- Katılım
- 22 Şubat 2011
- Mesajlar
- 9,111
- Tepkime puanı
- 81
4401 - Ammar Ibnu Umayr rahimehullah anlatiyor: "Ubeydullah Ibnu Ziyad ve arkadaslarinin kellesi geldikce Kufe'nin Rahabe mahallesinin mescidinde ust uste dizildi. (Seyirci kalabaliga) ben de yaklastim.
"Geldi! Geldi!" diyorlardi. (Ne idi bu gelen? Merak edip daha da yaklastim). Megerse bir yilanmis. (Nerden geldiyse) gelmis, kelleler arasina girip (kayboluyor, tekrar) cikiyordu. Derken Ubeydullah Ibnu Ziyad'in burun deligine girdi ve orada bir muddet kaldi. Sonra cikip gitti ve kayboldu. Biraz sonra kalabalik tekrar bagirmaya basladi:
"Yine geldi! Yine geldi!"
Bu hal iki veya uc kere tekerrur etti."
Tirmizi, Menakib, (3782).
ZEYD IBNU HARISE VE OGLU USAME RADIYALLAHU ANHUMA
4402 - Ibnu Omer radiyallahu anluma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam askeri bir sefer hazirlamis, askerlerin basina da Usame Ibnu zeyd'i komutan yapmisti. (Usame siyahi bir azadlinin oglu olmasi hasebiyle) onun komutanligindan memnun kalmayan bazi kimseler dedikodu yaptilar. (Soylenen yersiz sozler kulagina ulasmis olan) Resulullah aleyhissalatu vesselam:
"Onun komutanligi hususunda dedikodu yapan sizler, ayni dedikoduyu daha once babasinin komutanligi icin de yapmistiniz. Allah'a yemin olsun! O komutanliga layik idi. Ve o, bana, insanlarin en sevgililerindendi. Bu da, bana, ondan sonra insanlarin en sevgili olanlarindandir" buyurdu."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 17, Megazi 42, 87, Eyman 2, Ahkam 33; Muslim, Fezailu's-Sahabe 63, (2426); Tirmizi, Menakib, (3819).
4403 - Yine Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Omer radiyallahu anh, Usame Ibnu Zeyd'e (fey'den) ucbinbesyuz (dirhemlik) pay ayirmisti. Bana ise ucbin (dirhemlik) pay verdi.
"Niye Usame'yi benden ustun tuttun? Vallehi hicbir savasta benden ileri gecmis degil (yani ben de onun katildigi her savasa katildim) dedim. Bana su cevabi verdi:
"Ey ogulcugum! Zeyd radiyallahu anh, Resulullah aleyhissalatu vesselam nezdinde babandan daha sevgili idi. Usame radiyallahu anh da Resulullah aleyhissalatu vesselam'a senden daha sevgilidir. Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'in sevgisini kendi sevgime tercih ettim."
Tirmizi, Menakib, (3815).
AMMAR IBNU YASIR RADIYALLAHU ANH
4404 - Hz. Ali Ibnu Ebi Talib radiyallahu anh anlatiyor: "Ammar radiyallahu anh, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yanina girmek icin izin istedi.
"Ona musaade edin, girsin!" buyurdular. Ammar girince de:
"Tayyib ve mutayyeb Ammar'a merhaba!" diyerek selamladilar."
Tirmizi, Menakib, (3799).
4405 - Ikrime radiyallahu anh anlatiyor: "Ibnu Abbas radiyallahu anhuma, bana ve oglu Ali'ye:
"Ebu Said'e gidin, onun rivayet ettigi hadisi dinleyin!" dedi. Biz de gittik. Onu, bakimini yapmakta oldugu bir bahcede bulduk. (Bizi gorunce) ridasini alip sarindi. Sonra bize (en bastan) anlatmaya koyularak, mescidin insaasini zikretmeye kadar geldi ve:
"Biz kerpicleri tane tane tasiyorduk. Ammar radiyallahu anh ise (biri kendi, biri de Resulullah adin) ikiser ikiser tasiyordu. Resulullah aleyhissalatu vesselam onu gordu. Uzerindeki topraklari cirpmaya basladi ve:
"Vay Ammar'a! Onu bagi (asi) bir grup oldurecek. Bu, onlari cennete cagirir, onlar da bunu atese cagirir!" buyurdu."
Buhari, salat 63, Cihad 17.
Buhari'nin rivayetinde "Onu bagi bir grup oldurecek" ibaresi mevcut degildir. Bu ibare Ebu Bekr el-Berkani ve el-Ismaili'nin rivayetinde mevcuttur.)
4406 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ammar hangi meselede muhayyer birakilmissa mutlaka en dogrusunu secmistir."
Tirmizi, Menakib, (3800).
Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ammar kikirdaklarina kadar iman doldurulmustur."
Nesai, Iman 17, (8, 111).
ABDULLAH IBNU MES'UD RADIYALLAHU ANH
4407 - Abdurrahman Ibnu Yezid anlatiyor: "Huzeyfe radiyallahu anh'a, iciyle disiyla, hal ve hareketleriyle Resulullah aleyhissalatu vesselam'a, en cok benzeyen sahis kimse, onu bize soyle de kendisinden hadis dinleyelim" diye sordum. Bize su cevabi verdi:
"Biz iciyle disiyla, hal ve hareketleriyle, evinin duvarlariyla gizleninceye kadar Resulullah'a en cok benzeyen, Ibnu Mes'ud radiyallahu anh'tan baska birisini tanimiyoruz."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 27, Edeb 70; Tirmizi, Menakib, (3809).
4408 - Mesruk ve Sakik rahimehumallah anlatiyor: "Abdullah Ibnu Mes'ud radiyallahu anh dedi ki: "Kendisinden baska ilah olmayan Zat-i Zulcelal'e yemin olsun. Kur'an'dan nazil olan her bir surenin nerede indigini, her bir ayetin ne sebeple indigini mutlaka biliyorum. Eger bilsem ki, bir kimse Kitabullah'i benden daha iyi bilmektedir ve ona da deve ulasabilmektedir, mutlaka binip giderim."
Buhari, Fezailu'l-Kur'an 8; Muslim, Fezailu's-Sahabe 114, (2462); Nesai, Zinet 10, (8, 134).
4409 - Ebu Musa radiyallahu anh anlatiyor: "Yemen'den benn ve kardesim beraber (Medine'ye) geldik. Bir muddet kaldik. Bu esnada Ibnu Mes'ud ve annesini, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yanina cok girip cikmalari ve beraberliklerinin fazlaligi sebebiyle Resulullah aleyhissalatu vesselam'in aile efradindan olduklarina hukmetmistik."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 27, Megazi 74; Muslim, Fezailu's-Sahabe 110, (2460); Tirmizi, Menakib, (3808).
4410 - Ibnu Mes'ud radiyallahu anh anlatiyor: "Su ayet indigi zaman (mealen): "Iman edip guzel isler yapanlar, haramdaan sakinip iman ederek guzel isler yaptiklari, sonra yine haramdan kacinmaya devam edip imanlarinda sebat ettikleri, sonra da takvayi kalplerinde iyice koklestirip iyilikte bulunduklari takdirde, onlarin, haram seyleri, henuz haram kilinmazdin once tatmis olmalarindan dolayi uzerlerine bir gunah yoktur. Zira Allah iyilik yapanlari ve iyi kullukta bulunannlari sever" (Maide 93) Resulullah aleyhissalatu vesselam bana: "sen bunlardan birisin" buyurdu."
Muslim, Fezailu's-Sahabe 109, (2459); Tirmizi, Tefsir, Maide, (3056).
EBU ZERR EL-GIFARI RADIYALLAHU ANH
4411 - Hz. Ebu Zerr radiyallahu anh:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam ile karsilasmazdan once uc yil ibadet ettim" demisti. Kendisine: "(Bu ibadeti) kimin icin yaptin?" diye sordular.
"Allah icin!" cevabini verdi. Tekrar:
"Pekiyi nereye yonelerek yaptin?" denildi.
"Rabbim beni nereye yoneltmis idiyse oraya!" dedi ve aciklamaya devam etti: "Aksam vakti namaza basliyor, gecenin sonuna kadar devam ediyordum. O zaman kendimi bir ortu gibi atiyor, gunes tepeme yukselinceye kadar oyle kaliyordum. (Bir gun kardesim) Uneys bana:
"benim Mekke'de gorulecek bir isim var. Sen bana bas-goz ol (eksikligimi duyurma) dedi ve Mekke'ye gitti. Oraya varinca bana donmekte gecikti. Nihayet geldi.
"Ne yaptin?" dedim.
"Mekke'de bir adama rastladim, senin (gibi farkli bir) din uzerine yasiyor. Ancak O, kendisini Allah Teala'nin gonderdigini zannediyor" dedi.
"Halk ne diyor?" diye sordum.
"Halk mi? Halk O'na sair diyor, kahin diyor, sahir (sihirbaz) diyor!" dedi. Esasen Uneys sairlerden biriydi. Tekrar sordum:
"Pekala sen ne diyorsun?"
"ben dedi, kahinlerin sozunu isittim, bilirim. Onunki kahin sozu degil. onun soylediklerini siir cesitlerine tatbik ettim. Hicbirine uygun gelmiyor. Benden sonra kimse O'na siir diyemez. Vallahi O dogru sozludur, kahinler ise hep yalancidirlar!" dedi. Bu aciklama uzerine ben ona:
"Oyleyse benim islerime de sen bas-goz ol, bir de ben gidip goreyim!2 dedim."
Ebu Zerr, gerisini soyle anlatir:
"Mekke'ye geldim. Halktan zayif bir adam buldum. Ona: "Su Sabii (sapik) dediginiz adam nerede?" diye sormustum. Adam, beni gostererek:
"Burada bir sabii var! Burada bir sabii var!" diye bagirmaya basladi. Derken vadi halki kesek ve kemiklerle uzerime hucum etti. Bayilarak yigilmis kalmisim.
Kendime gelip kalktigim zaman kirmizi bir dikili tas gibiydim. Zemzem'e kadar gittim. Kanlarimi yikadim, suyundan biraz ictim.
Boylece otuz gun, gece ile gunduz arasi kaldim. Bu esnada zemzem suyundan baska hicbir taam almadim. Buna ragmen sismanladim ve karnimin kivrimlari artti. Cigerimde aclik hissi duymadim. Mekkeliler, ay isigi olan bir gecede uyurken Beytullah'i tavaf eden yoktu. Onlardan sadece iki kadin, Isaf ve Naile (adindaki putlarina) dua ediyordu. Tavaflari sirasinda bana kadar geldiler. (Dayanamayip):
"Onlari birbirlerine nikahlayiverin bari!" dedim. Onlar dualarindan vazgecmeyip, tavaflarini yaparken yanima kadar geldiler. Bu sefer:
"Onlar(a niye tapiyorsunuz)? Odundan farklari ne?" dedim. Kadinlar:
"(Imdat!) burada bir adam yok mu?" diye velvele kopararak gittiler. Tam o sirada kadinlari Resulullah aleyhissalatu vesselam ve Ebu Bekr radiyallahu anh tepeden inerlerken karsilayip:
"(Niye bagirdiniz) basiniza ne geldi?" derler. Kadinlar (onlari daha tanimadan)"
"Ka'be ile ortusu arasinda bir sabii (sapik) var!" derler. Onlar sorarlar:
"Size ne dedi?"
" Bize agzi dolduran (agza alinmaz) sozler soyledi" derler. Derken Resulullah aleyhissalatu vesselam geldi, Haceru'l-Esved'e istilamda bulundu, arkadasiyla birlikte Beytullah'i tavaf etti. Sonra namaz kildi. Namazini bitirince, -Ebu Zerr der ki: "Aleyhissalatu vesselam'i Islam selami ile ilk selamlayan ben oldum.- "Esselamu aleyke ya Resulullah. (Ey Allah'in Resulu! Selam uzerine olsun)!" dedim. Bana:
"Ve aleyke ve Rahmetullah. (Selam senin uzerine olsun, Allah'in rahmeti de)!" diye mukabele etti. Sonra:
"Sen kimlerdensin?" diye sordu.
