- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185
O’na Yakınlık İçin Salâvat
“Kıyamet günü bana insanların en yakını, bana en çok salâvat okuyandır.”
Cenab-ı Mevlâ yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:
“Allah ve melekleri Peygamber’e salât ederler. Ey iman edenler, siz de ona salât u selâm getiriniz.” (Ahzâb, 56)
Salât kelimesi sözlükte “dua, tebrik, yüceltme” manasındadır...
Dinî manada, dua ve namaz demektir...
Yukarıdaki ayet-i kerimede, Allah’ın ve meleklerin de salât ettiği buyruluyor...
Demek ki salât eden sadece biz insanlar değiliz...
Fakat salâtlar, eden makama göre değişiklik arz eder. İslâm alimleri bu farklılığı şöyle açıklamışlardır:
• Allah Tealâ’nın salât etmesi, tezkiye ve ilahî rahmete mazhar kılmadır.
• Meleklerin salât etmesi, Allah Rasulü s.a.v. lehinde istiğfar talep etmedir.
• Kulların salât ü selam getirmesi ise dua ve tazimdir.
Kısaca salât,
• Allah’tan rahmet,
• Meleklerden istiğfar,
• İnsanlardan hayır duadır.
Salâvât ibadetlerimizden bir parçadır..Kıldığımız her namazda, son oturuşta Efendimiz’e, âl ve ashâbına salât ederiz.
Salât ü selam duaların kabul edilmesi için bir vesiledir...
Süleyman Çelebi Vesîletü’n-Necât: Kurtuluş Vesilesi adlı mevlidinde her bölümün arasında insanları salâvat getirmeye davet eder:
“Ger dilersiz bulasız oddan necât / Aşk ile şevk ile edin essalât...”
Yani, “eğer ateşten kurtulmak dilerseniz, aşkla şevkle salâvat getirin.” diyor.
Bir diğer rivayette bu hadisin devamı şöyledir: “On hatası silinir ve derecesi on kat yükseltilir.” (Nesâî)
Allah Rasulü s.a.v. bir başka hadiste de hangi gün salâvat getirmenin daha faziletli olacağını bildirmiştir:
“En faziletli gününüz cuma günüdür...
O gün bana çok salât ü selam getiriniz. Çünkü salât ü selamlarınız bana arz edilir.
"Yanında benim adım anılıp da bana salât getirmeyen kişinin burnu sürtünsün hakarete uğrasın " (Tirmizî)
“Kıyamet günü bana insanların en yakını, bana en çok salâvat okuyandır.”
Cenab-ı Mevlâ yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:
“Allah ve melekleri Peygamber’e salât ederler. Ey iman edenler, siz de ona salât u selâm getiriniz.” (Ahzâb, 56)
Salât kelimesi sözlükte “dua, tebrik, yüceltme” manasındadır...
Dinî manada, dua ve namaz demektir...
Yukarıdaki ayet-i kerimede, Allah’ın ve meleklerin de salât ettiği buyruluyor...
Demek ki salât eden sadece biz insanlar değiliz...
Fakat salâtlar, eden makama göre değişiklik arz eder. İslâm alimleri bu farklılığı şöyle açıklamışlardır:
• Allah Tealâ’nın salât etmesi, tezkiye ve ilahî rahmete mazhar kılmadır.
• Meleklerin salât etmesi, Allah Rasulü s.a.v. lehinde istiğfar talep etmedir.
• Kulların salât ü selam getirmesi ise dua ve tazimdir.
Kısaca salât,
• Allah’tan rahmet,
• Meleklerden istiğfar,
• İnsanlardan hayır duadır.
Salâvât ibadetlerimizden bir parçadır..Kıldığımız her namazda, son oturuşta Efendimiz’e, âl ve ashâbına salât ederiz.
Salât ü selam duaların kabul edilmesi için bir vesiledir...
Süleyman Çelebi Vesîletü’n-Necât: Kurtuluş Vesilesi adlı mevlidinde her bölümün arasında insanları salâvat getirmeye davet eder:
“Ger dilersiz bulasız oddan necât / Aşk ile şevk ile edin essalât...”
Yani, “eğer ateşten kurtulmak dilerseniz, aşkla şevkle salâvat getirin.” diyor.
Bir diğer rivayette bu hadisin devamı şöyledir: “On hatası silinir ve derecesi on kat yükseltilir.” (Nesâî)
Allah Rasulü s.a.v. bir başka hadiste de hangi gün salâvat getirmenin daha faziletli olacağını bildirmiştir:
“En faziletli gününüz cuma günüdür...
O gün bana çok salât ü selam getiriniz. Çünkü salât ü selamlarınız bana arz edilir.
"Yanında benim adım anılıp da bana salât getirmeyen kişinin burnu sürtünsün hakarete uğrasın " (Tirmizî)