Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
Ramazan özel
Mü’minlerin baharı ramazan
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Gönül sızım" data-source="post: 52805" data-attributes="member: 1049"><p><span style="color: Black">Bismillahirahmanirrahim</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Subhan Allah’a hamd; </span></p><p><span style="color: Black">Efendimize, Ehl-i Beyt’ine ve Sahabe-i Kirâm’a salât ve selâm… </span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Merhaba Dostlar;</span></p><p><span style="color: Black">Mevsim yaz olsa da mü’minin baharı olan kutlu bir mevsimdeyiz… </span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Mü’minin baharı Ramazan-ı Şerif…</span></p><p><span style="color: Black">Bizlere her sene yeniden bir Ba’su Ba’de’l Mevt yaşatan Rabbimize, sırf bu yüzden ne kadar şükretsek, yine de az…</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Şükür nimeti bilmeyi, önemini idrak etmeyi gerektirir. </span></p><p><span style="color: Black">Nimetin önemi idrak edilince de gönül ve akıl harekete geçer, nefse baskı yapar: “Sen de yap! Sen de payını iste Rabbinden!”</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Bize bu idraki, bu yüce duyguları ikram eden de yine Yüce Rabbimiz. Yani, O’nun malını, yine O’nun rızasını talep etmekte, yine O’nun verdiği kuvveti kullanarak… </span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Her şey O’nun…</span></p><p><span style="color: Black">Her şey O’ndan…</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Hakkıyla kulluk yapmadığımızda, hayret edilecek bir şeydir ki biz, O’nun malını, yine O’nun yolundan mahrum bırakıyoruz…</span></p><p><span style="color: Black">Yani, aslında, biz kendi kendimizi cezalandırıyoruz dostlar.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Oysa şöyle açıversek Kur’anlarımızı, oturuversek diz dize…</span></p><p><span style="color: Black">Bülbüller gibi zikrederek şakısak seherlerde…</span></p><p><span style="color: Black">Her secdede teravih yudumlasak…</span></p><p><span style="color: Black">Her sofrada ruhumuza iftar versek…</span></p><p><span style="color: Black">Fakiri, yetimi oturtsak baş köşeye…</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Nefse, isyan etsek; “Yeter artık senden çektiğim! Bırak bari şu Ramazan’da Rabimin rızasına koşayım. Bütün sene senin rızan, keyfin peşinde koştum. Bırak yakamı!” Desek.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Şeytana ve şeytani işlere bir çarpı çeksek. </span></p><p><span style="color: Black">Bu ay hiç müzik, eğlence, filim, internet, mesaj peşinde olmasak. “Bundan gelecek hayır, gelmez olsun!” desek… </span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Bütün bunları ve daha fazlasını yapsak sevgili dostlar…</span></p><p><span style="color: Black">O zaman görürüz, O Rahman olanın rahmetinin nasıl coştuğunu…</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Rahmetin nasıl coştuğunu deyince birden aklıma takıldı, maalesef, birçok Müslüman böyle manevi, Rahmani tecrübeler yaşamadıkları için asla neden bahsettiğimizi de anlayamıyorlar. İşte, en çok da buna üzülüyorum.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Amellerin zahiri boyutu ortada olduğu için herkes görüyor ama manevi boyut, ama batıni boyut, hep gizli kalıyor. </span></p><p><span style="color: Black">Bir imkan olsaydı da o kardeşlerimize de Allah-u Teala’nın rahmetine gark olmuş bir gönlün, o müthiş huzurunu ve mutluluğunu gösterebilseydik…</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Heyhat! Ne yaparsın ki elden bir şey gelmez. Bu imtihan dünyası böyle kurulmuş…</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Önce kul, karşılıksız ibadet ve fedakarca hizmet edecek ki Rabbi de ona rahmet kapılarını