Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Kuran-ı Kerim
Kur'an ve meâl (önsöz)
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ekrem" data-source="post: 8186" data-attributes="member: 3"><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'"></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'"> </span></span></strong></p><p> <strong><span style="font-size: 15px"><span style="color: Blue"><span style="font-family: 'time'">KUR'AN ve MEÂL </span></span></span></strong></p><p> <strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">Kur'an bir hidayet ve i'câz kitabıdır. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">O, insanlığı doğru yola iletmek üzere gönderilmiş eşsiz bir mucizedir. </span></span></strong></p><p> <strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">"Kur'ân", kelime olarak "okumak" anlamında bir mastardır. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">Ancak, dünyada en çok okunan ve okunacak kitap olduğu için ism-i mef'ul anlamında kullanılmıştır. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">Mushafın tamamına Kur'an denildiği gibi, bir kısmına hatta bir âyetine de Kur'an denir. Kur'ân-ı Kerim'in başka adları da vardır; fakat en yaygın olanı Kur'an'dır. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">Diğer adlarından bazıları şunlardır: Kitâb, Furkan, Zikr, Tenzîl. Meşhur olan sıfatları arasında da şunlar sayılabilir: Mübîn, kerîm, nûr, hüdâ, rahmet, şifâ, mev'ıza, büşrâ, beşîr, nezîr, azîz. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">Çeşitli özelliklerini gözönünde bulundurarak Kur'an'ı şöyle tanımlamak mümkündür: <span style="color: Blue">"Kur'an, Hz. Muhammed'e 23 yıllık peygamberlik süresi içinde, Arap dilinde ve vahiy yoluyla indirilen, Fâtiha sûresiyle başlayıp Nâs sûresiyle biten, mushaflarda yazılı olup mütevâtir olarak nakledilegelen, tilâvetiyle ibadet edilen mucize kelâmdır." </span></span></span></strong></p><p> <strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">Kur'an'ın 23 yıl boyunca değişik sebeplere ve şartlara göre farklı zamanlarda inzâl buyurulması, onun, irşat ve ıslah etmek istediği insanın psikolojisine uygun bir tedavi ve terbiye yöntemi izlemesi ile yakından ilişkilidir. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">Zira akıl sahibi bir varlık olan insan, öğrenme, kavrama ve intibak etme yeteneğini haizdir. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">İnsanın, herhangi bir şeye alışıp intibak etmesi gibi, öğrenip alışkanlık haline getirdiği bir davranışı terketmesi de zaman ve çaba gerektirir. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">İşte bu sebebe bağlı olarak Kur'an zaman aralıklarıyla inmiştir. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">Hz. Peygamber Kur'an'ı vahiy olarak almış, kendi tarafından hiçbir şey ilâve etmeden ve hiçbir eksiltme yapmadan onu aldığı şekliyle ümmetine tebliğ etmiştir. </span></span></strong></p><p> <strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">Kur'an, lafızlarıyla ibadet edilen bir kitaptır. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">Namaz gibi temel ibadetlerde okunmasının yanısıra, Kur'an'ı ayrıca okumak, dinlemek, yazılarına bakmak, başkasına okutmak ve öğretmek de ibadettir. </span></span></strong></p><p> <strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">Namaz kılmak farz olduğu gibi, Kur'an'dan, namazlarda okunacak miktarı öğrenip ezberlemek de farzdır. