Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Cuma Hutbeleri
İslamada kardeşlik çağrısı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Muvatta" data-source="post: 55621" data-attributes="member: 16"><p><strong>KARDEŞLİK ÇAĞRISI </strong> </p><p></p><p> <strong>Kardeşlerim!</strong></p><p></p><p> İslam medeniyetinde insanlık âleminin, aynı özden neşet etmiş bir aile olduğu kabul edilir. Yüce Rabbimiz bu hakikati şöyle dile getirmektedir,Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, Ona karşı gelmekten en çok sakınanınızdır...[1] Âlemlere rahmet Efendimiz de Veda Hutbesinde; Ey insanlar! Şunu iyi biliniz ki, Rabbiniz birdir, atanız da birdir. Arapın Arap olmayana, Arap olmayanın Arapa, beyazın siyaha, siyahın beyaza takva dışında bir üstünlüğü yoktur.[2]sözleriyle insanlığı kardeşliğe çağırıyordu. Yine,Hepiniz Âdemin çocuklarısınız Âdem ise topraktandır ifadesiyle, bütün insanların hilkatte kardeş olduğunu ilan ediyordu. Hz. Ali, valisi Malik el-Eştere yazdığı mektuplardan birinde, ona emri altındakilere adaletli davranmasını öğütlerken, şu manidar cümleyi kullanıyordu:İnsanlar senin ya dinde kardeşin, ya da hilkatte eşindir. </p><p></p><p> <strong>Muhterem Kardeşlerim! </strong></p><p></p><p> Kardeşlik için mümin gönülleri birbirine bağlayan iman bağı yeterlidir. Peygamber şehri Medinede Evs ve Hazreç kabîleleri arasındaki târihî mücâdeleyi sona erdirerek onları kaynaştıran bu kardeşliktir. Yine Medinede, Enes b. Malikin evinde, Peygamberimizin Ensar ile Muhacirler arasında gerçekleştirdiği kardeşlik uygulaması, tarihte eşi ve benzeri bulunmayan, tüm çağlara damgasını vuran örnek bir uygulamadır. </p><p></p><p> İnsanlığın şahit olduğu en gerçekçi bu kardeşlik projesinde kişinin etnik kökeni, siyasi düşüncesi, sosyal statüsü, cinsiyeti hiç de önemli değildir. Bu kardeşlik cemiyetinde yer alabilmenin en önemli unsuru imandır. İranlı Selman ile Medineli Ebud-Derdayı ve daha nice farklı etnik kökene, kabileye sahip insanı kardeş yapmıştı bu inanç ve bu iman </p><p></p><p> <strong>Değerli Müminler!</strong> </p><p></p><p> Kardeşlik her şeyden önce bir söylem ve edebî bir kurgu değil, bir hukuk ve ahlâktır. İşte Ensar ve Muhacirler böyle bir kardeşliği yaşayarak ortaya koymuşlardır. Efendimiz(s.a.s.), asabiyet ve menfaatin çelik ağını kırarak; dilleri, renkleri, ekonomik imkânları, gelenek ve görenekleri farklı olmasına rağmen iyilik ve takvada yardımlaşan kardeşlerden örnek bir toplum meydana getirmişti. </p><p></p><p> <strong>Kıymetli Kardeşlerim!</strong></p><p></p><p> Ne yazık ki insanlık, tarih boyunca pek çok kardeşlik ihlâline tanık oldu. Hz. Âdemin oğullarından Kâbilin Habili öldürmesi, Hz. Yusufun, kardeşleri tarafından ihanete uğrayarak kuyuya terk edilmesi, kıskançlık ve menfaat duygularının yol açtığı olumsuz tablolardandır. İnsanlık bugün de Habil için gözyaşı döktüğü halde, kimi coğrafyada Kabil gibi davranmaya devam ediyor. Kardeşlik çeşmesini kurutan, merhamet duygusunu yok eden bu acımasızlık, sayısız cinayet ve katliamlara, hatta savaşlara yol açıyor. </p><p></p><p> Kardeşlik bağlarının ciddî yaralar aldığı bir zaman ve mekânda hem Peygamber Efendimiz (s.a.s.)e, hem de birbirimize kardeş olmanın iklim ve ortamını yeniden oluşturmak ve onun özlemini çektiği kardeşler topluluğu olmayı yeniden hatırlamak ve hatırlatmak zorundayız.