Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumda Rüya yorumu YAPILMIYOR! Mesaj göndermeyiniz! Mesajınız silinir!
Ana sayfa
Forumlar
İslami Forumlar Genel
Soru Cevap
İstiğfarın Faydaları ve gücü
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ashab" data-source="post: 109721" data-attributes="member: 14764"><p>İstiğfar, Kulu Allah'ın Mağfiretine Eriştirir ve Günahların Bağışlanmasını Sağlar</p><p></p><p>Allah subhanehu ve teâla Kur'an'da, genişliği yer ve gökler kadar olan cennetlerin kendileri için hazırlandığı muttaki kulları, onların özelliklerini ve sıfatlarını anlatırken şöyle buyurmuştur:</p><p></p><p>﴿ وَالَّذٖينَ اِذَا فَعَلُوا فَاحِشَةً اَوْ ظَلَمُوا اَنْفُسَهُمْ ذَكَرُوا اللّٰهَ فَاسْتَغْفَرُوا لِذُنُوبِهِمْ وَمَنْ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ اِلَّا اللّٰهُ وَلَمْ يُصِرُّوا عَلٰى مَا فَعَلُوا وَهُمْ يَعْلَمُونَ ﴾</p><p></p><p> "O takva sahipleri ki, bir kötülük yaptıklarında ya da kendilerine zulmettiklerinde Allah'ı hatırlayıp günahlarından dolayı hemen tevbe istiğfar ederler. Zaten günahları Allah'tan başka kim bağışlayabilir ki! Bir de onlar, işledikleri kötülüklerde, bile bile ısrar etmezler." (3/Âl-i İmran, 135)</p><p></p><p>Bu ayetten anladığımız kadarıyla, Müslüman bir kul, bir kötülük yaptığında veya kendi nefsine zulmettiğinde hemen onun akabinde Allah'ı hatırlayıp "estağfirullah" derse bunun karşılığında Allah'ın mağfiretini elde eder.</p><p></p><p>Ebu Hureyre'den radıyallahu anh:</p><p></p><p>"Peygamberimiz, Allah şöyle buyurduğunu aktardı:</p><p></p><p>عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ ﷺ فِيمَا يَحْكِى عَنْ رَبِّهِ عَزَّ وَجَلَّ قَالَ أَذْنَبَ عَبْدٌ ذَنْبًا فَقَالَ اللَّهُمَّ اغْفِرْ لِى ذَنْبِى. فَقَالَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى أَذْنَبَ عَبْدِى ذَنْبًا فَعَلِمَ أَنَّ لَهُ رَبًّا يَغْفِرُ الذَّنْبَ وَيَأْخُذُ بِالذَّنْبِ. ثُمَّ عَادَ فَأَذْنَبَ فَقَالَ أَىْ رَبِّ اغْفِرْ لِى ذَنْبِى. فَقَالَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى عَبْدِى أَذْنَبَ ذَنْبًا فَعَلِمَ أَنَّ لَهُ رَبًّا يَغْفِرُ الذَّنْبَ وَيَأْخُذُ بِالذَّنْبِ. ثُمَّ عَادَ فَأَذْنَبَ فَقَالَ أَىْ رَبِّ اغْفِرْ لِى ذَنْبِى. فَقَالَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى أَذْنَبَ عَبْدِى ذَنْبًا فَعَلِمَ أَنَّ لَهُ رَبًّا يَغْفِرُ الذَّنْبَ وَيَأْخُذُ بِالذَّنْبِ وَاعْمَلْ مَا شِئْتَ فَقَدْ غَفَرْتُ لَكَ. قَالَ عَبْدُ الأَعْلَى لاَ أَدْرِى أَقَالَ فِى الثَّالِثَةِ أَوِ الرَّابِعَةِ اعْمَلْ مَا شِئْتَ.</p><p></p><p>"Bir kul günah işledi ve 'Allah'ım günahımı bağışla!' dedi. Allah ise: 'Kulum bir günah işledi. Kendisinin günahı bağışlayan ve günahtan dolayı da sorumlu tutan bir Rabbinin olduğunu bildi.' buyurur. Sonra kul bir daha dönüp günah işledi ve: 'Rabbim, günahımı bağışla!' dedi. Allah ise 'Kulum bir günah işledi ve kendisinin günahı bağışlayan ve günahtan dolayı sorumlu tutan bir Rabbinin olduğunu bildi' buyurdu. Sonra kul bir daha dönüp günah işledi ve: 'Rabbim, günahımı bağışla!' dedi. Allah ise, 'Kulum bir günah işledi ve kendisinin günahı bağışlayan ve günahtan dolayı sorumlu tutan bir Rabbinin olduğunu bildi. İstediğin ameli yap, Ben sana mağfiret ettim, senin günahlarını bağışladım' buyurdu." " (Müslim, 6920.)