Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
İslam ve Osmanlı Tarihi
Osmanlı Tarihi
Kanuni sultan süleyman
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ekrem" data-source="post: 15603" data-attributes="member: 3"><p style="margin-left: 20px"><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: Black"><span style="font-size: 15px"><strong>Ömrü Gaza Meydanlarında Geçen</strong> </span></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: Black"><span style="font-size: 15px"><strong>Tevhid Sancağını Zirveye Çıkaran</strong></span></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: Black"><span style="font-size: 15px"> <strong>Şanlı Hünkâr</strong></span></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Arial'"><span style="color: Black"><span style="font-size: 15px"> </span></span></span></p> <p style="text-align: center"> <span style="font-family: 'Times New Roman'"><img src="https://www.sevde.de/OsmanliPad/10.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></span></p> <p style="text-align: center"><span style="color: Black"><strong><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 15px">KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN</span></span></strong></span> </p> <p style="text-align: center"></p></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px">On altınca asır, tarihimizin en parlak devresi... Bu devreye 46 yıllık saltanatı ile mührünü basan şanlı hünkâr... Avrupalıların, <strong>"Muhte</strong></span></span><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">şem" </span></strong></span><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px">sıfatını kullandıkları Sultan Süleyman... </span></span><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px">Karadeniz'in şirin vilayetlerinden ve Osmanlı Devleti sancaklarından Trabzon'da 6 Kasım 1494'te dünyaya gelen küçük yavruya isim düşünülmektedir. Bu erkek çocuğun babası, geleceğin "Yavuz"u olacak olan Şehzade Selim'dir. Sancak Beyi olarak Trabzon'da bulunmaktadır. İsim için eskiden beri</span></span> <span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px">devam edegelen bir an'aneye başvurulur ve Kur'an-ı Kerim'den tefe'ül edilir. Açılan sahifedeki "İnnehu min Süleyman..." âyetinden alınarak yavruya Süleyman ismi verilir...</span></span><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px">Şehzade Süleyman henüz küçük yaşlanndan itibaren şanlı pederinin bırakacağı muazzam Devletin becerikli idarecisi olacak şekilde yetiştirilir. Mükemmel dinî kültürün yanında san'at da öğretilir istikbalin Kanunisi'ne... Hocası Mevlânâ Hayreddin O'na dinî ilimleri öğretmiştir. Ayrıca devrin meşhur âlimlerinden müsbet ilimleri tahsil etmiştir. San'at olarak ta kuyumculukta karar kılınmıştır. Bu san'attaki ustasıyla Şehzade Süleyman arasında cereyan eden bir hadise hayli enteresandır. Şehzade Süleyman, ustasının verdiği vazifeyi yapmayınca ustası, <strong>"Sana bin sopa vuraca</strong></span></span><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Times New Roman'">ğım" </span></strong></span><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px">der. Bunu duyan Şehzade Süleyman'ın annesi Hafza Hatun ustadan evladının affını rica eder ve ustaya bin altın verir. Fakat usta yemin etmiştir. Yemini yerine getirmek için bir formül bulur ve çırağı Şehzade Süleyman'dan altınları yüz ince tel haline getirmesini ister. Ustanın isteği yerine getirilince, usta bu yüz altın telle Şehzadeye on kere vurur...</span></span><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px"> Şehzade Süleyman dedesi III.Bayezıd'ın sağlığında Devlet idareciliğine ilk adımı atmıştır. Evvela Şebinkarahisar, ardından Bolu sancak beyliğine tayin edilir. Bu iki tayine de amcası Şehzade Ahmet itiraz etmiştir. Tahta oturmayı ümid eden Şehzade Ahmed, yeğeninin, Yavuz Selim hesabına ümidini engelleyeceğini hesaplamaktadır... Ve şehzade Süleyman Kefe sancakbeyliğine tayin edilir. Henüz çocukluk çağındaki Şehzade Süleyman sancak beyliğinden önce yine henüz Şehzade olan pederi Şehzade Selimin Şah İsmail ordusunu Erzincan'da darmadağın ederken de yanıbaşındadır...