Sürmene Eski Halk Dilinden Sözcük Örnekleri

ceylannur

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Eylül 2011
Mesajlar
3,872
Tepkime puanı
37
Sürmene Eski Halk Dilinden Sözcük Örnekleri

Abat : İhya.
Abufay : Yemek artığı.
Ağam : Yeni, gıcır gıcır.
Ahbin : Hayvan dışkısı, gübre
Ander : Lanetli, uğursuz.
Angona : Kör yılan.
Arakhana : Örümcek
Arkuri : Dik açı ile dönüş
Azdeha : Canavar.
Badis : Fasulye
Badila : Küçük el sepeti.
Badul : Topak
Banti : Hayvan yemleme yeri.
Bardi : Çakal
Bet : Çirkin
Bolaki : Keşke olsa.
Bubuk :Tomurcuk
Cago : Çakı
Cağ : Şiş, tel çubuk
Cakhana : Yengeç
Cakhavel : Çalı süpürgesi.
Caleps : Fındık ayıklama.
Carcel : İnce dallarla örülmüş erzak rafı.
Celahanet :Yonga parçası.
Ciba : Göbek
Cidos : Ateşi canlandırmak
Ciniya : Kıvılcım.
Corma : Bataklık
Cubuş : Meyvenin çöpü
Cuhnis : Yanık
Çapula : Çarık
Çeli : Mısır bitkisinin gövde kısmı.
Çino : Martı
Çor : Zıkkım
Çuraneya : Akasya ağacı.
Deşurmek : Meyve toplamak
Direni : Tavan arası
Dirgen : Tırmık
Dzia : Kıvılcım
Dzidzil : Solucan
Dzirambola : Ateş böceği
Egeme : Çile, zorluk
Evza : Kibrit
Feli : Bir kabak yemeği.
Fidruga : Fındığın en körpe filizi.
Funç : Çimenli toprak parçası
Fuska : Böğürtlen
Fuşki : Dışkı
Gaban : Yamaç, eğimli arazi.
Gambat : Karın boşluğu
Gandzi : Kabuklu yemiş içi / İnce dilim.
Ganzilis : Fındık hasadından sonra, kalan taneleri arama.
Gaybana : Lanet olası
Gayde : Ezgi, nağme.
Gendume : Buğday
Godila : Ense açıklığı
Goği : Sapa, kenar
Gokle : Salyangoz
Golişefra : Kertenkele
Gorç : Tahta oturak.
Gorgom : Toplanmış, kümelenmiş.
Gorop : Avcı kulübesi, gözetleme yeri
Gorbagor : Kötü ruhlu ihtiyar
Gordil : Düğüm
Gorgot : Ögütülmüş mısır.
Gubaleç : Kara kabak.
Gufica : El sepeti
Gugu : Baykuş
Gugul : Tepe
Gugulli : Tepeleme, silme dolu.
Gugula : Başlık
Guguva/ga : Mantar
Gurgandzel : Fesatlık, içten pazarlık.
Guvitça : El sepeti.
Haçan : Madem
Haçapur : Bir ekmek türü
Halapot : Kargaşa
Hapsikol : Hamsili ekmek
Hartama : Ahşap kiremit
He : Evet
Herek : Sırık
Hinik : Sümük.
Hocer : Lazımlık
Hohol : Toz parçası
Hoholli : Hamsili bir yemek.
Homi : Çıngırak
Horhon : Birbirine sarılmış, birbirine dolanmış.
Horom : Toplu dans.
Holiya : Karalahana yemeği
Hov : Ateş, hararet.
Hunç : Ezilmiş, un ufak olmuş.
Hutuş : Mısır koçanının kabuğu
İfteri : Eğrelti otu.
İpta : İlk önce, öncelikle.
İsparla : Önlük
İstemli : Büyük güğüm
İzlam : Mahçubiyet
Kafeka : Küçük güğüm
Kaful : Ocak, küçük ağaç grubu
Kalamit : Ayıklama (fındık için)
Kamaris : Gelinin özel merasim duruşu.
Katma : İp, bağ.
Kavara : Osuruk
Kavi : Sıkı, sağlam.
Kavli : Bahse girmek.
Kavran : Ahşap fıçı
Kerenti : Tırpan
Kertel : İneklerin yal kabı.
Khacaban : Gereksiz döküntüler.
Khalaz : Dolu yağışı
Khalt : Bayburtlular ve Erzurumlular.
Khamuhta : Çilek.
Khapsi : Hamsi
Khayat : Kiler
Khohor : Baykuş
Khon : Kül.
Khondoroça : Kirpi.
Khonobir : Sıcak kül.
Khovit : Bir cins kaya balığı.
Kiulur : Bezelye
Kogizo : Boğmaca hastalığı.
Kopça : Düğme
Koti : Lahananın sap kısmı.
Kovor : Dışkı
Kudal : Ahşap el mikseri
Kugar : Ucu eğri çubuk / Meyve toplama çubuğu.
Kumuş : Kestanenin kabuk kısmı.
Kundzi : Kendir sapının iç kısmı.
Kutun : Mısır koçanı
Kutça : Organik çıkıntı.
Kuyuks : Nara, çığlık
Labar : Çamur
Lalak : Sersem, aptal.
Laus : Mısır bitkisi.
Lazut : Mısır bitkisi.
Lengur : Uzun boylu, yüksek.
Leuse : Faydasız pişmanlık
Liksia : Sümük, sümüksü.
Lilak : Bir çeşit kuş tuzağı
Limas : Kar erimesi, kar suyu.
Lobia : Fasulye
Luura : Koku
Malağma : Su ile sürüklenen döküntüler.
Malaks : Bulaşmak, bulaştırmak.
Malez : Bir Kabak yemeği
Maniman : Hemen gel!
Marak : Ilık
Mares : Solmak, pörsümek
Merek : Otluk.
Mindzi : Peynir türü
Moçot : Beceriksiz, sakar.
Momol : Böcek / Kurtçuk.
Mor : Yayla böğürtleni.
Mucurum : Sakat.
Mukh : Çivi
Mundzur : Ağız, surat.
Nene : Anne
Oflan : Mutfak dolabı.
Oğuz : Gün görmemiş, görgüsüz/ Güneş görmeyen yer.
Otiş : Ses, gürültü.
Ovarmak : Tamir etmek
Paçariş : Engel, zorluk
Parkhar : Rüzgar
Paska : Serander
Pekke : Misafir sediri.
Peşko : Soba mir
Pendici : Fare
Pisik : Kedi
Roge : Mısır Koçanı
Sebi : Çocuk
Seme : Sersem
Seysana : Çeyiz sandığı.
Soğun : Bari, hiç olmazsa
Şafles : Salya
Şaftanis : Yüzüne gözüne bulaştırmak.
Şalak : Hıyarın olgulaşmış hali.
Şoromil : Küçük el değirmeni.
Şula : Pasaklı.
Termaş : Lanet olası
Tike : Bir parça.
Trangela : Hırsız.
Vol : Toprak parçası
Yamsi : Taklit.
Yangaz : Haylaz, yaramaz.
Yenlik : Hafif
Vigaye : Muhafaza
Zağar : Köpek
Zanga : Kapı kiliti.
Zati : Zaten
Zaytoz : Örümcek
Zipka : Şalvar
Zirza : Kapı menteşesi.
Zuzula : Lahana filizi.


 
Üst Alt