"Gifar'danim!" dedim. Bunun uzerine eliyle egilerek parmaklarimi alnina koydu. Icimden: "Galiba kendimi Gifar'a nisbet etmemden hoslanmadi" dedim. Elinden tutmak uzere ilerledim. Fakat arkadasi bana mani oldu. Onu benden iyi biliyordu. Sonra basini kaldirip sordu:
"Buraya ne zaman geldin?
"Otuz gundur burdayim!" dedim.
"Sana kim yiyecek verdi?" dedi.
"Zemzem suyundan baska bir yiyecegim olmadi. Sismanladim bile. Oyle ki karnimin kivrimlari artti. Cigerimde aclik hissi de duymadim!" dedim.
"Zemzem suyu mubarektir. O hakikaten besleyici bir gidadir!" buyurdu. Hz. Ebu Bekr radiyallahu anh:
"Ey Allah'in Resulu! Bana musaade et, bu geceki yiyecegini ben ikram edeyim!" dedi. Resulullah aleyhissalatu vesselam ve Ebu Bekr radiyallahu anh gittiler, onlarla ben de gittim.
Ebu Bekr bir kapi acti. Taif kuru uzumunden benim icin avuc avuc cikarmaya basladi. bu, Mekke'de yedigim ilk yemekti. Orada kaldigim kadar kaldim. Sonra Resulullah'a geldim. Bana dedi ki:
"ben hurmalikli bir yere sevkedilecegim. Burasinin Yesrib oldugu kanaatindeyim. Sen kavmine benden mesaj gotur. Umarim, sayende Allah onlari hayirla menfaatlendirecek ve onlar sebebiyle de sana sevap verecek."
Bundan sonra ben kardesim Uneys'e geldim. Bana:
"Ne yaptin?" diye sordu. Ben:
"Musluman oldum ve (Muhammed'in hak bir peygamber oldugunu) tasdik ettim" dedim.
"Ben senin dinine karsi degilim. ben de musluman oldum ve tasdik ettim" dedi. Sonra kalkip annemize geldik. (Durumu anlattik) O da bize:
"Ben sizin dininize karsi degilim. ben de musluman oldum ve tasdik ettim!" dedi. Sonra kalkip hayvanlarimiza binip kavmimiz Gifar'a geldik. (Resulullah aleyhissalatu vesselam'in mesafini getirdik. Ilk anda) yarisi musluman oldu. Eyma Ibnu Rahza el-Gifari musluman olanlarin imamligini yurutuyordu, bu onlarin efendisi idi. Diger (musluman olmayan) yari:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam Medine'ye gelince musluman oluruz!" dediler. Derken Aleyhissalatu vesselam medine'ye geldi. O geri kalan yari da musluman oldu. Bir muddet sonra Eslem kabilesi de gelerek:
"Ey Allah'in Resulu! (Gifarlilar) bizim kardeslerimizdir. Onlarin musluman olduklari sey uzere biz de musluman oluyoruz!" dediler ve onlar da musluman oldular. Resulullah aleyhissalatu vesselam:
"Gifar'a Allah magfiretini bol kilsin. Eslem'i de Allah selamete kavustursun!" diyerek o iki kabileden memnuniyetini ifade buyurdular."
Muslim, Fezailu's-Sahabe 132, (2473): Metin Muslim'in metnidir.
4412 - Ebu Zerr'in Buhari'de gelen bir rivayetinde soyle denmistir: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in bi'set (peygamber olarak gonderilis) haberi Ebu Zerr radiyallahu anh'a ulasinca, kardesi (Uneys)e:
"Devene bin! su vadiye (Mekke'ye) git! Kendisini peygamber zanneden ve semadan haber geldigini soyleyen su adam hakkinda bana bilgi edin, sozlerini dinle ve bana getir!" dedi. Kardesi gidip, Mekke'ye vardi. Onun sozlerinden dinledi. Sonra Ebu Zerr'in yanina dondu ve su bilgiyi verdi:
"Onu gordum. Insanlara guzel ahlaki emrediyordu. (Insanlara getirdigi) kelam da siir degil."
"Arzuladigim kadar merakimi gideremedin!" dedi. Azik hazirladi. Icerisinde su olan dagarcigini yuklenip yola cikti. Mekke'ye geldi. Mescide ugrayip Resulullah aleyhissalatu vesselam'i kolladi. Esasen O'nu tanimiyordu. Dogrudan sormayi da uygun gormedi. Boylece birkac gece gecirdi. Tutup (bir kuytuya) yatti. Derken Ali radiyallahu anh onu gorup, bir yabanci oldugunu anladi. Onu gorunce takip etti. Bu ikisinden hicbiri digerine herhangi bir sey sormadi. Bu suretle sabaha erdiler. Sonra kirbasini ve azigini Mescid'e tasidi. O gun de oyle gecti ve Resulullah aleyhissalatu vesselam'i aksama kadar goremedi. Bunun uzerine yattigi yere dondu. (Az sonra) Ali radiyallahu anh ona ugradi ve adama:
"Yerimi ogrenme zamani gelmedi mi?" dedi. Boylece Ebu zerr'i kaldirdi ve beraberinde goturdu. (Ebu Zerr onu geriden takip etti.) Birbirlerine hicbir sey soylemediler. Ucuncu gune ermislerdi. O gun de ayni sekilde hareket ettiler. Ali Onu beraberinde ikamet ettirdi. Ve:
"Seni bu memlekete getiren sebebi bana soylemez misin?" diye sordu. Ebu Zerr:
"Bana yardimci olup yol gosterecegin hususunda ahd-u misakda bulunur (kesin soz verir)sen aciklarim!" dedi. Ali soz verdi, o da acikladi. Ali dedi ki:
"O haktir ve Allah'in Resuludur. Sabah olunca pesimi takip et. Ben, senin hakkinda korktugum bir sey gorursem, sanki su dokuyorum gibi dogrulurum. Degilse yurumeye devam ederim. Boylece girdigim yere sen de girinceye kadar beni takip et!"
Ali boyle yapti. O da onu takip edip geldi. Ali, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yanina girdi. O da onunla birlikte iceri daldi. Resulullah'in sozunu dinledi ve aninda musluman oldu. Resulullah kendisine:
"Hemen kavmine don. (Gorduklerini) onlara haber ver. Emrim sana gelinceye kadar (orada kal)" ferman etti. Ebu Zerr de:
"Nefsim elinde olan Zat'a yemin olsun, ben de haberi onlar arasinda bagirarak soyleyecegim!" dedi. Oradan cikip Mescid'e geldi. Yuksek sesle:
"Eshadu en-la ilahe illallah ve eshedu enne Muhammeden Resulullah!" dedi. Halk uzerine atilip, onu iyice dovduler, canini pek yaktilar. Derken Abbas radiyallahu anh gelip uzerine kapanarak (mani oldu).
"Yazik size! bunun Gifarli oldugunu, Sam'a giden tuccarlarinizin yolunun oradan gectigini bilmiyor musunuz?" diyerek onu ellerinden kurtardi.
Ebu Zerr, ertesi gunu ayni seyi tekrarladi. Mekkeliler, uzerine atilip tekrar dovduler. Yine Abbas uzerine kapandi ve onu kurtardi.
(Ravi der ki) "Bu, Ebu Zerr el-Gifari'nin musluman olusunun baslangici oldu."
Buhari, Menakibul-Ensar 33, Menakib 10.
HUZEYFE IBNU'L-YEMAN RADIYALLAHU ANHUMA
4413 - Hz. Huzeyfe radiyallahu anh anlatiyor. "Annem bana: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'i (en son) ne zaman gordun?" diye sordu. Ben:
"Su su zamandan beri gormedim!" dedim. Annem bana (kizdi ve) azarladi. Bunun uzerine:
"Izin ver Aleyhissalatu vesselam'a gideyim, aksam namazini O'nunla kilayim ve bana da sana da magfiret dileyivermesini taleb edeyim!" dedim. (O gun) Aleyhissalatu vesselam'a gittim. Aksami onunla kildim. Yatsiyi da kilincaya kadar (orada nafile) namaz kildi. Sonra ayrildi. Ben de pesine dustum. Derken sesimi isitti:
"Bu kim? Huzeyfe degil mi?" dedi.
"Evet, Huzeyfe'dir!" dedim.
"Hacetin nedir? Allah Teala Hazretleri sana da, annene de magfiret buyursun. Su bir melektir. Bu geceden once arza hic inmemistir. Bana selam vermek ve Fatima'nin, cennetteki kadinlarin efendisi oldugunu, Hasan ve Huseyn'in de cennetteki genclerin efendisi oldugunu bana mujdelemek icin Rabbinden izin istedi" buyurdu."
Tirmizi, Menakib, (3783).
4414 - Yine Huzeyfe raadiyallahu anh anlatiyor: "Ashab:
"Ey Allah'in Resulu! yerinize bir halife tayin etseniz!" demisti. Su cevapta bulundu:
"Ben birini yerime koysam, sonra da siz ona isyan etseniz, azaba maruz kalirsiniz. Velakin, siz, Huzeyfe'nin size rivayet edecegi sozleri tasdik edin, Abdullah Ibnu Mes'ud'un okuyacagini okuyun."
Tirmizi, Menakib, (3814).
SA'D IBNU MUAZ RADIYALLAHU ANH
4415 - Bera radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a sundus bir cubbe hediye edildi. Resulullah aleyhissalatu vesselam ipek elbiseyi yasaklamisti. Halk bu elbiseden cok hoslandi. -bir rivayette: "Ipek bir elbise hediye edildi, elimizle yoklamaya basladik, hepimiz hayran olmustuk" denmistir. -Resulullah:
"Nefsim (kudret) elinde olan Zat'a yemin olsun, Sa'd Ibnu mu'az'in cennetteki mendilleri bundan hayirlidir" buyurdular."
Buhari, Libas 26, bed'ul-Halk 8, Menakibu'l-Ensar 12, Eyman 3; Muslim, Fezail 126, 2468); Tirmizi, Menakib, (3846).
4416 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sa'd Ibnu Mu'az'in vefatindan Ars titredi. -Bir rivayette "Ars-i Rahman titredi" buyurmustur-."
Buhari, Menakibu'l-ensar 12; Muslim, Fezailu's-Sahabe 125, (2467); Tirmizi, Menakib, (3847).
4417 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Said Ibnu Mu'az radiyallahu anh'in cenazesi tasindigi zaman munafiklar: "Cenazesi ne kadar hafif!" dediler. (Bu sozleriyle) beni Kureyza hakkindaki hukmunu kastediyorlardi. Bu, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in kulagina ulasti. Hemen sunu soyledi: "Onun cenazesini melekler tasiyordu. (Bu sebeple insanlara hafif geldi):"
Tirmizi, Menakib, (3848).
ABDULLAH IBNU ABBAS RADIYALLAHU ANHUMA
4418 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam beni sinesine bastirdi ve: "Allahim, bunu dinde fakih kil" diye dua etti." Bir baska rivayette: "Allahim ona Kitab'i ogret!"; bir diger rivayette: "Hikmeti ogret" demistir."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 24, ilm 17, Vudu 10, I'tisam 1; Muslim, Fezailu's-Sahabe 138, (2477); Tirmizi, Menakib, (3823, 3824).
ABDULLAH IBNU OMER RADIYALLAHU ANHUMA
4419 - Abdullah Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "(Ruyamda) elimde bir istibrak parcasi gordum. Cennette her nereye istedi isem bu parca beni (bir kanat gibi) oraya ucuruyordu. Ruyami (kizkardesim) Hafsa'ya anlattim. O da Resulullah aleyhissalatu vesselam'a anlatmis. Aleyhissalatu vesselam, Hafsa'ya:
"Kardesin Abdullah (Allah'in ve kullarin hakkina riayet eden) salih bir insan, keske geceleyin de namaza kalksa!" buyurmus. Ben bu vak'adan sonra gece namazini hic birakmadim."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 19, Mesacid 58, Teheccud 2, 21, Tabir 25, 35, 36; Muslim, Fezailu's-Sahabe 139, (2478); Tirmizi, Menakib, (3825).
