özgürlük mü?esaret mi?

Selamün aleyküm dostlar;Hadis sohbetleri dinliyorum uzun zamandır güzel ahlakı,yumuşak huyluluğu,Allah'ın kulundan istediği güzellikleri efendimiz sav öyle güzel yaşamış anlatmış ki ecdadımız bunlara riayet etmek için ellerinden geleni yapmışlar günümüz insanının hali ortada ecdadımızın tersine öcü gibi dinden ve tüm İslam ahlakından kaçıyorlar ve insan düşünüyor kıyas ediyor onlarla kendi halimizi biz mi özgürüz onlar mı özgürdü?Biz mi esaretteyiz onlarmı kısıtlı yaşadıkları için esaretteydi? Nacizane fikrim onlar dünya ahiret hayatının tüm güzelliklerini kısıtlı hayatlarının zenginliği ile özgürdüler,günümüz insanı geliştiklerini idaa ettikleri kaosun içinde giderek esaret hayatı yaşamaya özgürlük çemberlerini daraltmaya devam ediyorlar hareketleri kısıtlanma oranı yükselip elleri kolları bağlanınca sesleri çıkıyor ama diğerlerinin kulakları bu çığlıklara tıkalıyken sıra onlara geleceğini düşünemiyorlar oysa zaman ve mekan daralıyor ve sıra onlara da gelecek ve esaret tamamen başlayınca çok ama çok geç olacakRabbim cümlemizin gönül ve akıl gözünü açsın inşallah Allah zülcelali vel ikrama emanet olun dostlar selametle.

Aleyküm selam. Onların özgürlük dediği şey nefislerinin esareti altında yaşamak. Esaret dedikleri şey ise Cenab-ı Hakk'ın bize emrettiği ve ruhumuzu, kalbimizi özgür bırakan ibadetlerdir.

Bırakalım da onlar özgürlük adı altında nefis kölesi olup hayvanlık mertebesine insinler biz böyle iyiyiz.

Aleykum Selam
Güzel bir konu ben özgürlük kavramını hiçbir zaman kavrayamadım .
Özgür olmak diye birşey var mı ?
(Gerçek ten özgür olmak bana göre Allahı görmemektir ama yinede özgür olamıyorsun) bu özgürlük kavramı kalıplaşmış insanlar hayat merkezinde başına buyruk değişik yani cümle kuramıyorum açıkcası kafamda oturtamıyorum.
Gezi eylemlerınde bir çok arkadaşım taksimde orada burada eylem yaparken soruyordum ne istıyorsun kardeşim ? cevapları (özgürlük ) oldu.
Yahu başın açık ya da kapalı 2 tane sevgılın var bütün imkanların var son cümlem (Allahı görmüyorsun )neyin özgürlüğü bu ?

Kızcagız uzun bir süre baktı suratıma sustu muhtemelen cahille girme munakaşaya diye düşündü.

Tabıkı üniversite diplomam olmadığı için kaale alınmadım.
Ama halen şahit oluyorum özgürlük adı altına insanlar benlıklerini benlıklerimizi hapsedıyoruz. Nereye gidiyoruz kendımıze büyük zarar veriyoruz.
Türk lük de de ahlakı değerler sabit değilmidir sabittir !
Müslümanlıkta da ahlakı değerler sabittir.
Özgürlük demek kafana göre hareket etmek, 2 tane sevgılı idare etmek, alkol almak, gece mekanlarında düşüp kalkmak değildir ki .
Özgür insan hür iradesi ile kendıne güvenerek SORUMLULUKLARINI bilir.
Özgür insan kulluğunu bilir .
Rabbini bilir .