açsın…</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">İlla sen adım atacaksın. Dişini sıkacak, görmediğin Rabbin için hiç görmediğin nimetleri ve rızası için didineceksin ki görünmeyenleri, senin için görünür kılsın. Uzakları yakın, virane kalbini mamur etsin…</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Görüyorsunuz ya, bizim işimiz zor dostlar. Ne demişler, “Yapmak zor; yıkmak kolay.” Biz ve bizim gibi yayınlar, yazarlar, çoğu defa bir hiç’in üzerine bina yapmaya kalkıyoruz. </span></p><p><span style="color: Black">Belki bir gün mamur olur diye, nice sohbet erbabı, Müslümanlara nice diller döküyor. Rabbim onların hatırına bizleri de af ve mağfiret etsin inşaallah.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">“İnsan, kulağından beslenir” demiş eskimezlerimiz. Allah’ın Rasulü, sallallahu aleyhi vesellem kulaklarından, yani, sohbetle beslemiş Sahabe Efendilerimizi, rıdvanullahi teala aleyhim ecmaîn. Bundandır ki o dillere destan hayatları yaşamışlar, insanlığa insanlık dersi vermişler.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Peki, biz kulaklarımızı ne yana çeviriyoruz, nereden besleniyoruz dostlar? Bir Hak Dostu’nun, onu bulamadığımızda, bir sohbet ehlinin sohbetine talip olabiliyor muyuz?...</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Geliniz, bari bu Ramazan’da, nefsin hazır belini kırmışken, şeytanlar bağlanmışken, gidip bir “Cennet bahçesi” hükmünde olan, bir sohbet halkasına dahil olalım. </span></p><p><span style="color: Black">Öyle sade TV ekranından değil, gidip o manevi atmosferi bizzat yaşayalım. Eriyelim o sohbetlerde…</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Kötü huy ve ahlaklardan temizlenmek için…</span></p><p><span style="color: Black">Günahların yükünden kurtulmak için…</span></p><p><span style="color: Black">Ruhumuzu, kalbimizi ve aklımızı nurlandırmak için…</span></p><p><span style="color: Black">Ötelere, öte alemlere kanatlanmak için…</span></p><p><span style="color: Black">Şu dünya zindanından kurtulmak için…</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Ancak bu tecrübeyi yaşayanlar anlıyor, ne anlatmaya çalıştığımızı. Anlatmaya layık olmasak da en azından üzerimizdeki vebalden kurtulmak için anlatsak da…</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Ne dersek diyelim, yine de Rabbimiz lütfetmese hiçbirimiz parmağımızı dahi kıpırdatamayız. Nerde kaldı, nefsimizi hayra yönlendirmek… </span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Bu yüzden sevgili dostlar, en büyük dermanımız, Celal ve Kerem sahibi Rabbimizden istemek. O’ndan isteyelim; bize de nasib etsin, Dostlarına ikram ettiklerinden. Bizi de mahrum etmesin, “nimet verdiklerinin yolundan”. </span></p><p><span style="color: Black">O, kimseyi mahrum etmez zaten, insanlar kendilerini mahrum ediyorlar.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Mübarek Üç Ayları ve bilhassa Ramazan-ı Şerif’i hakkıyla yaşayabilmek ümidi ile Allah-u Teala’ya emanet olunuz.</span></p><p> <span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">SÜLEYMAN KARAKAŞ</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Gönül sızım, post: 52805, member: 1049"] [COLOR=Black]Bismillahirahmanirrahim Subhan Allah’a hamd; Efendimize, Ehl-i Beyt’ine ve Sahabe-i Kirâm’a salât ve selâm… Merhaba Dostlar; Mevsim yaz olsa da mü’minin baharı olan kutlu bir mevsimdeyiz… Mü’minin baharı Ramazan-ı Şerif… Bizlere her sene yeniden bir Ba’su Ba’de’l Mevt yaşatan Rabbimize, sırf bu yüzden ne kadar şükretsek, yine de az… Şükür nimeti bilmeyi, önemini idrak etmeyi gerektirir. Nimetin önemi idrak edilince de gönül ve akıl harekete geçer, nefse baskı yapar: “Sen de yap! Sen de payını iste Rabbinden!” Bize bu idraki, bu yüce duyguları ikram eden de yine Yüce Rabbimiz. Yani, O’nun malını, yine O’nun rızasını talep etmekte, yine O’nun