ABDULLAH IBNU'Z-ZUBEYR RADIYALLAHU ANHUMA
4420 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Islam'da dogan ilk cocuk Abdullah Ibnu'z-Zubeyr radiyallahu anhuma'dir. Dogunca onu Resulullah aleyhissalatu vesselam'a getirdiler. bir hurma alarak agzinda gevdi, sonra (sevdigi seyi) cocugun agzina soktu. Karnina ilk giren sey Resulullah aleyhissalatu vesselam'in tukrugu oldu."
Buhari, Menakibu'l-Ensar 45; Muslim, Adab 26, (2146).
4421 - Yine Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Zubeyr'in evinde bir kandil gormustu:
"Ey Aise dedi. Ben Esma'yi nifas olmus (dogum yapmis) zannediyorum. Sakin cocuga isim koymayin, ben isim koyacagim!"
Sonra ona Abdullah ismini koydu ve elindeki bir hurma ile de tahnik yapti."
Tirmizi, Menakib, (3826).
BILAL IBNU RABAH RADIYALLAHU ANH
4422 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ey Bilal! Islam olalidan beri isledigin ve en cok menfaat umid ettigin ameli bana soyler misin? Cunku ben, bu gece (ruyamda), cennette on tarafimda senin ayakkabilarinin sesini isittim!"
Bilal su cevabi verdi: "Ben Islam'da, nazarimda, daha cok menfaat umdugum su amelden baskasini islemedim: Gece olsun gunduz olsun tam bir temizlik yaptigim (abdest aldigim) zaman, mutlaka bana kilmam yazilan bir namaz kilarim."
Buhari, Teheccud 17; Muslim, Fezailu's-Sahabe 108, (2458).
4423 - Buhari'nin bir rivayetinde) Hz. Cabir radiyallahu anh'tan su rivayet kaydedilmistir: "Hz. Omer radiyallahu anh derdi ki: "Ebu bekir, efendimizdir, seyyidimizi azad etmistir." Bundan, Bilal radiyallahu anh'i kastederdi."
Buhari, Fezailu'l-Ashabi'n-Nebi 23.
UBEY IBNU KA'B RADIYALLAHU ANH
4424 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Ubey Ibnu Ka'b radiyallahu anh'a: "Allah bana, Lemyekunillezine keferu'yu sana okumami emretti!" demisti. Ka'b:
"Yani Allah Teala Hazretleri benim ismimi size zikir mi etti?" diye sual etti. Aleyhissalatu vesselam:
"Evet!" buyurdular. Bunun uzerine Ubey radiyallahu anh agladi."
Buhari, Menakibu'l-Ensar 16, Tefsir, Lem-Yekun 1; Muslim, Fezailu's-Sahabe 122, (799); Tirmizi, Menakib, (3894).
EBU TALHA EL-ENSARI RADIYALLAHU ANH
4425 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Bir adam Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gelerek:
"Ben acliktan bitkinim!" dedi. Aleyhissalatu vesselam derhal hanimlarindan birine (adam) (gonderip yiyecek istedi. Ama kadin):
"Seni hak ile gonderen Zat-i Zulcelal'e yemin olsun yanimizda sudan baska bir sey yok" diye cevap verdi. Aleyhissalatu vesselam bunun uzerine diger bir kadinina gonderdi. O da ayni seyi soyledi. Aleyhissalatu vesselam sonunda:
"Bu (bitkin) aci kim misafir edip (doyurursa) Allah ona rahmet edecektir!" buyurdu. Ensardan Ebu Talha radiyallahu anh denen birisi kalkip:
"Ey Allah'in Resulu! Ben misafir edecegim!" buyurdu ve onu evine goturdu. Evde hanimina:
"Yaninda yiyecek bir sey var mi?" diye sordu. Hanim:
"Hayir, sadece cocuklarin yiyecegi var!" dedi. Bunun uzerine hanimina:
"Sen onlari bir seylerle avut, sonra da uyut. Misafirimiz girince, ona sanki yiyormusuz gibi gorunelim. Yemek icin elini tabaga uzatinca lambayi duzeltmek uzere kalk ve onu sondur!" diye tenbihatta bulundu. Kadin soylenenleri yapti. Beraberce oturdular. Misafir yedi. Kari-koca geceyi ac gecirdiler.
Sabah olunca Aleyhissalatu vesselam'a geldiler. Resulullah aleyhissalatu vesselam, Ebu Talha'ya:
"Dun gece misafirinize olan davranisiniz sebebiyle Allah Teala Hazretleri taaccup etti (ve guldu)!" buyurdu ve su ayet-i kerime nazil oldu. (Mealen): "...Ve kendileri ihtiyac icinde olsalar bile, onlari kendi nefislerine tercih ederler" (Hasr 9).
Buhari, Menakibu'l-Ensar 10, Tefsir, Hasr 6; Muslim, Esribe 172, (2054).
SELMANU'L-FARISI RADIYALLAHU ANH
4426 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam su ayeti okumustu. (Mealen): "(Siz Allah yolunda bagista bulunmaya cagirilan kimselersiniz. Fakat icinizden bazilari cimrilik eder. Cimrilik eden ise, kendi zararina cimrilik etmis olur. Allah ganidir; muhtac olan sizsiniz. Eger yuz cevirirseniz,) O, sizin yerinize baska bir topluluk getirir ki, onlar sizin gibi allah'a itaatsizlik etmezler" (Muhammed 328).
(Orada bulunanlar): "Bizim yerimize kimler getirilebilir?" dediler. Resulullah aleyhissalatu vesselam, Selman-i Farisi'nin omuzuna vurdu, sonra da:
"Bu ve bunun kavmi!" deyip sozune devam etti:
"Ruhum elinde olan Rab Teala'ya yemin olsun! Eger ilim, Sureyya yildizina asilmis olsa Faris'ten (yetisecek bir kisim) kimseler ona yine de ulasirlar."
Tirmizi, Tefsir, Muhammed, (3256, 3257).
EBU MUSA EL-ES'ARI RADIYALLAHU ANH
4427 - Ebu Musa radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Keske dun aksam senin kiraatini dinlerken beni bir gorseydin! Gercekten sana, Hz. Davud'un mizmarlarindan bir mizmar verilmis."
Buhari, Fezailu'l-Kur'an 31; Muslim, Musafirin 236, (793); Tirmizi, Menakib, (3854).
Muslim'in Berkani'den kaydettigi bir rivayetteki ziyadede Ebu Musa demistir ki: "Ey Allah'in Resulu! Bilseydim ki sen beni dinliyorsun, kiraatimi senin icin daha da guzellestirirdim."
ABDULLAH IBNU SELAM RADIYALLAHU ANH
4428 - Sa'd Ibnu Ebi Vakkas radiyallahu anh anlatiyor: "Yeryuzunde yuruyen hic kimseye Resulullah aleyhissalatu vesselam'in
" Cennetliktir" dedigini duymadim. Ancak Abdullah Ibnu Selam mustesna. Onun hakkinda su ayet indi. (Mealen): "(De ki: Soyleyin bana, eger bu Kur'an Allah tarafindan gonderildigi halde onu inkar ettiyseniz ve) Israilogullarindan bir sahit de, Tevrat'a dayanarak onun hak kitap olduguna sahidlik edip iman ettigi halde, siz iman etmeyi buyuklugunuze yediremezsiniz, zalim olmaz misiniz? Muhakkak ki Allah zalimler guruhuna yol gostermez" (Ahkaf 10).
Buhari, Menakibu'l-Ensar 19; Muslim, Fezailu's-Sahabe 147, (2483).
CERIR IBNU ABDILLAH EL-BECELI RADIYALLAHU ANH
4429 - Cerir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam musluman oldugum gunden beri beni yanina girmekten men etmedi. Benii gorup de yuzume karsi tebessum etmedigi de olmadi. Ona at uzerinde duramamaktan dert yandim. Bunun uzerine eliyhe gogsume vurdu ve:
"Allahim, bunu (atin uzerinde) sabit kil, onu hidayete eren ve hidayete erdiren kil!" buyurdu."
Buhari, Menakibu'l-Ensar 21; Muslim, Fezailu's-Sahabe 35, (2475); Tirmizi, Menakib, (3822).
CABIR IBNU ABDILLAH IBNU HARAM RADIYALLAHU ANHUMA
4430 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam (kendisine devemi sattigim) Leyletu'l-Bair'de yirmibes kere benim icin istigfar ediverdi."
Tirmizi, Menakib, (3851).
4431 - Yine Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Bir defasinda ben uzgun bir halde iken "Resulullah aleyhissalatu vesselam'la karsilasmistik. Bana:
"Seni niye boyle uzgun goruyorum?" buyurdu.
"Babam Uhud'da sehid dustu. Geriye bakima muhtac horanta ve bir de borc birakti" dedim. Bunun uzerine:
"Allah'in babana hazirladigi nimeti sana mujde edeyim mi?" dedi. Ben: "Evet!" deyince:
"Allah, hic kimse ile yuz yuze konusmus degildir, daima perde gerisinden konusur. Ancak, babani ihya etti ve perdesiz konustu:
"Ey kulum, dedi. Ne dilersen benden iste vereyim!"
"Ey Rabbim dedi baban, beni dirilt, senin yolunda ikinci sefer bir daha olduruleyim!" Allah Teala Hazretleri:
"Ama ben daha once su hukmu koymusum: "Olenler artik geri donmeyecekler!" buyurdu. Bunun uzerine su ayet nazil oldu (Mealen): "Allah yolunda sehid edilenleri olu sanma. Onlar, Rablerinin katinda hayat sahibidirler ve O'nun nimetleriyle riziklanirlar" (Al-i Imran 169).
Tirmizi, Tefsir Al-i Imran, (3013).
HZ. ENES IBNU MALIK RADIYALLAHU ANH
4432 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Ummu Suleym radiyallahu anha dedi ki:
"Ey Allah'in Resulu! Hadimin Enes icin Allah Teala Hazretlerine dua ediver!"
Bunun uzerine su duayi yapiverdi:
"Allahim, onun malini, cocuklarini cogalt ve ona verdiklerini hakkinda mubarek kil!"
Buhari, Da'avat 19, 26, 47, Savm 61; Muslim, Mesacid 268, (660), Fezailu's-Sahabe 141, 142, (2480, 2481); Tirmizi, Menakib, (3827, 3828).
4433 - Ebu Halde Halid Ibnu Dinar anlatiyor: "Ebu'l-Aliye'ye: "Enes, "Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan hadis isitti mi?" diye sordu. Ebu'l-Aliye:
"(Bu nasil soru?) Hz. Enes on yil Resulullah'a hizmet etti, Resulullah onun icin duada bulundu. Enes'in bir bahcesi vardi, yilda iki sefer meyve verirdi. Bahcede bir reyhani vardi, ondan misk kokusu gelirdi" diye cevap verdi.
Tirmizi, Menakib, (3832).
BERA IBNU MALIK RADIYALLAHU ANH
4434 - Hz. Enes Ibnu Malik radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Saci sakali birbirine karismis, eski pusku elbiseler icinde, kimsenin itibar etmedigi niceleri vardir ki, Allah'a kasemde bulunsa, Allah onun yeminini bosa cikarmaz. Iste Bera Ibnu Malik oylelerindendir."
Tirmizi, Menakib, (3853).
SABIT IBNU KAYS IBNU SEMMAS RADIYALLAHU ANH
4435 - Hz. Enes Ibnu Malik radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam, Sabit Ibnu Kays'i kaybetmisti. Bir adam:
"Ey Allah'in Resulu! Ben onun yerini biliyorum!" dedi ve gidip evinde oturmus, basi onde agliyor vaziyette buldu.
"Neyin var, (niye agliyorsun)?" dedi.
"(Sorma), Serr var! Sesim, "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in sesinin ustune cikiyordu, butun amelim gitti, cehennemligim" dedi. Adam, Sabit'in bu sozlerini isitince dogru Aleyhissalatu vesselam'a geldi ve durumu haber verdi.
