Kömür Çarpması

ömr-ü diyar

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
23 Nisan 2011
Mesajlar
3,345
Tepkime puanı
25
Kömür çarpması mangal ve maltız cinsi araçların kullanıldığı yerlerde çok sık rastlanan zehirlenme olaylarındandır. Yeteri kadar yanmayan ve gerektiğince oksijenle karışmayan kömürün meydana getirdiği zehirlenmede başlıca rolü karbon monoksit gazı oynar. Renksiz, kokusuz, tatsız ve havadan daha hafif olan bu gaz, iyi yanmayan sobalarda, çabuk geçmesin diye iyi yanmadan odaya alman mangal veya maltızlardan yayılır ve kapalı bir odanın havasında yüzde bin oranına çıkar. Bu durum odada bulunanları çarpar ve ölümlerine yol açar.
Kömür çarpması yani karbon monoksit zehirlenmesi çok yavaş olduğu için zehirlenen tarafından fark edilmez. Gaz insanda önce bir uyku hali getirir ve zehirlenen kişi uykunun içinde ölür.

Neden olur ?
İyi yanmamış kömürün çıkardığı karbon monoksit gazının, alyuvarlardaki hemoglobine yapışıp, ondan kolay ayrılmayan karbonsihemoglobin bileşimi yapması ölüme yol açar. Normal olarak oksijenle birleşerek kolay ayrılabilen bir madde olan oksihemoglobin yapması gereken hemoglobin, karbon monoksit ile birleşirse oksijen alamaz ve işe yaramaz hale geldiğinden zehirlenme adı verilen olay ortaya çıkar.
Kömür çarpmasından kurtulanlarda, baş ağrısının uzun süre geçmemesinin başlıca sebebi bozulmayan kimyasal bileşimdir.

Nasıl anlaşılır ?
Karbon monoksit yani kömür zehirlenmeleri şiddetli baş ağrısı ile birlikte, kulak uğultusu, kulakta şiddetli çınlamalar, görme bulanıklığı ve kusma gibi belirtiler gösterir. Zamanında müdahale edilmezse hastanın yüzü morarır, solunum çabuklaşır ve bozulur, nabız düzenini kaybeder. Bu belirtilerden sonra komaya giren hasta birkaç saat içinde ölür.
Bu tür zehirlenmeden kurtarılan hastalarda kanda meydana gelen bozukluklardan başka zehirlenmenin şiddetine göre kalpte, böbrekte, karaciğerde, sinir sisteminin merkezinde ve çevresinde, ciltte, akciğerlerde artıkları kalır.
Zehirlenme hali az ve iyi yanmamış yakıtlardan gelirse kronik zehirlenme hali ortaya çıkar. Bu da uykusuzluk, baş ağrısı, kansızlık, güçsüzlük ve sersemlik durumunun uzun sürmesi ile anlaşılır.

Tedavi :

Kömür zehirlenmelerinde hasta, boğulmuş ve nefessizlikten hastalanmış bir insan olarak ele alınmalıdır.
* Hasta bulunduğu yerden hemen çıkarılmalı, daha havadar bir yere taşınmalı ve hiç vakit geçirmeden üzerindeki, vücudu sıkan her şey yani kravat, kaya gibi şeyler açılmalıdır.
* Elde pratik olarak kullanılan alet varsa bu alet yardımıyla yoksa bilinen usullerle suni teneffüs yaptırılmalıdır. Bu suni teneffüs dakikada 17-18 kere tekrarlanmalıdır. Suni teneffüs için kollar yukarı ve aşağı hareket ettirilerek hastanın nefes alması sağlanabileceği gibi, hayat öpücüğü adı verilen usulle hastanın başı geriye itilerek ağzına suni teneffüsü yaptıracak olan kişinin ağzı dayanarak ciğerleri harekete geçirecek şekilde soluk verilerek yaptırılabilir. Yorulmadan ve aralıksız olarak devam ettirilecek bu hareket sonucu hasta yeniden hayata döndürülebilir.
* Bazı ilaçlar kalp gücünü arttırmakta ve soluk almayı kolaylaştırmaktadır. Hastaya hemen bu ilaçlar verilebilir.
* Ağır durumlarda derhal hasta en yakın hastaneye götürülmeli, oksijen çadırına alınmalıdır. Bu arada 2,5-3 litre kadar kan verilebilir. Gerekirse bu miktar arttırılır.
Kömür çarpmalarında hastanın öldüğünü sanıp suni teneffüsü bırakmak hatadır. Ancak, bu tür bir zehirlenmeden sonra hastanın tedavisini de hemen kesmemeli, sabırla tedaviye devam etmelidir
 
Üst Alt