- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185
Zile evliyâsından “Mustafa Kuddûsî” hazretleri, bir gün sevdiği bir gence;
- Oğlum, insanların kaybettiğini bulmaya çalış, buyurdu.
Delikanlı merak etti:
- O nedir ki hocam?
- Sevgi ve muhabbet evlâdım. Sertlikle bir yere varılamaz.
Sert insan, yalnız kalmaya mahkûmdur. Sen, insanları sevmeye çalış.
Ve ekledi:
- Ayrıca kimsenin kusurunu da görme.
- Nasıl görmeyeyim hocam?
- Çok kolay. “Kar” gibi ol meselâ. Ben şahsen karlı havayı çok seviyorum.
- Neden efendim?
- Çünkü kar, bütün kötülükleri, pislikleri örtüyor, göstermiyor. Sen de öyle ol.
Kurtulabilmek için
Sohbetine devamla;
- Evlâdım, âhirette Cehennemden kurtulmanın bir tek çâresi var, buyurdu.
Genç merak etti.
- O nedir efendim?
- Kurtulanlarla beraber olmak.
- Kurtulanlar kimlerdir ki?
- Allah dostları, Ehl-i sünnet âlimleridir. Bu büyük zatların sohbeti,
ele az geçen nîmetlerdendir.
- Böyle zatlar yoksa hocam?
- O zaman onların kitaplarını oku.
- Kitap okumak da sohbet sayılır mı?
- Elbette. O kitapları okursan, hem dînini öğrenirsin, hem de kalbin temizlenir.
Namazı geciktirme!
Nasîhate devam etti:
- Evlâdım, beş vakit namazını hiç geciktirmeden, vaktinde kıl.
Arkadaşlarına da söyle. Onlar da vaktinde kılsınlar.
Delikanlı sordu:
- Namaz, bu kadar mı mühim efendim?
- Elbette. Dünyada saadete, âhirette Cennet nîmetlerine
kavuşmak iki şeye bağlıdır oğlum.
- Onlar nedir hocam?
- Birincisi, hakiki bir “İslâm âlimi”ni tanıyıp onu sevmek
ve onun gösterdiği yolda yürümektir.
- Ya ikincisi?
- İkincisi ise “beş vakit namaz”ını tam vaktinde ve dosdoğru kılmaktır.
Şöyle bitirdi:
- Dünyada “mescitler”de buluşanlar, âhirette “Cennetler”de buluşurlar.
Kaynak: İslam ve tasavvuf
- Oğlum, insanların kaybettiğini bulmaya çalış, buyurdu.
Delikanlı merak etti:
- O nedir ki hocam?
- Sevgi ve muhabbet evlâdım. Sertlikle bir yere varılamaz.
Sert insan, yalnız kalmaya mahkûmdur. Sen, insanları sevmeye çalış.
Ve ekledi:
- Ayrıca kimsenin kusurunu da görme.
- Nasıl görmeyeyim hocam?
- Çok kolay. “Kar” gibi ol meselâ. Ben şahsen karlı havayı çok seviyorum.
- Neden efendim?
- Çünkü kar, bütün kötülükleri, pislikleri örtüyor, göstermiyor. Sen de öyle ol.
Kurtulabilmek için
Sohbetine devamla;
- Evlâdım, âhirette Cehennemden kurtulmanın bir tek çâresi var, buyurdu.
Genç merak etti.
- O nedir efendim?
- Kurtulanlarla beraber olmak.
- Kurtulanlar kimlerdir ki?
- Allah dostları, Ehl-i sünnet âlimleridir. Bu büyük zatların sohbeti,
ele az geçen nîmetlerdendir.
- Böyle zatlar yoksa hocam?
- O zaman onların kitaplarını oku.
- Kitap okumak da sohbet sayılır mı?
- Elbette. O kitapları okursan, hem dînini öğrenirsin, hem de kalbin temizlenir.
Namazı geciktirme!
Nasîhate devam etti:
- Evlâdım, beş vakit namazını hiç geciktirmeden, vaktinde kıl.
Arkadaşlarına da söyle. Onlar da vaktinde kılsınlar.
Delikanlı sordu:
- Namaz, bu kadar mı mühim efendim?
- Elbette. Dünyada saadete, âhirette Cennet nîmetlerine
kavuşmak iki şeye bağlıdır oğlum.
- Onlar nedir hocam?
- Birincisi, hakiki bir “İslâm âlimi”ni tanıyıp onu sevmek
ve onun gösterdiği yolda yürümektir.
- Ya ikincisi?
- İkincisi ise “beş vakit namaz”ını tam vaktinde ve dosdoğru kılmaktır.
Şöyle bitirdi:
- Dünyada “mescitler”de buluşanlar, âhirette “Cennetler”de buluşurlar.
Kaynak: İslam ve tasavvuf