dünya hayatında hal bu iken, ahiret yurduna gidişte de insanın bir Veli 'ye ihtiyacı var. Ki korunsun, muhafaza edilsin, yetiştirilsin. </p><p></p><p>Sizin ilim olarak ifade ettiğiniz, fizik, matematik, kimya, madde ilmi olarak beş duyu ile ifade edilebilendir. Dna ve diğer ilim olarak bahsettiğiniz ilimlerin kendiliğinden mi ortaya çıktığını zannediyorsunuz.? Hz. Allah buyuruyor ki; Hiç bir yaprak bizden habersiz dalından düşmez ve bu ''o'' kitapta açıkça yazılıdır. Durum böyle iken kendiliğinden bir kural, kanun, varlık, hadise, zuhurat ne derseniz deyin Allah 'ın izni ve icazeti olmadan kendiliğinden var olmuş olabilir mi..?</p><p></p><p>Oysa gerçek ilim, Allah 'ı bilmektir. Bu da ancak ''<strong>metafizik</strong>'' ilim ile anlaşılabilir ki bu durumda Tasavvuf gerçeği devreye girer. <strong>Metafizik</strong> ilminin açıklaması, bilinmesi ancak bir Mürşid, Evliyaullah aracılığı ile elde edilebilir. </p><p></p><p>İki yönlü ilimden bahsedilir. Vehbi ilim, Kesbi ilim diye. </p><p></p><p><strong>Vehbi ilim</strong>; Allah 'ın Peygamberlerine ve varislerine verdiği ilimdir ve kalıcıdır. Allah 'ı bilmede müracaat edilmesi gereken ilimdir. Bu ilim ile kişi şahitliği, ''eşhedüenlailahe illallah'' ın manasını, Allah 'tan başka ilah olmadığının ve olamayacağının şahitliğini yaşar. </p><p></p><p><strong>Kesbi ilim</strong> ise; kulun irade ve sayi gayretine bağlanmış, umuma mahsus hayatını idame ettirmesi için fiziki alemde ihtiyarı ile elde edilen ilimdir. Bu ilim Allah 'ı bilmede yeterli değildir. İnanmaktan ve kabul etmekten öte gitmez. Her ne kadar kelime-i şehadet 'i ifade etse de, bu şahit olduğu anlamına gelmez. Çünkü gerçek şahidi olduğu bir Allah 'tan değil, sadece <strong>varlığını kabul ettiği bir yaratıcı</strong> şahitliğini ifadedir.</p><p></p><p>O kadar dağınık bir ifade kullanmışsınız ki, her ifadenize cevap verebilmek neredeyse mümkün değil.</p><p></p><p><strong>Diyorsunuz ki</strong>; Allah: gezegenlere, mekanlara, peygamberlere, meleklere, insanlara, seccadelere, heykellere, tespihlere, mezarlara, din adamlarına vb. Hiç bir kutsallık ilahilik vermemiştir. Ve <strong>Allah herkese kendi varlığından daha yakındır.</strong></p><p></p><p>(Şu yakınlığı biraz açıklayın da ilminizden istifade edelim, Allah kullarına ne kadar yakın..?)</p><p></p><p>Tasavvuf, aslında birilerine, başkalarına değil, kendinize bakmanızı, nasıl bakacağınızı öğretir. Sizi size bildirir, sizi size döndürür. Tasavvuf, dünyadaki canlı, cansız tüm varlıklar dahil, görülen, görülmeyen, bilinen, bilinmeyen her bir zerrenin Allah 'ın ilim ve iradesinin tenezzülen zuhuru olduğunu öğretir. Bi-zatihi değil, izafidir, mecazidir. Hiç bir zuhurat yoktur ki, Allah 'ın ilim ve iradesinin dışında zuhur etsin..! Her şey ''O'' nun yed-i kudretindedir ve her şeyin tek ve gerçek hakimi yalnızca Allah 'tır.</p><p></p><p>Hiç bir yaratılmış Allah 'ın bir parçası olamaz, bu inanış şirktir. ''<strong>O'nun eşi, benzeri ve şeriki yoktur, doğurmamış, doğrulmamıştır. Her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir</strong>.''</p><p></p><p>İlim olarak, İslam Dini 'ne pek bir vakıf değilsiniz. Hakir görmek anlamında değil ama, ifadelerinizle bunu açıkça ortaya koymuşsunuz. Ne İslam ile bağdaşır, ne Allah 'ın güç ve kudretini ifade eder, ne de gerçek ilmin sahibinin ve yaratanından haberiniz var. </p><p></p><p>Sadece muhalefet etmek maksatlı yazılmış ifadeler.. Allah selametlik versin.