"Ona git ve soyle buyurdular, sen cehennemlik degilsin, bilakis sen cennetliksin!"
Buhari, Menakib 25, Tefsir, Hucurat 1; Muslim, Iman 187, (119).
4436 - Muslim'in bir rivayetinde: "Allah Teala'nin su ayeti indigi zaman (mealen): "Ey iman edenler! Seslerinizi, Peygamber'in sesinden fazla yukseltmeyin!..." (Hucurat 2), Sabit radiyallahu anh evinde oturup aglamaya basladi. "Resulullah aleyhissalatu vesselam onu aradi..." seklindedir."
Muslim, Iman 187, (119).
ADIYY IBNU HATIM RADIYALLAHU ANH
4437 - Hz. Adiyy radiyallahu anh anlatiyor: "Kavmimden bir grupla Omer Ibnu'l-Hattab radiyallahu anh'in yanina geldim. Tayy kabilesine mensup her bir adam icin ikibin (dirhem) tahsisat ayirdi, benden ise yuz cevirdi. Ben kursisina gectim, yine benden yuz cevirdi. Ben tekrar karsi tarafina gectim. O yine bana tersini dondu. Bu durumda, ben:
"Ey mu'minlerin emiri! Beni taniyor musun?" dedim. Guldu ve:
"Evet! Vallahi seni taniyorum!" dedi ve ilave etti:
"Onlar kafirken sen iman etmistin. Onlar yuz cevirirken sen gelmis (teslim olmus)tun. Onlar ahdinden cayarken sen ahdinde sadik kalmistin. Ayrica, "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yuzunu ve Ashab'inin yuzlerini agartan ilk zekat parasi da, senin Tayy kabilesinden Resulullah7a getirdigin zekat parasi olmustu."
(Hz. Omer bu sozlerinden) sonra, (bana vermeyisinin) ozrunu beyana gecti ve dedi ki:
"Ben, fakirlik sebebiyle yoksul duruma dusenlere tahsisat ayirdim. Onlar asiretlerinin seyyidleridir. Temsil ettikleri adamlarinin (ariz olacak kitlik hallerinde onlara infak gibi) hukuklarini uzerlerinde tasimaktadirlar. (Bu sebeple, geride kalan adamlari adina onlara tahsisat verdim)."
Bu aciklama uzerine Adiyy, Hz. Omer'e:
"Oyleyse tamam, bana vermemeni normal karsilarim" dedi."
Bu rivayeti muellif, Buhari ve Muslim'e nisbet etmektedir. Buhari'de mevcut degildir. Muslim'de muhtasar olarak gelmistir (Fezailu's-Sahabe 196, (2523), Rivayet, Ahmed Ibnu Hanbel'in Musned'inde yer almaktadir (1, 45).
HZ. EBU HUREYRE RADIYALLAHU ANH
4438 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Ey Allah'in Resulu! dedim, senden cok guzel seyler isitiyorum, fakat ezberimde tutamiyorum!"
"Ridani ac!" emrettiler. Ben de actim. (Dua buyurdu, sonra topladim). Bundan sonra bana cok hadis soyledi. Ben soylediklerinden hicbirini unutmadim."
Buhari, Ilim 42; Muslim, Fezailu's-Sahabe 159, (2492); Tirmizi, Menakib (3833, 3824).
CULEYBIB RADIYALLAHU ANH
4439 - Ebu Berze el-Eslemi radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam gazvelerinden birinde idi. Allah Teala Hazretleri genimet nasib etti. Ashab'ina "(Arkadaslarinizdan) herhangi bir kayip verdiniz mi?" diye sordu.
"Evet! dediler. Falanca, falanca ve falanca!" Resulullah yine sordu:
"Baska bir kaybiniz var mi?" Ashab:
"Evet! Falanca, falanca, falanca!" dediler. Aleyhissalatu vesselam yine sordu:
"Baska bir kaybiniz yok mu?"
"Hayir! Yok!" dediler.
"Ama ben Culeybib'i kaybettim (Onu arayin!)" emretti. Ashab onu aradi ve oldurmus oldugu yedi kisinin yaninda bulundu. Dusmanlar da onu oldurmuslerdi. Aleyhissalatu vesselam gidip basucunda durdu ve:
"O, yedi kisiyi oldurmus, onlar da onu oldurmusler! Bu bendendir, ben de ondanim. Bu bendendir, ben de ondanim" buyurdu. Sonra Culeybib'i kollari arasina aldi. Ona, Resulullah'in kollarindan baska yatak olmamisti."
Ravi devamla der ki: "Ona bir mezar kazildi. Kabrinin icine konuldu." Gusledildigini zikretmedi."
Muslim, Fezailu's-Sahabe 131, (2472).
HARISE IBNU SURAKA RADIYALLAHU ANH
4440 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Ummu Harise radiyallahu anha, "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a geldi ve:
"Ey Allah'in Resulu! Bana Harise'den haber ver!" dedi. -Harise, Bedir gunu isabet eden serseri bir ok sebebiyle olmustu- (Kadin devamla): "Eger cennetteyse sabredecegim, degilse (dunya evinde oldugum muddetce) aglamaya devam edecegim" dedi. Aleyhissalatu vesselam:
"Ey Ummu Harise! (Cennetin tek bir bahce oldugunu mu sanirsin?) Cennette bahceler var. Senin oglun ise, Firdevs-i a'la'ya kondu" buyurdular. (Bunun uzerine kadin gulerek geri dondu.)"
Buhari, Cihad 14, Megazi 9, Rikak 51; Tirmizi, Tefsir, Mu'minun, (3173).
HALID IBNU'L-VELID RADIYALLAHU ANH
4441 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam ile birlikte bir yere indik. Halk gecmeye basladi. "Resulullah aleyhissalatu vesselam:
"Ey Ebu Hureyre bu kim?" diye soruyordu. Ben de:
"Falanca!" diyordum.
"Bu, Allah'in ne iyi kulu!" diyordu. Sonra tekrar soruyordu:
"Peki su kim?"
"Falanca!" diyordum.
"Bu Allah'in ne kotu kulu!" diyordu. Bu hal, Halid Ibnu'l-Velid radiyallahu anh gecinceye kadar devam etti. O zaman:
"Bu kim?" diye yine sordu. Ben:
"Halid Ibnu'l-Velid!" dedim.
"Bu Allah'in ne iyi kulu! Bu Allah'in kilinclarindan bir kilinc!" buyurdu."
Tirmizi, Menakib, (3845).
AMR IBNU'L-AS RADIYALLAHU ANH
4442 - Ukbe Ibnu Amir radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Insanlar teslim oldu, Amr Ibnu'l As ise iman etti."
Tirmizi, Menakib, (3843).
EBU SUFYAN IBNU HARB
4443 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam'a Ebu Sufyan, her ne taleb etti ise, mutlaka "Tamam!" diye musbet cevap almistir."
Muslim, Fezailu's-Sahabe 168, (2501).
HZ. MUAVIYE RADIYALLAHU ANH
4444 - Ebu Idris el-Havlani anlatiyor: "Omer Ibnu'l-Hattab radiyallahu anh, Umeyr Ibnu Sa'd'i Humus valiliginden azledince yerine Hz. Muaviye radiyallahu anh'i tayin etti. Halk:
"Umeyr'i azledip Muaviye'yi mi tayin etti?" diye mirildandi. Umeyr radiyallahu anh:
"Muaviye'yi hayirla yadedin. Zira ben "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in: "Allah'im, onunla (insanlara) hidayetini ulastir!" dedigini duydum!" dedi."
Tirmizi, Menakib, (3842).
4445 - Ibnu Abbas radiyallahu anh anlatiyor: "Ben cocuklarla birlikte oynuyordum. Derken "Resulullah aleyhissalatu vesselam geldi. Ben hemen bir kapinin arkasina saklandim. (Beni orada bulup) enseme dokundu.
"Muaviye'ye git! Onu bana cagir!" dedi. (Ben derhal gittim ve) geldim:
"O yemek yiyor!" dedim. "Resulullah aleyhissalatu vesselam, tekrar:
"Git Muaviye'yi bana cagir!" emrettiler. (Ben (yine gidip) dondum ve:
"O yemek yiyor!" dedim. Resulullah tekrar:
"Git! Muaviye'yi bana cagir!" emrettiler. Benn yine gidip geldim ve:
"O yemek yiyor!" dedim. Bunun uzerine: "Allah onun karnini doyurmasin!" buyurdular."
Muslim, Birr 96, (2604).
4446 - Abdurrahman Ibnu Ebi Umeyre radiyallahu anh -ki "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in Ashabindan idi- Resulullah'in Muaviye icin soyle dua ettigini rivayet etmektedir: "Allahim, onu hidayet edici ve hidayeti bulmus kil ve onunla (insanlara) hidayet ver."
Tirmizi, Menakib, (3841).
HATICE BINTU HUVEYLID RADIYALLAHU ANHA
4447 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Hz. Cebrail aleyhisselam "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gelerek:
"Ey Allah'in Resulu, dedi. iste Hatice geliyor. Beraberinde bir kab var, icerisinde katik -veya yiyecek, veya icece- mevcut. O yaniniza ulastigi vakit, ona Rabbinden (ve benden) selam soyleyin ve onu gurultu ve yorgunluk bulunmayan cennette, icerisi oyulmus inciden mamul bir evle mujdeleyin!"
Buhari, Menakibu'l-Ensar 20, Tevhid 35; Muslim, Fezailu's-Sahabe 71, (2432).
4448 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam'in hanimlarindan hicbirine, Hz. Hatice radiyallahu anha'ya karsi duydugum kiskancligi hic duymadim. Halbuki onu hic gormuslugum de yok. Ancak, Aleyhissalatu vesselam onun yadini cok yapardi. Ne zaman bir koyun kesip parcalara ayirsa Hatice'nin dostlarina da gonderirdi. Bazan ona: "Sanki dunyada Hatice'den baska kadin yok!" derdim de bana: "(Onun gibisi var miydi, o soyleydi, o boyleydi..! (Obur kadinlar beni cocuktan mahrum ederken) benim cocuklarim ondan oldu" diye karsilik verirdi. (Hz. Aise derki: Icinden " Bir daha Hatice hakkinda kotu soz soylemeyecegim" dedim)."
Hz. Aise devamla der ki: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam, Hatice'den uc yil sonra benimle evlendi."
Buhari, Menakibu'l-Ensar 20, Nikah 108, Edeb 73, Tevhid 32; Muslim, Fezailu's-Sahabe 73, 74, 77, 78, (2434, 2435, 2436, 2437); Tirmizi, Menakib, (3885, 3886).
4449 - Hz. Ali radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"(Ahiretin) en hayirli kadini Meryem Bintu Imran'dir. (Dunyanin) en hayirli kadini Hatice Bintu Huveylid'dir." Ravi bunu soylerken, eliyle semaya ve arza isaret etti.
Buhari, Menakibu'l-Ensar 20, Enbiya 45; Muslim, Fezailu's-Sahabe 69, (2430); Tirmizi, Menakib, (3887).
Rezin bir rivayette su ziyadeyi kaydetmistir: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Erkeklerden pek coklari kemale ermistir. Kadinlardan ise Imran'in kizi Meryem, Firavun'un karisi Asiye, Huveylid'in kizi Hatice ve Muhammed'in kizi Fatima'dan baska kimse kemale ermemistir. Hz. Aise'nin kadinlara ustunlugu, tiridin diger yiyeceklere ustunlugu gibidir."
Bu rivayet Buhari'de Ebu Musa hadisi olarak gelmistir. (Enbiya 45), Muslim, Fezailu's-Sahabe 70, (2431); Tirmizi, Et'ime 31, (1835).
HZ. FATIMA RADIYALLAHU ANHA
4450 - Emi' Ibnu Umeyr et-Teymi anlatiyor: "Halamla birlikte Hz. Aise radiyallahu anha'nin yanina gittim. Hz. Aise'ye:
"Hangi kadin "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a daha sevgili idi?" diye soruldu:
"Fatima!" dedi.
