Mütekebbir (El-Mütekebbir): Mütekellim (El-Mütekellim):

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
MÜTEKEBBİR (El-Mütekebbir):
1.Allahü teâlânın ism-i şerîflerinden. Yaratılanların sıfatlarından uzak, vehim ve aklın anlamasından yüksek, azamet ve kibriyâ (büyüklük) sıfatıyla her şeyden ayrılmış olup, her şeyden yüce ve yüksek olan.
Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:
Allahü teâlânın ilâhlıkta şerîki, ortağı yoktur. Mülkü hiç yok olmayan bir meliktir. Noksanlık olan her şeyden münezzehtir. Ayıblardan ve kudretsizlikten uzaktır. Mü'minleri sonsuz azâbdan emîn kılmıştır. Her şey üzerine hâkim ve hâfızdır. Hükmünde gâlibdir.Mütekebbirdir. Allahü teâlâ müşriklerin şirklerinden ve iftirâlarından münezzehtir (uzaktır).
(Haşr sûresi: 23)
El-Mütekebbir ism-i şerîfini söylemeye devâm eden kimse, hayırlı rızık ve bereketlere kavuşur. Allahü teâlâ bu ism-i şerîfi okuyanlara hayırlı evlâd nasîb eder. (Yûsuf Nebhânî)
2. Kibirlenen, kendisini başkalarından üstün gören, kendini beğenen. (Bkz. Tekebbür)
Mal ile, evlâd ile, mevkî ile ve rütbe ile mütekebbir olmak insana hiç yakışmaz. Çünkü bunlar, kendinde bulunan üstünlükler değildir. Gelip geçer, kendinde kalmayan, insandan çabuk ayrılan şeylerdir. (Hâdimî)


MÜTEKELLİM (El-Mütekellim):
1. Söyleyici mânâsına Allahü teâlânın isimlerinden.
Allahü teâlâ hayy (diri), âlim (bilici), kâdir (kudret sâhibi) ve mütekellim olarak ve sonsuz zamanlarda hep hâzır ve nâzırdır (görücüdür). Hayât, ilim, kudret ve kelâm sıfatları zamansız ve mekânsız olduğu gibi, hâzır ve nâzır olması da zaman ve mek âna bağlı değildir. Allahü teâlânın sıfatlarının hepsi böyledir. (İmâm-ı Rabbânî)
Âlemlerin şaşılacak bir nizâm içinde olduklarını görüyoruz. Fen her sene bunların yenilerini bulmaktadır. Bu nizâmı yaratanın hayy (diri), âlim (bilici), kâdir (gücü yetici), mürîd (dileyici), semî' (işitici), basîr (görücü), mütekellim ve hâlık (yar atıcı) olması lâzımdır. Çünkü, ölmek ve câhil olmak ve gücü yetmemek ve zorla yapmak, sağırlık, körlük ve söyleyememek birer kusurdur, utanılacak şeylerdir. Bu kâinâtı, bu âlemi bu nizâm üzere yaratanda ve yok olmaktan koruyanda böyle kusurlu sıfatların bulunması olacak şey değildir. (Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî)
2.Kelâm âlimi. (Bkz. Mütekellimîn)
 
Üst Alt