Medd-i lazım

ceylannur

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Eylül 2011
Mesajlar
3,872
Tepkime puanı
37
MEDD-İ LAZIM

"Lazım" lügatta: "Lüzumlu, gerekli" manasına gelir. Medd-i
Lazımın tarifi: Bir kelimede, harf-i medden sonra sebeb-i medden
sükûnu lazım vaki olursa, o kelime "medd-i lazım" olur. Bu şekilde
meydana gelen meddi, bütün kıraat imamları medd ile okudukları için, bu
isim verilmiştir. Medd-i lazım -4- türlüdür.

1- Medd-i lazım kelime-i müsekkale; Kelime-i müsekkale,
idgamlı kelime demektir. İdgam: Aynı cinsten olan ve yan yana bulunan
iki harften birincisinin ikinciye katılarak, girdirilerek birlikte
okunmalarından ibarettir ki, şedde bunun alametidir. Bu türlü
kelimelerde medd harfinden sonra gelen sakin harf, idgamlı (şeddeli)
durumdadır. Arabçada şedde ağırlık ifade ettiğinden, medd-i lazımın bu
türlüsü: "Medd-i Lazım kelime-i müsekkale" olarak isimlendirilmiştir.

Misal:
(حَاجَّ حَاجْجَ ) (حَافِّينَ حَافْفِينَ)
اَلْحَاقَّةُ) ) : Medd-i lazım kelime-i müsekkaledir. Çünkü ha'yı çeken
harf-i medden elif var. Sebeb-i medden de birinci kafın sükun-u lazımı
var. İkisi de aynı kelimede bulundukları için medd-i lazım; sükûn-u
lazımlı harf idgamlı olarak vaki olduğu için de kelime-i müsekkale
olmuştur.
Şayet, harf-i med ile sebeb-i med aynı kelimede yan yana vaki
olmazsa, iki ayrı kelimede, mesela: Harf-i med birinci kelimenin
sonunda, sebeb-i medd ikinci kelimenin başında bulunacak olursa, bu
durumda medd-i lazım olmaz. Yazıda mevcud olan harf-i med, kıraat
esnasında iskat edilir (düşürülür). ( مَا الْقَارِعَةُ) ) ,(اِذَا السَّمَاءُ gibi.

2- Medd-i lazım kelime-i muhaffefe: Bu durumda üzerinde
sükûn-u lazım vaki olan harf cezimlidir. Arabçada cezim hafiflik ifade
ettiğinden, medd-i lazımın bu türlüsüne "Medd-i lâzım kelime-i
muhaffefe" denilmiştir. ( آلْآنَ أَاَلْأَانَ ) gibi. Bu kelime medd-i lazım
kelime-i muhaffefe'dir. Çünkü hemzeyi çeken harf-i medden elif var.
Sebeb-i medden de lamın sükun-u lazımı var. İkisi de aynı kelimede
bulundukları için medd-i lazım, sükun-u lazımlı harf idgamsız olarak
vaki olduğu için de kelime-i muhaffefe olmuştur.

3- Medd-i lazım harf-i müsekkal. Harf-i müsekkal: Kendisinde
idgam (şedde) bulunan harf demektir. Fakat harfi müsekkal'de hakikatta
şedde bulunmaz. Üzerinde sükûn-u lazım bulunan harften sonra aynı
cinsten harfin gelmesi sebebiyle, telaffuz halinde şedde varmışcasına
okunur. ( الم اَلِفْ لاَمْ مِيمْ ) deki lâm gibi. Buradaki lâm, harf-i
musekkal’dir. Çünkü lam'ı çeken harf-i medden elif var. Sebeb-i medden
de mimin sükûn-u lazımı var. Sükûn-u lazımlı olan mim harfi, yine ikinci
bir mime uğradığı için, telaffuzda idgam olunarak. "Medd-i lazım harf-i
musekkal" olmuştur.

4- Medd-i lazım harf-i muhaffef: Bu durumda, üzerinde sükûn-u
lazım bulunan harf, idgamsızdır. ( الم اَلِفْ لاَمْ مِيمْ ) deki mim gibi.
Çünkü mimi çeken harf-i medden ye var. Sebeb-i medden de mimin
sükûn-u lazımı var. İdgam durumu da olmadığı için "Medd-i lazım
harf-i muhaffef" olmuştur. ( الر اَلِفْ لاَمْ رَا ) daki lam da böyledir.

Hükmü: Medd-i lazımın meddi, vacibtir. Çünkü bütün kıraat
imamları medd-i lazımın -4- elif miktarı med edilmesinin lüzumu
üzerinde ittifak etmişlerdir. Binaenaleyh, hadr kıraatında bile olsa, bu
miktardan az meddetmek doğru değildir.
 
Üst Alt