</span></span><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px"> Yavuz Sultan Selim'in padişahlığı esnasında; Şehzade Süleyman padişah'ın payitahtta bulunmadığı sıralar babasına vekalet etmiş, daha sonra Saruhan sancak beyliği vazifesi ile Manisa'ya gönderilmiştir.</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"> </span><strong> <span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 15px">Tahta oturuşu ve sonrası</span></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"> <span style="font-size: 12px">Yavuz'un 22 Eylül 1520'de vefatı üzerine Şehzade Süleyman 30 Eylül 1520'de Osmanlı tahtına oturmuştur. İlk icraat olarak adalet işlerini yoluna koymuş ve iç huzuru sağlamak için uğraşmıştır. 6 Şubat 1521 de Canbirdi Gazali isyanının bastırılmasından sonra üç kıtada 46 yıl boyunca devam edecek seferlere başlamıştır.</span></span><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px"> Kanunî, 7 Eylül 1566'da vefatına kadar 13 "Sefer-i Hümâyûn'a" çıkmıştır. Bu seferlerin neticesinde dört bir yanda kazanılan zaferler ve yapılan fetihlerle Devlet ihtişamın zirvesine ulaşmıştır. Garpta Belgrad'ın, Rodos'un fethedilmesi, Mohaç zaferinin kazanılması, Estergon seferi neticesinde alınan topraklar ve Viyana kapılarına dayanış... Doğuda ve Güneyde; İran üzerine yapılan seferlerle doğu hududunun sağlamlaştırılması... Akdenizdeki fetihler... Afrika kıtasındaki fetihler... Bütün bu fetihlerle Kanuni pederinden devraldığı topraklara; Trablusgarb'ı, İrak'ı, Cezayir'i... Anadolu'da Van'dan Ardahan'a kadar kuzey ile kuzeydoğu topraklarını, Batı'da; Macaristan, Erdel, Belgrad havalisini, Rodos'u, Adalar denizinde</span></span><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px"> en mühimmi Sakız olmak üzere çeşitli Venedik ve Ceneviz sömürgelerini... Akdeniz'de büyük ehemmiyeti olan Cerbe adasını ilave etmiş; Akdeniz'le Kızıldeniz'i ve Basra Körfezini birer Müslüman Türk gölü haline getirmiş; Osmanlı sancağını Umman ve Hint denizlerinde dalgalandırmıştır. Doğu sınırında çıbanbaşı olan Safevileri büsbütün sindirmiş ve İspanya krallığı ile Almanya imparatorluğuna ve Avusturya devletine, Osmanlı Devletinin hakimiyetini kabul ettiren anlaşmalar imzalatıp haraca bağlamıştır. Geriye hudutlarında güneş batmayan muhteşem bir Devlet bırakan bu idarecilerin devresinde Osmanlı Devleti "süpergüç" olmuştur.</span></span><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px"> Osmanlı Devleti Kanuni devrinde adaletiyle, idaresiyle, iktisadi faaliyetleriyle, ilim, kültür, san'at faaliyetleriyle bütün dünyaya örnek olmuştur.</span></span><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px"> Kanuni rahat döşeğinde ölümü hazmedememiş, Hakkın emanetini harp meydanında teslim etmek istemiş ve öyle de olmuştur. Son "Sefer-i Hümayun'da" ordu Zigetvar kalesi önlerindeyken top, tüfek sesleri, kılıç şakırtıları arasında teslim-i ruh etmiştir. Vefatının akabinde de kale fethedilmiştir.</span></span><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px"> Kanuni harp sanatındaki mahareti yanında, san'atkarlığıyla da tanınır. Aynı zamanda usta bir şairdir. "Muhibbi" mahlasıyla (takma ad) yazdığı şiirlerde san'atının ve fikrinin pırıltılarını görmekteyiz. Bütün hayatı boyunca adımlarını, Allah rızası için atmaya çalışmış olan bu cihangir padişah Tevhid uğruna her fedakârlığı göze almaktan çekinmemiştir.