Sevgi ile ilgili ayet,hadis,veli sözleri ve makale

Kayıtlıüye

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
25 Temmuz 2019
Mesajlar
178
Tepkime puanı
71
Konum
Hatay
Hayatta bir şeyleri sevmek çok önemli. Bir insan hayatta umutsuzluğa kapılmamalı ve bir şeyleri sevmelidir. Hiç bir şeyi sevmemek çok kötü bir şeydir. İnsan ya bir insanı ya bir hayvanı yada bir icadı veya sevilebilmesi çok önemlidir.Bunların yanı sıra Allah'ı ve peygamberleri, alim ve evliya gibi velilik mertebesine ermiş kişileri, salihleri sevmelidir.İbadet etmeyi ve Kur'an'ı sevmelidir. Yararlı kitapları sevmelidir. Bir insan sevmekten vazgeçerse her şeyi kaybeder. Hayat sevince güzeldir. İnsan sevmeye ve sevilmeye muhtaçtır. Muhyiddin-i Arabî hazretleri şöyle söylemiştir: " Sevgi olmasa hiç bir şey meydana gelmezdi. Sevgi öyle yüce bir sultandır ki,her şey ona bağlıdır." Peygamber efendimiz s.a.v : "Kişi sevdiği ile beraberdir." (Buhârî, Edeb 96; Müslim, Birr 165.) demiştir. Yani yanında olmasa bile sevenler beraberdir. Mesafe önemli değildir. Peygamber efendimizin bir başka hadisi,Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Siz, iman etmedikçe cennete giremezsiniz; birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Yaptığınız zaman birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selamı yaygınlaştırınız." (Müslim, İman 93.)
Mevlana hazretleri "Seven sevdiklerini gönlünde taşır." demiştir. Yani sevenler hep beraber. Mevlana hazertleri başka bir sözünde: "Kimi ölür toprağa gömülür, kimi ölür yüreğe gömülür." demiştir. Ölenler bile kalpte sevgi olarak taşınabiliyor. Mevlana başka bir sözünde:"Aşk acısı çekmeyen kalp ya deliye ya ölüye aittir"diyor. Yani aşk önemli bir durum.Sevgi hakkında bir de Kur'an ayetlerinden bazılarını paylaşayım, Rûm suresi 21. ayet."O’nun varlığının delillerinden biri de, kendileriyle ülfet edip huzura ermeniz için size kendi cinsinizden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesidir. Şüphesiz bunda, sistemlice düşünen bir toplum için nice dersler ve ibretler vardır." Mucâdele süresi 22. ayet:"Allah’a ve âhiret gününe iman eden hiçbir toplumun, Allah’a ve Rasûlü’ne karşı çıkanları sevip dost edindiklerini göremezsin; isterse onlar babaları, oğulları, kardeşleri yahut akrabaları olsun! Allah, o topluluk fertlerinin kalplerine imanı nakşetmiştir ve kendi katından bir ruh ile onları desteklemektedir. Onları altlarından ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetlere yerleştirecektir. Allah onlardan râzı olmuş, onlar da Allah’tan râzı olmuşlardır. İşte bunlar Allah’ın taraftarlarıdır. İyi bilin ki, Allah’ın taraftarları, evet onlar, kurtuluşa erenlerin tâ kendileridir!", Mümtehine 7. ayet:"Allah’ın emrettiği şekilde yaşayıp küfre karşı açık ve net tavrınızı ortaya koyarsanız, bakarsınız Allah sizinle şu anda karşılıklı düşman olduğunuz kimseler arasında, onları doğru yola iletmek suretiyle bir sevgi ve yakınlaşma var eder. Çünkü Allah’ın her şeye gücü yeter. Allah çok bağışlayıcıdır, sonsuz merhamet sahibidir." Allah'ta Kur'an ayetlerine göre sevdiklerini bildiriyor. – İşte ayetler: “Allah sabredenleri sever” (3 / Ali İmran146)
– ” Allah (haksızlıktan) sakınanları sever ( 9/ Tevbe 4)

..Yaptığınızı güzel yapın; Allah güzel yapanları sever (2/ Bakara 195- 5/ Maide 13, 93). “…Şunu iyi bilin ki, Allah tevbe edenleri de sever, TEMİZLENENLERİ de sever (2/ Bakara 222)

– “Hayır! (Gerçek, onların dediği değil.) Kim sözünü yerine getirir ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, şüphesiz Allah da sakınanları( kulluk bilincinde olup kendini koruyanları )sever (3 Ali İmran 76).

– “O takvâ sahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanları sever (3/ Ali İmran1)
“…Kararını verdiğin zaman da artık — Allah’a dayanıp güven. Çünkü Allah, kendisine dayanıp güvenenleri sever( 3/Ali İmran 159).