"Ya erkeklerden?" dendi.
"Fatima'nin kocasi! Zira bildigim kadariyla (Ali radiyallahu anh) cok oruc tutar, cok namaz kilardi."
Tirmizi, Menakib, (3873).
"Geldi! Geldi!" diyorlardi. (Ne idi bu gelen? Merak edip daha da yaklastim). Megerse bir yilanmis. (Nerden geldiyse) gelmis, kelleler arasina girip (kayboluyor, tekrar) cikiyordu. Derken Ubeydullah Ibnu Ziyad'in burun deligine girdi ve orada bir muddet kaldi. Sonra cikip gitti ve kayboldu. Biraz sonra kalabalik tekrar bagirmaya basladi:
"Yine geldi! Yine geldi!"
Bu hal iki veya uc kere tekerrur etti."
Tirmizi, Menakib, (3782).
ZEYD IBNU HARISE VE OGLU USAME RADIYALLAHU ANHUMA
4402 - Ibnu Omer radiyallahu anluma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam askeri bir sefer hazirlamis, askerlerin basina da Usame Ibnu zeyd'i komutan yapmisti. (Usame siyahi bir azadlinin oglu olmasi hasebiyle) onun komutanligindan memnun kalmayan bazi kimseler dedikodu yaptilar. (Soylenen yersiz sozler kulagina ulasmis olan) Resulullah aleyhissalatu vesselam:
"Onun komutanligi hususunda dedikodu yapan sizler, ayni dedikoduyu daha once babasinin komutanligi icin de yapmistiniz. Allah'a yemin olsun! O komutanliga layik idi. Ve o, bana, insanlarin en sevgililerindendi. Bu da, bana, ondan sonra insanlarin en sevgili olanlarindandir" buyurdu."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 17, Megazi 42, 87, Eyman 2, Ahkam 33; Muslim, Fezailu's-Sahabe 63, (2426); Tirmizi, Menakib, (3819).
4403 - Yine Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Omer radiyallahu anh, Usame Ibnu Zeyd'e (fey'den) ucbinbesyuz (dirhemlik) pay ayirmisti. Bana ise ucbin (dirhemlik) pay verdi.
"Niye Usame'yi benden ustun tuttun? Vallehi hicbir savasta benden ileri gecmis degil (yani ben de onun katildigi her savasa katildim) dedim. Bana su cevabi verdi:
"Ey ogulcugum! Zeyd radiyallahu anh, Resulullah aleyhissalatu vesselam nezdinde babandan daha sevgili idi. Usame radiyallahu anh da Resulullah aleyhissalatu vesselam'a senden daha sevgilidir. Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'in sevgisini kendi sevgime tercih ettim."
Tirmizi, Menakib, (3815).
AMMAR IBNU YASIR RADIYALLAHU ANH
4404 - Hz. Ali Ibnu Ebi Talib radiyallahu anh anlatiyor: "Ammar radiyallahu anh, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yanina girmek icin izin istedi.
"Ona musaade edin, girsin!" buyurdular. Ammar girince de:
"Tayyib ve mutayyeb Ammar'a merhaba!" diyerek selamladilar."
Tirmizi, Menakib, (3799).
4405 - Ikrime radiyallahu anh anlatiyor: "Ibnu Abbas radiyallahu anhuma, bana ve oglu Ali'ye:
"Ebu Said'e gidin, onun rivayet ettigi hadisi dinleyin!" dedi. Biz de gittik. Onu, bakimini yapmakta oldugu bir bahcede bulduk. (Bizi gorunce) ridasini alip sarindi. Sonra bize (en bastan) anlatmaya koyularak, mescidin insaasini zikretmeye kadar geldi ve:
"Biz kerpicleri tane tane tasiyorduk. Ammar radiyallahu anh ise (biri kendi, biri de Resulullah adin) ikiser ikiser tasiyordu. Resulullah aleyhissalatu vesselam onu gordu. Uzerindeki topraklari cirpmaya basladi ve:
"Vay Ammar'a! Onu bagi (asi) bir grup oldurecek. Bu, onlari cennete cagirir, onlar da bunu atese cagirir!" buyurdu."
Buhari, salat 63, Cihad 17.
Buhari'nin rivayetinde "Onu bagi bir grup oldurecek" ibaresi mevcut degildir. Bu ibare Ebu Bekr el-Berkani ve el-Ismaili'nin rivayetinde mevcuttur.)
4406 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ammar hangi meselede muhayyer birakilmissa mutlaka en dogrusunu secmistir."
Tirmizi, Menakib, (3800).
Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ammar kikirdaklarina kadar iman doldurulmustur."
Nesai, Iman 17, (8, 111).
ABDULLAH IBNU MES'UD RADIYALLAHU ANH
4407 - Abdurrahman Ibnu Yezid anlatiyor: "Huzeyfe radiyallahu anh'a, iciyle disiyla, hal ve hareketleriyle Resulullah aleyhissalatu vesselam'a, en cok benzeyen sahis kimse, onu bize soyle de kendisinden hadis dinleyelim" diye sordum. Bize su cevabi verdi:
"Biz iciyle disiyla, hal ve hareketleriyle, evinin duvarlariyla gizleninceye kadar Resulullah'a en cok benzeyen, Ibnu Mes'ud radiyallahu anh'tan baska birisini tanimiyoruz."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 27, Edeb 70; Tirmizi, Menakib, (3809).
4408 - Mesruk ve Sakik rahimehumallah anlatiyor: "Abdullah Ibnu Mes'ud radiyallahu anh dedi ki: "Kendisinden baska ilah olmayan Zat-i Zulcelal'e yemin olsun. Kur'an'dan nazil olan her bir surenin nerede indigini, her bir ayetin ne sebeple indigini mutlaka biliyorum. Eger bilsem ki, bir kimse Kitabullah'i benden daha iyi bilmektedir ve ona da deve ulasabilmektedir, mutlaka binip giderim."
Buhari, Fezailu'l-Kur'an 8; Muslim, Fezailu's-Sahabe 114, (2462); Nesai, Zinet 10, (8, 134).
4409 - Ebu Musa radiyallahu anh anlatiyor: "Yemen'den benn ve kardesim beraber (Medine'ye) geldik. Bir muddet kaldik. Bu esnada Ibnu Mes'ud ve annesini, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yanina cok girip cikmalari ve beraberliklerinin fazlaligi sebebiyle Resulullah aleyhissalatu vesselam'in aile efradindan olduklarina hukmetmistik."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 27, Megazi 74; Muslim, Fezailu's-Sahabe 110, (2460); Tirmizi, Menakib, (3808).
4410 - Ibnu Mes'ud radiyallahu anh anlatiyor: "Su ayet indigi zaman (mealen): "Iman edip guzel isler yapanlar, haramdaan sakinip iman ederek guzel isler yaptiklari, sonra yine haramdan kacinmaya devam edip imanlarinda sebat ettikleri, sonra da takvayi kalplerinde iyice koklestirip iyilikte bulunduklari takdirde, onlarin, haram seyleri, henuz haram kilinmazdin once tatmis olmalarindan dolayi uzerlerine bir gunah yoktur. Zira Allah iyilik yapanlari ve iyi kullukta bulunannlari sever" (Maide 93) Resulullah aleyhissalatu vesselam bana: "sen bunlardan birisin" buyurdu."
Muslim, Fezailu's-Sahabe 109, (2459); Tirmizi, Tefsir, Maide, (3056).
EBU ZERR EL-GIFARI RADIYALLAHU ANH
4411 - Hz. Ebu Zerr radiyallahu anh:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam ile karsilasmazdan once uc yil ibadet ettim" demisti. Kendisine: "(Bu ibadeti) kimin icin yaptin?" diye sordular.
"Allah icin!" cevabini verdi. Tekrar:
"Pekiyi nereye yonelerek yaptin?" denildi.
"Rabbim beni nereye yoneltmis idiyse oraya!" dedi ve aciklamaya devam etti: "Aksam vakti namaza basliyor, gecenin sonuna kadar devam ediyordum. O zaman kendimi bir ortu gibi atiyor, gunes tepeme yukselinceye kadar oyle kaliyordum. (Bir gun kardesim) Uneys bana:
"benim Mekke'de gorulecek bir isim var. Sen bana bas-goz ol (eksikligimi duyurma) dedi ve Mekke'ye gitti. Oraya varinca bana donmekte gecikti. Nihayet geldi.
"Ne yaptin?" dedim.
"Mekke'de bir adama rastladim, senin (gibi farkli bir) din uzerine yasiyor. Ancak O, kendisini Allah Teala'nin gonderdigini zannediyor" dedi.
"Halk ne diyor?" diye sordum.
"Halk mi? Halk O'na sair diyor, kahin diyor, sahir (sihirbaz) diyor!" dedi. Esasen Uneys sairlerden biriydi. Tekrar sordum:
"Pekala sen ne diyorsun?"
"ben dedi, kahinlerin sozunu isittim, bilirim. Onunki kahin sozu degil. onun soylediklerini siir cesitlerine tatbik ettim. Hicbirine uygun gelmiyor. Benden sonra kimse O'na siir diyemez. Vallahi O dogru sozludur, kahinler ise hep yalancidirlar!" dedi. Bu aciklama uzerine ben ona:
"Oyleyse benim islerime de sen bas-goz ol, bir de ben gidip goreyim!2 dedim."
Ebu Zerr, gerisini soyle anlatir:
"Mekke'ye geldim. Halktan zayif bir adam buldum. Ona: "Su Sabii (sapik) dediginiz adam nerede?" diye sormustum. Adam, beni gostererek:
"Burada bir sabii var! Burada bir sabii var!" diye bagirmaya basladi. Derken vadi halki kesek ve kemiklerle uzerime hucum etti. Bayilarak yigilmis kalmisim.
Kendime gelip kalktigim zaman kirmizi bir dikili tas gibiydim. Zemzem'e kadar gittim. Kanlarimi yikadim, suyundan biraz ictim.
Boylece otuz gun, gece ile gunduz arasi kaldim. Bu esnada zemzem suyundan baska hicbir taam almadim. Buna ragmen sismanladim ve karnimin kivrimlari artti. Cigerimde aclik hissi duymadim. Mekkeliler, ay isigi olan bir gecede uyurken Beytullah'i tavaf eden yoktu. Onlardan sadece iki kadin, Isaf ve Naile (adindaki putlarina) dua ediyordu. Tavaflari sirasinda bana kadar geldiler. (Dayanamayip):
"Onlari birbirlerine nikahlayiverin bari!" dedim. Onlar dualarindan vazgecmeyip, tavaflarini yaparken yanima kadar geldiler. Bu sefer:
"Onlar(a niye tapiyorsunuz)? Odundan farklari ne?" dedim. Kadinlar:
"(Imdat!) burada bir adam yok mu?" diye velvele kopararak gittiler. Tam o sirada kadinlari Resulullah aleyhissalatu vesselam ve Ebu Bekr radiyallahu anh tepeden inerlerken karsilayip:
"(Niye bagirdiniz) basiniza ne geldi?" derler. Kadinlar (onlari daha tanimadan)"
"Ka'be ile ortusu arasinda bir sabii (sapik) var!" derler. Onlar sorarlar:
"Size ne dedi?"
" Bize agzi dolduran (agza alinmaz) sozler soyledi" derler. Derken Resulullah aleyhissalatu vesselam geldi, Haceru'l-Esved'e istilamda bulundu, arkadasiyla birlikte Beytullah'i tavaf etti. Sonra namaz kildi. Namazini bitirince, -Ebu Zerr der ki: "Aleyhissalatu vesselam'i Islam selami ile ilk selamlayan ben oldum.- "Esselamu aleyke ya Resulullah. (Ey Allah'in Resulu! Selam uzerine olsun)!" dedim. Bana:
"Ve aleyke ve Rahmetullah. (Selam senin uzerine olsun, Allah'in rahmeti de)!" diye mukabele etti. Sonra:
"Sen kimlerdensin?" diye sordu.