</p><p></p><p>İbni Mesud'un radıyallahu anh rivayet ettiği diğer bir hadiste Peygamberimiz şöyle buyurmuştur:</p><p></p><p>مَنْ قَالَ أَسْتَغْفِرُ اللَّهَ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ الْحَىُّ الْقَيُّومُ وَأَتُوبُ إِلَيْهِ غُفِرَ لَهُ وَإِنْ كَانَ فَرَّ مِنَ الزَّحْفِ.</p><p></p><p>"Her kim gönülden inanarak 'Kendisinden başka hak ilah bulunmayan, sonsuz hayat sahibi, her şeyin varlığı ve idaresi kendisine bağlı olan Allah'tan bağışlanma diler ve O'na tevbe ederim.' derse, savaştan kaçmış olsa bile günahları bağışlanır." (Ebu Davud, 1519; Tirmizi, 3577. Tirmizi 3397'de şu rivayete de yer vermiştir:</p><p></p><p>مَنْ قَالَ حِينَ يَأْوِي إِلَى فِرَاشِهِ: أَسْتَغْفِرُ اللَّهَ الَّذِي لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ الحَيَّ القَيُّومَ وَأَتُوبُ إِلَيْهِ ، ثَلاَثَ مَرَّاتٍ ، غَفَرَ اللَّهُ ذُنُوبَهُ وَإِنْ كَانَتْ مِثْلَ زَبَدِ البَحْرِ ، وَإِنْ كَانَتْ عَدَدَ وَرَقِ الشَّجَرِ ، وَإِنْ كَانَتْ عَدَدَ رَمْلِ عَالِجٍ ، وَإِنْ كَانَتْ عَدَدَ أَيَّامِ الدُّنْيَا "Kim yatağına girdiği zaman üç kere şunu söylerse günahları deniz köpüğü kadar, yıldızların sayısı kadar, kumsal yerin kumları kadar ve dünya günleri kadar dahi olsa Allah onun günahlarını bağışlar/mağfiret eder.")</p><p></p><p>Enes b. Malik'ten radıyallahu anh rivayet edilen şu hadis de istiğfarın, kulun günahlarının bağışlanmasını sağladığının delillerindendir:</p><p></p><p>سَمِعْتُ رَسُولَ اللهِ ﷺ يَقُولُ : قَالَ اللَّهُ تَبَارَكَ وَتَعَالَى : يَا ابْنَ آدَمَ إِنَّكَ مَا دَعَوْتَنِي وَرَجَوْتَنِي غَفَرْتُ لَكَ عَلَى مَا كَانَ فِيكَ وَلاَ أُبَالِي ، يَا ابْنَ آدَمَ لَوْ بَلَغَتْ ذُنُوبُكَ عَنَانَ السَّمَاءِ ثُمَّ اسْتَغْفَرْتَنِي غَفَرْتُ لَكَ ، وَلاَ أُبَالِي ، يَا ابْنَ آدَمَ إِنَّكَ لَوْ أَتَيْتَنِي بِقُرَابِ الأَرْضِ خَطَايَا ثُمَّ لَقِيتَنِي لاَ تُشْرِكُ بِي شَيْئًا لأَتَيْتُكَ بِقُرَابِهَا مَغْفِرَةً.</p><p></p><p>"Allah şöyle buyurdu: 'Ey Ademoğlu! Sen bana (bağışlanman için) dua ettiğin ve benden (bağışlanmanı) ümit ettiğin sürece, günahlarının ne kadar çok olduğuna bakmam, seni bağışlarım. Ey Ademoğlu! Günahların gökyüzünü dolduracak kadar çok olsa, sonra da benden bağışlanmanı dilesen, günahının ne olduğuna bakmam, seni bağışlarım. Ey Ademoğlu! Sen yeryüzünü dolduracak kadar çok günahla huzuruma gelsen, ancak bana hiçbir şeyi ortak koşmamış olsan, ben de yeryüzü dolusu mağfiretle seni karşılarım.' " (Tirmizi, 3540.)