“…hüküm verirsen, aralarında adaletle hükmet. Allah adil olanları sever” (5/ Maide, 60/ Mümtehine 8).

– Allah (ahdi bozmaktan) sakınanları sever (9/ Tevbe7)

– Dayanıp güvenenleri sever ( 3/Ali İmran 159).34)

– Allah çok temizlenenleri sever (9/ Tevbe 108

…ve (her işte) adaletli davranın. Şüphesiz ki Allah, adil olanları sever(49/ Hücürat 9).

-Allah, kendi yolunda kenetlenmiş bir yapı gibi saf bağlayarak savaşanları sever ( 61/ Saff 4). Sevgi ile ilgili bazı hadisler aşağıdadır: Hadislere Göre Allah Kimleri Sever?**

– “Kim benim veli kuluma düşmanlık ederse ben de ona harp ilan ederim. Kulumu bana yaklaştıracak olan amellerden en çok hoşuma gideni (kulumun) ona farz kıldığım şeyleri eda etmesidir. Kulum nafilelerle bana yaklaşmaya[1] devam eder ve sonunda sevgime erişir. Onu bir sevdim mi onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı olurum. Benden bir şey istedi mi onu muhakkak veririm. Benden sığınma talep ederse onu mutlaka korurum. Ben yaptığım hiçbir şeyde mü’min kulumun ruhunu kabzedecekken ettiğim kadar tereddüt etmedim. (Zira) o ölümü sevmez ben de onun sevmediğini sevmem.”

**- Hz. Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor:
** “Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Allah bir kulu sevdi mi Hz. Cebrâil aleyhisselâm’a:”Allah falanı seviyor, onu sen de sev!” diye seslenir. Onu Cebrâil de sever. Sonra o, sema ehline: “Allah falanı seviyor, onu siz de sevin!” diye nidâ eder, derken, bütün sema ehli de onu sevmeye başlar. Sonra onun için arz (halkı arasına hüsn-ü kabûl) konur.[Buhârî, Tevhid 33, Edeb 41; Müslim Birr 157, Muvatta, Şi’r 15; Tirmizî, Tefsîr, Meryem (3160).]
**Hadisin Müslim’ deki rivayetlerinde şu ziyade var:**

-“Allah Celle Celâluhu, bir kula da buğzetti mi Cebrâil Aleyhisselâm’a: “Ben falancaya buğzettim sen de buğzet!” diye seslenir. Ona Cebrâil de buğzetmeye başlar. Sonra Cibrîl sema ehline nidâ eder:”Allah Celle Celâluhu falan kimseye buğzetti, siz de buğzedin!” Sonra yeryüzüne onun için buğz vaz’edilir.”

-(Allahü teâlâ bir kulunu sevdiği vakit, günah o kula zarar vermez.) [Deylemî]

[Yani Allahü teâlâ, o kuluna günah işletmez demektir. Peygamber efendimizin (Ya Rabbi, bugünden sonra Osmana günah yazma!) buyurması da böyledir.

Bu hadis-i şerif, Hz. Osmanın günah işlemiyeceğini gösterir.]

**Bir kulu Allahü teâlânın sevip sevmemesi nasıl belli olur?**

**- Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:**

-(Allahü teâlâ bir kulunu severse, onu çeşitli dertlere maruz bırakır.) [Taberânî]

-(Allahü teâlâ, bir kulu sevdiği vakit, onu dertlere müptela kılar. Kul sabrederse, ondan razı olur.) [Deylemî]

-(Allahü teâlâ bir kulunu sevdiği vakit, o kulun kalbinde, iyiye yönlendirici, kötülüklerden uzaklaştırıcı bir kuvvet verir.) [Deylemî]

-(Allahü teâlâ, kuluna hayır murad ettiği vakit, kusurlarını ona gösterir.) [Deylemî]

-Ebu Ümame’den aktarıldığına göre, Peygamberimiz (asv) şöyle buyurdu:

-Allah’ı kullarına sevdirin ki Allah da sizi sevsin.(suyuti el camius sağir,1/251)

**Allahın sevdiği ve sevmediği 3 kişi kimlerdir?ibn-i Ömer in rivayetine göre:
**Resulullah sav şöyle buyurdu:Kıyamet günü misk tepesi üzerinde 3 kişi vardır:Öncekiler de sonrakiler de onlara imreneceklerdir.Her gün her gece 5 vakit namaza çağıran müezzin,kendisinden memnun olan cemaate imam olan kişi, Allah’ın ve efendisinin hakkını yerine getiren köle.(müsned,4568), Abdullah ibni Mes’ud’dan rivayet edildiğine göre:Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:Üç kişi vardır ki Allah onları sever:Geceleyin kalkıp Allah’ın kitabını okuyan adam, sağ eliyle verdiği sadakayı sol elinden gizleyen kimse,bir müfrezede bulunup arkadaşlarının kaçması üzerine düşmanı tek başına karşılayan kişi.(Tirmizi rivayet etmiştir.)

