Sabun ve Deterjan Kiri Nasıl Temizler

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
sabunlar kiri nasıl temizler, sabun kiri nasıl çıkarır, sabun deterjan özellikleri, sabun deterjan farkı, sabunun kiri temizlemesi, sabun ve deterjan kiri nasil temizler
sabun.jpg

Ellerimizi sabunla yıkadığımızda kir, sabun moleküllerinin etkisiyle çözünerek su içinde yüzmeye başlar. Akan su ile birlikte çözünen kirler elden uzaklaşır.

Magnezyum ve Kalsiyum tuzları yönünden zengin olan sert sularla yapılan yıkamalarda sabun anyonu bu iyonlarla çözünmeyen tuzlar meydana getirerek çöker. Sudaki sertliğe sebep olan bu iyonların hepsinin çökmesinden sonra köpük oluşarak temizleme işlemi başlamış olur.

Her sabun kireç gibi bir alkali madde ile bir çeşit yağın karışımıdır. Günümüzde alkali olarak kireç yerine genellikle kostik soda (NaOH) kullanılıyor. Keçi yağı yerine de, sığır ve koyun yağlarından elde edilen don yağları, hurma, pamuk çekirdeği ve zeytinden elde edilen yağlar kullanılıyor.

Alkali ve yağdan meydana gelen sabun da anne ve babasının özelliklerini taşır. Yani bir taraftan yağı severken diğer taraftan suyu sever. Sabun moleküllerinin bir ucu yağı, diğer ucu da bir alkali olan suyu çeker. Ellerimizi ovuşturduğumuzda yağ ve kirler, dolayısıyla içindeki bakteriler parçalanır. Sabun molekülleri bu yağlı kirleri sararlar suyla birleştirirler ve artık çözünemez hale getirirler. Musluktan akan su ile de uzaklaşır giderler. Ellerin kurulanması ile de bakterilerin çok sevdiği nemli ortam ortadan kalkmış olur.

Sabun bir antiseptik, yani mikrop öldürücü değildir. Normal bir deri üzerinde, ölü deri hücreleri, kurumuş ter, çeşitli bakteriler, yağlı ifrazatlar ve toz vardır. Sabunun özelliği, mekanik olarak derimizin üzerinden bunların alınmasını sağlamasıdır. Suyu ve yağı (ne yağı olursa olsun) aynı kaba koyarsanız birbirlerine hiç karışmazlar aksine su ve yağ molekülleri arasında birbirlerini iten bir güç vardır. Elimizi sadece su ile yıkadığımızda, derimizin üzerindeki yağ tabakası, suyun derimize temasına mani olur, onu dağıtır ve tam anlamı ile temizlik sağlanamaz. İşte burada sabun devreye girer ve aracılık rolünü üstlenir.
adsz.jpg


Sabunun bilinen tarihi 2000 yıldan da öncesine uzanır. Hatta Anadolu da 4000 yıl evvel Hititlerin yaktıkları bitkilerin külleri ile ellerini temizledikleri bilinmektedir. Sabun, tarihinin her döneminde ucuz ve kolay bulunabilen malzemelerden yapılmıştır. Romalılar sabun yapabilmek için, kireç taşını ısıtarak kireç elde etmiş, bu ıslak kireci sıcak ağaç külleri üzerine püskürtüp sonra da karıştırmışlardır. Oluşan gri çamuru sıcak su dolu bir kazana dökerek keçi yağı ile saatlerce karıştırarak kaynatmışlardır. Kirli kahverengi kalın bir tabaka oluşunca, soğumaya bırakmışlardır. Soğuma sonucu sertleşen tabakayı parçalara bölerek sabun olarak kullanmışlardır.

sabun2.jpg

Günümüzün modern marketlerinde ise sabunun, bazı katkı maddeleri, boyalar, parfümler, deodorantlar, bakteri giderici maddeler, kremler, losyonlar ve reklamlarda söylenilen diğer maddeler eklenmiş hali ile karşılaşıyoruz. Şampuan, diş macunu, tıraş kremi ve kozmetikler, sabunun sodyumun değişik bileşikleri ile yapılmış diğer adlarıdır. Eğer kostik soda yerine potasyum kullanılırsa, daha yumuşak olan sıvı sabun elde edilir.