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">Bu farizayı yerine getirmek Kur'an tercümesini ezberlemekle mümkün değildir; bir başka anlatımla, Kur'an tercümesi ile namaz kılınmaz. Her müslüman, biraz gayret sarfederek Kur'an'ı aslından okumayı öğrenmelidir. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">Şu var ki, Kur'an'ın tercüme ve tefsirlerini okumak da sevaptır. </span></span></strong></p><p> <strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">Kur'an, lafzı ve manasıyla mucizedir. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">Kur'an'ın mucize oluşu, onun benzerinin insanlar tarafından meydana getirilmesinin mümkün olmadığı gerçeğini ifade eder. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">Gerçekten, Kur'ân-ı Kerim, inişi, okunuşu, yazılması, muhafazası, tertip ve tanzimi, meseleleri ele alış tarzı, ahiret âleminden bilgi vermesi, verdiği haberlerin doğruluğu gibi pek çok hususta, insanlar tarafından telif ve tertip edilen eserlerden tamamen farklıdır. </span></span></strong></p><p> <strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">Üslûp bakımından da Kur'an, hiçbir esere benzemez. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">Zira insanların meydana getirdiği eserler ya şiirdir veya nesirdir. Kur'an ise, ne şiirdir ne de nesirdir. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">Ayrıca Kur'an'da, hiçbir eserde görülmeyen zengin ve eşsiz bir musikî vardır. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">Bu musikîyi yansıtmak için Kur'an'ın tamamı tecvîd ve tertîl ile okunur. </span></span></strong></p><p> <strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">Kur'an Allah kelâmı olduğundan kadîmdir (ezelîdir); onun için Türkçe'de Kur'an "Kelâm-ı Kadîm" diye de anılır. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">Bizim dillerimizle okuduğumuz, kulaklarımızla işittiğimiz, kalemlerimizle yazdığımız, gözlerimizle gördüğümüz, ellerimizle tuttuğumuz mushaf, kadîm olan aslın madde âleminde tezahüründen ibarettir. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">Kur'an'ın kadîm olan aslı levh-i mahfuzdadır. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">Kur'an önce levh-i mahfuzdan Beytü'l-izze denilen bir makama topluca indirilmiştir ki, buna "inzâl"; oradan parça parça Cebrail (a.s.) vasıtasıyla vahiy olarak Peygamberimize gönderilmiştir ki buna da "tenzîl" denir. </span></span></strong></p><p> <strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">Esasen Hz. Peygamber'in bütün tebliğleri vahiy kaynaklı olmakla birlikte, bunların hepsi Kur'an kapsamına girmez. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">Şöyle ki: Allah tarafından vahiy olarak indirilen -ve yukarıdaki tarif çerçevesine giren- lafızlara <span style="color: Blue">"Kur'an"</span>, manası vahyedilip lafızları Peygamber Efendimiz tarafından Yüce Allah'a nisbet edilerek söylenen sözlere "hadis-i kudsî", bunların dışında Hz. Peygamber'in kavil, fiil ve takrirlerini (onaylarını) aktaran sözlere de <span style="color: Blue">"hadis-i nebevî"</span> (kısaca "hadis") adı verilir. </span></span></strong></p><p> <strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">Kur'an Arapça olarak bütün insanlığa gönderilmiştir. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">Buna göre, Kur'an'ı insanlara tebliğ etmenin iki yolu vardır: Ya bütün insanlara Arapça'yı öğretmek, yahut Kur'an'ı başka dillere çevirmek. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">Bütün insanlara Arapça'yı öğretmek imkânsızdır ve buna gerek de yoktur. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">Nitekim Kur'an'da, muhtelif dillerin varedildiği ve bunun Allah'ın varlık ve kudretinin delillerinden olduğu belirtilmiştir. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">Bu durumda, Kur'an'ın başka dillere çevirilmesi gereği ortaya çıkmaktadır. </span></span></strong></p><p> <strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">Esasen, Kur'an'ın bütün insanlığa ulaştırılması iki şekilde gerçekleşebilir: </span></span></strong></p><p> <strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'"><span style="color: Blue">1- </span>Lafızlarıyla ibadet edilen bir kitap olması sebebiyle Kur'an'ın Arapça metninin bütün insanlara ulaştırılması. Böylece herkes, onu okuma, dinleme, ezberleme, ibadetlerinde okuma, manasını anlamadığı halde onunla duygulanma imkânına sahip olur. Nitekim asırlardan beri müslümanlar, Kur'an'ın Arapça aslını okumakta, hatta hafızlar onu baştan sona ezberlemekte ve kıraâtıyla duygulanıp duygulandırmaktadırlar. </span></span></strong></p><p> <strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'"><span style="color: Blue">2- </span>Kur'an'ın Arapça'dan başka dillere tercüme edilmesi ve -Arapça dahil- değişik dillerde tefsirinin yazılması. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">Bu nokta gözönünde bulundurularak, Kur'an günümüze kadar dünya dillerinin pek çoğuna tercüme edilmiş, bazı dillerde de tefsiri yapılmıştır. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'"> Kur'an'ın anlamını harfî tercüme yoluyla başka dillere aktarmak mümkün olmadığından, bu alanda yapılan çeviriler (sözlükte "varılacak sonuç" manasına gelen) <span style="color: Blue">"meâl"</span> terimiyle anılır. </span></span></strong></p><p> <strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'"> Şurası bir gerçek ki, dünyada hergün çok sayıda insan, gerek Kur'an'ın aslını okumak ve dinlemek suretiyle gerekse Kur'an tercümelerini okuyarak müslüman olmaktadır. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">Bu da, Kur'an'ın lafız ve manasıyla mucize oluşunun ve bütün zamanlarda tazeliğini koruyuşunun çarpıcı delillerinden biridir. </span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">Kur'an'ın tercüme ve tefsirleriyle eşsiz yönleri ortaya konurken, çok sayıda insan kıyamete kadar bu yolla hidayetten nasibini alacaktır.</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'">________________________________</span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'"></span><span style="font-family: 'time'"><span style="color: Red">Cenab-ı Mevlâ'dan niyazımız, cümlemizi dünyada imandan ve Kur'ân'dan mahrum bırakmaması, hitâbını anlama ve bütünüyle hayatımıza yansıtma cehdimizde inâyetini lütfeylemesidir. </span></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'"></span></span></strong><p style="text-align: center"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'time'"> <span style="color: DarkGreen">islamiforumlar.net Yönetimi.