"Gifar'danim!" dedim. Bunun uzerine eliyle egilerek parmaklarimi alnina koydu. Icimden: "Galiba kendimi Gifar'a nisbet etmemden hoslanmadi" dedim. Elinden tutmak uzere ilerledim. Fakat arkadasi bana mani oldu. Onu benden iyi biliyordu. Sonra basini kaldirip sordu:
"Buraya ne zaman geldin?
"Otuz gundur burdayim!" dedim.
"Sana kim yiyecek verdi?" dedi.
"Zemzem suyundan baska bir yiyecegim olmadi. Sismanladim bile. Oyle ki karnimin kivrimlari artti. Cigerimde aclik hissi de duymadim!" dedim.
"Zemzem suyu mubarektir. O hakikaten besleyici bir gidadir!" buyurdu. Hz. Ebu Bekr radiyallahu anh:
"Ey Allah'in Resulu! Bana musaade et, bu geceki yiyecegini ben ikram edeyim!" dedi. Resulullah aleyhissalatu vesselam ve Ebu Bekr radiyallahu anh gittiler, onlarla ben de gittim.
Ebu Bekr bir kapi acti. Taif kuru uzumunden benim icin avuc avuc cikarmaya basladi. bu, Mekke'de yedigim ilk yemekti. Orada kaldigim kadar kaldim. Sonra Resulullah'a geldim. Bana dedi ki:
"ben hurmalikli bir yere sevkedilecegim. Burasinin Yesrib oldugu kanaatindeyim. Sen kavmine benden mesaj gotur. Umarim, sayende Allah onlari hayirla menfaatlendirecek ve onlar sebebiyle de sana sevap verecek."
Bundan sonra ben kardesim Uneys'e geldim. Bana:
"Ne yaptin?" diye sordu. Ben:
"Musluman oldum ve (Muhammed'in hak bir peygamber oldugunu) tasdik ettim" dedim.
"Ben senin dinine karsi degilim. ben de musluman oldum ve tasdik ettim" dedi. Sonra kalkip annemize geldik. (Durumu anlattik) O da bize:
"Ben sizin dininize karsi degilim. ben de musluman oldum ve tasdik ettim!" dedi. Sonra kalkip hayvanlarimiza binip kavmimiz Gifar'a geldik. (Resulullah aleyhissalatu vesselam'in mesafini getirdik. Ilk anda) yarisi musluman oldu. Eyma Ibnu Rahza el-Gifari musluman olanlarin imamligini yurutuyordu, bu onlarin efendisi idi. Diger (musluman olmayan) yari:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam Medine'ye gelince musluman oluruz!" dediler. Derken Aleyhissalatu vesselam medine'ye geldi. O geri kalan yari da musluman oldu. Bir muddet sonra Eslem kabilesi de gelerek:
"Ey Allah'in Resulu! (Gifarlilar) bizim kardeslerimizdir. Onlarin musluman olduklari sey uzere biz de musluman oluyoruz!" dediler ve onlar da musluman oldular. Resulullah aleyhissalatu vesselam:
"Gifar'a Allah magfiretini bol kilsin. Eslem'i de Allah selamete kavustursun!" diyerek o iki kabileden memnuniyetini ifade buyurdular."
Muslim, Fezailu's-Sahabe 132, (2473): Metin Muslim'in metnidir.
4412 - Ebu Zerr'in Buhari'de gelen bir rivayetinde soyle denmistir: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in bi'set (peygamber olarak gonderilis) haberi Ebu Zerr radiyallahu anh'a ulasinca, kardesi (Uneys)e:
"Devene bin! su vadiye (Mekke'ye) git! Kendisini peygamber zanneden ve semadan haber geldigini soyleyen su adam hakkinda bana bilgi edin, sozlerini dinle ve bana getir!" dedi. Kardesi gidip, Mekke'ye vardi. Onun sozlerinden dinledi. Sonra Ebu Zerr'in yanina dondu ve su bilgiyi verdi:
"Onu gordum. Insanlara guzel ahlaki emrediyordu. (Insanlara getirdigi) kelam da siir degil."
"Arzuladigim kadar merakimi gideremedin!" dedi. Azik hazirladi. Icerisinde su olan dagarcigini yuklenip yola cikti. Mekke'ye geldi. Mescide ugrayip Resulullah aleyhissalatu vesselam'i kolladi. Esasen O'nu tanimiyordu. Dogrudan sormayi da uygun gormedi. Boylece birkac gece gecirdi. Tutup (bir kuytuya) yatti. Derken Ali radiyallahu anh onu gorup, bir yabanci oldugunu anladi. Onu gorunce takip etti. Bu ikisinden hicbiri digerine herhangi bir sey sormadi. Bu suretle sabaha erdiler. Sonra kirbasini ve azigini Mescid'e tasidi. O gun de oyle gecti ve Resulullah aleyhissalatu vesselam'i aksama kadar goremedi. Bunun uzerine yattigi yere dondu. (Az sonra) Ali radiyallahu anh ona ugradi ve adama:
"Yerimi ogrenme zamani gelmedi mi?" dedi. Boylece Ebu zerr'i kaldirdi ve beraberinde goturdu. (Ebu Zerr onu geriden takip etti.) Birbirlerine hicbir sey soylemediler. Ucuncu gune ermislerdi. O gun de ayni sekilde hareket ettiler. Ali Onu beraberinde ikamet ettirdi. Ve:
"Seni bu memlekete getiren sebebi bana soylemez misin?" diye sordu. Ebu Zerr:
"Bana yardimci olup yol gosterecegin hususunda ahd-u misakda bulunur (kesin soz verir)sen aciklarim!" dedi. Ali soz verdi, o da acikladi. Ali dedi ki:
"O haktir ve Allah'in Resuludur. Sabah olunca pesimi takip et. Ben, senin hakkinda korktugum bir sey gorursem, sanki su dokuyorum gibi dogrulurum. Degilse yurumeye devam ederim. Boylece girdigim yere sen de girinceye kadar beni takip et!"
Ali boyle yapti. O da onu takip edip geldi. Ali, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yanina girdi. O da onunla birlikte iceri daldi. Resulullah'in sozunu dinledi ve aninda musluman oldu. Resulullah kendisine:
"Hemen kavmine don. (Gorduklerini) onlara haber ver. Emrim sana gelinceye kadar (orada kal)" ferman etti. Ebu Zerr de:
"Nefsim elinde olan Zat'a yemin olsun, ben de haberi onlar arasinda bagirarak soyleyecegim!" dedi. Oradan cikip Mescid'e geldi. Yuksek sesle:
"Eshadu en-la ilahe illallah ve eshedu enne Muhammeden Resulullah!" dedi. Halk uzerine atilip, onu iyice dovduler, canini pek yaktilar. Derken Abbas radiyallahu anh gelip uzerine kapanarak (mani oldu).
"Yazik size! bunun Gifarli oldugunu, Sam'a giden tuccarlarinizin yolunun oradan gectigini bilmiyor musunuz?" diyerek onu ellerinden kurtardi.
Ebu Zerr, ertesi gunu ayni seyi tekrarladi. Mekkeliler, uzerine atilip tekrar dovduler. Yine Abbas uzerine kapandi ve onu kurtardi.
(Ravi der ki) "Bu, Ebu Zerr el-Gifari'nin musluman olusunun baslangici oldu."
Buhari, Menakibul-Ensar 33, Menakib 10.
HUZEYFE IBNU'L-YEMAN RADIYALLAHU ANHUMA
4413 - Hz. Huzeyfe radiyallahu anh anlatiyor. "Annem bana: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'i (en son) ne zaman gordun?" diye sordu. Ben:
"Su su zamandan beri gormedim!" dedim. Annem bana (kizdi ve) azarladi. Bunun uzerine:
"Izin ver Aleyhissalatu vesselam'a gideyim, aksam namazini O'nunla kilayim ve bana da sana da magfiret dileyivermesini taleb edeyim!" dedim. (O gun) Aleyhissalatu vesselam'a gittim. Aksami onunla kildim. Yatsiyi da kilincaya kadar (orada nafile) namaz kildi. Sonra ayrildi. Ben de pesine dustum. Derken sesimi isitti:
"Bu kim? Huzeyfe degil mi?" dedi.
"Evet, Huzeyfe'dir!" dedim.
"Hacetin nedir? Allah Teala Hazretleri sana da, annene de magfiret buyursun. Su bir melektir. Bu geceden once arza hic inmemistir. Bana selam vermek ve Fatima'nin, cennetteki kadinlarin efendisi oldugunu, Hasan ve Huseyn'in de cennetteki genclerin efendisi oldugunu bana mujdelemek icin Rabbinden izin istedi" buyurdu."
Tirmizi, Menakib, (3783).
4414 - Yine Huzeyfe raadiyallahu anh anlatiyor: "Ashab:
"Ey Allah'in Resulu! yerinize bir halife tayin etseniz!" demisti. Su cevapta bulundu:
"Ben birini yerime koysam, sonra da siz ona isyan etseniz, azaba maruz kalirsiniz. Velakin, siz, Huzeyfe'nin size rivayet edecegi sozleri tasdik edin, Abdullah Ibnu Mes'ud'un okuyacagini okuyun."
Tirmizi, Menakib, (3814).
SA'D IBNU MUAZ RADIYALLAHU ANH
4415 - Bera radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a sundus bir cubbe hediye edildi. Resulullah aleyhissalatu vesselam ipek elbiseyi yasaklamisti. Halk bu elbiseden cok hoslandi. -bir rivayette: "Ipek bir elbise hediye edildi, elimizle yoklamaya basladik, hepimiz hayran olmustuk" denmistir. -Resulullah:
"Nefsim (kudret) elinde olan Zat'a yemin olsun, Sa'd Ibnu mu'az'in cennetteki mendilleri bundan hayirlidir" buyurdular."
Buhari, Libas 26, bed'ul-Halk 8, Menakibu'l-Ensar 12, Eyman 3; Muslim, Fezail 126, 2468); Tirmizi, Menakib, (3846).
4416 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sa'd Ibnu Mu'az'in vefatindan Ars titredi. -Bir rivayette "Ars-i Rahman titredi" buyurmustur-."
Buhari, Menakibu'l-ensar 12; Muslim, Fezailu's-Sahabe 125, (2467); Tirmizi, Menakib, (3847).
4417 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Said Ibnu Mu'az radiyallahu anh'in cenazesi tasindigi zaman munafiklar: "Cenazesi ne kadar hafif!" dediler. (Bu sozleriyle) beni Kureyza hakkindaki hukmunu kastediyorlardi. Bu, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in kulagina ulasti. Hemen sunu soyledi: "Onun cenazesini melekler tasiyordu. (Bu sebeple insanlara hafif geldi):"
Tirmizi, Menakib, (3848).
ABDULLAH IBNU ABBAS RADIYALLAHU ANHUMA
4418 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam beni sinesine bastirdi ve: "Allahim, bunu dinde fakih kil" diye dua etti." Bir baska rivayette: "Allahim ona Kitab'i ogret!"; bir diger rivayette: "Hikmeti ogret" demistir."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 24, ilm 17, Vudu 10, I'tisam 1; Muslim, Fezailu's-Sahabe 138, (2477); Tirmizi, Menakib, (3823, 3824).
ABDULLAH IBNU OMER RADIYALLAHU ANHUMA
4419 - Abdullah Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "(Ruyamda) elimde bir istibrak parcasi gordum. Cennette her nereye istedi isem bu parca beni (bir kanat gibi) oraya ucuruyordu. Ruyami (kizkardesim) Hafsa'ya anlattim. O da Resulullah aleyhissalatu vesselam'a anlatmis. Aleyhissalatu vesselam, Hafsa'ya:
"Kardesin Abdullah (Allah'in ve kullarin hakkina riayet eden) salih bir insan, keske geceleyin de namaza kalksa!" buyurmus. Ben bu vak'adan sonra gece namazini hic birakmadim."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 19, Mesacid 58, Teheccud 2, 21, Tabir 25, 35, 36; Muslim, Fezailu's-Sahabe 139, (2478); Tirmizi, Menakib, (3825).