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="omer_ömer, post: 110938, member: 15295"] Siz, Tasavvuf ve Tarikat kelimelerine takılı kalmışsınız. Tarik yol, Tarikat yollar demek, Tasavvuf, bu yollardaki yaşanıla bilirlikler demektir. Hz. Resulullah Kuran-ı Kerim 'i tebliğ etmekle kalmadı, İslam 'ın, Allah 'ın emirlerinin nasıl yaşanılacağını da tatbik ve uygulama ile insanlara aktardı. Ta ki günümüze kadar da bu uygulamalarda (mezhep farklılıkları hariç) değişiklik olmamıştır. Evliyaullah ve Tarikat büyükleri de Allah 'ın emir ve yasaklarını, Peygamber efendimizin kural ve kaidelerinden sapmadan, İslam 'ın yaşanılabilirliğini tebliğ ve muhafazası için vardır. Bir nevi öğretmen, eğitmen, himaye eden, koruyan, muhafaza eden..! Bir çocuğu okula kayıt yaptıracağınız zaman, bu çocuğun velisi kim diye sorulmuyor mu.? Dünya hayatında hal bu iken, ahiret yurduna gidişte de insanın bir Veli 'ye ihtiyacı var. Ki korunsun, muhafaza edilsin, yetiştirilsin. Sizin ilim olarak ifade ettiğiniz, fizik, matematik, kimya, madde ilmi olarak beş duyu ile ifade edilebilendir. Dna ve diğer ilim olarak bahsettiğiniz ilimlerin kendiliğinden mi ortaya çıktığını zannediyorsunuz.? Hz. Allah buyuruyor ki; Hiç bir yaprak bizden habersiz dalından düşmez ve bu ''o'' kitapta açıkça yazılıdır. Durum böyle iken kendiliğinden bir kural, kanun, varlık, hadise, zuhurat ne derseniz deyin Allah 'ın izni ve icazeti olmadan kendiliğinden var olmuş olabilir mi..? Oysa gerçek ilim, Allah 'ı bilmektir. Bu da ancak ''[B]metafizik[/B]'' ilim ile anlaşılabilir ki bu durumda Tasavvuf gerçeği devreye girer. [B]Metafizik[/B] ilminin açıklaması, bilinmesi ancak bir Mürşid, Evliyaullah aracılığı ile elde edilebilir. İki yönlü ilimden bahsedilir. Vehbi ilim, Kesbi ilim diye. [B]Vehbi ilim[/B]; Allah 'ın Peygamberlerine ve varislerine verdiği ilimdir ve kalıcıdır. Allah 'ı bilmede müracaat edilmesi gereken ilimdir. Bu ilim ile kişi şahitliği, ''eşhedüenlailahe illallah'' ın manasını, Allah 'tan başka ilah olmadığının ve olamayacağının şahitliğini yaşar. [B]Kesbi ilim[/B] ise; kulun irade ve sayi gayretine bağlanmış, umuma mahsus hayatını idame ettirmesi için fiziki alemde ihtiyarı ile elde edilen ilimdir. Bu ilim Allah 'ı bilmede yeterli değildir. İnanmaktan ve kabul etmekten öte gitmez. Her ne kadar kelime-i şehadet 'i ifade etse de, bu şahit olduğu anlamına gelmez. Çünkü gerçek şahidi olduğu bir Allah 'tan değil, sadece [B]varlığını kabul ettiği bir yaratıcı[/B] şahitliğini ifadedir. O kadar dağınık bir ifade kullanmışsınız ki, her ifadenize cevap verebilmek neredeyse mümkün değil. [B]Diyorsunuz ki[/B]; Allah: gezegenlere, mekanlara, peygamberlere, meleklere, insanlara, seccadelere, heykellere, tespihlere, mezarlara, din adamlarına vb. Hiç bir kutsallık ilahilik vermemiştir. Ve [B]Allah herkese kendi varlığından daha yakındır.[/B] (Şu yakınlığı biraz açıklayın da ilminizden istifade edelim, Allah kullarına ne kadar yakın..?) Tasavvuf, aslında birilerine, başkalarına değil, kendinize bakmanızı, nasıl bakacağınızı öğretir. Sizi size bildirir, sizi size döndürür. Tasavvuf, dünyadaki canlı, cansız tüm varlıklar dahil, görülen, görülmeyen, bilinen, bilinmeyen her bir zerrenin Allah 'ın ilim ve iradesinin tenezzülen zuhuru olduğunu öğretir. Bi-zatihi değil, izafidir, mecazidir. Hiç bir zuhurat yoktur ki, Allah 'ın ilim ve iradesinin dışında zuhur etsin..! Her şey ''O'' nun yed-i kudretindedir ve her şeyin tek ve gerçek hakimi yalnızca Allah 'tır. Hiç bir yaratılmış Allah 'ın bir parçası olamaz, bu inanış şirktir. ''[B]O'nun eşi, benzeri ve şeriki yoktur, doğurmamış, doğrulmamıştır. Her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir[/B].'' İlim olarak, İslam Dini 'ne pek bir vakıf değilsiniz. Hakir görmek anlamında değil ama, ifadelerinizle bunu açıkça ortaya koymuşsunuz. Ne İslam ile bağdaşır, ne Allah 'ın güç ve kudretini ifade eder, ne de gerçek ilmin sahibinin ve yaratanından haberiniz var. Sadece muhalefet etmek maksatlı yazılmış ifadeler.. Allah selametlik versin. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Tasavvuf
Tasavvuf Farz Mıdır?
Üst
Alt