verdiği kuvveti kullanarak… Her şey O’nun… Her şey O’ndan… Hakkıyla kulluk yapmadığımızda, hayret edilecek bir şeydir ki biz, O’nun malını, yine O’nun yolundan mahrum bırakıyoruz… Yani, aslında, biz kendi kendimizi cezalandırıyoruz dostlar. Oysa şöyle açıversek Kur’anlarımızı, oturuversek diz dize… Bülbüller gibi zikrederek şakısak seherlerde… Her secdede teravih yudumlasak… Her sofrada ruhumuza iftar versek… Fakiri, yetimi oturtsak baş köşeye… Nefse, isyan etsek; “Yeter artık senden çektiğim! Bırak bari şu Ramazan’da Rabimin rızasına koşayım. Bütün sene senin rızan, keyfin peşinde koştum. Bırak yakamı!” Desek. Şeytana ve şeytani işlere bir çarpı çeksek. Bu ay hiç müzik, eğlence, filim, internet, mesaj peşinde olmasak. “Bundan gelecek hayır, gelmez olsun!” desek… Bütün bunları ve daha fazlasını yapsak sevgili dostlar… O zaman görürüz, O Rahman olanın rahmetinin nasıl coştuğunu… Rahmetin nasıl coştuğunu deyince birden aklıma takıldı, maalesef, birçok Müslüman böyle manevi, Rahmani tecrübeler yaşamadıkları için asla neden bahsettiğimizi de anlayamıyorlar. İşte, en çok da buna üzülüyorum. Amellerin zahiri boyutu ortada olduğu için herkes görüyor ama manevi boyut, ama batıni boyut, hep gizli kalıyor. Bir imkan olsaydı da o kardeşlerimize de Allah-u Teala’nın rahmetine gark olmuş bir gönlün, o müthiş huzurunu ve mutluluğunu gösterebilseydik… Heyhat! Ne yaparsın ki elden bir şey gelmez. Bu imtihan dünyası böyle kurulmuş… Önce kul, karşılıksız ibadet ve fedakarca hizmet edecek ki Rabbi de ona rahmet kapılarını açsın… İlla sen adım atacaksın. Dişini sıkacak, görmediğin Rabbin için hiç görmediğin nimetleri ve rızası için didineceksin ki görünmeyenleri, senin için görünür kılsın. Uzakları yakın, virane kalbini mamur etsin… Görüyorsunuz ya, bizim işimiz zor dostlar. Ne demişler, “Yapmak zor; yıkmak kolay.” Biz ve bizim gibi yayınlar, yazarlar, çoğu defa bir hiç’in üzerine bina yapmaya kalkıyoruz. Belki bir gün mamur olur diye, nice sohbet erbabı, Müslümanlara nice diller döküyor. Rabbim onların hatırına bizleri de af ve mağfiret etsin inşaallah. “İnsan, kulağından beslenir” demiş eskimezlerimiz. Allah’ın Rasulü, sallallahu aleyhi vesellem kulaklarından, yani, sohbetle beslemiş Sahabe Efendilerimizi, rıdvanullahi teala aleyhim ecmaîn. Bundandır ki o dillere destan hayatları yaşamışlar, insanlığa insanlık dersi vermişler. Peki, biz kulaklarımızı ne yana çeviriyoruz, nereden besleniyoruz dostlar? Bir Hak Dostu’nun, onu bulamadığımızda, bir sohbet ehlinin sohbetine talip olabiliyor muyuz?... Geliniz, bari bu Ramazan’da, nefsin hazır belini kırmışken, şeytanlar bağlanmışken, gidip bir “Cennet bahçesi” hükmünde olan, bir sohbet halkasına dahil olalım. Öyle sade TV ekranından değil, gidip o manevi atmosferi bizzat yaşayalım. Eriyelim o sohbetlerde… Kötü huy ve ahlaklardan temizlenmek için… Günahların yükünden kurtulmak için… Ruhumuzu, kalbimizi ve aklımızı nurlandırmak için… Ötelere, öte alemlere kanatlanmak için… Şu dünya zindanından kurtulmak için… Ancak bu tecrübeyi yaşayanlar anlıyor, ne anlatmaya çalıştığımızı. Anlatmaya layık olmasak da en azından üzerimizdeki vebalden kurtulmak için anlatsak da… Ne dersek diyelim, yine de Rabbimiz lütfetmese hiçbirimiz parmağımızı dahi kıpırdatamayız. Nerde kaldı, nefsimizi hayra yönlendirmek… Bu yüzden sevgili dostlar, en büyük dermanımız, Celal ve Kerem sahibi Rabbimizden istemek. O’ndan isteyelim; bize de nasib etsin, Dostlarına ikram ettiklerinden. Bizi de mahrum etmesin, “nimet verdiklerinin yolundan”. O, kimseyi mahrum etmez zaten, insanlar kendilerini mahrum ediyorlar. Mübarek Üç Ayları ve bilhassa Ramazan-ı Şerif’i hakkıyla yaşayabilmek ümidi ile Allah-u Teala’ya emanet olunuz. SÜLEYMAN KARAKAŞ[/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
Ramazan özel
Mü’minlerin baharı ramazan
Üst
Alt