- Katılım
- 30 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 1,199
- Tepkime puanı
- 16
Süfyan-ı Sevri rahime-hullahü teâlâ, tebe-i tâbiînden bir mübarek zattır. Hiç abdestsiz gezmez, ölümden söz olunca, korkusundan takatsiz kalırdı.
Annesi, buna hamileyken komşunun turşusunun tadına bakmıştı biraz.
Ama onu ağzına alır almaz, hazret-i Süfyan, karnında ona ağrı vererek îkaz etti hemen.
O anda aklı başına geldi.
Zira izinsiz bakmıştı turşunun tadına.
Komşusuna seslenip;
- Hakkını helâl et! dedi.
Kadın şaşırdı:
- Ne oldu ki?
- Turşunun tadına baktım da.
- Olsun, ne var bunda:
- Hayır sen helâl et yine de.
Komşu kadın;
- Peki peki, helâl olsun, deyince rahatladı.
Annesi, buna hamileyken komşunun turşusunun tadına bakmıştı biraz.
Ama onu ağzına alır almaz, hazret-i Süfyan, karnında ona ağrı vererek îkaz etti hemen.
O anda aklı başına geldi.
Zira izinsiz bakmıştı turşunun tadına.
Komşusuna seslenip;
- Hakkını helâl et! dedi.
Kadın şaşırdı:
- Ne oldu ki?
- Turşunun tadına baktım da.
- Olsun, ne var bunda:
- Hayır sen helâl et yine de.
Komşu kadın;
- Peki peki, helâl olsun, deyince rahatladı.