Peygamberimizin çektiği eziyetleri ve masum imamlarımızın nasıl şehit edildiklerini öğrendiğinizde göz yaşlarınızı tutamayacaksınız

Rüya Tabircisi

Moderatör
Moderatör
Rüya Tabirleri
Katılım
17 Mart 2019
Mesajlar
825
Tepkime puanı
277
Konum
Türkiye
Ben bunların bazılarını okurken gerçekten duygulandım ve ağladım. Benim gibi sizinde aynı hisleri geçireceğinizi düşünüyorum.
İlk önce Efendimizin çektiği eziyetlerden birazını paylaşayım,
Peygamber (s.a.v)ın bazı hadislerde, taşlandığı, dişinin ümmeti tarafından kırıldığı, söyleniliyor. Lakin Efendimiz hiç birisini lanetlememiş, aksine dua etmiştir. "Ya Rabbim! Onlar Cahildirler ve Kendin onları hidayet et." Kafasına evlerden çöpler yağdırılmış, hatta öleceği dönemlerde, kalem istemiştir ki, hidayetleri için vasiyet etsin. Onlar ise Peygamberimize vermemiş ( ve ya amel etmemiş) ve demişlerdir : "O ölüyor ve sayıklıyor. Bize Kur-an yeter!"
Hatta Peygamberimiz buyurmuştur : "Hiç bir peygamber benim kadar ümmetinden eziyet görmemiştir."



Hz.Zehra ölümü
Hz.Zehra öldüğünde Ali Camideydi, Hasan ve Hüseyin evde değildiler. Evde yalnız Esma vardı. Esma Zehra nın öldüğünü bilip evden çıktı, o ağlıyordu. Kapının önünde Hasan ve Hüseyini gördü. Onlar dediler ki, Annemizin durumu nasıl? Esma cevap veremedi, ve onlar heyecan ile eve girdiler. Hz.Zehrayı yatmış bir halde gördüler. Hüseyin annesine dokundu, onun öldüğünü bilip dedi, Ya Muhammed! Bu gün senin vefat musibetinin tekrarı yaşandı! Annemiz Vefat Etti! Hasan ve Hüseyin camiye koştular. Ve Hz.Aliye bunu söylediler. İmam o kadar sarsıldı ki, yere düştü. Orada olanlar Aliyi kaldırdılar. Ve eve döndüler. Onlar Esmayı ağlar bir şekilde Hz.Zehranın cenazesinde gördüler. Vasiyeti yastığın altındaydı. Orada şu satırlar yazıyordu, Amca oğlu, benim güslumu geceye ertele.Ve gece kefenle, namaz kıldır ve göm. Bu haberi kimseye söyleme. Seni Allah a emanet ediyorum. Çocuklarıma selam söyle..
Hz.Ali onun vasiyeti gibi yaptı. Çok ağlar bir şekilde yaptı.

Hz.Ali ölümü
Zehra yaşar iken tokatlanmıştır. Ehli-Beyt azap ve eziyet çekmiştir. Hz.Ali yi ev hapsine mahkum ettiler, kelepçeli (eli bağlı) bir şekilde camiye götürüp zorla beyat ettirdiler ve sonra ise kellesini yardılar! Hz.Hüseyin ağlayarak babasına dedi, Sizden sonra biz ne yaparız? Sizin Musibetiniz Peygamber Muhammedin (s.a.v) musibeti gibi ağırdır! Sizi bu halde görmeye katlanamıyorum!
Hz.Ali gözünün yaşını eli ile sildi ve elini onun kalbinin üstüne koydu, buyurdu,
"Oğlum, Rabbim sana sabır versin. Sana ve kardeşine en büyük sevabı versin. Sakin ol ve ağlama Rabbim bu büyük musibet için sana sabır versin." Bazen Hz.Ali kendiside ağlıyordu..

Hz.Hasan Ölümü
Hz.Hasan a öyle bir zehir verilmiştir ki, eğer onu bedene dökseler, derisi tamamen kül olurdu. Böylece Hazretin midesi yandı. Kendini kötü hissetmeye başlayarak, çok miktarda kan kustu. Hatta bir keresinde gözlerinden yaş aktı. Bu yaş kandandı. Ve bir gün Hazretin evinde ağlama, çığlık sesleri geldi. Ve o artık bir Şehitti..

