Tarihçilere göre karaman

ceylannur

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Eylül 2011
Mesajlar
3,872
Tepkime puanı
37
TARİHÇİLERE GÖRE KARAMAN
Eb-ül Fida’ya göre Karaman :
Rum Beldelerinin, birisi de KARAMAN topraklarıdır. Buralarda Türkmenler oturur. Karamanoğulları çevresindeki beyliklerin en güçlüsü ve en uzun ömürlü olanıdır. Konya’nın bir günlük Güneyinde Rum Beldesinden birisi de Larende (Karaman) dır.
Evliya Çelebi’ye Göre Karaman :
Evliya Çelebi, Karaman ve tarihi eserlerini incelemiş, Yunus Emre’nin de Karamanda olduğunu belirtmiştir.
Karaman Kalesinden, Aktekke (Mevlana’nın Annesinin mezarının bulunduğu cami), Nuh Paşa camii, Dikbasan camii, Karabaş Veli Camii, Kirişçi Baba camii ve bunlardan başka çok sayıda cami, medrese, çeşme, han, hamam ve imaretlerden bahseder. Evliya Çelebi bu tarihi eserlerden başka, büyük bir cadde üzerinde 470 dükkandan bahisle, Karamanlıların tarihlerde yaşantılarını ve binlerce evliyanın mevcudiyetini ve Yunus Emre’nin merkadi-nin (Mezarının) Karaman’da olduğunu yazmaktadır.

Katip Çelebi’ye Göre Karaman :
Katip Çelebi “Cihannüma”sında; Konya’nın kazalarını sıraladıktan sonra, Larende için “Konya’nın Doğu Cenubunda, arası bir menzil düz yerde kasaba ve kala’dır. Akarsuyu, bağ, bahçeleri, camileri ve hamamları vardır.
Katip Çelebi Karaman eyaletini şöyle yazmıştır. “Der beyan-ı Eyalat-ı Karaman:Osmanlılardan evvel bu yerlerde Al-i Karaman iskan etmekle, bu diyara Karaman denilmiştir. Daha evvel bu memleket, ta denizde sonra ererdi.

Konya Salnamelerinde Karaman:
1289, 1291 Hicri, (1872, 1874 Miladi) tarihli Konya Salnamelerinde Karaman Tarihi hakkında bilgi verildikten sonra, 88′inci sayfada şöyle deniliyor; “Karaman’da Kibar’ı Evliyaullahtan Tabduk Emre, Yunus Emre, Mader-i ve Birader-i Hz. Mevlana ve Kettaue Baba, Canbaz Kadı medfundurlar”.
1294 -H. (1877 M.) tarihli salnamede de şunları yazıyor: “Karamanda büyük küçük 41 camii, 82 mescit, 17 medrese, l kütüphane, 5 tekke, 12 zaviye, l rüştiye mektebi ve biri Ermeni, diğeri Rum 2 adet kilise ve 51′i İslam ve 2′si Rum olan 53 mektep, ikisi çift ve yedisi tek olmak üzere 9 hamam 115 çeşme ve şadırvan, 422 dükkan, 7 han, 5 adet bezirhane, 11 yağhane, 33 değirmen, l imaret, 11 sebil, 12 sarnıç, l buzhane, 4 karlık, l adet Kala-i atik mevcuttur.”

Lugat-ı Tarihiyye ve Coğrafiyye Müellifine Göre Karaman:
Karaman bugün Konya vilayeti dahilinde olup, evvelce Pizidi kıtasını teşkil eden ve sonra bir müddet emirlik halinde idare olunan Larende, Niğde, Ermenek, Konya, Kayseri, Akşehir, Beyşehir, Seydişehir ve Karahisar sancak ve kazalarını toplayan eyaletin ismidir. Bu eyaletin çok yeri dağlık ise de güzel üzüm, afyon yetişir ve tuzlaları vardır.”
Şemseddin Sami Bey’e göre Karaman:
Sems’eddin Sami Bey (Kamus-ül A’lam’ında Karaman ilini) şöyle yazmıştır.”Anadolu’nun orta kısımlarının Güney cihetine verilen isim olup, Konya, Niğde, İçel sancaklarından ibarettir. Bu bölge, Selçuk Devletinin çökmesinden sonra, İstiklâl kazanarak oralarda hüküm süren Karamanoğullarının adı ile anılır. Bu hükümetin ilk teşekkülünde Larende Kasabası merkez olup, sonra yine Konya’yı terke mecbur olmuşlar, Larendeye çekilmişlerdir. Şimdi dahi Karaman ilinin merkezi Larende ad olunup, bu kasabaya Karaman dahi denilir.”
Yümaz Öztuna’ya göre Karaman:
Karamanoğulları, Anadolu Türkmen Beyliklerinin en mühimi, en büyüğü, en kudretlisi ve en devamksıdır. Karaman Türkmen Beyliği, 1250 yıllarından 1487′ye kadar takriben 237 yıl sürmüştür. Karamanoğulları Oğuzların Kaçar Boyu Beylerinden olan Ahmet Sadettin Bey’in oğlu Nure Sofi Beyden inmişlerdir.2,5 asırlık tarihleri sırasında, Karamanoğulları’nın toprakları zaman zaman büyüyüp küçülmüştür. Karaman Beyliği, Türkiye’nin şu vilayetlerine yayılmıştır: Konya, Karaman, Niğde, Aksaray, Ankara, Nevşehir, İçel, Kırşehir vilayetlerinin tamamı, Antalya’nın doğu yarısı, Karamanoğulları nüfuz ve tabiyetinde bulunmuştur. Karamanoğullan batıya doğru Antalya, İsparta, Afyon dolaylarında zaman zaman yukarıdaki sınırlarıda aşmışlar, akın mahiyetinde çok daha uzaklara gitmişler ve Bursa’ya da girmişlerdir. Yukarıda gösterilen topraklar 146000 km2 olup, o dönemde bu topraklar üzerinde 2 milyon insanın yaşadığı tahmin edilmektedir.
 
Üst Alt