ABDULLAH IBNU'Z-ZUBEYR RADIYALLAHU ANHUMA
4420 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Islam'da dogan ilk cocuk Abdullah Ibnu'z-Zubeyr radiyallahu anhuma'dir. Dogunca onu Resulullah aleyhissalatu vesselam'a getirdiler. bir hurma alarak agzinda gevdi, sonra (sevdigi seyi) cocugun agzina soktu. Karnina ilk giren sey Resulullah aleyhissalatu vesselam'in tukrugu oldu."
Buhari, Menakibu'l-Ensar 45; Muslim, Adab 26, (2146).
4421 - Yine Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Zubeyr'in evinde bir kandil gormustu:
"Ey Aise dedi. Ben Esma'yi nifas olmus (dogum yapmis) zannediyorum. Sakin cocuga isim koymayin, ben isim koyacagim!"
Sonra ona Abdullah ismini koydu ve elindeki bir hurma ile de tahnik yapti."
Tirmizi, Menakib, (3826).
BILAL IBNU RABAH RADIYALLAHU ANH
4422 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ey Bilal! Islam olalidan beri isledigin ve en cok menfaat umid ettigin ameli bana soyler misin? Cunku ben, bu gece (ruyamda), cennette on tarafimda senin ayakkabilarinin sesini isittim!"
Bilal su cevabi verdi: "Ben Islam'da, nazarimda, daha cok menfaat umdugum su amelden baskasini islemedim: Gece olsun gunduz olsun tam bir temizlik yaptigim (abdest aldigim) zaman, mutlaka bana kilmam yazilan bir namaz kilarim."
Buhari, Teheccud 17; Muslim, Fezailu's-Sahabe 108, (2458).
4423 - Buhari'nin bir rivayetinde) Hz. Cabir radiyallahu anh'tan su rivayet kaydedilmistir: "Hz. Omer radiyallahu anh derdi ki: "Ebu bekir, efendimizdir, seyyidimizi azad etmistir." Bundan, Bilal radiyallahu anh'i kastederdi."
Buhari, Fezailu'l-Ashabi'n-Nebi 23.
UBEY IBNU KA'B RADIYALLAHU ANH
4424 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Ubey Ibnu Ka'b radiyallahu anh'a: "Allah bana, Lemyekunillezine keferu'yu sana okumami emretti!" demisti. Ka'b:
"Yani Allah Teala Hazretleri benim ismimi size zikir mi etti?" diye sual etti. Aleyhissalatu vesselam:
"Evet!" buyurdular. Bunun uzerine Ubey radiyallahu anh agladi."
Buhari, Menakibu'l-Ensar 16, Tefsir, Lem-Yekun 1; Muslim, Fezailu's-Sahabe 122, (799); Tirmizi, Menakib, (3894).
EBU TALHA EL-ENSARI RADIYALLAHU ANH
4425 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Bir adam Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gelerek:
"Ben acliktan bitkinim!" dedi. Aleyhissalatu vesselam derhal hanimlarindan birine (adam) (gonderip yiyecek istedi. Ama kadin):
"Seni hak ile gonderen Zat-i Zulcelal'e yemin olsun yanimizda sudan baska bir sey yok" diye cevap verdi. Aleyhissalatu vesselam bunun uzerine diger bir kadinina gonderdi. O da ayni seyi soyledi. Aleyhissalatu vesselam sonunda:
"Bu (bitkin) aci kim misafir edip (doyurursa) Allah ona rahmet edecektir!" buyurdu. Ensardan Ebu Talha radiyallahu anh denen birisi kalkip:
"Ey Allah'in Resulu! Ben misafir edecegim!" buyurdu ve onu evine goturdu. Evde hanimina:
"Yaninda yiyecek bir sey var mi?" diye sordu. Hanim:
"Hayir, sadece cocuklarin yiyecegi var!" dedi. Bunun uzerine hanimina:
"Sen onlari bir seylerle avut, sonra da uyut. Misafirimiz girince, ona sanki yiyormusuz gibi gorunelim. Yemek icin elini tabaga uzatinca lambayi duzeltmek uzere kalk ve onu sondur!" diye tenbihatta bulundu. Kadin soylenenleri yapti. Beraberce oturdular. Misafir yedi. Kari-koca geceyi ac gecirdiler.
Sabah olunca Aleyhissalatu vesselam'a geldiler. Resulullah aleyhissalatu vesselam, Ebu Talha'ya:
"Dun gece misafirinize olan davranisiniz sebebiyle Allah Teala Hazretleri taaccup etti (ve guldu)!" buyurdu ve su ayet-i kerime nazil oldu. (Mealen): "...Ve kendileri ihtiyac icinde olsalar bile, onlari kendi nefislerine tercih ederler" (Hasr 9).
Buhari, Menakibu'l-Ensar 10, Tefsir, Hasr 6; Muslim, Esribe 172, (2054).
SELMANU'L-FARISI RADIYALLAHU ANH
4426 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam su ayeti okumustu. (Mealen): "(Siz Allah yolunda bagista bulunmaya cagirilan kimselersiniz. Fakat icinizden bazilari cimrilik eder. Cimrilik eden ise, kendi zararina cimrilik etmis olur. Allah ganidir; muhtac olan sizsiniz. Eger yuz cevirirseniz,) O, sizin yerinize baska bir topluluk getirir ki, onlar sizin gibi allah'a itaatsizlik etmezler" (Muhammed 328).
(Orada bulunanlar): "Bizim yerimize kimler getirilebilir?" dediler. Resulullah aleyhissalatu vesselam, Selman-i Farisi'nin omuzuna vurdu, sonra da:
"Bu ve bunun kavmi!" deyip sozune devam etti:
"Ruhum elinde olan Rab Teala'ya yemin olsun! Eger ilim, Sureyya yildizina asilmis olsa Faris'ten (yetisecek bir kisim) kimseler ona yine de ulasirlar."
Tirmizi, Tefsir, Muhammed, (3256, 3257).
EBU MUSA EL-ES'ARI RADIYALLAHU ANH
4427 - Ebu Musa radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Keske dun aksam senin kiraatini dinlerken beni bir gorseydin! Gercekten sana, Hz. Davud'un mizmarlarindan bir mizmar verilmis."
Buhari, Fezailu'l-Kur'an 31; Muslim, Musafirin 236, (793); Tirmizi, Menakib, (3854).
Muslim'in Berkani'den kaydettigi bir rivayetteki ziyadede Ebu Musa demistir ki: "Ey Allah'in Resulu! Bilseydim ki sen beni dinliyorsun, kiraatimi senin icin daha da guzellestirirdim."
ABDULLAH IBNU SELAM RADIYALLAHU ANH
4428 - Sa'd Ibnu Ebi Vakkas radiyallahu anh anlatiyor: "Yeryuzunde yuruyen hic kimseye Resulullah aleyhissalatu vesselam'in
" Cennetliktir" dedigini duymadim. Ancak Abdullah Ibnu Selam mustesna. Onun hakkinda su ayet indi. (Mealen): "(De ki: Soyleyin bana, eger bu Kur'an Allah tarafindan gonderildigi halde onu inkar ettiyseniz ve) Israilogullarindan bir sahit de, Tevrat'a dayanarak onun hak kitap olduguna sahidlik edip iman ettigi halde, siz iman etmeyi buyuklugunuze yediremezsiniz, zalim olmaz misiniz? Muhakkak ki Allah zalimler guruhuna yol gostermez" (Ahkaf 10).
Buhari, Menakibu'l-Ensar 19; Muslim, Fezailu's-Sahabe 147, (2483).
CERIR IBNU ABDILLAH EL-BECELI RADIYALLAHU ANH
4429 - Cerir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam musluman oldugum gunden beri beni yanina girmekten men etmedi. Benii gorup de yuzume karsi tebessum etmedigi de olmadi. Ona at uzerinde duramamaktan dert yandim. Bunun uzerine eliyhe gogsume vurdu ve:
"Allahim, bunu (atin uzerinde) sabit kil, onu hidayete eren ve hidayete erdiren kil!" buyurdu."
Buhari, Menakibu'l-Ensar 21; Muslim, Fezailu's-Sahabe 35, (2475); Tirmizi, Menakib, (3822).
CABIR IBNU ABDILLAH IBNU HARAM RADIYALLAHU ANHUMA
4430 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam (kendisine devemi sattigim) Leyletu'l-Bair'de yirmibes kere benim icin istigfar ediverdi."
Tirmizi, Menakib, (3851).
4431 - Yine Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Bir defasinda ben uzgun bir halde iken "Resulullah aleyhissalatu vesselam'la karsilasmistik. Bana:
"Seni niye boyle uzgun goruyorum?" buyurdu.
"Babam Uhud'da sehid dustu. Geriye bakima muhtac horanta ve bir de borc birakti" dedim. Bunun uzerine:
"Allah'in babana hazirladigi nimeti sana mujde edeyim mi?" dedi. Ben: "Evet!" deyince:
"Allah, hic kimse ile yuz yuze konusmus degildir, daima perde gerisinden konusur. Ancak, babani ihya etti ve perdesiz konustu:
"Ey kulum, dedi. Ne dilersen benden iste vereyim!"
"Ey Rabbim dedi baban, beni dirilt, senin yolunda ikinci sefer bir daha olduruleyim!" Allah Teala Hazretleri:
"Ama ben daha once su hukmu koymusum: "Olenler artik geri donmeyecekler!" buyurdu. Bunun uzerine su ayet nazil oldu (Mealen): "Allah yolunda sehid edilenleri olu sanma. Onlar, Rablerinin katinda hayat sahibidirler ve O'nun nimetleriyle riziklanirlar" (Al-i Imran 169).
Tirmizi, Tefsir Al-i Imran, (3013).
HZ. ENES IBNU MALIK RADIYALLAHU ANH
4432 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Ummu Suleym radiyallahu anha dedi ki:
"Ey Allah'in Resulu! Hadimin Enes icin Allah Teala Hazretlerine dua ediver!"
Bunun uzerine su duayi yapiverdi:
"Allahim, onun malini, cocuklarini cogalt ve ona verdiklerini hakkinda mubarek kil!"
Buhari, Da'avat 19, 26, 47, Savm 61; Muslim, Mesacid 268, (660), Fezailu's-Sahabe 141, 142, (2480, 2481); Tirmizi, Menakib, (3827, 3828).
4433 - Ebu Halde Halid Ibnu Dinar anlatiyor: "Ebu'l-Aliye'ye: "Enes, "Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan hadis isitti mi?" diye sordu. Ebu'l-Aliye:
"(Bu nasil soru?) Hz. Enes on yil Resulullah'a hizmet etti, Resulullah onun icin duada bulundu. Enes'in bir bahcesi vardi, yilda iki sefer meyve verirdi. Bahcede bir reyhani vardi, ondan misk kokusu gelirdi" diye cevap verdi.
Tirmizi, Menakib, (3832).
BERA IBNU MALIK RADIYALLAHU ANH
4434 - Hz. Enes Ibnu Malik radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Saci sakali birbirine karismis, eski pusku elbiseler icinde, kimsenin itibar etmedigi niceleri vardir ki, Allah'a kasemde bulunsa, Allah onun yeminini bosa cikarmaz. Iste Bera Ibnu Malik oylelerindendir."
Tirmizi, Menakib, (3853).
SABIT IBNU KAYS IBNU SEMMAS RADIYALLAHU ANH
4435 - Hz. Enes Ibnu Malik radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam, Sabit Ibnu Kays'i kaybetmisti. Bir adam:
"Ey Allah'in Resulu! Ben onun yerini biliyorum!" dedi ve gidip evinde oturmus, basi onde agliyor vaziyette buldu.
"Neyin var, (niye agliyorsun)?" dedi.
"(Sorma), Serr var! Sesim, "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in sesinin ustune cikiyordu, butun amelim gitti, cehennemligim" dedi. Adam, Sabit'in bu sozlerini isitince dogru Aleyhissalatu vesselam'a geldi ve durumu haber verdi.
"Ona git ve soyle buyurdular, sen cehennemlik degilsin, bilakis sen cennetliksin!"
Buhari, Menakib 25, Tefsir, Hucurat 1; Muslim, Iman 187, (119).