Hz.Hüseyin Ölümü
"Eğer bir kimse Hz.Hüseyinin ölümüne ağlasa, hatta 1 zerre bile yaş aksa gözünden, ister onun günahları yıldızların sayısı kadar olsun Rabbimiz (c.c) inşallah affeder."
Kufeliler Hz.Alinin yanına geldiler, ve Rabbinden yağmur dilemesini istediler. Hz.Ali dedi ki, Kalk Hüseyin Rabbimizden yağmur dile. Hz.Hüseyin duasını bitirmemiş öyle bir yağmur yağdı ki, Araplar göl oluştuğunu bile söyledi. Kufeliler bunun için Hz.Hüseyini Kufeye davet ettiler, 3 gün su vermediler, diğer gün Kellesini Kestiler. Onun kellesini susuz bir halde kestiler. Hatta çocuk (bebek) olan Ali Askerini şehit ettiler. Hz.Ebulfezlin bedenini kasap gibi doğradılar.

İmam Seccad (Zeynel Abidin) Ölümü
Şam şehrinde, Zeynel Abidin (a.s) ın boynu zincirlenmişti. Ayakları tıpkı bir tahta gibi kurumuş ve çok kanlıydı. Yakınlaştılar ve "Ağam, nasılsın?" diye Selam verdiler. Zeynel abidin (a.s) buyurdu : "Yezide esir düşmüş bir kimsenin hali nasıl olur? Babam öldürüldükten sonra bu kadın ve çocuklar yemek yemediler." Dedi : "Peki neden gitmiyorsunuz?" Zeynel abidin (a.s) buyurdu : "İstiyorum ki, gideyim bir az oturayım." O sıra Hazret (Zeynel abidin a.s) konuşurken Zeynep a.s gelip dedi : "Ey Kardeşimin Emaneti! Geri Dön! Gelip seni kırbaç ile vurmalarından korkuyorum!"

İmam Bakır Ölümü
İmam Bakır Kerbela savaşında babasıylaydı. O bütün musibetleri görmüş ve kendiside zulme maruz kalmıştır. İmamın şehadeti (a.s) bir o kadarda bilinmiyor. Bu iş Hişamın gizli bir planı ile olmuştur. Böyleki Hişamın emriyle ata zehir sürülmüş ve onu İmamın (a.s) huzuruna getirmiştir. Sonra ise binmesini ısrar ile istemiştir. İmam (a.s) çaresiz bir şekilde ata binmiş ve böylelikle zehir onun bedenine gelmiştir. İmam (a.s) ömrünün son saatlerinde vasiyet etmiştir ki, onu kendi (bir kıyafeti var) onun ile kefenlesinler. Ama babası Hüseyinin pak ve bir kasap gibi doğranılmış bedeni Kerbelada 3 gün yerde kalmıştır. O zaman İmam Seccad (a.s) Beni-Esad Kabilesi ile onu gömmek için 1 şeyden başka bir şey bulamadılar. Hazretin bedeni gömüldükte kıbleye taraf koyulmalıydı. Ama babasının kellesi ve bedeni arasında çok yer vardı. Hazreti Zeynel abidin (a.s) ne yapa bilir diki?!!? Ve çok ağlayarak babasının boğazının kesilmiş damarlarından öptü. Rivayete göre bir şehit annesi Medine de imamların (a.s) mezarlığını süssüz, bakımsız görüp demiştir ki, "Ey İmamlar! Siz çok garib ve mazlumsunuz! Bundan sonra ben şehit evladımın mezarına ne bir çicek koyacakne de temizleyeceğim."

İmam Sadık Ölümü
Bir gece Medinede Mansurun emriyle ayağında bir şey olmadan İmamı onun yanına getirdiler. Mansur kızgın bir şekilde dedi, "Ey Cafer! Bu yaşlı döneminde utanmadan hakimiyet için çalışıp, Müslümanlar arasında fitne mi çıkartıyorsun?" Sonra kılıcını alıp boynunu kesmek istedikte Peygamber (s.a.v) ı karşısında görüp vurmadı. İkinci kez yeniden gördü. Nihayet yeniden yapmak istedi, ama fikrini değiştirdi. Dördüncü kez ise zehirledi. Yani Zehirli Üzüm ile şehit etti. Hadislerde yazılmıştır ki, İmamın evi Mansur emri ile yakıldıkta, Şia Mezhebinden birisi İmamın Huzuruna gitti. O İmamı ağlar bir halde gördü, ve neden ağladığını sordu. Hazret buyurdu : "Yangın olduğu sırada bende evdeydim. Birden bire ailem şiven kopardı. Onların alevden korunmak için o taraf, bu tarafa koştuklarını gördüğümde, babam Hüseyni (a.s.) hatırladım. Aşura günü onlarada saldırılarak yakılmıştı."
 
Son düzenleme:
Üst Alt