Muş Sivil Mimari Örnekleri - Tarihi Örnekleri - Muş Tarihi Yapıları

ceylannur

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Eylül 2011
Mesajlar
3,872
Tepkime puanı
37
Muş Sivil Mimari Örnekleri - Tarihi Örnekleri - Muş Tarihi Yapıları
Muş sivil mimarisinin meydana gelmesinde yöre ikliminin, coğrafyasının ve törelerin büyük etkisi olmuştur. Bununla beraber yakın çevredeki illerdeki yerleşim düzeni burada da görülmektedir.

Muş evleri çoğunlukla sokak dokusu içerisinde dar sokakların iki yanında sıralanmış, iki katlı yapılardır. Çoğunlukla bahçe içerisinde yer alan eski Muş evlerinin en önde gelen özelliği de avlular arkasında yer almalarıdır. Bu evler Doğu ve Güneydoğu evleri ile plan bakımından paralellik gösterirlerse de onlardan bazı ayrıntılarla ayrılmaktadırlar. Sokakla bağlantılı olan giriş kapısından sonra ulaşılan avlunun bir yanına tandırlık, erzak depoları ve bir bakıma çardak görevi üstlenen oturma yerleri ön plana alınmıştır. Çoğu kez de bunların yanına bir de ahır eklenmiştir. Mutfaklar evlerin en önemli bölümünü oluşturmaktadır, bunların içerisinde geniş ocaklar bulunmaktadır. Ayrıca mutfak ile üst kattaki yemek odası arasındaki duvarların içerisine katlar arasında yemek taşıyacak bir nevi makaralı asansör düzeni kurulmuştur.

Avlunun gerisinde yer veya sokağa doğrudan açılan evler taş temeller üzerine moloz taş ve kerpiçten yapılmışlardır. Duvar kalınlıkları 60-70 cm. arasında değişmektedir. Döşemelerde sıkıştırılmış toprak, ikinci katlarda da ahşaba yer verilmiştir. Ahşap malzeme tavanlarda, dolaplarda, kapı, pencere dolap kapaklarında ve balkon ve çıkmalarda taşıyıcı eleman olarak kullanılmıştır. Bunların cephelerine önem verilmiş, ikinci katları taşıyan çıkmalar, kornişler, balkonlar mimari de sıkça uygulanmıştır. İklim koşullarından ötürü evlerin üzerleri düz toprak damla örtülmüştür. Çatılı örnekler varsa da bunları sayıca çok daha az olup, XIX. yüzyılın sonlarına doğru yapılmışlardır. Diş cephelerde bezeme unsuru daha çok cephe duvarlarındaki kerpicin değişik şekillerde dizilmesiyle sağlanmıştır. Ayrıca pencere kenarları dıştan bakıldığında kubbeyi andıran şekillerle bezenmiştir. Büyük olasılıkla bu tür bir süslemenin Selçuklulardan kaynaklandığı sanılmaktadır.

Dış cephelerde çoğu kez cumbalar yerine kokuluklara yer verilmiştir. Evlerin giriş kapılarının her iki yanına iki sütunçe üzerine oturtulmuş çiçekli nişleri çekmektedir. Kapılar çift kanatlıdır ve bunların üzerinde madeni ağırlıklara yer verilmiştir. Kapı tokmaklarına ayrı bir özen gösterilmiştir.

Evlerin zemin katlarında kiler, banyo, hela ve üst kata çıkan merdiven boşlukları yer almaktadır. İkinci katlardaki sofa evlerin en geniş bölümünü oluşturmaktadır. Burası aynı zamanda dışa açılan evlerin en geniş bölümüdür. Bu bölümlerde taş veya ahşaptan pencere önünde geniş sedirler bulunmaktadır Odaların duvarları saman, keçi kılı ve sönmüş kireç karışımı bir sıva ile sıvanmıştır. Üst katta odalar ise bu sofaya açılmaktadır. Sofalarla odaları birbirine bağlayan kapılar gösterişsiz ve bezemesizdir. Bu kapılarda eşikler olduğu gibi demir mandallı kapı kolu sistemlerine yer verilmiştir. Odaların içerisinde ise küçük ahşap dolaplara yer verilmiştir. Tavanlarda kaplamaya yer verilmemesinden ötürü taşıyıcı sistemler açıkta bırakılmıştır.

Banyolarda “çol “olarak isimlendirilen küvete benzer bölüm yapılmıştır. Bu bölümler banyo kazanları ile ısıtılmıştır.
 
Üst Alt