Resulullah(s.a.v) buyurdu ki

Mihrimah

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
1 Ocak 2013
Mesajlar
101
Tepkime puanı
0
Yaş
48
Selamün Aleyküm hayirli geceler
Bir paylasim sitesinde söylebisey okudum
Dogrulugu ne kadardir cünkü Peygamber efendimizin (sav) söyledikleri o zamandan bu zamana dilden dilemi gelmis okudum cok kötü oldum tamam biliyordum bazi seylerin günah oldugunu bu tür cezalarin oldugunu ama dengem alt üst oldu kafayi yicem sanirim Rabbim hepimizi affetsin bagislasin bilip bilmeden kimbilir ne kadar günah isliyoruz aman Yarabbi gghhn..duaa..
Hz. Ali (r.a) anlatıyor:

Ben ve Fatıma Resulullah (s.a.v)'in yanına girdik.

...O'nu üzüntülü ve ağlar durumda bulduk, sebebini sorduk.

Resulullah(s.a.v) buyurdu ki:

Ben miraç gecesinde göklerde ümmetimin kadınlarını çok çeşitli azap olduklarını gördüm...!!!!!!!!!!!

Onların gördükleri o şiddetli azaplarına dayanamayıp üzüldüm ve ağladım...!!!

1-) Onlardan bir kısmını saçlarından asılmış (ateşten kor kafalarının üstüne koymuşlardı) beyinlerini kaynarken gördüm..!

2-) Bir kısmını dilerinden asılmış boğazlarından katran akıtılırken gördüm..!

3-) Bir kısmını elleri boyunlarına ve ayakları göğüslerine bağlanmış olarak gördüm. Yılan ve akrepler onları sokup zehirliyorlardı..!

4-) Bir kısmını göğüslerinden asılı olarak gördüm..!

5-) Bir kısım kadın gördüm ki başı domuz gövdesi, merkep gövdesi gibi bin bir çeşit azap ile azap oluyorlardı..!

6-) Bir kısım kadın gördüm ki suretleri köpek suretinde ateş ağızlarından giriyor ardından çıkıyordu, melekler tokmaklarıyla durmadan başlarına vuruyorlardı..!

İşte onları hatırladım, üzüldüm ve ağladım.

Hazreti Fatıma ağlayıp ayağa kalktı:

Ey Sevgili Babacığım.

Acaba bunlar neler yaparlar ki bu kadar çeşitli azaplarla karşılaştılar diye sordu.

Resulü Ekrem (s.a.v) ;

1-) Saçlarından asılmış beyinleri kaynayıp azaplananlar, başını örtmeyip saçını başını yabancı erkeklerden gizlemeyen kadınlardır..!

2-) Dilinden asılmış, boğazından katran dökülüp azaplananlar, dili ile kocasına eziyet edip servet mal mülk isteyen kadınlardır..!

3-)Elleri boyunlarına ve ayakları göğsüne bağlanmış olup yılan ve akreplerle zehirlenip azaplananlar, cünüplükten ve hayızlıktan yıkanmayıp namaza ihanet eden, namaz kılmayan kadınlardır..!

4-) Göğüslerinden asılıp azaplananlar, kocasının hizmetini yapmayıp yatağında eziyet eden, göğsünü yabancı erkeklerden sakınmayıp örtünmeyen kadınlardır..!

5-) Başı domuz gövdesi merkep gövdesi gibi olup binbir çeşit azaplananlar (saçını başını süsleyip püsleyip, açık saçık dar ve açık renkli giyinip, vücut hatlarını belli ettirip binbir cilvelerle yabancı erkeklerin gönlünü çeken) kadınlardır..!

6-) Köpek suretinde olup ateş ağzından girip ardından çıkanlar hased edip kocasıyla Müslümanların arasını bozmak için söz gezdirip yalan konuşan kadınlardır. Yazıklar olsun Allah ve Resulü (s.a.v.)'in emirlerini yaşamayıp yaşatmayanlara, İslamiyeti yaşamayıp isyan edenlere Bunların duaları kabul olmaz cennete de giremezler cennetin kokusunu dahi alamazlar..!
gghhn.. Uzgunnn
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Aleykümselam, internet ortamında her gördüğünüz paylaşımın doğruluğuna inanmayın. İnanmak için kaynaklara bakın. Bu paylaşımda da kaynak yok. Kaynaksız hadislere temkinli yaklaşmak lazım. Çünkü gerek emeviler döneminde, gerekse daha sonradan yahudiler tarafından çok sayıda hadis uydurulmuş ve Bir o kadarda bid'at da dinimize sokularak müslümanlara yedirilmeye çalışılmıştır. Amaç dine şüphe sokmak, çelişki yaratmak, anlaşılmasını zorlaştırmak, dinden soğutmak, şu an size olan gibi dengeyi bozmak v.s. O nedenle özellikle hadislerde kaynak aramak, sorgulamak lazım. Bu paylaşım için de kaynağını bilen varsa buraya eklesin, yoksa Temkinli yaklaşsın. Vesselam
 

ali arslan

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
6 Ocak 2013
Mesajlar
93
Tepkime puanı
1
miraç vakti peygamberimiz sadece zina kumar ara bozma gibi yapanlari ust uste ciril ciplak şekilde kule gibi dizilmiştir peygamberimiz sormuştur YA CEBRAİL KİM BUNLAR cebrail a.s söyler ZMANİNDA NAMAZ KİLMAYANLAR ZİNA YAPANLAR ŞEYTANİN VESVESESİNE UYANLAR.... gibi asil gerçeği budur saygilarimla ali arslan

