Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Öykü-Hikaye-Kıssadan hisse
Malik bin Dinarın Tevbesi
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="konyevi" data-source="post: 82217" data-attributes="member: 7287"><p>Bazı kaynaklarda, Malik bin Dinarın hayatı şöyle anlatılır: Malik bin Dinar çok zengin bir padişahtı. Gününü içki içmek ve dünya keyf-ü sefası ile geçirirdi. Onun iki yaşında bir kızı vardı. Bu kız, birgün vefat etti. Kızı vefat ettikten sonra, Malik bin Dinar şöyle bir rüya gördü; Kıyamet kopmuş, insanlar haşir meydanında toplanmıştır. O sırada büyük bir yılanın kendisine doğru gelmekte olduğunu gördü. Kendisini kaybetmek için mahşerdeki kalabalığın arasına daldı. Fakat yılanın yine kendisine doğru gelmekte olduğunu fark etti. Bunun üzerine, kaçmaya başladı ve yolda ihtiyar, zayıf, kambur bir adamla karşılaştı. Adama:</p><p> Amca, bu yılanı benden uzaklaştır, dedi. Fakat adam:</p><p> Bak sen gençsin, benim ise kuvvetim yoktur, diye cevap verdi.</p><p>Malik bin Dinar, yine yılanın üzerine doğru gelmekte olduğunu gördü. Kaçarken, bir ateş gördü ve yılanın dehşetinden kendisini ateşe atmak istedi. Fakat bu arada, bir ses: Dön, sen ateş ehli değilsin! dedi. Malik bin Dinar, tekrar ihtiyara:</p><p> Bana yardımcı ol! Dedi. İhtiyar da:</p><p> Bak, şu tepeye doğru git. Orada İbrahim Peygamber vardır. Yanında ise küçük iken ölen müslüman çocukları vardır. Eğer senin küçük çocuğun ölmüş ise belki orada bir çare bulursun, diye yol gösterdi. Malik bin Dinar hemen oraya gitti ve çocukların içinde kızını da gördü. Kızı onu görünce hemen yanına geldi ve yılanı Malik bin Dinardan uzaklaştırdı. Malik bin Dinar, kızına:</p><p> Kızım, bu yılan neden kimseye değil de hep bana hücum edi-yor? Diye sordu. Kızı:</p><p> Ey baba! Henüz kıyamet kopmadı, haşir meydanına toplanmadınız. Sen rüya görüyorsun. O yılan senin kötü amelindir. Sen nereye gidersen git, o mutlaka senin peşinden gelir, dedi. Malik bin Dinar:</p><p> Peki, o ihtiyar adam kimdi? Diye sorunca, kızı şöyle cevap verdi:</p><p> O ihtiyar adam, senin işlediğin salih amelindir. Onu çok zayıf bıraktığın için senin kötü ameline karşı koyamadı. Ey baba, sen bu hal üzere ölürsen, senin hayatın ebediyyen böyle olacaktır.</p><p>Malik bin Dinar uyandığında, yatağın bir tarafta, yorganın bir tarafta olduğunu ve kendisinin yuvarlandığını gördü. Sıkıntıdan ter içerisinde kalmıştı. Bundan sonra, günahları ve keyf-ü sefayı bir tarafa bırakıp ve tevbe ederek Allah-u Zülcelale yöneldi. Bu sebebten dolayı, Allah-u Zülcelalin büyük Evliyalarından oldu.</p><p></p><p>Dersler ve İbretler</p><p>Bakınız! Allah-u Zülcelal hakiki tevbe eden kimseye ne güzel mükafat veriyor ve ne güzel muamelede bulunuyor. Herhangi bir kimse Malik bin Dinar gibi tevbe ederse onun gibi olur.