</p><p></p><p>Bu hadislerden anlıyoruz ki, kişi ne kadar büyük bir günah işlemiş olursa olsun günahı kendisini korkutmamalı ve günahının altında ezilmemeli, bilakis Allah'tan istiğfar talebinde bulunup, Allah'ın işlemiş olduğu günahları bağışlamasını istemelidir…</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ashab, post: 109721, member: 14764"] İstiğfar, Kulu Allah'ın Mağfiretine Eriştirir ve Günahların Bağışlanmasını Sağlar Allah subhanehu ve teâla Kur'an'da, genişliği yer ve gökler kadar olan cennetlerin kendileri için hazırlandığı muttaki kulları, onların özelliklerini ve sıfatlarını anlatırken şöyle buyurmuştur: ﴿ وَالَّذٖينَ اِذَا فَعَلُوا فَاحِشَةً اَوْ ظَلَمُوا اَنْفُسَهُمْ ذَكَرُوا اللّٰهَ فَاسْتَغْفَرُوا لِذُنُوبِهِمْ وَمَنْ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ اِلَّا اللّٰهُ وَلَمْ يُصِرُّوا عَلٰى مَا فَعَلُوا وَهُمْ يَعْلَمُونَ ﴾ "O takva sahipleri ki, bir kötülük yaptıklarında ya da kendilerine zulmettiklerinde Allah'ı hatırlayıp günahlarından dolayı hemen tevbe istiğfar ederler. Zaten günahları Allah'tan başka kim bağışlayabilir ki! Bir de onlar, işledikleri kötülüklerde, bile bile ısrar etmezler." (3/Âl-i İmran, 135) Bu ayetten anladığımız kadarıyla, Müslüman bir kul, bir kötülük yaptığında veya kendi nefsine zulmettiğinde hemen onun akabinde Allah'ı hatırlayıp "estağfirullah" derse bunun karşılığında Allah'ın mağfiretini elde eder. Ebu Hureyre'den radıyallahu anh: "Peygamberimiz, Allah şöyle buyurduğunu aktardı: عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ ﷺ فِيمَا يَحْكِى عَنْ رَبِّهِ عَزَّ وَجَلَّ قَالَ أَذْنَبَ عَبْدٌ ذَنْبًا فَقَالَ اللَّهُمَّ اغْفِرْ لِى ذَنْبِى. فَقَالَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى أَذْنَبَ عَبْدِى ذَنْبًا فَعَلِمَ أَنَّ لَهُ رَبًّا يَغْفِرُ الذَّنْبَ وَيَأْخُذُ بِالذَّنْبِ. ثُمَّ عَادَ فَأَذْنَبَ فَقَالَ أَىْ رَبِّ اغْفِرْ لِى ذَنْبِى. فَقَالَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى عَبْدِى أَذْنَبَ ذَنْبًا فَعَلِمَ أَنَّ لَهُ رَبًّا يَغْفِرُ الذَّنْبَ وَيَأْخُذُ بِالذَّنْبِ. ثُمَّ عَادَ فَأَذْنَبَ فَقَالَ أَىْ رَبِّ اغْفِرْ لِى ذَنْبِى. فَقَالَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى أَذْنَبَ عَبْدِى ذَنْبًا فَعَلِمَ أَنَّ لَهُ رَبًّا يَغْفِرُ الذَّنْبَ وَيَأْخُذُ بِالذَّنْبِ وَاعْمَلْ مَا شِئْتَ فَقَدْ غَفَرْتُ لَكَ. قَالَ عَبْدُ الأَعْلَى لاَ أَدْرِى أَقَالَ فِى الثَّالِثَةِ أَوِ الرَّابِعَةِ اعْمَلْ مَا شِئْتَ. "Bir kul günah işledi ve 'Allah'ım günahımı bağışla!' dedi. Allah ise: 'Kulum bir günah işledi. Kendisinin günahı bağışlayan ve günahtan dolayı da sorumlu tutan bir Rabbinin olduğunu bildi.' buyurur. Sonra kul bir daha dönüp günah işledi ve: 'Rabbim, günahımı bağışla!' dedi. Allah ise 'Kulum bir günah işledi ve kendisinin günahı bağışlayan ve günahtan dolayı sorumlu tutan bir Rabbinin olduğunu bildi' buyurdu. Sonra kul bir daha dönüp günah işledi ve: 'Rabbim, günahımı bağışla!' dedi. Allah ise, 'Kulum bir günah işledi ve kendisinin günahı bağışlayan ve günahtan