O`nu mahçup etmemeye çalıştim

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Bizim örfümüz, adetlerimiz ve inanç kaynaklarımız misafir konusunda titizlenmeyi emreder.Misafirin bereket vesile olduğuna inanırız...
Bir sohbetinde merhum Mehmet Zahit Kotku (R.Aleyh) Hocaefendi, “Oturduğunuz ev için zekât vermeniz gerekmez. Evin zekâtı, misafir ağırlamaktır” diyordu.
Misafir söz ve hareketleri ile münasebetsizlik yapsa bile biz yutkunuruz da hak ettiği cevabı oracıkta vermeyiz...
O an için, “Misafirimsiniz ,Benim evimdesin!ben ne söyleyeceğimi biliyorum ama şimdi yeri ve zamanı değil!” demekle yetiniriz...
peki misafir oldugumuzda bizim davranisimiz nasil olmali.. misafir evinde saygili, hurmetli ve Edebli olmamiz lazımdır...
Edebin girdiği mekânlar güzelleşir, bereketlenir. Edepten mahrum atmosferler ise boğucudur, can sıkıcıdır.

Dun gece sevdigim genc bir kardesimizin ilk bebegi olmasi nedeni ile..cocuklarim ile hediyesini alarak Mebruk! yani mubarek olsun demeye gitmistik..
Genc kardesimizde sag olsun bize yemek hazirlamis..tabi yemekler acemi elinden olunca tadida farkli oluyor..
laf aramizda Kötü çok berbat bir yemek hazırlamış ..
tabi kucuk oglusum agzina alinca yakii bu kaka
gibi kelimeler agzindan cikinca cocuk iste yalani, dolani, politikayi, arkadan konusmayi bilmiyor..sus oglum diyorum sonra evde arkasindan konusuruz diye itiyorum anlamiyor bir turlu..
sus oglum diyorum laf anlamiyor..bu yakii bagirip duruyor..
ortaligi idare etmek icinde bende dedim ki bu nimetler ne kadar guzel!ne kadar guzel renkleri var.. ne kadar da hoş Allah`in bir nimeti ama oglusum bu tadi alamiyor su an malesef..
acaba O`na patates kizartabilirmiyiz o cook seviyor da diyerek O`nu mahcup etmemeye calistim..
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Hayat ayakkabıların,saçın,derinin rengi,nerede yaşadığın veya hangi okula gittiğinde değildir...
hayat, notlar, para giysiler, girmeye başardığın yada başaramadığın okullar da değildir...
Hayat çok arkadaş sahibi olmak yada yalnız olmak ,kabul görmek yada görmemek de değildir.

Hayat, kimi sevdiğin ve kimi incittiğindir..kac insanin gonlune taht kurdugun..Kendin için neler hissettiğindir...
Güven,mutluluk ,hosgoru ve şefkattir...
Arkadaşlarına destek olmak ve nefretin yerine sevgiyi koymaktır...kotu huyunu gordugunde o huyundan vaz gecirmeye calisip! guzellige, iyilige, sabra ,Hayra davet etmektir..
Hayat kıskançlığı yenmek, önemsemeyi öğrenmek ve güven geliştirmek..ve insanlarin güvenini kazanmaktir!!

Neler söylediğin ve ne demek istediğin..insanlarin kalbine yuregin ile dokunabilmektir!!
İnsanların sahip olduklarını değil, kendilerini olduğu gibi görmek ve sadece insan olarak kabulenmektir..
Her şeyden önemlisi ,hayatını başkalarının hayatını olumlu yönde etkilemek için kullanmayı seçmektir...

hani su KISSA yi hepiniz bilirsiniz..

Devesiyle birlikte, çölde yürümekte olan bir bedevi, güçlükle yürüyen susuzluktan ağzı kurumuş, bir adama rastlar. Hemen deveyi durdurup iner ve adama su verir.

Bedevi heybelerini düzeltirken, kendine gelen adam yerden kalkar ve bedeviyi itekleyip düşürdükten sonra deveye atlayıp kaçmaya başlar.

Bedevi bu duruma çok şaşırmıştır. Toparlanır toparlanmaz, uzaklaşmakta olan adamın arkasından seslenir.
- Tamam, deveyi aldın gidiyorsun, ama senden ricam bari bunu kimselere anlatma...
Adam bu isteye bir mana veremez ve merakını yenmek için uzakta durup sorar. "Niye ki ? "

Bedevi ona bakar, başını iki yana sallayarak; “Eğer bunu gidip sağda solda anlatırsan, kısa sürede etrafa yayılır ve bir daha hiçbir kimse çölde susuz kalmış bir adama yardım etmez onun için " der.
Maddi değerlerin, maneviyatın önüne geçmesine izin vermeyin...
Size yardım eli uzatan hiçbir kimseye de asla ihanet etmeyin.
hy..
 
Üst Alt