öyle değil mi serdar abi ? sen bilirsin doğrusunu asil olay boyle olmuştur diymi ?
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
miraç vakti peygamberimiz sadece zina kumar ara bozma gibi yapanlari ust uste ciril ciplak şekilde kule gibi dizilmiştir peygamberimiz sormuştur YA CEBRAİL KİM BUNLAR cebrail a.s söyler ZMANİNDA NAMAZ KİLMAYANLAR ZİNA YAPANLAR ŞEYTANİN VESVESESİNE UYANLAR.... gibi asil gerçeği budur saygilarimla ali arslan

öyle değil mi serdar abi ? sen bilirsin doğrusunu asil olay boyle olmuştur diymi ?

Kardeşim işin doğrusu ezberden böyle bir şey bilmiyorum, hatırlamıyorum. Ben serbest yazılar hariç, özellikle hadisler konusunda kaynağını bilmediğim veya kaynağına inanmadığım hiç bir şeye inanmam, bazı atladığımız veya unuttuğumuz zamanlar olabilir ancak çoğunlukla hadisleri kaynaklarıyla eklemeye çalışırım. Bence sende anlatmak istediğin olayın dayandığı hadisi bul eğer sahih hadis ise kaynağı ile beraber ekle inş.
 

ali arslan

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
6 Ocak 2013
Mesajlar
93
Tepkime puanı
1
abi zaten bende hadisin sağlamliğini bulurum ama aklimda tutmam bulduğum bilgiyi aktaririm bu özelliği aticam zaten içimden . ben hadisi bulur sizlerle paylaşirim abi ama sağlam bir hadisten almiştim bunu buhara veya tirmiki hadis gibi sadece adini unuttum abi. tabi her hadise inanilmaz o konuda da seninle hem fikirm saygilarimla ali arslan

bakara suresinin son ayetlerindede vardi abi bu.
 

Mihrimah

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
1 Ocak 2013
Mesajlar
101
Tepkime puanı
0
Yaş
48
Rivayete göre.

-Rivayete göre, birgün Rasûlü ekrem sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz yanlarında, Hazreti Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali, Fâtıma ve Âişe radıyallahu anhum, oldukları halde, otururlar iken, Rasûlü ekrem hazretleri şiddetle ağlamaya başladılar. Hazreti Ebubekir radıyallahu anh:

- Babam anam sana feda olsun ya Rasûlallah, niçin ağlıyorsun?

- Nasıl ağlamayayım ki, ümmetimin önünde uzun bir yol var. Boyunlarında da ağır yük... Çetin bir mesafede, büyük büyük günahlar taşırlarken... buyurdu.

Hazreti Ebu Bekir:

- Müsterih ol ya Rasûlallah! Yarın kıyametde ümmetinin günahlarının çokluğundan, işleri güçleşdiği zaman, ben onların, günahlarının yarısını alırım ki, günahları hafiflesin diye.

Bu âlicenablığından dolayı, Rasûlü ekrem sallallahu aleyhi ve sellem, Hazreti Ebu Bekir’i övdüler ve Hazreti Ömer’e dönüp:

- Ebubekir’i dinledin. Ümmetimin âsîleri hakkında sen ne yaparsın ya Ömer?

Hazreti Ömer:

- Ben Hazreti Ebu Bekir’in yaptığını yapmaya muktedir olamam. Fakat ben onların üçte bir günahlarını üzerime alırım, dedi.

Rasûlü ekrem sallallahu aleyhi ve sellem, O’nu da övdüler. Ve Hazreti Osman’a dönüp “Ümmetim hakkında ne yaparsın?” diye sordular.

Hazreti Osman:

- Ya Rasûlallah! Ben Ömer’in yaptığını yapamam, fakat ben, ümmetinizin dörtte bir yüklerini üzerime alırım, dedi. Rasûlü ekrem sallallahu aleyhi ve sellem, bundan da memmun olarak kendisini övdüler. Sonra Hazreti Ali’ye dönüb:

- Ya Ali! Sen ümmetim hakkında ne yaparsın? buyurdular.

Hazreti Ali:

- Kıyâmet gününde elimden geleni yapmağa çalışarak sıratın yanında durup, günahkârları cehenneme girmekten men ederim. Eğer iş çok güçleşir ise, onların yerine cehenneme ben girerim. Ve cehenneme girmiş olanları çıkarıb cennete gönderirim, dedi.