</span></span><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px"> Bir şiirinde şöyle der:</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"> <strong> <span style="font-size: 12px">"Halk içinde mü'teber bir nesne yok devlet gibi </span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong> <span style="font-size: 12px">Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi </span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong> <span style="font-size: 12px">Saltanat dedikleri ancak cihan gavgaasıdır </span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong> <span style="font-size: 12px">Olmaya baht-u saadet dünyada vahdet gibi"</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"> <span style="font-size: 12px"></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px">Hak için, <strong>"İla-yi kelimetullah" </strong>için çalıştığını hareketleriyle gösterdiği gibi, fikrini <strong>"Muhibbi" </strong>mahlasıyla yazdığı şiirlerinde sık sık işlediğini görmekteyiz. Kanuni, şu meşhur şiirinde niyetini açıkça belirtmektedir:</span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"> <strong> <span style="font-size: 12px">"Allah Allah diyelim, sancak-ı şahı çekelim, </span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong> <span style="font-size: 12px">Yürüyüp her yandan Şark'a sipahi çekelim </span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong> <span style="font-size: 12px">İki yerden kuşanalım yine gayret kuşağın, </span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong> <span style="font-size: 12px">Bulaşıp toz ile toprağa bu rahı çekelim, </span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong> <span style="font-size: 12px">Payimal eyliyelim kişverini sürhserin, </span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong> <span style="font-size: 12px">Gözüne sürme deyu dûd-ı siyahı çekelim. </span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong> <span style="font-size: 12px">Bize farz olmuş iken olmamız İslâm'a zahir </span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong> <span style="font-size: 12px">Nice bir oturalım bunca günahı çekelim! </span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong> <span style="font-size: 12px">Umarım rehber ola bize Ebübekr ü Ömer </span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"><strong> <span style="font-size: 12px">Ey Muhibbi, yürüyüp Şark'a sipahi çekelim!"</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"> <span style="font-size: 12px">Bu büyük hükümdarın devrinde yüzlerce büyük şahsiyetler yetişmiştir. Edebiyyata; Fuzulî, Bakî... İlim'de; Zenbilli Ali Efendi, İbni Kemal ve Ebussuud Efendi... Mimaride; Koca Sinan... Tarih'te; Selanikî Mustafa, Âli, Celâlzâde Mustafa, Nişancı Mehmet... Coğrafyada; Pîri Reis... Denizcilikte; Barbaros Hayreddin Paşa ve Turgut Reis... Önde gelen isimlerdendir.</span></span><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px"> <span style="font-family: 'Arial'"> Şair Padişahlardan Kanûnî'nin meşhur Beyti:</span></span></span><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Arial'"> </span><strong><span style="font-family: 'Arial'"> Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi </span></strong></span></span><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"> Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi</span></strong></span></span><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="font-family: 'Arial'"> </span></strong></span></span><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'">İlme ve buna bağlı olarak âlimlere ve san'atkarlara büyük değer veren Kanuni Devrinde Osmanlı sınırları yüzlerce san'at eserleriyle süslenmiş, yüzlerce eser yazılmıştır. Mimari sahasındaki başlıca eserler; Süleymaniye Külliyesi, Babasının namına yaptırdığı Sultan Selim Camii, oğullan Şehzade Mehmed ve Cihangir namına yaptırdığı camiler... Kızı Mihrimah Sultan namına yaptırdığı Edirnekapı ve Üsküdar'daki camiler, Haseki Sultan Camii ve medresesi ve her tarafa dağılmış, köprüler, medreseler, tekkeler...</span></span></span><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"> Şan ve şerefle dolu bir devri ve Hak âşığı şanlı hünkan anlatmaya ciltler dolusu yazılar yetmez. Biz Kanuni hakkındaki yazımızı taşıdığı mânâ itibariyle vasiyyeti ve bir şiirle noktalayalım.