neden Ekmelettin ihsanoğlu cumhurbaşkanlığına aday gösterildi

sevdur12

Yeni Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
17 Haziran 2014
Mesajlar
4
Tepkime puanı
0
Cumhurbaşkanı adayı Ekmelettin İhsanoğlu

Kimdir Ekmelettin ihsanoğolu. İslamcı gibi görünen ama batı tarzıyla düşünen bir adamdır. Belki bunu bilinçli belki de bilinçsiz yaşıyor. Ama Amerika ve israil yanlısı bir anlayışa sahip olduğu bir kesindir. Tayyip Erdoğan’a karşı aday olmayı kabul ederek hak yolda olmadığını göstermiştir. Çünkü pek çok islamcı lidere ve ak parliti Abdullah gül gibi liderlere cumhurbaşkanlığı adaylığı teklifi yaptılar. Hepside Erdoğan’a karşı aday olmayı istemedi. Çünkü Erdoğan doğru yolda islamcı ve halkçı bir adamdı. Ona karşı aday olmak isteyen ancak makam, hırs ve menfaatçi biri olabilirdi. Eski küresel düzenin sahipçilerine hizmet edecek bir aday çıkardılar.
Kılıçtaroğlu Ortadoğuyu bataklığa çevirdi diye Erdoğan’a karşı Ekmelettin İhsanoğlunu önermişler. Hadi oradan. Küresel güçler ve Fetullah gülen size bunu aday yapacağınız dedi. Yoksa Ekmelettin ihsanoğlu ne MHP’nin ne de CHP nin anlayışıyla önerilecek bir isimdi. Bahçeli ve Kılıçtaroğlu böyle bir adayı önerecek küresel bir bakışa ve anlayışa sahip değildir. Onlar kendi küçük dünyalarında parti politikalarında aday arıyorlardı. Ekmelettin teklifi islam ile sorunu olanların teklifiydi. Yani küresel israil lobisinini islamafobiye dayalı bir aday teklifiydi. Bu nedenle islamcı Erdoğan’a islamcı bir Ekmelettin teklifi amerikan anlayışı için uygundu. Ekmelettin ihsanoğlu’nun görevine baktığınızda islam ülkelerini organize etme rolü vardı. İslam işbirliği teşkilatında Erdoğan tarafından bu rolle hareket ettirilmişti. Şimdi değişen Ortadoğu ve dünyada Erdoğan’ı kendilerine büyük tehdit olarak görüyorlar. T.Erdoğan cumhurbaşkanlığı ile içerden daha çok dışarıya yöneleceğini ve ortadoğuyu ve afrikayı organize edeceğini tahmin ettiklerinden dolayı Erdoğan’a karşı Ekmelettin İhsanoğlu’nu kullanmayı hedeflediler.
Ekmelettin İhsanoğlu’nun tam 2 ay öncesinden cumhurbaşkanı adaylığı belirlendi.. Peki Bahçeli ve Kılıçtaroğlunun kurumlara, sendikalara sivil toplum kuruluşlarına giderek görüş alma ve aday belirleme turları bir oyun ve yapmacıkmıydı. Evet oyunun küçük bir parçasıydı.
Cumhurbaşkanı adayı ne MHP’den ne CHP’den; cemaatten cemaatten. Küresel güçlere hizmet eden ajanlar fetullah gülen ile amerikada masa başında kimi cumhurbaşkanı yapalım kararını verdiler. Tayyip Erdoğan islamcı bir lider. Namaz kılıyor, cumaya gidiyor dilinden ya Allah Bismillah eksik olmuyor. Ortadoğu onu bir lider olarak görüyor. Dediler. Ona karşı islamcı bir lider aday göstermeliyiz. Aynı zamanda bizim yolumuzdan giden ve bizim dediklerimizden çıkmayan bir li,der koymalıyız diye düşündüler. Mısır’da Sisi’ye darbe demeyen ve Amerika siyasetine paralel hareket eden Ekmelettin ihsanoğlunu kullanmak istediler. Küresel güçler önceden Ekmelettin ihsanoğlu’nu islam işbirliği teşkilatından dolayı bilmektedir. Tayyip Erdoğan’ın emriyle arap ülkelerini ve ortadoğuyu organize etme görevinde bulunmuştu ve sesini o zamanlar çok duyurmuştu. Küresel güçlerin tercihi olan Ekmelettin ihsanoğlu’nu Kılıçtaroğluna ve Bahçeliye öneren Fetullah Gülendir. Sadece bu adaylık değil daha birtakım planlarda yaptılar. Ama her şey heryerde söylenmez. Gündemi takip ederseniz zamanla göreceksiniz.
Fetullah Gülen’i güçlü sanmayın sadece Amerika ve küresel güçler onu kullandıkları için böyle bir role sahip. Yani küresel bozguncular Fetullah gülen ile (çaycı ile. Bazen kurumlarda çaycı bile iş yapar.) iş görüyor. Bilirsiniz ki Fetullah gülen yalakalıkla ve amerikaya seçim yardımlarıyla ortak çıkarlara dayalı bir siyasette dünyada okullarını açmıştı. Şimdi de besledikleri bu yapıdan elbette faydalanmak isteyeceklerdi. Şimdi Fetullah gülen onlara hizmet ediyor. Fetullah gülen Sırf çıkarlarından dolayı Erdoğan’a karşı mücadele ederek doğru yoldan ayrıldı ve dininden döndü. Mehdi bendim, Erdoğan değildi diye büyük bir yıkıma uğradı. Yıllarca içinde beslediği o şeytani niyeti bu yıllarda kusmak zorunda kaldı. Allah’ın adaleti büyük ve kılıcı keskindir. Siyonizme hizmet eden bir Fetullah var.
İhsanoglu CHP’nin mi MHP’nin mi adayı diye sorarsanız ikisininde adayı değil. Türkiye ve islam düşmanlarının ortak adayıdır. Siyonizmin adayıdır. Küresel bozguncuların siyasi ayagıdır. Erdoğan’a karşı birlik ettiler. Erdoğan’ı ve anlayışını yıkmak için her yolu deneyecekler.
Bunların ortak paydaları Erdoğan düşmanlıdır. Erdoğan’a muhalif olan herkes artık Siyonizmin türkiye temsilcisidir. Yakın zamanda dünya iki kutuplu bir hale gelecektir. Dünyayı bu hale getiren Erdoğan değil özgürlük ve değişimi istemeyen küresel güçler ve onların türlü oyunlarıdır. Gezi olaylarıyla ve 17 aralık operasyonlarıyla Türkiye’yi iyice geren küresel güçler ve içerdeki muhalefet partileri kaybetmeye devam edeceklerdir. Eski düzenin yıkılmasını istemeyen ve kendilerini dünyanın varisçileri gören küresel bozguncular hak ve halk karşısında mutlaka kaybedeceklerdir.
EKMELEDDİN TÜRKİYE’NİN SİSİ’Sİ

