Nefsi yenmek için dua

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
Bismillâhirrahmânirrahîm,

İlahî ileyke eşkû nefsen bissûi emmâreten ve ilel hatîeti mübâdireten. Ve bi me’âsîke mûliaten. Ve lisahatike mutaarrizeten. Nes’elüke mesâlikel mehâliki. Ve tec’alünî indeke ehvene hâlikin, kesîretül ileli. Tavîletül emeli. İn messeheş’şerru tecze’ü. Ve in messehel hayrü temne’u. Meyyâleten ilellü’bi vellehvi mehlüvveten bil gafleti ves’sehvi tüsriu ilel hevbeti ve tüsevvikuni bittevbeti.

İlâhî eşkû adüvven yudillünî ve şeytânen yuğvînî. Ked melee bil vesvâsi Sadrî. Ve ehâtet havâcisuhu bikalbî. Yu’âdidülliyel havâ. Ve yuzeyyinulî hubbeddünya ve yehûlü beynî ve beynettâati vezzulfâ.

İlâhî ileyke eşkû kalben kâsiyen ma’al vesvâsi mütekalliben. Ve birreyni vettab’i mutelebbisen. Ve aynen anil bükâî min havfike câmideten. Ve ilâ mâ yusirruha tâmihaten. Elâ lâ havle velâ kuvvete illâ bi kudretike. Velâ yehatülî min mekârihiddünya illâ bi ismetike. Fes’elüke bibelâği hikmetike ve nefâzi meşîetike. Enlâ tec’alenî ligayri cûdike mutaarrızen. Velâ tusayyirenî lil fiteni arazen. Ve künlî alel a’dâi nâsiren. Ve alel mehazi vel uyubî sâtiren. Ve minel belâyâ vâkıyen. Ve anil me’âsı âsımen. Birahmetike yâ erhamerrâhimîn.[/COLOR]

Bu kıymetli duâ, hem nefsin tuzağından korunma ve hem de belâlardan kurtulmak için okunacaktır. Ayrıca her şer işler karşısında kalındığında buna dayanılacaktır. Gafletten insanı uyaran yegâne bir duadır. Oyuna mübtelâ olan ve bir türlü kendisini kurtaramayan bu duayı okumalıdır. Düşmandan ve şeytandan korunmak için sık sık okunmalıdır. Bilhassa göğüs darlığına mübtelâ olanlar, vesveseye kapılanlar bu duâya ihlasla sarılmalıdırlar.

Kalbin kararmasını önleyen, kişiyi şüphecilikten alıkoyan yegâne dua varsa işte bu duadır. İçindeki manalar bu hakikatları meydana koymaktadır.

Hülâsa; bütün gücümüzle Hakkın kuvvet ve kudretine sığınmamız ve içtenlikle dua etmemiz, hem dünya işlerimiz ve hem de âhiret işlerimiz için çok yararlı olacaktır.

Kaynak: Mecmuatül-Ahzab "Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevi"

Tercüme: Ahmet Faik Arslantürkoğlu s: 425-426 Bahar Yayınları
 

azkaban

Yeni Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
29 Ekim 2012
Mesajlar
8
Tepkime puanı
0
Çok gerekli bir dua. Allah razı olsun...

Alimlerimizin beyanlarına göre herkesin vücudunda nefs bulunur ve hiçbir zaman oradan çıkmaz. Nefs , Allah'ın emridir, vücuda konulması bir hikmet ve bir ilâhi irade sebebiyledir. Bilinmelidir ki insan vücudundaki nefsin sıfatlarını değiştirmek yani kötü sıfatları iyi hale çevirmek mümkündür.

Nefs nasıl bir varlıktır? Ulemanın bildirdiğine göre nefs bir sıfat değidir . Bir varlıktır. Yani göz gibi kulak gibi bir yaratıktır. Haset, hırs, kin, nefret, kendini beğenme gibi haller onun sıfatlarıdır.

Allah Tealâ buyurmaktadır ki: "Rabbinin makamından korkan ve nefsini kötü arzulardan uzaklaştırmış kimse için, şüphesiz cennet onun yegâne barınağıdır." ( Naziat , 40-41 )

Bir diğer ayet-i celile de şöyledir: " nefs aşırı şekilde kötülüğü emreder; Rabbim acıyıp korumuş, müstesna" (Yusuf, 53)
 

sofiabi

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
27 Haziran 2011
Mesajlar
66
Tepkime puanı
3
NEFSİ YENMENİN YOLLARI

Nefsine hakim olan akıllı insandır. Bunun için de insan öfkesini yenmelidir.

Nefsini kendi emri altına almalıdır. İnsanların dedikodusundan yüz çevirmelidir.

İnsan, kendini incitenlerin özürlerini kabul etmelidir. Başkalarını incitmemeye çalışmalıdır.

Çünkü halkı inciteni Allah sevmez. Başkasının kalbini yaralayan insan, o yarayı kendi vucudunda açmış olacağından, gönül incitmekten sakınmalıdır.

