- Katılım
- 6 Eylül 2023
- Mesajlar
- 30
- Tepkime puanı
- 10
Günümüzde bazı insanlar sünnet ve hadisleri önemsemiyorlar. Hadislerin mantıksız uydurmaca olduğunu iddia ediyorlar. Kuranı tek kaynak görmekteler.
Bildiğiniz gibi islamiyyette kitap ehli denilen yahudiler ve hristiyanlar var. Biz müslümanlara göre Onlar Tevrat ve incili değiştirdiler.
Müslümanlık bu gerçeğin üzerine gelen bir dindir. Tevrat ve İncile olanlar Kuranın başına gelmemeli ve Kuran korunmalıdır. Bu koruma bilinci ile Hz. Peygamber (sav) sözleri; namazın nasıl kılanacağı; gibi, hiç bir söz (yani Peygamber ve sahabe sözleri) yazılı hale getirilmemiştir. Taki Kuran belli bir adedin üstünde bir çok dile çevrildikten sonra ve yüzyıllar sonrasında kuran dışında dini metinler (hadisler) oluşturulmuştur.
Yani Peygamber (sav) söz ve sünnetlerinin yazılı hale hemen getirilmemesinin böyle bir nedeni vardır. Bu sebeple hadisler bilinçli bir şekilde hafızalarda tutulmuş ve bir kaç nesil sözlü aktarılmıştır.
Bazı arkadaşlar, bu uzun süre dolayısı ile hadisleri kabul etmemektedir. Ve kuranı tek kaynak olarak referans almaktadır. Hatta bu durum bir çok ibadeti terkine de yansımaktadır. Onlar için hadisler çoğu zaman uydurmadır. Bir çok dini uygulama hurafe ve/veya nafiledir. Tek uyumamız gereken Kuran dır.
Bu konunun mantıken boyle olamayacağını çok basitçe anlatalım:
Eğer kuran tek gerçek ise o zaman içindekilerde kabul edilir. Kuran da sıklıkla Allah'a ve Resülune itaat etmemiz öğütlenir.
Demek ki kuranı kabul eden her kişi Peygambere (sav) itaat etmekle görevlidir.
Peki bu itaati peygamberden bize gelen bir yönerge, emir, tavsiye, örnek davranış yoksa nasıl yapabiliriz? Yapamayız.
Eğer
ki hadisler ve sünnetler uydurma olursa bu durumda Kuran da bahsedilen itaate itaat edecek bir fiil bulunmaz. Bu durumda Kuran neden uydurma olacak bir durumu bizden yapmamızı istesin.
Eğer ki Kuranın değişmezliğine iman ediyorsak Hadis ve sünnetlerinde de değişmezliğine iman etmek zorundayız. Çünkü kuran bize peygambere itaati buyuruyor.
Hadisleri okursanız her zaman bizlere, ailemize hatta doğamıza tüm çevremize faydalı öğütler buluruz. Bunlar bizim için zararlı faydasız şeyler değildir.
Örneğin, "çalışana hakkını teri kurumadan verin"
Yada
Örneğin abdest alırken ağzımıza su vermek sünnettir.
Bu hadis ve sünnetlerin bize bir yükü zararı yoktur, faydası vardır.
Bildiğiniz gibi islamiyyette kitap ehli denilen yahudiler ve hristiyanlar var. Biz müslümanlara göre Onlar Tevrat ve incili değiştirdiler.
Müslümanlık bu gerçeğin üzerine gelen bir dindir. Tevrat ve İncile olanlar Kuranın başına gelmemeli ve Kuran korunmalıdır. Bu koruma bilinci ile Hz. Peygamber (sav) sözleri; namazın nasıl kılanacağı; gibi, hiç bir söz (yani Peygamber ve sahabe sözleri) yazılı hale getirilmemiştir. Taki Kuran belli bir adedin üstünde bir çok dile çevrildikten sonra ve yüzyıllar sonrasında kuran dışında dini metinler (hadisler) oluşturulmuştur.
Yani Peygamber (sav) söz ve sünnetlerinin yazılı hale hemen getirilmemesinin böyle bir nedeni vardır. Bu sebeple hadisler bilinçli bir şekilde hafızalarda tutulmuş ve bir kaç nesil sözlü aktarılmıştır.
Bazı arkadaşlar, bu uzun süre dolayısı ile hadisleri kabul etmemektedir. Ve kuranı tek kaynak olarak referans almaktadır. Hatta bu durum bir çok ibadeti terkine de yansımaktadır. Onlar için hadisler çoğu zaman uydurmadır. Bir çok dini uygulama hurafe ve/veya nafiledir. Tek uyumamız gereken Kuran dır.
Bu konunun mantıken boyle olamayacağını çok basitçe anlatalım:
Eğer kuran tek gerçek ise o zaman içindekilerde kabul edilir. Kuran da sıklıkla Allah'a ve Resülune itaat etmemiz öğütlenir.
Demek ki kuranı kabul eden her kişi Peygambere (sav) itaat etmekle görevlidir.
Peki bu itaati peygamberden bize gelen bir yönerge, emir, tavsiye, örnek davranış yoksa nasıl yapabiliriz? Yapamayız.
Eğer
ki hadisler ve sünnetler uydurma olursa bu durumda Kuran da bahsedilen itaate itaat edecek bir fiil bulunmaz. Bu durumda Kuran neden uydurma olacak bir durumu bizden yapmamızı istesin.
Eğer ki Kuranın değişmezliğine iman ediyorsak Hadis ve sünnetlerinde de değişmezliğine iman etmek zorundayız. Çünkü kuran bize peygambere itaati buyuruyor.
Hadisleri okursanız her zaman bizlere, ailemize hatta doğamıza tüm çevremize faydalı öğütler buluruz. Bunlar bizim için zararlı faydasız şeyler değildir.
Örneğin, "çalışana hakkını teri kurumadan verin"
Yada
Örneğin abdest alırken ağzımıza su vermek sünnettir.
Bu hadis ve sünnetlerin bize bir yükü zararı yoktur, faydası vardır.