Atalarımız hiç sabun kullanmazlardı.Sabunun yerine kül, kil veya bitki özleri kullanırlardı. İlkçağ’da artık iyice bilinen sabun, ancak 1850′den itibaren sanayide büyük ölçüde üre*tilmeye başladı ve gerçek anlamıyla kullanılmaya başlandı.

Evlerimizde kullanılan sabunlar, doğada bulunan bitkisel ve hayvani yağlardan elde edilen yağ asitlerinin tuzlarıdır Serbest şekilde bulunan karboksilli asitlerden de çeşitli sabunlar yapılabiliyor. Sentetik temizleme maddelerinin kullanıldığı 1930 dan itibaren aynı manada kullanılan sabun ve deterjan kavramları birbirinden ayrılmıştır.

Sabun, Osmanlı Devleti’nde ’sabunhane’ denilen ve imalathanelerde geleneksel yöntemlerle üretimi yapılıyordu. Sabunun hammaddesi zeytinyağı ve içyağıydı. Ekonomik değeri olan ve tercih edilen sabunlar zeytinyağından yapılanlarındandır.. Osmanlı İmparatorluğu’nda sabun üretimi yapılan yerlerin başında zeytin yağının bol olduğu yerler olan Batı Anadolu ve Adalar, Şam, Halep ve Namlus geliyordu. O dönemde en fazla sabun üreten merkezler ise Midilli ve Girit Adaları, Ayvalık, Edremit, Kemer Edremit, İzmir, Kızılcatuzla, Yunda Acası ve Urla’ydı. Buralarda imal edilen sabunun büyük bir bölümü, saray, ordu ve İstanbul halkının ihtiyacını karşılamak üzere ‘Dersaadet tahsisatı’ olarak ayrılırdı.

Piyasada kalıp dediğimiz küçük parçalar halinde sunulan tuvalet sabunları bulunur.Ev işlerinde kullanılmak üzere beyaz veya yeşil sabunlar kullanılır.Geniş yüzeyleri temizlemek üzere Arap sabunu daha etkilidir. Hassas kumaşlar ve çamaşırların yıkanmasında kullanılan toz deterjanlar ve onlara oranla daha yumuşak toz sabun da vardır.
sabun1.jpg

Temizleme Tozları ve deterjanlar:
Sabun, daha önceki temizleme yöntemlerine göre büyük bir ilerleme olmakla birlikte, petrolden elde edilen modern temizleme tozları (deterjanlar) kadar etkili değildir. Bu tozların ustaca hazırlanmış bileşimi her çeşit lekeyi çıkartacak niteliktedir (önceleri sabunlara katılan enzimler lekeleri eritip yok ediyordu, ama vücut için zararlıydı). Gene de sabun, vücut temizliği gibi aşırı bir temiz*lemeye gerek görülmeyen yerlerde çok yararlıdır. Tuvalet sabunlarına çoğu zaman, değişik maddeler (boyalar, kokular, asitleştiriciler, yumuşatıcı, ferahlatıcı maddeler, koku gidericiler) katılır; bunların bazen tehlikeli olabildiği bir gerçektir.
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Sabun nasıl temizler

Sabunun gizemi su ve yağ molekülleri arasında bağ oluşturmasındadır.
Elimizi yalnızca suyla yıkadığımızda, derinin üzerindeki yağ yüzünden, su elimizi ıslatmadan dağılır. Bundan dolayı temizlik sağlanmaz. Ancak sabun bu durumu değiştirir. Sabun molekülünün bir ucu yağ molekülünü diğer ucu da su molekülünü tutar. Ellerimizi birbirine sürterek ovuşturduğumuzda, normalde su ile karışmayan yağ ve kirleri küçük parçacıklara böleriz. Sabun molekülleri devreye girdiğinde, yağları sarar ve kirleri suya çekerler. Böylece bağlanırlar, parçacıklar artık çözünmezler. Suyla birlikte cildinizden akıp giderler.
 
Üst Alt