Rasûlü ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Hazreti Ali’yi övüb Hazreti Âişe’ye döndüler:

- Ya Âişe! Sen ümmetimin âsileri hakkında ne yaparsın? Sen ki ümmetimin anasısın ve anaya icab eder ki çocukları hakkında gayrete gelsin!

Hazreti Âişe:

- Hazreti Fâtıma’dan evvel konuşmaklığım yakışmaz.

Hazreti Fâtıma:

- Sen anasın, evlâdın anadan önce konuşması yaraşmaz.

Hazreti Âişe:

- Nasıl Fâtıma’dan evvel konuşurum ki, Rasûlü ekrem O’nun hakkında “Fâtımâ benden bir parçadır” demişlerdir.

Hazreti Fâtıma:

- Hakkında Hazreti Mustafa’nın; beni görmediğiniz zaman dininizin yarısını bu Hümeyra’dan alınız” dedikleri Hazreti Aişe’den evvel nasıl konuşurum.

Hazreti Âişe, Hazreti Fâtıma’ya

- Vallahi billahi senden evvel konuşmam, dedi.

Hazreti Fâtıma:

- Babacığım, senin ümmetinin hesabları görülürken, amellerin tartıldığı mizan yerinde, görüp ben hazır olunca:

Rasûlü ekrem sallallahu aleyhi ve sellem:

- Ey babasının ruhu ve ey gözümün bebeği! Ne yaparsın?

Hazreti Fâtıma radıyallahu anha:

- Günahları sevablarından ağır geldiği zaman, Hazreti Hasan’ın zehirlenmiş gömleğini çıkarıb, sevab kefesine korum. Eğer kâfi gelmezse Hüseyin’in kanlı gömleğini korum. O da kâfi gelmez ise, başımın örtüsünü çıkarıb, saçlarımı hilal ederek, baş örtümü mizana korum ki sevabları ağırlaşsın diye, dedi.

Resûlü ekrem sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz, Hazreti Âişe’ye dönerek:

- Sen ey Mü’minlerin anası, sen ümmetimin günahkârları hakkında ne yaparsın?

Hazreti Âişe radıyallahu anha:

- Öyle birgünde, ümmetin bana muhtaç olmaz. Ya Resûlallah, dedi.

Resûlü ekrem sallallahu aleyhi ve sellem:

- Eğer muhtaç olurlar ise ne yaparsınız?

Hazreti Âişe:

- Size söyleyemem.

Rasûlü ekrem sallallahu aleyhi ve sellem:

- Babana söyle.

- Söyleyemem.

- Ömer’e söyle.

- Söyleyemem.

- Osman’a söyle.

- Söyleyemem.

- Ali’ye söyle.

- Söyleyemem.

- Fatıma’ya söyle.

- Söyleyemem, dedi.

Resûlü ekrem sallallahu aleyhi ve sellem:

- Ya kime söylersin?

Hazreti Âişe:

- Allah’a söylerim, dedi. Ve kalkdı odasına gitti. Başörtüsünü başından çekdi. Yüzüne, başına ve saçlarına toprak sürdü. Ve, İlahi mevlâye, dedi. Senden beni mü’minlerin anası yapıp, mü'minlerin şefkatini kalbime koymanı dilediğim zaman, beni onların anası yapdın. Ve onların muhabbetlerini kalbime koydun. Hiç bir ana evlâdının cehenneme girmesine razı olmaz. Ya evladlarımı benimle cennete gönder. Yoksa beni de onlarla beraber cehenneme gönder, dedi.

Ağladı.... ağladı... ağladı...

Bu sırada bütün kâinatta bir sayha duyuldu. Ve Cebrâil aleyhisselâm görünerek:

- Ya Resûlallah! Allah sana selâm söyledi. Âişe’ye söyle. Sen Peygamberimizin ailesi olduğun halde seni cehenneme göndermekliğimiz nasıl olur? Seni ateşe atmaklığımız asla caiz olmaz. Bunun gibi evlâdı anasından ayırmak da caiz değildir.

Ey Âişe! Kalbini ferah tut! Yarın kıyâmet gününde bütün evlâdlarını cennete göndeririz. Ve Mülk tahtına oturturuz ve başlarına taç kor, onlara temiz içecek veririz, dedi.

“Rabları onlara, tertemiz içecek içirir.” (İnsan, 21)

Dogrulugu nedir bilemiyorum bir yerde okudum insAllah siz yardimci olursunuz hayirli geeler...
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Kaynak varsa doğrudur, kaynak, yani kimin rivayet ettiği, hangi kaynakta yer aldığı yoksa şüphelidir. Biliyorsunuz siyer ayrı bir bilim dalıdır. Bunu ancak hadis hocaları ezberden bilirse bilir. Yoksa biz bilemeyiz. Yani bizler kaynağına bakarak anlıyoruz doğrumudur, değilmidir diye.
 
Üst Alt