</p><p></p><p> On dört asır önce birbirlerine düşmanlıklarıyla ün salmış Evs ve Hazreç kabilelerini, Ensar ile Muhacirleri birbirine kardeş kılan İslâmın yüce değerleri, bugün de aynı şekilde bütün Müslümanları hatta tüm insanlığı birbirine kardeş kılmaya yetecektir. </p><p></p><p><strong> Kardeşlerim!</strong></p><p></p><p> Âlemlere rahmet olarak gönderilen Efendimiz (s.a.s.)in dünyamızı teşriflerinin yıl dönümü vesilesiyle, bizler bugün bir kere daha Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.s.)in rehberliğine kardeşlik hukuku ve kardeşlik ahlâkı açısından ne ölçüde ittiba ettiğimizi yeniden gözden geçirelim. </p><p></p><p> Bu bağlamda önce kendi iç dünyamıza yönelerek nefis muhasebesi yapalım. Özeleştiriden kaçınmadan, insanlık nezdindeki görev ve sorumluluklarımızı hatırlayarak; iyi, doğru ve güzelin timsali olma yolunda azmimizi bihakkın yenileyelim.</p><p></p><p> Bu duygu ve düşüncelerle, 14-20 Nisan tarihleri içerisinde idrak edeceğimiz Kutlu Doğum Haftasının, bütün Müslümanlara huzur getirmesini, insanlığın içine düştüğü sıkıntıların aşılmasına, kardeşlik bağlarımızın güçlenmesine ve yeni rahmet kapılarının açılmasına vesile olmasını Cenâb-ı Allahtan niyaz ediyoruz. Yüce Rabbimiz, bizlere Peygamberimizin sık sık özlemini dile getirdiği kardeşler topluluğu olabilmeyi nasip eylesin </p><p></p><p>Hazırlayan ve Redaksiyon:</p><p></p><p>Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü</p><p></p><p>[1]Hucûrat, 13</p><p></p><p>[2]İbn Hanbel V, 411</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Muvatta, post: 55621, member: 16"] [B]KARDEŞLİK ÇAĞRISI [/B] [B]Kardeşlerim![/B] İslam medeniyetinde insanlık âleminin, aynı özden neşet etmiş bir aile olduğu kabul edilir. Yüce Rabbimiz bu hakikati şöyle dile getirmektedir,Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, Ona karşı gelmekten en çok sakınanınızdır...[1] Âlemlere rahmet Efendimiz de Veda Hutbesinde; Ey insanlar! Şunu iyi biliniz ki, Rabbiniz birdir, atanız da birdir. Arapın Arap olmayana, Arap olmayanın Arapa, beyazın siyaha, siyahın beyaza takva dışında bir üstünlüğü yoktur.[2]sözleriyle insanlığı kardeşliğe çağırıyordu. Yine,Hepiniz Âdemin çocuklarısınız Âdem ise topraktandır ifadesiyle, bütün insanların hilkatte kardeş olduğunu ilan ediyordu. Hz. Ali, valisi Malik el-Eştere yazdığı mektuplardan birinde, ona emri altındakilere adaletli davranmasını öğütlerken, şu manidar cümleyi kullanıyordu:İnsanlar senin ya dinde kardeşin, ya da hilkatte eşindir. [B]Muhterem Kardeşlerim! [/B] Kardeşlik için mümin gönülleri birbirine bağlayan iman bağı yeterlidir. Peygamber şehri Medinede Evs ve Hazreç kabîleleri arasındaki târihî mücâdeleyi sona erdirerek onları kaynaştıran bu kardeşliktir. Yine Medinede, Enes b. Malikin evinde, Peygamberimizin Ensar ile Muhacirler arasında gerçekleştirdiği kardeşlik uygulaması, tarihte eşi ve benzeri