Tayyar, şunları söyledi:
“Mısır’da Sisi’yi tanklarla darbe yoluyla iktidara getiren uluslararası koalisyon şimdi Türkiye’de yeni bir operasyona kalkmış vaziyettedir. İçine değişik siyasi partileri katarak bir operasyona hazırlanıyorlar. 10 Ağustos’ta Türkiye’nin Sisi’si olarak değerlendirebileceğimiz Ekmeleddin İhsanoğlu’nu Cumhurbaşkanı yapmayı planlıyorlar. Bu millet geçmişte oyunları bozdu ve bu seferde oyunu bozacak. İnşallah Sayın Başbakanımızın da adaylığı en kısa zamanda açıklanır.”
“AK Parti din olgusunu çok mu yoğun kullanıyordu ki yapılan yorumlarda AK Parti’nin elinden aldık deniliyor?” Sorusu üzerine Tayyar, “Yanlış çözümlemelerden kaynaklanıyor. Sayın Başbakan dindar bir insan. Partimizin politikası muhafazakar dimokrasi olarak tanımlanıyor. Muhafazakar kimlikten kaynaklanıyor. Kur’an-ı Kerim okuyan bir Başbakan var. Namaz kılan bir Başbakan var. Dindar bir nesil istiyoruz diyen bir Başbakan var. Oysa Sayın Başbakan dini yaşıyor. Problem buradan kaynaklanıyor. Burada bir kullanım söz konusu değil. Hisseden ve yaşayan bir kitle var. Bunu parti politikası olarak içselleştirmiş bir siyasal yapı var. Bunu görmezden geliyorlar ve toplum da bunu böyle algıladı ve bağrına bastı. Birkaç yerde duvara çarptılar. Bunlar devşirme birkaç muhafazakar bularak bir yola çıktılar. Haşim Kılıç’ın epeyce kafasını karıştırdılar. Haşim Kılıç vazgeçirilmişte olabilir, ikna olmamış da olabilir. Belki cesaret edememiş olabilir. Sonuçta Recep Tayyip Erdoğan ile yarışacaksınız öyle kolay bir şey değil. Mansur Yavaş epey bir niyetlendi. Olmadı. Zannediyorum ki buraya yönelişte uluslar arası baskıların etkisi oldu. Yani Haşim Kılıç’a teklif götürülmemişte olabilir veya başta düşünülüyordu burası baskın olmuş olabilir. Bu pazarlıklar zaman içerisinde ortaya çıkacak. İhsanoğlu Türkiye’nin yeni Sisi’si. Bu millette gerekeni söyleyecektir. Cinayet işleyen birisine katil demiyorsanız bu sizi elbette ki katil yapmaz ama katile katil demeyene de ne denir. Darbeye darbe demeyen, darbe yoluyla iş başına gelen, binlerce insanı katleden bir adamı din adamı olarak kutsuyorsunuz, aslında size din adamı denmez. Buradan anlıyoruz ki İhsanoğlu için bu ifadeleri kullanamayız” cevabını verdi.
BEN BUNUN SİSİ’Yİ DARBE YOLUYLA MISIR’DA İKTİDARA GETİREN ULUSLAR ARASI KOALİSYONUN ORTAK ADAYI OLARAK GÖRÜYORUM

“Size göre İhsanoğlu’nu kim bulmuştur?” sorusu üzerine Tayyar şu cevabı verdi:
“Az önce tarif ettiğimiz bir akıldan söz ediyoruz. Bu uluslarası irade, Türkiye’yi çok yakından izleyen isimler. Bunlar Türkiye’ye gelirler, herkesle görüşürler. Gazetecilerle de görüşürler, zaman zaman bize de geldikleri olur. Benim Milletvekili olarak bana gelen çok isim oldu. Amerikan, İngiliz, Orta Doğu ülkelerinden, Japonya’dan. Sonuçta üzerinde yoğunlaştıkları isimleri elerler ve ondan sonra da siyasi partiler nezdinde nabız yoklamaya başlarlar. Yani bide onlara bunu kabul ettirmek gerekiyor. Dışarıdan bulunmuş ve onlara da kabul ettirilmiş bir isim diye düşünüyorum. Ben bunun Sisi’yi darbe yoluyla Mısır’da iktidara getiren uluslar arası koalisyonun ortak adayı olarak görüyorum.”
 
Üst Alt