</span></span></span></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ekrem, post: 8186, member: 3"] [B][SIZE=4][FONT=time] [/FONT][/SIZE][/B] [B][SIZE=4][COLOR=Blue][FONT=time]KUR'AN ve MEÂL [/FONT][/COLOR][/SIZE][/B] [B][SIZE=4][FONT=time]Kur'an bir hidayet ve i'câz kitabıdır. O, insanlığı doğru yola iletmek üzere gönderilmiş eşsiz bir mucizedir. [/FONT][/SIZE][/B] [B][SIZE=4][FONT=time]"Kur'ân", kelime olarak "okumak" anlamında bir mastardır. Ancak, dünyada en çok okunan ve okunacak kitap olduğu için ism-i mef'ul anlamında kullanılmıştır. Mushafın tamamına Kur'an denildiği gibi, bir kısmına hatta bir âyetine de Kur'an denir. Kur'ân-ı Kerim'in başka adları da vardır; fakat en yaygın olanı Kur'an'dır. Diğer adlarından bazıları şunlardır: Kitâb, Furkan, Zikr, Tenzîl. Meşhur olan sıfatları arasında da şunlar sayılabilir: Mübîn, kerîm, nûr, hüdâ, rahmet, şifâ, mev'ıza, büşrâ, beşîr, nezîr, azîz. [/FONT][/SIZE][/B] [B][SIZE=4][FONT=time]Çeşitli özelliklerini gözönünde bulundurarak Kur'an'ı şöyle tanımlamak mümkündür: [COLOR=Blue]"Kur'an, Hz. Muhammed'e 23 yıllık peygamberlik süresi içinde, Arap dilinde ve vahiy yoluyla indirilen, Fâtiha sûresiyle başlayıp Nâs sûresiyle biten, mushaflarda yazılı olup mütevâtir olarak nakledilegelen, tilâvetiyle ibadet edilen mucize kelâmdır." [/COLOR][/FONT][/SIZE][/B] [B][SIZE=4][FONT=time]Kur'an'ın 23 yıl boyunca değişik sebeplere ve şartlara göre farklı zamanlarda inzâl buyurulması, onun, irşat ve ıslah etmek istediği insanın psikolojisine uygun bir tedavi ve terbiye yöntemi izlemesi ile yakından ilişkilidir. Zira akıl sahibi bir varlık olan insan, öğrenme, kavrama ve intibak etme yeteneğini haizdir. İnsanın, herhangi bir şeye alışıp intibak etmesi gibi, öğrenip alışkanlık haline getirdiği bir davranışı terketmesi de zaman ve çaba gerektirir. İşte bu sebebe bağlı olarak Kur'an zaman aralıklarıyla inmiştir. [/FONT][/SIZE][/B] [B][SIZE=4][FONT=time]Hz. Peygamber Kur'an'ı vahiy olarak almış, kendi tarafından hiçbir şey ilâve etmeden ve hiçbir eksiltme yapmadan onu aldığı şekliyle ümmetine tebliğ etmiştir. [/FONT][/SIZE][/B] [B][SIZE=4][FONT=time]Kur'an, lafızlarıyla ibadet edilen bir kitaptır. Namaz gibi temel ibadetlerde okunmasının yanısıra, Kur'an'ı ayrıca okumak, dinlemek, yazılarına bakmak, başkasına okutmak ve öğretmek de ibadettir. [/FONT][/SIZE][/B] [B][SIZE=4][FONT=time]Namaz kılmak farz olduğu gibi, Kur'an'dan, namazlarda okunacak miktarı öğrenip ezberlemek de farzdır. Bu farizayı yerine getirmek Kur'an tercümesini ezberlemekle mümkün değildir; bir başka anlatımla, Kur'an tercümesi ile namaz kılınmaz. Her müslüman, biraz gayret sarfederek Kur'an'ı aslından okumayı öğrenmelidir. Şu var ki, Kur'an'ın tercüme ve tefsirlerini okumak da sevaptır. [/FONT][/SIZE][/B] [B][SIZE=4][FONT=time]Kur'an, lafzı ve manasıyla mucizedir. Kur'an'ın mucize oluşu, onun benzerinin insanlar tarafından meydana getirilmesinin mümkün olmadığı gerçeğini ifade eder. Gerçekten, Kur'ân-ı Kerim, inişi, okunuşu, yazılması, muhafazası, tertip ve tanzimi, meseleleri ele alış tarzı, ahiret âleminden bilgi vermesi, verdiği haberlerin doğruluğu gibi pek çok hususta, insanlar tarafından telif ve tertip edilen eserlerden tamamen farklıdır. [/FONT][/SIZE][/B] [B][SIZE=4][FONT=time]Üslûp bakımından da Kur'an, hiçbir esere benzemez. Zira insanların meydana getirdiği eserler ya şiirdir veya nesirdir. Kur'an ise, ne şiirdir ne de nesirdir. Ayrıca Kur'an'da, hiçbir eserde görülmeyen zengin ve eşsiz bir musikî vardır. Bu musikîyi yansıtmak için Kur'an'ın tamamı tecvîd ve tertîl ile okunur. [/FONT][/SIZE][/B] [B][SIZE=4][FONT=time]Kur'an Allah kelâmı olduğundan kadîmdir (ezelîdir); onun için Türkçe'de Kur'an "Kelâm-ı Kadîm" diye de anılır. Bizim dillerimizle okuduğumuz, kulaklarımızla işittiğimiz, kalemlerimizle yazdığımız, gözlerimizle gördüğümüz, ellerimizle tuttuğumuz