4436 - Muslim'in bir rivayetinde: "Allah Teala'nin su ayeti indigi zaman (mealen): "Ey iman edenler! Seslerinizi, Peygamber'in sesinden fazla yukseltmeyin!..." (Hucurat 2), Sabit radiyallahu anh evinde oturup aglamaya basladi. "Resulullah aleyhissalatu vesselam onu aradi..." seklindedir."
Muslim, Iman 187, (119).
ADIYY IBNU HATIM RADIYALLAHU ANH
4437 - Hz. Adiyy radiyallahu anh anlatiyor: "Kavmimden bir grupla Omer Ibnu'l-Hattab radiyallahu anh'in yanina geldim. Tayy kabilesine mensup her bir adam icin ikibin (dirhem) tahsisat ayirdi, benden ise yuz cevirdi. Ben kursisina gectim, yine benden yuz cevirdi. Ben tekrar karsi tarafina gectim. O yine bana tersini dondu. Bu durumda, ben:
"Ey mu'minlerin emiri! Beni taniyor musun?" dedim. Guldu ve:
"Evet! Vallahi seni taniyorum!" dedi ve ilave etti:
"Onlar kafirken sen iman etmistin. Onlar yuz cevirirken sen gelmis (teslim olmus)tun. Onlar ahdinden cayarken sen ahdinde sadik kalmistin. Ayrica, "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yuzunu ve Ashab'inin yuzlerini agartan ilk zekat parasi da, senin Tayy kabilesinden Resulullah7a getirdigin zekat parasi olmustu."
(Hz. Omer bu sozlerinden) sonra, (bana vermeyisinin) ozrunu beyana gecti ve dedi ki:
"Ben, fakirlik sebebiyle yoksul duruma dusenlere tahsisat ayirdim. Onlar asiretlerinin seyyidleridir. Temsil ettikleri adamlarinin (ariz olacak kitlik hallerinde onlara infak gibi) hukuklarini uzerlerinde tasimaktadirlar. (Bu sebeple, geride kalan adamlari adina onlara tahsisat verdim)."
Bu aciklama uzerine Adiyy, Hz. Omer'e:
"Oyleyse tamam, bana vermemeni normal karsilarim" dedi."
Bu rivayeti muellif, Buhari ve Muslim'e nisbet etmektedir. Buhari'de mevcut degildir. Muslim'de muhtasar olarak gelmistir (Fezailu's-Sahabe 196, (2523), Rivayet, Ahmed Ibnu Hanbel'in Musned'inde yer almaktadir (1, 45).
HZ. EBU HUREYRE RADIYALLAHU ANH
4438 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Ey Allah'in Resulu! dedim, senden cok guzel seyler isitiyorum, fakat ezberimde tutamiyorum!"
"Ridani ac!" emrettiler. Ben de actim. (Dua buyurdu, sonra topladim). Bundan sonra bana cok hadis soyledi. Ben soylediklerinden hicbirini unutmadim."
Buhari, Ilim 42; Muslim, Fezailu's-Sahabe 159, (2492); Tirmizi, Menakib (3833, 3824).
CULEYBIB RADIYALLAHU ANH
4439 - Ebu Berze el-Eslemi radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam gazvelerinden birinde idi. Allah Teala Hazretleri genimet nasib etti. Ashab'ina "(Arkadaslarinizdan) herhangi bir kayip verdiniz mi?" diye sordu.
"Evet! dediler. Falanca, falanca ve falanca!" Resulullah yine sordu:
"Baska bir kaybiniz var mi?" Ashab:
"Evet! Falanca, falanca, falanca!" dediler. Aleyhissalatu vesselam yine sordu:
"Baska bir kaybiniz yok mu?"
"Hayir! Yok!" dediler.
"Ama ben Culeybib'i kaybettim (Onu arayin!)" emretti. Ashab onu aradi ve oldurmus oldugu yedi kisinin yaninda bulundu. Dusmanlar da onu oldurmuslerdi. Aleyhissalatu vesselam gidip basucunda durdu ve:
"O, yedi kisiyi oldurmus, onlar da onu oldurmusler! Bu bendendir, ben de ondanim. Bu bendendir, ben de ondanim" buyurdu. Sonra Culeybib'i kollari arasina aldi. Ona, Resulullah'in kollarindan baska yatak olmamisti."
Ravi devamla der ki: "Ona bir mezar kazildi. Kabrinin icine konuldu." Gusledildigini zikretmedi."
Muslim, Fezailu's-Sahabe 131, (2472).
HARISE IBNU SURAKA RADIYALLAHU ANH
4440 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Ummu Harise radiyallahu anha, "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a geldi ve:
"Ey Allah'in Resulu! Bana Harise'den haber ver!" dedi. -Harise, Bedir gunu isabet eden serseri bir ok sebebiyle olmustu- (Kadin devamla): "Eger cennetteyse sabredecegim, degilse (dunya evinde oldugum muddetce) aglamaya devam edecegim" dedi. Aleyhissalatu vesselam:
"Ey Ummu Harise! (Cennetin tek bir bahce oldugunu mu sanirsin?) Cennette bahceler var. Senin oglun ise, Firdevs-i a'la'ya kondu" buyurdular. (Bunun uzerine kadin gulerek geri dondu.)"
Buhari, Cihad 14, Megazi 9, Rikak 51; Tirmizi, Tefsir, Mu'minun, (3173).
HALID IBNU'L-VELID RADIYALLAHU ANH
4441 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam ile birlikte bir yere indik. Halk gecmeye basladi. "Resulullah aleyhissalatu vesselam:
"Ey Ebu Hureyre bu kim?" diye soruyordu. Ben de:
"Falanca!" diyordum.
"Bu, Allah'in ne iyi kulu!" diyordu. Sonra tekrar soruyordu:
"Peki su kim?"
"Falanca!" diyordum.
"Bu Allah'in ne kotu kulu!" diyordu. Bu hal, Halid Ibnu'l-Velid radiyallahu anh gecinceye kadar devam etti. O zaman:
"Bu kim?" diye yine sordu. Ben:
"Halid Ibnu'l-Velid!" dedim.
"Bu Allah'in ne iyi kulu! Bu Allah'in kilinclarindan bir kilinc!" buyurdu."
Tirmizi, Menakib, (3845).
AMR IBNU'L-AS RADIYALLAHU ANH
4442 - Ukbe Ibnu Amir radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Insanlar teslim oldu, Amr Ibnu'l As ise iman etti."
Tirmizi, Menakib, (3843).
EBU SUFYAN IBNU HARB
4443 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam'a Ebu Sufyan, her ne taleb etti ise, mutlaka "Tamam!" diye musbet cevap almistir."
Muslim, Fezailu's-Sahabe 168, (2501).
HZ. MUAVIYE RADIYALLAHU ANH
4444 - Ebu Idris el-Havlani anlatiyor: "Omer Ibnu'l-Hattab radiyallahu anh, Umeyr Ibnu Sa'd'i Humus valiliginden azledince yerine Hz. Muaviye radiyallahu anh'i tayin etti. Halk:
"Umeyr'i azledip Muaviye'yi mi tayin etti?" diye mirildandi. Umeyr radiyallahu anh:
"Muaviye'yi hayirla yadedin. Zira ben "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in: "Allah'im, onunla (insanlara) hidayetini ulastir!" dedigini duydum!" dedi."
Tirmizi, Menakib, (3842).
4445 - Ibnu Abbas radiyallahu anh anlatiyor: "Ben cocuklarla birlikte oynuyordum. Derken "Resulullah aleyhissalatu vesselam geldi. Ben hemen bir kapinin arkasina saklandim. (Beni orada bulup) enseme dokundu.
"Muaviye'ye git! Onu bana cagir!" dedi. (Ben derhal gittim ve) geldim:
"O yemek yiyor!" dedim. "Resulullah aleyhissalatu vesselam, tekrar:
"Git Muaviye'yi bana cagir!" emrettiler. (Ben (yine gidip) dondum ve:
"O yemek yiyor!" dedim. Resulullah tekrar:
"Git! Muaviye'yi bana cagir!" emrettiler. Benn yine gidip geldim ve:
"O yemek yiyor!" dedim. Bunun uzerine: "Allah onun karnini doyurmasin!" buyurdular."
Muslim, Birr 96, (2604).
4446 - Abdurrahman Ibnu Ebi Umeyre radiyallahu anh -ki "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in Ashabindan idi- Resulullah'in Muaviye icin soyle dua ettigini rivayet etmektedir: "Allahim, onu hidayet edici ve hidayeti bulmus kil ve onunla (insanlara) hidayet ver."
Tirmizi, Menakib, (3841).
HATICE BINTU HUVEYLID RADIYALLAHU ANHA
4447 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Hz. Cebrail aleyhisselam "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gelerek:
"Ey Allah'in Resulu, dedi. iste Hatice geliyor. Beraberinde bir kab var, icerisinde katik -veya yiyecek, veya icece- mevcut. O yaniniza ulastigi vakit, ona Rabbinden (ve benden) selam soyleyin ve onu gurultu ve yorgunluk bulunmayan cennette, icerisi oyulmus inciden mamul bir evle mujdeleyin!"
Buhari, Menakibu'l-Ensar 20, Tevhid 35; Muslim, Fezailu's-Sahabe 71, (2432).
4448 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam'in hanimlarindan hicbirine, Hz. Hatice radiyallahu anha'ya karsi duydugum kiskancligi hic duymadim. Halbuki onu hic gormuslugum de yok. Ancak, Aleyhissalatu vesselam onun yadini cok yapardi. Ne zaman bir koyun kesip parcalara ayirsa Hatice'nin dostlarina da gonderirdi. Bazan ona: "Sanki dunyada Hatice'den baska kadin yok!" derdim de bana: "(Onun gibisi var miydi, o soyleydi, o boyleydi..! (Obur kadinlar beni cocuktan mahrum ederken) benim cocuklarim ondan oldu" diye karsilik verirdi. (Hz. Aise derki: Icinden " Bir daha Hatice hakkinda kotu soz soylemeyecegim" dedim)."
Hz. Aise devamla der ki: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam, Hatice'den uc yil sonra benimle evlendi."
Buhari, Menakibu'l-Ensar 20, Nikah 108, Edeb 73, Tevhid 32; Muslim, Fezailu's-Sahabe 73, 74, 77, 78, (2434, 2435, 2436, 2437); Tirmizi, Menakib, (3885, 3886).
4449 - Hz. Ali radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"(Ahiretin) en hayirli kadini Meryem Bintu Imran'dir. (Dunyanin) en hayirli kadini Hatice Bintu Huveylid'dir." Ravi bunu soylerken, eliyle semaya ve arza isaret etti.
Buhari, Menakibu'l-Ensar 20, Enbiya 45; Muslim, Fezailu's-Sahabe 69, (2430); Tirmizi, Menakib, (3887).
Rezin bir rivayette su ziyadeyi kaydetmistir: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Erkeklerden pek coklari kemale ermistir. Kadinlardan ise Imran'in kizi Meryem, Firavun'un karisi Asiye, Huveylid'in kizi Hatice ve Muhammed'in kizi Fatima'dan baska kimse kemale ermemistir. Hz. Aise'nin kadinlara ustunlugu, tiridin diger yiyeceklere ustunlugu gibidir."
Bu rivayet Buhari'de Ebu Musa hadisi olarak gelmistir. (Enbiya 45), Muslim, Fezailu's-Sahabe 70, (2431); Tirmizi, Et'ime 31, (1835).
HZ. FATIMA RADIYALLAHU ANHA
4450 - Emi' Ibnu Umeyr et-Teymi anlatiyor: "Halamla birlikte Hz. Aise radiyallahu anha'nin yanina gittim. Hz. Aise'ye:
"Hangi kadin "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a daha sevgili idi?" diye soruldu:
"Fatima!" dedi.
"Ya erkeklerden?" dendi.
"Fatima'nin kocasi! Zira bildigim kadariyla (Ali radiyallahu anh) cok oruc tutar, cok namaz kilardi."
Tirmizi, Menakib, (3873).