dolayı sorumlu tutan bir Rabbinin olduğunu bildi. İstediğin ameli yap, Ben sana mağfiret ettim, senin günahlarını bağışladım' buyurdu." " (Müslim, 6920.) İbni Mesud'un radıyallahu anh rivayet ettiği diğer bir hadiste Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: مَنْ قَالَ أَسْتَغْفِرُ اللَّهَ الَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ الْحَىُّ الْقَيُّومُ وَأَتُوبُ إِلَيْهِ غُفِرَ لَهُ وَإِنْ كَانَ فَرَّ مِنَ الزَّحْفِ. "Her kim gönülden inanarak 'Kendisinden başka hak ilah bulunmayan, sonsuz hayat sahibi, her şeyin varlığı ve idaresi kendisine bağlı olan Allah'tan bağışlanma diler ve O'na tevbe ederim.' derse, savaştan kaçmış olsa bile günahları bağışlanır." (Ebu Davud, 1519; Tirmizi, 3577. Tirmizi 3397'de şu rivayete de yer vermiştir: مَنْ قَالَ حِينَ يَأْوِي إِلَى فِرَاشِهِ: أَسْتَغْفِرُ اللَّهَ الَّذِي لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ الحَيَّ القَيُّومَ وَأَتُوبُ إِلَيْهِ ، ثَلاَثَ مَرَّاتٍ ، غَفَرَ اللَّهُ ذُنُوبَهُ وَإِنْ كَانَتْ مِثْلَ زَبَدِ البَحْرِ ، وَإِنْ كَانَتْ عَدَدَ وَرَقِ الشَّجَرِ ، وَإِنْ كَانَتْ عَدَدَ رَمْلِ عَالِجٍ ، وَإِنْ كَانَتْ عَدَدَ أَيَّامِ الدُّنْيَا "Kim yatağına girdiği zaman üç kere şunu söylerse günahları deniz köpüğü kadar, yıldızların sayısı kadar, kumsal yerin kumları kadar ve dünya günleri kadar dahi olsa Allah onun günahlarını bağışlar/mağfiret eder.") Enes b. Malik'ten radıyallahu anh rivayet edilen şu hadis de istiğfarın, kulun günahlarının bağışlanmasını sağladığının delillerindendir: سَمِعْتُ رَسُولَ اللهِ ﷺ يَقُولُ : قَالَ اللَّهُ تَبَارَكَ وَتَعَالَى : يَا ابْنَ آدَمَ إِنَّكَ مَا دَعَوْتَنِي وَرَجَوْتَنِي غَفَرْتُ لَكَ عَلَى مَا كَانَ فِيكَ وَلاَ أُبَالِي ، يَا ابْنَ آدَمَ لَوْ بَلَغَتْ ذُنُوبُكَ عَنَانَ السَّمَاءِ ثُمَّ اسْتَغْفَرْتَنِي غَفَرْتُ لَكَ ، وَلاَ أُبَالِي ، يَا ابْنَ آدَمَ إِنَّكَ لَوْ أَتَيْتَنِي بِقُرَابِ الأَرْضِ خَطَايَا ثُمَّ لَقِيتَنِي لاَ تُشْرِكُ بِي شَيْئًا لأَتَيْتُكَ بِقُرَابِهَا مَغْفِرَةً. "Allah şöyle buyurdu: 'Ey Ademoğlu! Sen bana (bağışlanman için) dua ettiğin ve benden (bağışlanmanı) ümit ettiğin sürece, günahlarının ne kadar çok olduğuna bakmam, seni bağışlarım. Ey Ademoğlu! Günahların gökyüzünü dolduracak kadar çok olsa, sonra da benden bağışlanmanı dilesen, günahının ne olduğuna bakmam, seni bağışlarım. Ey Ademoğlu! Sen yeryüzünü dolduracak kadar çok günahla huzuruma gelsen, ancak bana hiçbir şeyi ortak koşmamış olsan, ben de yeryüzü dolusu mağfiretle seni karşılarım.' " (Tirmizi, 3540.) Bu hadislerden anlıyoruz ki, kişi ne kadar büyük bir günah işlemiş olursa olsun günahı kendisini korkutmamalı ve günahının altında ezilmemeli, bilakis Allah'tan istiğfar talebinde bulunup, Allah'ın işlemiş olduğu günahları bağışlamasını istemelidir… [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İslami Forumlar Genel
Soru Cevap
İstiğfarın Faydaları ve gücü
Üst
Alt