**Ebu Zer(r.a.)dan rivayet edildiğine göre Resulullah(s.a.v.)şöyle buyurmuştur:
**Üç kişi vardır ki Allah onları sever.Üç kişi de vardır ki Allah onlara buğzeder.Allah’ın sevdiği kimselerden birincisi bir toplumdan bir şey ister, bu istediği şey Allah içindir aralarındaki yakınlıktan dolayı değildir.Onlar da bu adama bir şey vermezler.Bir adam onlardan geri durarak gizlice bir şeyler verir, bu verdiğini sadece Allah ve verdiği kimse bilir .İkinci kimse:Bir toplum geceleri yürürler sonra uyku onlara galip gelir ve başlarını eğerek uyurlar ancak bir adam kalkar benim rızam için ayetlerimi okur ve amel etmeye çalışır,üçüncü kimse ise bir müfrezede bulunur düşmanla karşılaştıklarında yenilirler fakat o ileri atılarak devam eder ya şehit olur veya Allah o kimseye fetih nasip eder.Allah’ın gazaplandığı üç kişi ise zina eden ihtiyar, büyüklük taslayan fakir,hakka tecavüz eden zengin.(Nesai,kıyamul leyl.
**"-Ebû Hureyre radıyallahu anh’den, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğu nakledilmiştir**Adamın biri, bir başka k öydeki (din) kardeşini ziyaret etmek için yola çıktı. Allah Teâlâ, adamı gözetlemek için onun yolu üzerinde bir meleği görevlendirdi. Adam meleğin yanına gelince, melek: Nereye gidiyorsun? dedi. Adam, şu (ileriki) köyde bir din kardeşim var, onu ziyarete gidiyorum, cevabını verdi. Melek: O adamdan elde etmek istediğin bir menfaatin mi var? dedi. Adam: Yok hayır, ben onu sırf Allah rızası için severim, onun için ziyaretine gidiyorum, dedi. Bunun üzerine melek: Sen onu nasıl seviyorsan Allah da seni öylece seviyor. Ben, bu müjdeyi vermek için Allah Teâlâ’nın sana gönderdiği elçisiyim, dedi.” (Müslim, Birr 38)

**- Ebû İdris el-Havlânî rahimehullah’dan şöyle dediği nakledilmiştir:**

Dımaşk mescidine girmiştim. Bir de ne göreyim, güleç yüzlü bir delikanlı ve başına toplanmış bir grup insan. Bunlar bir konuda görüş ayrılığına düştüler mi hemen o delikanlıya başvuruyor ve fikrini kabulleniyorlardı. Bu gencin kim olduğunu sordum. “Bu Muâz İbni Cebel radıyallahu anh’tır” dediler.

Ertesi gün erkenden mescide koştum. Baktım ki o genç benden evvel gelmiş namaz kılıyor. Namazını bitirinceye kadar bekledim sonra önüne geçerek selâm verdim ve:

– Allah’a yemin ederim ki ben seni seviyorum, dedim.

– Allah için mi seviyorsun? dedi.

– Evet, Allah için, dedim. O yine:

– (Gerçekten )Allah için mi seviyorsun? dedi. Ben de:

– Evet,( gerçekten) Allah için seviyorum, dedim.

Bunun üzerine elbisemden tutarak beni kendisine doğru çekti ve şöyle dedi.

– Kutlarım seni. Zira ben Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim:

“Allah-u Teâlâ, “Sırf benim için birbirini seven, benim rızam için toplanan, benim rızâm uğrunda birbirini ziyaret eden ve sadece benim rızam için sadaka verip iyilik edenler, benim sevgimi hak ederler” buyurmuştur.” (Muvatta’, Şa’r 16)

-Ebû Hureyre radıyallahu anh şöyle dedi:

Bir adam Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e gelerek:

– Ben açım, dedi. Allah’ın Rasûlü hanımlarından birine haber salarak yiyecek bir şey göndermesini istedi. O da:

– Seni peygamber olarak gönderen Allah’a yemin ederim ki, evde sudan başka bir şey yok, dedi. Hz. Peygamber bir başka hanımından yiyecek bir şeyler istedi. O da aynı cevabı verdi. Daha sonra Rasûl-i Ekrem’in öteki hanımları da: Seni peygamber olarak gönderene yemin ederim ki, evde sudan başka bir şey yok, diye haber gönderince, Rasûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem ashâbına dönerek:

– “Bu gece bu şahsı kim misafir etmek ister?” diye sordu.

Ensardan biri: – Ben misafir ederim, yâ Rasûlallah, diyerek o yoksulu alıp evine götürdü. Eve varınca karısına: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in misafirini ağırla, dedi.