</span></span></span><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"> </span></span></span><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Times New Roman'">Kanuni hastalığı esnasıda Ebussuud efendiye bir sandık teslim ederek vefatında bu sandıkla gömülmesini vasiyyet etmiştir. Vefatı takiben ulemâ</span></span></span> <span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px">arasında yapılan tartışmalar neticesinde, dinimizde eşya ile gömülmek caiz görülmediğinden sandık kabre konulmaz. Fakat merak üzere açılır. İçindekileri gören Ebussuud efendi göz yaşlarını tutamaz. Sandıkta. Kanuni'nin verdiği hükümler için aldığı fetvalar vardır. Ebussuud efendi ağlayarak <strong>"-Süleyman sen kendini kurtardın biz ne yapacağız..." der...</strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"> <span style="font-size: 12px">Kanuni için ağlayanlardan birisi de şair Baki'dir. <strong>"Kanuni Sultan Süleyman Mersiyyesi" </strong>ile hislerini dile getirmiştir. Bu meşhur manzumenin altıncı bendininin son beyitleriyle yazımızı noktalayalım:</span></span><span style="font-size: 12px"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"></span><span style="font-family: 'Times New Roman'"><span style="font-size: 12px"> Şöyle diyor Baki şanlı hünkar için: </span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"> <span style="font-size: 12px"><strong>"Dest-i fenada merg-i hevâ durmayıp döner </strong></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"> <strong><span style="font-size: 12px">Tiğın Huda yolunda sebil etti canları </span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"> <strong><span style="font-size: 12px">Şemşîr gibi rûy-ı zemine taraf taraf </span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"> <strong><span style="font-size: 12px">Saldın demir kuşaklı cihan pehlivanları </span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"> <strong><span style="font-size: 12px">Aldın hezâr bütkedeyi mescid eğledin </span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"> <strong><span style="font-size: 12px">Nâkus yerlerinde okuttun ezanları </span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"> <strong><span style="font-size: 12px">Âhir çalındı kûs-ı rahîl ettin irtihâl </span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"> <strong><span style="font-size: 12px">Evvel konağın oldu cinân büstanları </span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"> <strong><span style="font-size: 12px">Minnet Hudâya iki cihanda kılup saîd </span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Times New Roman'"> <strong><span style="font-size: 12px">Nâm-ı şerifin eyliye hem gazi hem şehid"</span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ekrem, post: 15603, member: 3"] [INDENT][CENTER][FONT=Arial][COLOR=Black][SIZE=4][B]Ömrü Gaza Meydanlarında Geçen[/B] [/SIZE][/COLOR][/FONT] [FONT=Arial][COLOR=Black][SIZE=4][B]Tevhid Sancağını Zirveye Çıkaran[/B][/SIZE][/COLOR][/FONT] [FONT=Arial][COLOR=Black][SIZE=4] [B]Şanlı Hünkâr[/B][/SIZE][/COLOR][/FONT] [FONT=Arial][COLOR=Black][SIZE=4] [/SIZE][/COLOR][/FONT] [FONT=Times New Roman][IMG]https://www.sevde.de/OsmanliPad/10.jpg[/IMG][/FONT] [COLOR=Black][B][FONT=Arial][SIZE=4]KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN[/SIZE][/FONT][/B][/COLOR] [/CENTER] [FONT=Times New Roman][SIZE=3]On altınca asır, tarihimizin en parlak devresi... Bu devreye 46 yıllık saltanatı ile mührünü basan şanlı hünkâr... Avrupalıların, [B]"Muhte[/B][/SIZE][/FONT][SIZE=3][B][FONT=Times New Roman]şem" [/FONT][/B][/SIZE][FONT=Times New Roman][SIZE=3]sıfatını kullandıkları Sultan Süleyman... [/SIZE][/FONT][FONT=Times New Roman][SIZE=3]Karadeniz'in şirin vilayetlerinden ve Osmanlı Devleti sancaklarından Trabzon'da 6 Kasım 1494'te dünyaya gelen küçük yavruya isim düşünülmektedir. Bu erkek çocuğun babası, geleceğin "Yavuz"u olacak olan Şehzade Selim'dir. Sancak Beyi olarak Trabzon'da bulunmaktadır. İsim için eskiden beri[/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE][FONT=Times New Roman][SIZE=3]devam edegelen bir an'aneye başvurulur ve Kur'an-ı Kerim'den tefe'ül edilir. Açılan sahifedeki "İnnehu min Süleyman..." âyetinden alınarak yavruya Süleyman ismi verilir...