kurban olun

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Kurbanı açıklamak için tek başına akıl yetmez. Aşk gerek, Teslimiyet gerek!!Kurban akılla değil aşkla,teslimiyet ile açıklanır.
Bakınız etrafınıza; kurban olmayan birini görebilir misiniz? Kimi kara sevdasının, kimi ak sevdasının kurbanıdır. Dünyaya, paraya, makama, mala, şöhrete, alkışa, servete kurban olmak ve kurban etmek için kuyruğa girenlerin haline bakın.

Bakmayın siz “Ben hiçbir şeye kurban olmam!” diye iddialı konuşanlara; aslında onlar benliklerine ve bencilliklerine kurban olmuş birer zavallıdan başka bir şey değildirler.
Onların gerçekte hiçbir şeyleri yoktur ki “adayabilsinler”. İçgüdüleri, ayartıcı özbenlikleri, sevgi adını koydukları tutkuları, aşk adını verdikleri libidoları, servetleri, makamları, şöhretleri, malları onların sahibidirler, efendisidirler.

Köle efendisini nasıl azat eder?
Ya adar ve adanırsınız ya da harcar ve harcanırsınız.
Üçüncü bir şıkkı yok mu?
Yok, bence yok. Baksanıza etrafınıza: En yüce sermayesi olan hayatlarını kendilerinden aşağı değerdeki şeyler uğruna hovardaca harcayanların haddi hesabı yok.

İşte İbrahim ve İsmail, insanın adi şeyler uğruna harcanmaması için en yüce değer uğruna adamanın ve adanmanın yolunu gösterdi.
Kurbanın sembolize ettiği derin hakikat budur.

Bu hakikati anlamayan için kurban bir “hayvan”, kurban bayramı da “et festivali”dir.
Adayacağı ve adanacağı gerçek kapıyı bilenleri kimse daha aşağı bir değer uğruna harcayamaz, kullanamaz, kurban edemez.

Hangi ateş imanı yakabilir ki?Hz. İbrahim önce canla sınandı, sonra cananla.
Can sınavını ateşte verdi. Yanmadı, çünkü iman yanmazdı. Aşkını imana, imanını hayata dönüştürmüş birini yakacak ateş bulunabilir miydi;
Aşkı İbrahimce olanın, yüreği dağca olur. İbrahimi bir aşka talip olursanız, aşkınızın ateşi Nemrutların yaktığı ateşi söndürecektir, hiç kuşkunuz olmasın.

Dört bin yıllık süreç?
Yarın arife. Milyonlar bir sesin çağrısına uyup Mekke’de Arafat tepesine koşacaklar. Dünyanın dört bir yanından, beyaz, siyah, kızıl, sarı derili milyonlar.
Asyalı, Afrikalı, Avrupalı, Amerikalı milyonlar.

Bu ses İbrahim’in dört bin yıl öteden gök kubbeye saldığı bir ses. Nemrud’un ütopyasına benzemez bu; tam dört bin yıllık yaşanan canlı bir süreç.

“Lebbeyk ALLAHumme lebbeyk!” diye yüreklerini dua makamında İbrahim’in, İsmail’in, hicretin gelini Hacer’in korosuna katan milyonlar, bu sürecin her şeye rağmen süreceğini muştuluyorlar.

Gök kubbede baki kalan işte bu sadadır.Bu imanın sadasıdır.
Siz de katın sesinizi bu ilahi koroya. Unutmayın; adak değerini adandığı kapıdan alır. O’nun kapısı en yüce kapıdır ve bir tek O’dur insana gerçek değerini bahşeden.
Yalnızca O’dur kendisine teslim olan insanı istismar etmeyen.

O halde halde haydi hep bir ağızdan ses katın İbrahim’in gök kubbede yankılanan sesinin yanına:
“Lebbeyk ALLAHumme lebbeyk: Buyur ALLAH’ım emrine amadeyim!”
MUSTAFA İSLAMOĞLU
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Kurban Bayramı, Hz. İbrahim ve İsmail'den günümüze kadar, hep bir kahramanlık, fedakarlık, hasbîlik ve teslimiyet sembolü olagelmiştir.

Kur'an-ı Kerim'de 'Kesilen kurbanların ne eti, ne de derisi Allah'a (cc) ulaşır. Yaradan'a ulaşan sizin takvanızdır.' denilmektedir.
Bu lütfun gerçekleşebilmesi için kesilen kurban Allah rızası için kesilmeli, etleri ise yine Allah (cc) rızası için fakir fukaraya dağıtılmalıdır.

İbadetler hikmetlerinden veya getirdiği faydalardan ziyade Allah emrettiği için yapılır. Ama onların hikmetlerini ve güzelliklerini bilmek bizim kulluğumuzun bir gereği ve Allah'ın nimetlerini yâd etmek için birer vesiledir.

Kurban kesmenin de Allah'ın bir emri olması hasebiyle sayısız hikmetlerinin olduğunda şüphe yoktur. Kurban kesmek, öncelikle peygamberlerin babası Hz. İbrahim'in, oğluna bedel olarak Allah'ın gönderdiği koçu kesmesi hadisesini bizlere hatırlatıyor.

Hayat nimetine şükrün bir ifadesi olarak kurbanı kesiyoruz. Ayrıca ahirete bir hazırlık olması, günahlarımızın affı ve kabirle başlayan yeni bir hayat yolunda kurbanın bizi manevi bir burak gibi alıp selamete ulaştıracağını da verilen müjdeler ışığında Rabb'imizden umuyoruz.

Hac Sûresi'nde (22/34) ifade edildiği gibi kurban kesmekten asıl maksat Allah'ın hatırlanması, zikredilmesidir. Zira bizim varlık gayemiz Allah'ı bilme, tanıma ve O'na yaklaşmadan ibarettir...
 
Üst Alt