Küçükken dini eğitim almama ragmen ,20 li yaşlarda Allah lutfettı uzun bir süre Allahı sorguladım gece gündüz ibadet edıyordum ama birşey olmuyordu . Allahı tanımak, yaklaşmak ,sevmek istıyordum ama kendı benlıgımde ona şahit olmak ıstıyordum.
Hiç unutmuyorum balkona çıkmıştım bir gece bu dünyanın sahibi Allah idi gerçekten yürekten kalben o kadar çok istemıştim ki ona tutunmayı bir an sadece bana baktığını hissettım ve ölsem ölemem nefes alamadım ve çok korktum odama koştum odam dağınık di ve ben çok utanmıştım.
Allahım özür dilerim dağınık odam dedim ve unutmaya çalıştım kardeşime sarıldım sıkı sıkı uyumaya çalışmıştım.
5sene geçti üzerinde halen gerçekten özgürlük nedir düşünüyorum.
Bazen Allahın bıze en büyük armağanı onu görmemek olduğunu düşünüyorum.
Görebilseydik özgür olmazdık olamazdım nefes alamazdık .

Ben çok geriliyorum ve üzülüyorum anlam veremıyorum bu özgürlük kavramını.
Selam ve Dua ile

Konuya güzel bir bakış açısı ile güzel bir pencere açmış sınsevgili Tozduman
''Kızcagız uzun bir süre baktı suratıma sustu muhtemelen cahille girme munakaşaya diye düşündü.''
Bu da ayrı bir düşünme konusu bu başlık altındaki konu ile ilişkili olarak orada ki cahil kim?
Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?
Yada ''düşünmez misiniz'' ayetini duyup, okuyup ,biraz düşünse oradaki özgürlük için mi, ebedi hayatını özgürlüğünü mü arar sorar mücadelesini yapar senin gibi değil mi?Cahil sen değil sin düşünmediği için Hakkı göremeyen orada yüzüne bakıp kalandır.

nefsin özgürlüğüyle gelen her arzusu puttur onu terbiye etmek, nefsi inceltip ruhu yükseltmek gerekir nefsi özgür bırakan hayatın gerçeğinden uzaklaşmıştır
“Hakiki mücahid, nefs-i emmâresi ile savaşan kimsedir.” (Tirmizî)

Aynen öyle çok doğru demişsin abla..

Sanki; nefis dünyayı simgeliyor, ruh ise ahireti...
Ya nefsini seçip, dünyayla haşır neşir olursun,
Ya da ruhunu seçip, ahrette huzur bulursun!

Unutma! Kalpler (ruh) yalnızca Allah'ı zikirle huzur bulur...

Hakikati bilip yaşamaya gönül verdim ya, bilmeyenler ve kendini özgür sananlarla karşılaşınca onların nefislerine uymadığım için beni inatçılıkla itham ediyorlar ben hiç aldırmıyorum.Onlarınsa içleri içlerini yiyor beni yolumdan alıkoyamadıkları için dönüp dönüp tekrar saldırıyorlar.
İç içe iki çember var onlar iç çemberin içinde ve sadece etraflarını saranı görüyorlar biz ise dış çember ile iç çember arasındayız her ikisini de görüyoruz.Her iki çemberin dışında tüm çemberlere ve içindekilere hakim olan ise yaradan,en içteki en dışta kini nasıl görecek ki...Ancak bir dışına çıkabildiğinde yani nefis kabuğunu kırdığında daha geniş çemberlerle sarılı olduğunu anlayacak ama malesef kendini inadı ve şeytan vesvesesi ile nefsinin kölesi olarak oraya zincirlemiş ona ancak Hakkın hidayet nuru değerse kölelikten kurtulabilir.Biz müslümanlara ise ancak dua etmek düşüyor. Özgürlük Allah cc bilmekte, kabullenmekte onun bize öğrettiği hayatı en güzel,en kaliteli,en zararsız halde nasıl yaşayabileceğimize dair öğretilerine yürek vermek ile oluyor. Dünya içindeki ve nefis ile düşman hilelerinden kurtulmanın tek çaresi ALLAH,ALLAH,ALLAH Ondan geldik yine ona döneceğiz,neyin inadı bende bunu anlamıyorum bu kadar zor olan teslimiyeti bize yaşatan Rabbime sonsuz şükürler olsun Elhamdülallahduaa..