Kötü alışkanlıkları terketmek en büyük ibadetlerdendir.(Hz.Ali).
Hz. Mevlana: '' Nefis ahde vefakar değildir. Şimdi söz verir, yarın bozar. O sebeple nefis katle müstehaktır. O'nun kıblegahı Mekke değil menfaattir. Onun kıblesine dönersen namazın namaz olmaz. Çünkü onun kıblesi bozuktur. O namazla da Mevla bulunmaz.''
En büyük alışkanlıklarımızıda nefsimizin altında toplıyabiliriz. Nefsimiz bedenimiz, hislerimiz ve şartlanmalarımız, bilgilerimiz, heva ve heveslerimiz ile beslenmektedir ve bizim her hücremize sirayet etmiştir. O'nunla mücadele etmek her zerreni tek tek ele alıp yeniden düzenlemeye benzer. Ve bunu bu hayatın içinde başarmak zorundadır İnsan. Mevla'ya vasıl olmaksa niyeti kişinin nefsi ile tahayyül ettiği dünya yaşamınada, ahiret yaşamınada veda etmelidir. Sünnetullah yolu üzere bir yokluğa ve hiçliğe kucak açmalıdır. Bu yokluk ve hiçlik ten kasıt, nefsin tutunacağı bir dalı kalmaması durumunda fakr halinin tecelli etmesi içindir. Nefisin en küçük bir beslenmesi durumunda nefis perde olmaya devam etmektedir. En başta tabiki nasibinde olan kullar için bu mücadele kolaylaştırılmıştır, bunu keşf edilebilmesinin işaretide kişinin nefsi ile olan bu mücadeleden keyif almasıdır. Allah Teala bu yolda mücadele edenlere yardım etmeyi vâd etmiştir.
Hz. Mevlana: '' Nefis ahde vefakar değildir. Şimdi söz verir, yarın bozar. O sebeple nefis katle müstehaktır. O'nun kıblegahı Mekke değil menfaattir. Onun kıblesine dönersen namazın namaz olmaz. Çünkü onun kıblesi bozuktur. O namazla da Mevla bulunmaz.''
En büyük alışkanlıklarımızıda nefsimizin altında toplıyabiliriz. Nefsimiz bedenimiz, hislerimiz ve şartlanmalarımız, bilgilerimiz, heva ve heveslerimiz ile beslenmektedir ve bizim her hücremize sirayet etmiştir. O'nunla mücadele etmek her zerreni tek tek ele alıp yeniden düzenlemeye benzer. Ve bunu bu hayatın içinde başarmak zorundadır İnsan. Mevla'ya vasıl olmaksa niyeti kişinin nefsi ile tahayyül ettiği dünya yaşamınada, ahiret yaşamınada veda etmelidir. Sünnetullah yolu üzere bir yokluğa ve hiçliğe kucak açmalıdır. Bu yokluk ve hiçlik ten kasıt, nefsin tutunacağı bir dalı kalmaması durumunda fakr halinin tecelli etmesi içindir. Nefisin en küçük bir beslenmesi durumunda nefis perde olmaya devam etmektedir. En başta tabiki nasibinde olan kullar için bu mücadele kolaylaştırılmıştır, bunu keşf edilebilmesinin işaretide kişinin nefsi ile olan bu mücadeleden keyif almasıdır. Allah Teala bu yolda mücadele edenlere yardım etmeyi vâd etmiştir.