mushaf, kadîm olan aslın madde âleminde tezahüründen ibarettir. Kur'an'ın kadîm olan aslı levh-i mahfuzdadır. Kur'an önce levh-i mahfuzdan Beytü'l-izze denilen bir makama topluca indirilmiştir ki, buna "inzâl"; oradan parça parça Cebrail (a.s.) vasıtasıyla vahiy olarak Peygamberimize gönderilmiştir ki buna da "tenzîl" denir. [/FONT][/SIZE][/B] [B][SIZE=4][FONT=time]Esasen Hz. Peygamber'in bütün tebliğleri vahiy kaynaklı olmakla birlikte, bunların hepsi Kur'an kapsamına girmez. Şöyle ki: Allah tarafından vahiy olarak indirilen -ve yukarıdaki tarif çerçevesine giren- lafızlara [COLOR=Blue]"Kur'an"[/COLOR], manası vahyedilip lafızları Peygamber Efendimiz tarafından Yüce Allah'a nisbet edilerek söylenen sözlere "hadis-i kudsî", bunların dışında Hz. Peygamber'in kavil, fiil ve takrirlerini (onaylarını) aktaran sözlere de [COLOR=Blue]"hadis-i nebevî"[/COLOR] (kısaca "hadis") adı verilir. [/FONT][/SIZE][/B] [B][SIZE=4][FONT=time]Kur'an Arapça olarak bütün insanlığa gönderilmiştir. Buna göre, Kur'an'ı insanlara tebliğ etmenin iki yolu vardır: Ya bütün insanlara Arapça'yı öğretmek, yahut Kur'an'ı başka dillere çevirmek. Bütün insanlara Arapça'yı öğretmek imkânsızdır ve buna gerek de yoktur. Nitekim Kur'an'da, muhtelif dillerin varedildiği ve bunun Allah'ın varlık ve kudretinin delillerinden olduğu belirtilmiştir. Bu durumda, Kur'an'ın başka dillere çevirilmesi gereği ortaya çıkmaktadır. [/FONT][/SIZE][/B] [B][SIZE=4][FONT=time]Esasen, Kur'an'ın bütün insanlığa ulaştırılması iki şekilde gerçekleşebilir: [/FONT][/SIZE][/B] [B][SIZE=4][FONT=time][COLOR=Blue]1- [/COLOR]Lafızlarıyla ibadet edilen bir kitap olması sebebiyle Kur'an'ın Arapça metninin bütün insanlara ulaştırılması. Böylece herkes, onu okuma, dinleme, ezberleme, ibadetlerinde okuma, manasını anlamadığı halde onunla duygulanma imkânına sahip olur. Nitekim asırlardan beri müslümanlar, Kur'an'ın Arapça aslını okumakta, hatta hafızlar onu baştan sona ezberlemekte ve kıraâtıyla duygulanıp duygulandırmaktadırlar. [/FONT][/SIZE][/B] [B][SIZE=4][FONT=time][COLOR=Blue]2- [/COLOR]Kur'an'ın Arapça'dan başka dillere tercüme edilmesi ve -Arapça dahil- değişik dillerde tefsirinin yazılması. Bu nokta gözönünde bulundurularak, Kur'an günümüze kadar dünya dillerinin pek çoğuna tercüme edilmiş, bazı dillerde de tefsiri yapılmıştır. Kur'an'ın anlamını harfî tercüme yoluyla başka dillere aktarmak mümkün olmadığından, bu alanda yapılan çeviriler (sözlükte "varılacak sonuç" manasına gelen) [COLOR=Blue]"meâl"[/COLOR] terimiyle anılır. [/FONT][/SIZE][/B] [B][SIZE=4][FONT=time] Şurası bir gerçek ki, dünyada hergün çok sayıda insan, gerek Kur'an'ın aslını okumak ve dinlemek suretiyle gerekse Kur'an tercümelerini okuyarak müslüman olmaktadır. Bu da, Kur'an'ın lafız ve manasıyla mucize oluşunun ve bütün zamanlarda tazeliğini koruyuşunun çarpıcı delillerinden biridir. Kur'an'ın tercüme ve tefsirleriyle eşsiz yönleri ortaya konurken, çok sayıda insan kıyamete kadar bu yolla hidayetten nasibini alacaktır. ________________________________ [/FONT][FONT=time][COLOR=Red]Cenab-ı Mevlâ'dan niyazımız, cümlemizi dünyada imandan ve Kur'ân'dan mahrum bırakmaması, hitâbını anlama ve bütünüyle hayatımıza yansıtma cehdimizde inâyetini lütfeylemesidir. [/COLOR] [/FONT][/SIZE][/B][CENTER][B][SIZE=4][FONT=time] [COLOR=DarkGreen]islamiforumlar.net Yönetimi.[/COLOR][/FONT][/SIZE][/B][/CENTER] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Kuran-ı Kerim
Kur'an ve meâl (önsöz)
Üst
Alt