</p><p>Elimizde fırsat varken, tevbeye koşmalıyız. Tevbe kapısını terk etmek, nefsimize zulmetmektir. İşte Allah-u Zülcelal, Malik bin Dinarı davet etti ve Malik bin Dinar da bu davete ne güzel icabet etti. Buna göre her insan, Allah-u Zülcelalin bu davetine, bu şekilde icabet etmelidir</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="konyevi, post: 82217, member: 7287"] Bazı kaynaklarda, Malik bin Dinarın hayatı şöyle anlatılır: Malik bin Dinar çok zengin bir padişahtı. Gününü içki içmek ve dünya keyf-ü sefası ile geçirirdi. Onun iki yaşında bir kızı vardı. Bu kız, birgün vefat etti. Kızı vefat ettikten sonra, Malik bin Dinar şöyle bir rüya gördü; Kıyamet kopmuş, insanlar haşir meydanında toplanmıştır. O sırada büyük bir yılanın kendisine doğru gelmekte olduğunu gördü. Kendisini kaybetmek için mahşerdeki kalabalığın arasına daldı. Fakat yılanın yine kendisine doğru gelmekte olduğunu fark etti. Bunun üzerine, kaçmaya başladı ve yolda ihtiyar, zayıf, kambur bir adamla karşılaştı. Adama: Amca, bu yılanı benden uzaklaştır, dedi. Fakat adam: Bak sen gençsin, benim ise kuvvetim yoktur, diye cevap verdi. Malik bin Dinar, yine yılanın üzerine doğru gelmekte olduğunu gördü. Kaçarken, bir ateş gördü ve yılanın dehşetinden kendisini ateşe atmak istedi. Fakat bu arada, bir ses: Dön, sen ateş ehli değilsin! dedi. Malik bin Dinar, tekrar ihtiyara: Bana yardımcı ol! Dedi. İhtiyar da: Bak, şu tepeye doğru git. Orada İbrahim Peygamber vardır. Yanında ise küçük iken ölen müslüman çocukları vardır. Eğer senin küçük çocuğun ölmüş ise belki orada bir çare bulursun, diye yol gösterdi. Malik bin Dinar hemen oraya gitti ve çocukların içinde kızını da gördü. Kızı onu görünce hemen yanına geldi ve yılanı Malik bin Dinardan uzaklaştırdı. Malik bin Dinar, kızına: Kızım, bu yılan neden kimseye değil de hep bana hücum edi-yor? Diye sordu. Kızı: Ey baba! Henüz kıyamet kopmadı, haşir meydanına toplanmadınız. Sen rüya görüyorsun. O yılan senin kötü amelindir. Sen nereye gidersen git, o mutlaka senin peşinden gelir, dedi. Malik bin Dinar: Peki, o ihtiyar adam kimdi? Diye sorunca, kızı şöyle cevap verdi: O ihtiyar adam, senin işlediğin salih amelindir. Onu çok zayıf bıraktığın için senin kötü ameline karşı koyamadı. Ey baba, sen bu hal üzere ölürsen, senin hayatın ebediyyen böyle olacaktır. Malik bin Dinar uyandığında, yatağın bir tarafta, yorganın bir tarafta olduğunu ve kendisinin yuvarlandığını gördü. Sıkıntıdan ter içerisinde kalmıştı. Bundan sonra, günahları ve keyf-ü sefayı bir tarafa bırakıp ve tevbe ederek Allah-u Zülcelale yöneldi. Bu sebebten dolayı, Allah-u Zülcelalin büyük Evliyalarından oldu. Dersler ve İbretler Bakınız! Allah-u Zülcelal hakiki tevbe eden kimseye ne güzel mükafat veriyor ve ne güzel muamelede bulunuyor. Herhangi bir kimse Malik bin Dinar gibi tevbe ederse onun gibi olur. Elimizde fırsat varken, tevbeye koşmalıyız. Tevbe kapısını terk etmek, nefsimize zulmetmektir. İşte Allah-u Zülcelal, Malik bin Dinarı davet etti ve Malik bin Dinar da bu davete ne güzel icabet etti. Buna göre her insan, Allah-u Zülcelalin bu davetine, bu şekilde icabet etmelidir [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Öykü-Hikaye-Kıssadan hisse
Malik bin Dinarın Tevbesi
Üst
Alt