[/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE][FONT=Times New Roman][SIZE=3]Şehzade Süleyman henüz küçük yaşlanndan itibaren şanlı pederinin bırakacağı muazzam Devletin becerikli idarecisi olacak şekilde yetiştirilir. Mükemmel dinî kültürün yanında san'at da öğretilir istikbalin Kanunisi'ne... Hocası Mevlânâ Hayreddin O'na dinî ilimleri öğretmiştir. Ayrıca devrin meşhur âlimlerinden müsbet ilimleri tahsil etmiştir. San'at olarak ta kuyumculukta karar kılınmıştır. Bu san'attaki ustasıyla Şehzade Süleyman arasında cereyan eden bir hadise hayli enteresandır. Şehzade Süleyman, ustasının verdiği vazifeyi yapmayınca ustası, [B]"Sana bin sopa vuraca[/B][/SIZE][/FONT][SIZE=3][B][FONT=Times New Roman]ğım" [/FONT][/B][/SIZE][FONT=Times New Roman][SIZE=3]der. Bunu duyan Şehzade Süleyman'ın annesi Hafza Hatun ustadan evladının affını rica eder ve ustaya bin altın verir. Fakat usta yemin etmiştir. Yemini yerine getirmek için bir formül bulur ve çırağı Şehzade Süleyman'dan altınları yüz ince tel haline getirmesini ister. Ustanın isteği yerine getirilince, usta bu yüz altın telle Şehzadeye on kere vurur...[/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE][FONT=Times New Roman][SIZE=3] Şehzade Süleyman dedesi III.Bayezıd'ın sağlığında Devlet idareciliğine ilk adımı atmıştır. Evvela Şebinkarahisar, ardından Bolu sancak beyliğine tayin edilir. Bu iki tayine de amcası Şehzade Ahmet itiraz etmiştir. Tahta oturmayı ümid eden Şehzade Ahmed, yeğeninin, Yavuz Selim hesabına ümidini engelleyeceğini hesaplamaktadır... Ve şehzade Süleyman Kefe sancakbeyliğine tayin edilir. Henüz çocukluk çağındaki Şehzade Süleyman sancak beyliğinden önce yine henüz Şehzade olan pederi Şehzade Selimin Şah İsmail ordusunu Erzincan'da darmadağın ederken de yanıbaşındadır...[/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE][FONT=Times New Roman][SIZE=3] Yavuz Sultan Selim'in padişahlığı esnasında; Şehzade Süleyman padişah'ın payitahtta bulunmadığı sıralar babasına vekalet etmiş, daha sonra Saruhan sancak beyliği vazifesi ile Manisa'ya gönderilmiştir.[/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman] [/FONT][B] [FONT=Times New Roman][SIZE=4]Tahta oturuşu ve sonrası[/SIZE][/FONT][/B] [FONT=Times New Roman] [SIZE=3]Yavuz'un 22 Eylül 1520'de vefatı üzerine Şehzade Süleyman 30 Eylül 1520'de Osmanlı tahtına oturmuştur. İlk icraat olarak adalet işlerini yoluna koymuş ve iç huzuru sağlamak için uğraşmıştır. 6 Şubat 1521 de Canbirdi Gazali isyanının bastırılmasından sonra üç kıtada 46 yıl boyunca devam edecek seferlere başlamıştır.[/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE][FONT=Times New Roman][SIZE=3] Kanunî, 7 Eylül 1566'da vefatına kadar 13 "Sefer-i Hümâyûn'a" çıkmıştır. Bu seferlerin neticesinde dört bir yanda kazanılan zaferler ve yapılan fetihlerle Devlet ihtişamın zirvesine ulaşmıştır. Garpta Belgrad'ın, Rodos'un fethedilmesi, Mohaç zaferinin kazanılması, Estergon seferi neticesinde alınan topraklar ve Viyana kapılarına dayanış... Doğuda ve Güneyde; İran üzerine yapılan seferlerle doğu hududunun sağlamlaştırılması... Akdenizdeki fetihler... Afrika kıtasındaki fetihler... Bütün bu fetihlerle Kanuni pederinden devraldığı topraklara; Trablusgarb'ı, İrak'ı, Cezayir'i... Anadolu'da Van'dan Ardahan'a kadar kuzey ile kuzeydoğu topraklarını, Batı'da; Macaristan, Erdel, Belgrad havalisini, Rodos'u, Adalar denizinde[/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE][FONT=Times New Roman][SIZE=3] en mühimmi Sakız olmak üzere çeşitli Venedik ve Ceneviz sömürgelerini... Akdeniz'de büyük ehemmiyeti olan Cerbe adasını ilave etmiş; Akdeniz'le Kızıldeniz'i ve Basra Körfezini birer Müslüman Türk gölü haline getirmiş; Osmanlı sancağını Umman ve Hint denizlerinde dalgalandırmıştır. Doğu sınırında çıbanbaşı olan Safevileri büsbütün sindirmiş ve İspanya krallığı ile Almanya imparatorluğuna ve Avusturya devletine, Osmanlı Devletinin hakimiyetini kabul ettiren anlaşmalar imzalatıp haraca bağlamıştır. Geriye hudutlarında güneş batmayan muhteşem bir Devlet bırakan bu idarecilerin devresinde Osmanlı Devleti "süpergüç" olmuştur.