Nehy: - Nekabet - Nekir. - Nema.

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
NEHY:
1. Yasak, yasak edilen şey.
Allahü teâlâ, Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:
Resûlümün getirdiği emirleri alınız, itâat ediniz! Nehy ettiği şeylerden sakınınız! (Haşr sûresi: 7)
Dünyâda felâketlerden, âhirette Cehennem azâbından kurtulmak için iki şey lâzımdır: Dînin emrettiği şeylere sarılmak, nehiylerinden sakınmak! Nehyedilen şeylerden sakınmak, daha kıymetlidir. (İmâm-ı Rabbânî)
2. Kur'ân-ı kerîmde yapılması istenmeyen şeyleri bildiren kelâm-ı ilâhî (Allahü teâlânın mübârek sözü).

Nehy-i Anil Münker:

Günahlardan ve kötülüklerden sakındırmak, alıkoymak.
Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:
Erkek ve kadın bütün mü'minler, birbirlerinin yardımcılarıdır: Emr-i mâruf nehy-i anil münker yaparlar, namazı gereği üzre kılarlar, zekâtı verirler, Allah'a ve Resûlüne itâat ederler. İşte bunları muhakkak sûrette Allah rahmetiyle bağışlayacaktır... (Tevbe sûresi: 71)
Aç kimseleri doyur, susuz olana su ver, emr-i ma'rûf ve nehy-i münker yap; buna gücün yetmezse hayırlı, güzel olmayan sözlerden dilini koru!" (Hadîs-i şerîf-Et-Tergîb vet-Terhîb)
Mü'min kardeşine nehy-i anil münker yapan kimse; yumuşak, tatlı ve güzel bir ifâde ile anlatarak söylemeli, sert, ağır sözlerde bulunmamalıdır. (Abdülkâdir-i Geylânî)

Nehy-i Gayr-i İktizâî:
Mekruhlar. (Bkz. Mekruh)

Nehy-i İktizâî:
Haramlar. (Bkz. Haram)

NEKÂBET:
Yapılan satış sözleşmesinden dönmek, vazgeçmek.
Bir bâyi' (satıcı), alış-veriş ettiği kimsenin, bundan vazgeçmesi hâlinde nekâbet etmesi, ticârette ihsân olur. Çünkü Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki: "Bir kimse, karşısındaki pişmân olunca, bey'i fesheder, geri alırsa, Allahü teâlâ onun günâhlarını affeder." Nekâbet, vâcib değildir. Fakat çok sevâbdır ve ihsân etmektir. (İbn-i Âbidîn)

NEKİR:
Kabirde suâl soran meleklerden biri. (Bkz. Münker ve Nekir)
Kabre konan meyyit (ölü), Münker ve Nekir meleklerinin sorularına doğru cevâb verince, onlar (melekler); "Doğru söyledi, bizim elimizden kurtuldu" derler. Bu kimsenin kabri nûr ile dolar. Cennet kokuları gelir. Kıyâmete kadar neş'eli ve sevinçli olur . (İmâm-ı Gazâlî)

NEMÂ:
Malın artması, çoğalması. Ziyâdeleşen mala nâmî denir.
Zekâtı verilecek malda aranan şartlardan birisi de nemâ bulmasıdır. (Kâşânî, Serahsî)
 
Üst Alt