İyiliğe gücü yetmeyen, hiç değilse kötülük yapmamalıdır. İnsan dilini tutmalı, az konuşmalıdır. Çok konuşanların kalpleri hastadır. Yalnız doğruyu söylemeli; fakat doğru sözü halkı kötüleme yolunda sarfetmemelidir. Sanatlı söz söylemeye düşkün olanlar da gönüllere ıstırap verirler.

Dünya zevklerinden uzaklaşmalı; nefsin zevk ve arzuları arkasında koşmamalı; geçici aleme sevgi bağlamamalıdır.

İnsan ölümle birlikte uzun bir yolculuğa çıkacaktır. Gideceği yolun haydudu da insanı kötülüğe teşvik eden nefsidir.

(Feridüddin Attar)

GURURA KARŞI İLAÇ

Halife Hz. Ömer bir gün kırbasını (su kabı) sırtına yüklenmiş, Medine'nin en kalabalık sokaklarında dolaşıyordu. Babasının sırtında kırba ile dolaştığı, oğlu Abdullah'ın da gözüne ilişti ve kendisine yetişip sordu:

"Baba sen ne yapıyorsun, koskoca halife sırtında kırbamı taşır? Taşıtacak kimse bulamadın mı?"

"Oğlum, bunu taşıtacak adam bulamadığım için veya başka bir mecburiyet dolayısıyla taşıyor değilim.

Nefsime gurur gelir gibi oldu, kendimi beyenir gibi oldum, sırf onu küçültmek için bu yola başvurdum."
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Nefsin, insanı yoldan çıkarmak için kullandığı EN ETKİLİ SİLAH; sürekli yeme-içme ve uyuma gibi hisleri tahrik etmesidir.

Nefsin ikinci silahı öfkedir - en küçük hadiseyi büyütme halidir. İnsanın kendi kendini frenleyebilmesi, öfkeleneceği yerde öfkelenmemesi, nefsine gem vurabilmesi çok önemlidir.

Nefsi öldurmek mi? Nefsi terbiye etmek mi?

Nefis bir tanedir! Nefsi öldürünce sende ölmüş olursun. Onun için nefsi öldürmek değil terbiye etmek, aşırılıklarını en aza indirebilmek önemlidir.
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Nefsi yenmek, terbiye etmek için şunları yapınız:

- ibadet edin
- tefekkür
- salihlerle birlikte olun
- Alimlerin kitaplarını okuyun
- sohbet dinleyin
- zikirle meşgul olun
- boş işlerle uğraşmayın
- nefsin hoşuna gidecek şeylerden kaçının
- öfkelenmekten sakının, sakinlik şart.
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Bir anda alışkanlık haline gelmiş bütün günahları terketmek çok zor. Önce bir kaç günahı terk etmekle başlamalıyız ve onları terk etmek konusunda nefsimize galip gelip, onların kökünü tamamen kurutuncaya kadar bu işe devam etmeliyiz.

Daha sonra aynı ameli diğer günah işlerimiz üzerinde de uygulamalı ve kurtulana kadar bunu devam ettirmeliyiz ve bir taraftan da terk ettiğimiz günahları tekrarlamamaya dikkat etmeliyiz.

İnsanoğlu için en büyük tehlike kaynağı, midenin doyumsuz arzularıdır. Hazreti Adem (aleyhisselâm) ile Havva'nın huzur ve istikrar yurdundan (cennetten) çıkarılarak horluk ve yokluk diyarına (dünyaya) gönderilmelerinin sebebi odur.

Peygamber Efendimiz s.a.v buyuruyor ki: "Kuvvetli müslüman, zayıf müslümandan daha hayırlıdır. Hepsi hayırlıdır ama, o daha hayırlıdır."

Yemeği çok yediği zaman, insanın nefsi kuvvetlenir. İnsanı haramlara, günahlara sevkeder. Oruçlu olduğu zaman, az yediği zaman nefsi kuvvetlenmez. O bakımdandır. Bunun ölçüsü, vücudun zayıf düşmemesidir.

Terk ettiğimiz günahlar miktarınca şeytan zayıf düşer ve tam aksine bizim ise günahı terk etme ve nefsi arındırma gücümüz artar. Nefisten temizlenen her günahın yerini bir melek dolduruverir ve günah işleme sonucu kapte oluşan siyah noktaların her birinin tövbe vasıtasıyla temizlenmesiyle o miktarda çıkan günahın her siyah noktasınca da onun yerine kalbin beyazlık ve nuru çoğalır.

İnsanoğlunun akıl ve nefsi bir arada yaratılmıştır. Buna göre aklını azgın arzularının kontrolüne veren kimse aşağıdır. Bunun tersine azgın arzularını aklının kontrolü altında tutan kimse de meleklerden üstündür.

Hatem'ül Asam (Rahimehullahu) der ki; "Nefsim ayak bağım, ilmim silahım, günahım hayal kırıklığım ve şeytan da düşmanımdır. Nefsimin arzusuna, hiçbir zaman uymam."
 
Üst Alt