[/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE][FONT=Times New Roman][SIZE=3] Osmanlı Devleti Kanuni devrinde adaletiyle, idaresiyle, iktisadi faaliyetleriyle, ilim, kültür, san'at faaliyetleriyle bütün dünyaya örnek olmuştur.[/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE][FONT=Times New Roman][SIZE=3] Kanuni rahat döşeğinde ölümü hazmedememiş, Hakkın emanetini harp meydanında teslim etmek istemiş ve öyle de olmuştur. Son "Sefer-i Hümayun'da" ordu Zigetvar kalesi önlerindeyken top, tüfek sesleri, kılıç şakırtıları arasında teslim-i ruh etmiştir. Vefatının akabinde de kale fethedilmiştir.[/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE][FONT=Times New Roman][SIZE=3] Kanuni harp sanatındaki mahareti yanında, san'atkarlığıyla da tanınır. Aynı zamanda usta bir şairdir. "Muhibbi" mahlasıyla (takma ad) yazdığı şiirlerde san'atının ve fikrinin pırıltılarını görmekteyiz. Bütün hayatı boyunca adımlarını, Allah rızası için atmaya çalışmış olan bu cihangir padişah Tevhid uğruna her fedakârlığı göze almaktan çekinmemiştir.[/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE][FONT=Times New Roman][SIZE=3] Bir şiirinde şöyle der:[/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman] [B] [SIZE=3]"Halk içinde mü'teber bir nesne yok devlet gibi [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Times New Roman][B] [SIZE=3]Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Times New Roman][B] [SIZE=3]Saltanat dedikleri ancak cihan gavgaasıdır [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Times New Roman][B] [SIZE=3]Olmaya baht-u saadet dünyada vahdet gibi"[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Times New Roman] [SIZE=3] Hak için, [B]"İla-yi kelimetullah" [/B]için çalıştığını hareketleriyle gösterdiği gibi, fikrini [B]"Muhibbi" [/B]mahlasıyla yazdığı şiirlerinde sık sık işlediğini görmekteyiz. Kanuni, şu meşhur şiirinde niyetini açıkça belirtmektedir:[/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman] [B] [SIZE=3]"Allah Allah diyelim, sancak-ı şahı çekelim, [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Times New Roman][B] [SIZE=3]Yürüyüp her yandan Şark'a sipahi çekelim [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Times New Roman][B] [SIZE=3]İki yerden kuşanalım yine gayret kuşağın, [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Times New Roman][B] [SIZE=3]Bulaşıp toz ile toprağa bu rahı çekelim, [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Times New Roman][B] [SIZE=3]Payimal eyliyelim kişverini sürhserin, [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Times New Roman][B] [SIZE=3]Gözüne sürme deyu dûd-ı siyahı çekelim. [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Times New Roman][B] [SIZE=3]Bize farz olmuş iken olmamız İslâm'a zahir [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Times New Roman][B] [SIZE=3]Nice bir oturalım bunca günahı çekelim! [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Times New Roman][B] [SIZE=3]Umarım rehber ola bize Ebübekr ü Ömer [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Times New Roman][B] [SIZE=3]Ey Muhibbi, yürüyüp Şark'a sipahi çekelim!"[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Times New Roman] [SIZE=3]Bu büyük hükümdarın devrinde yüzlerce büyük şahsiyetler yetişmiştir. Edebiyyata; Fuzulî, Bakî... İlim'de; Zenbilli Ali Efendi, İbni Kemal ve Ebussuud Efendi... Mimaride; Koca Sinan... Tarih'te; Selanikî Mustafa, Âli, Celâlzâde Mustafa, Nişancı Mehmet... Coğrafyada; Pîri Reis... Denizcilikte; Barbaros Hayreddin Paşa ve Turgut Reis... Önde gelen isimlerdendir.