bulunmayan, tüm çağlara damgasını vuran örnek bir uygulamadır. İnsanlığın şahit olduğu en gerçekçi bu kardeşlik projesinde kişinin etnik kökeni, siyasi düşüncesi, sosyal statüsü, cinsiyeti hiç de önemli değildir. Bu kardeşlik cemiyetinde yer alabilmenin en önemli unsuru imandır. İranlı Selman ile Medineli Ebud-Derdayı ve daha nice farklı etnik kökene, kabileye sahip insanı kardeş yapmıştı bu inanç ve bu iman [B]Değerli Müminler![/B] Kardeşlik her şeyden önce bir söylem ve edebî bir kurgu değil, bir hukuk ve ahlâktır. İşte Ensar ve Muhacirler böyle bir kardeşliği yaşayarak ortaya koymuşlardır. Efendimiz(s.a.s.), asabiyet ve menfaatin çelik ağını kırarak; dilleri, renkleri, ekonomik imkânları, gelenek ve görenekleri farklı olmasına rağmen iyilik ve takvada yardımlaşan kardeşlerden örnek bir toplum meydana getirmişti. [B]Kıymetli Kardeşlerim![/B] Ne yazık ki insanlık, tarih boyunca pek çok kardeşlik ihlâline tanık oldu. Hz. Âdemin oğullarından Kâbilin Habili öldürmesi, Hz. Yusufun, kardeşleri tarafından ihanete uğrayarak kuyuya terk edilmesi, kıskançlık ve menfaat duygularının yol açtığı olumsuz tablolardandır. İnsanlık bugün de Habil için gözyaşı döktüğü halde, kimi coğrafyada Kabil gibi davranmaya devam ediyor. Kardeşlik çeşmesini kurutan, merhamet duygusunu yok eden bu acımasızlık, sayısız cinayet ve katliamlara, hatta savaşlara yol açıyor. Kardeşlik bağlarının ciddî yaralar aldığı bir zaman ve mekânda hem Peygamber Efendimiz (s.a.s.)e, hem de birbirimize kardeş olmanın iklim ve ortamını yeniden oluşturmak ve onun özlemini çektiği kardeşler topluluğu olmayı yeniden hatırlamak ve hatırlatmak zorundayız. On dört asır önce birbirlerine düşmanlıklarıyla ün salmış Evs ve Hazreç kabilelerini, Ensar ile Muhacirleri birbirine kardeş kılan İslâmın yüce değerleri, bugün de aynı şekilde bütün Müslümanları hatta tüm insanlığı birbirine kardeş kılmaya yetecektir. [B] Kardeşlerim![/B] Âlemlere rahmet olarak gönderilen Efendimiz (s.a.s.)in dünyamızı teşriflerinin yıl dönümü vesilesiyle, bizler bugün bir kere daha Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.s.)in rehberliğine kardeşlik hukuku ve kardeşlik ahlâkı açısından ne ölçüde ittiba ettiğimizi yeniden gözden geçirelim. Bu bağlamda önce kendi iç dünyamıza yönelerek nefis muhasebesi yapalım. Özeleştiriden kaçınmadan, insanlık nezdindeki görev ve sorumluluklarımızı hatırlayarak; iyi, doğru ve güzelin timsali olma yolunda azmimizi bihakkın yenileyelim. Bu duygu ve düşüncelerle, 14-20 Nisan tarihleri içerisinde idrak edeceğimiz Kutlu Doğum Haftasının, bütün Müslümanlara huzur getirmesini, insanlığın içine düştüğü sıkıntıların aşılmasına, kardeşlik bağlarımızın güçlenmesine ve yeni rahmet kapılarının açılmasına vesile olmasını Cenâb-ı Allahtan niyaz ediyoruz. Yüce Rabbimiz, bizlere Peygamberimizin sık sık özlemini dile getirdiği kardeşler topluluğu olabilmeyi nasip eylesin Hazırlayan ve Redaksiyon: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü [1]Hucûrat, 13 [2]İbn Hanbel V, 411 [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Cuma Hutbeleri
İslamada kardeşlik çağrısı
Üst
Alt