Bir başka rivayete göre karısına: – Evde yiyecek bir şey var mı? diye sordu.

Hanımı:

– Hayır, sadece çocuklarımın yiyeceği kadar bir şey var, dedi.

Sahâbî:

– Öyleyse çocukları oyala. Sofraya gelmek isterlerse onları uyut. Misafirimiz içeri girince de lambayı söndür. Sofrada biz de yiyormuş gibi yapalım, dedi.

Sofraya oturdular. Misafir karnını doyurdu; onlar da aç yattılar. Sabahleyin o sahâbî Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in yanına gitti. Onu gören Rasûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

– “Bu gece misafirinize yaptıklarınızdan Allah Teâlâ memnun oldu.” (Buhârî, Menâkıbü’l-Ensâr 10, Tefsîru sûre (59), 6; Müslim, Eşribe 172)

Ebü’l-Abbâs Sehl İbni Sa’d es-Sâidî radıyallahu anh’in söylediğine göre, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e bir adam geldi ve:

– Yâ Rasûlallah! Bana, yaptığım zaman hem Allah’ın hem de insanların beni seveceği bir iş söyle, dedi. Bunun üzerine Rasûl-i Ekrem:

– “Dünya ve dünyalıklardan yüz çevir, Allah seni sevsin; halkın elinde olandan yüz çevir, insanlar seni sevsin” buyurdu. (İbni Mâce, Zühd 1)

İbni Abbas radıyallahu anhumâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Abdülkaysoğullarından Eşecc’e:

“Sende Allah’ın sevdiği iki özellik vardır: Yumuşak huyluluk ve ihtiyatkârlık” buyurdu. (Müslim, Îmân 25, 26. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 149; Tirmizî, Birr 66; İbn; Mâce, Zühd 18)

– Âişe (r.anhâ) rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Allah Teâlâ kullarına lütufkârdır. Onlara kolaylık gösterilmesine memnun olur. Zorluk çıkaranlara ve başkalarına vermediği başarıyı ve sevabı, kolaylık gösterenlere verir.” (Müslim, Birr 77. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 10; İbni Mâce, Edeb 9)

Bu sebeple her Müslüman Allah’ın sevgisini kazanmak için bu hususları yerine getirmeye özen gösterir. Allah’ın sevgisini kazanmak için de bunların zıddı olan hususlardan şiddetle sakınır.

**Yine Kur’an’da Allah’ın sevmediğini bildirdiği kimseler de şunlardır.**

Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor:

“ Dâvud (a.s)’un duasından birisi şöyle idi: “ Allah’ım, senden senin sevgini ve seni sevenleri sevmeyi ve senin

sevgine beni ulaştıracak amelleri dilerim. Allah’ım, senin sevgini, nefsimden çoluk çocuğumdan ve soğuk sudan daha sevgili kıl.” ( Tirmizî, Dâvud, 73)

Peygamberimiz her vesile ile Allah’a olan derin saygısını dile getirirdi. Ömer b. el-Hattab (r.a) anlatıyor: Peygamberimizin huzuruna Havazin kabilesinden bir takım esirler gelmişti. Bunların içinde emzikli bir kadın vardı. Çocuğunu kaybetmişti. O göğsüne biriken sütü esirler arasındaki çocuklara veriyor, emziriyordu. Bu kadın esirler arasında kendi çocuğunu bulunca hemen onu alıp bağrına bastı ve derin bir sevgi ile çocuğunu emzirmeye başladı. **Bu yüksek şefkat ve sevgiyi görünce Peygamberimiz bize:**

-Şu kadının çocuğunu ateşe atacağına ihtimal verir misiniz? Buyurdu,

**Biz:**

-Hayır, atmamaya gücü yettiği sürece atmaz, dedik. Bunun üzerine

**Peygamberimiz:**

-İşte Allah Teâlâ kullarına bu kadının çocuğuna olan sevgi ve şefkatinden daha merhametli ve şefkatlidir, buyurdu. ( Buhârî, “Edeb”, 18; Müslim, “Tevbe”, 4 )

Bir kere Ashaptan biri şöyle bir olay anlattı: Bir çalılığın içinde birkaç kuş yavrusu gördüm. Onları aldım ihramımın içine koydum. Biraz sonra anneleri geldi, ihramımın üzerinde dolaşıp durdu. Ben ihramımı açar açmaz o da yavrularının yanına girdi. Peygamberimiz bu olayı dinledikten sonra: “Anneliğin şefkatinden hayret mi ediyorsunuz? Beni gönderen Allah’a yemin ederim ki, Allah Teâlâ kullarını, bir annenin yavrularını sevmesinden daha fazla sever”, buyurdu. ( Şiblî, İslâm Tarihi-Asr-ı Saadet, İstanbul, 1928, c. II, s. 857)
 
Üst Alt