[/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE][FONT=Times New Roman][SIZE=3] [FONT=Arial] Şair Padişahlardan Kanûnî'nin meşhur Beyti:[/FONT][/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE][FONT=Times New Roman][SIZE=3][FONT=Arial] [/FONT][B][FONT=Arial] Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi [/FONT][/B][/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE][FONT=Times New Roman][SIZE=3][B][FONT=Arial] Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi[/FONT][/B][/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE][FONT=Times New Roman][SIZE=3][B][FONT=Arial] [/FONT][/B][/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE][FONT=Times New Roman][SIZE=3][FONT=Times New Roman]İlme ve buna bağlı olarak âlimlere ve san'atkarlara büyük değer veren Kanuni Devrinde Osmanlı sınırları yüzlerce san'at eserleriyle süslenmiş, yüzlerce eser yazılmıştır. Mimari sahasındaki başlıca eserler; Süleymaniye Külliyesi, Babasının namına yaptırdığı Sultan Selim Camii, oğullan Şehzade Mehmed ve Cihangir namına yaptırdığı camiler... Kızı Mihrimah Sultan namına yaptırdığı Edirnekapı ve Üsküdar'daki camiler, Haseki Sultan Camii ve medresesi ve her tarafa dağılmış, köprüler, medreseler, tekkeler...[/FONT][/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE][FONT=Times New Roman][SIZE=3][FONT=Times New Roman] Şan ve şerefle dolu bir devri ve Hak âşığı şanlı hünkan anlatmaya ciltler dolusu yazılar yetmez. Biz Kanuni hakkındaki yazımızı taşıdığı mânâ itibariyle vasiyyeti ve bir şiirle noktalayalım.[/FONT][/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE][FONT=Times New Roman][SIZE=3][FONT=Times New Roman] [/FONT][/SIZE][/FONT][FONT=Times New Roman][SIZE=3][FONT=Times New Roman]Kanuni hastalığı esnasıda Ebussuud efendiye bir sandık teslim ederek vefatında bu sandıkla gömülmesini vasiyyet etmiştir. Vefatı takiben ulemâ[/FONT][/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE][FONT=Times New Roman][SIZE=3]arasında yapılan tartışmalar neticesinde, dinimizde eşya ile gömülmek caiz görülmediğinden sandık kabre konulmaz. Fakat merak üzere açılır. İçindekileri gören Ebussuud efendi göz yaşlarını tutamaz. Sandıkta. Kanuni'nin verdiği hükümler için aldığı fetvalar vardır. Ebussuud efendi ağlayarak [B]"-Süleyman sen kendini kurtardın biz ne yapacağız..." der...[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman] [SIZE=3]Kanuni için ağlayanlardan birisi de şair Baki'dir. [B]"Kanuni Sultan Süleyman Mersiyyesi" [/B]ile hislerini dile getirmiştir. Bu meşhur manzumenin altıncı bendininin son beyitleriyle yazımızı noktalayalım:[/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE][FONT=Times New Roman][SIZE=3] Şöyle diyor Baki şanlı hünkar için: [/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman] [SIZE=3][B]"Dest-i fenada merg-i hevâ durmayıp döner [/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Times New Roman] [B][SIZE=3]Tiğın Huda yolunda sebil etti canları [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Times New Roman] [B][SIZE=3]Şemşîr gibi rûy-ı zemine taraf taraf [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Times New Roman] [B][SIZE=3]Saldın demir kuşaklı cihan pehlivanları [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Times New Roman] [B][SIZE=3]Aldın hezâr bütkedeyi mescid eğledin [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Times New Roman] [B][SIZE=3]Nâkus yerlerinde okuttun ezanları [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Times New Roman] [B][SIZE=3]Âhir çalındı kûs-ı rahîl ettin irtihâl [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Times New Roman] [B][SIZE=3]Evvel konağın oldu cinân büstanları [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Times New Roman] [B][SIZE=3]Minnet Hudâya iki cihanda kılup saîd [/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Times New Roman] [B][SIZE=3]Nâm-ı şerifin eyliye hem gazi hem şehid"[/SIZE][/B][/FONT] [FONT=Times New Roman] [/FONT][/INDENT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
İslam ve Osmanlı Tarihi
Osmanlı Tarihi
Kanuni sultan süleyman
Üst
Alt