ırak şam islam devletinin amacı

sevdur12

Yeni Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
17 Haziran 2014
Mesajlar
4
Tepkime puanı
0
İŞİD dost mu düşman mı
İŞİD kimdir. Irak’ta ortaya çıkan islam tabanlı halk destekli bir direniş gurubudur. ABD’de Irak’tan çekildikten sonra ortaya çıkan ve hızla destek gören bir özgürlük ve hak yoludur. Sunnilerin organize olduğu silahlı bir yapıdır. İŞİD siyasi bir yolla ortaya çıkardı ama Irak’ı bilirsiniz ki savaşlar şidet ve güç ile ayakta kalındıgı bir ülkedir. Bu nedenle silahlı bir direniş gurubu olarak ortaya çıkması da kaçınılmazdır.
İŞİD bir terör örgütü değildir. Çok çarpıcı söylemleri çok farklı yayın organlarından izlemekteyim. Batı yanlısı medya kuruluşları insanları öldüren, katliam yapan bir terör örgütü olarak nitelerken bazı yayın organları girdikleri şehirlerde tek kan akıtmıyorlar. Şehir güven içinde kalıyor diyorlar. Durduk yere rastgele ateş etmiyorlar. Kendilerine silahla mücadele edenlere karşı silahla savaşıyorlar. İŞİD dost kuvvetmi düşmen kuvvet mi bu soru çok önemlidir. İŞİD Türkiye’ye karşı bir sempati duyuyor. Ve türkiye ile aralarının kötü olmasını istemiyor. Çünkü Irak’a karşı savaşta Türkiye Amerika ve Nato’ya destek vermemişti. İŞİD yanlılarının çogu saddam yanlısı sunni guruplardır.
Maliki Amerikan yönetimidir. Maliki’yi ırak başkanlığına Amerika atamıştır. Ve Maliki Amerikan çıkarlarına göre ülkeyi yönetmektedir. Maliki Şii bir liderdir. Ve Irak yönetimini şiiler desteklemektedir. Yani şiilerin desteklediği bir ırak devleti vardır.
Sunniler sömürüldüklerinden ve ABD’ye karşı güçlü bir tepki gösteremediğinden artık yeter demektedirler. İŞİD sunnilerin desteklediği bir halk hareketidir. Girdikleri her şehirleri sunniler gönüllü olarak İŞİD’e vermektedirler. Musul’u işgal eden İŞİD’e sunni askerler savaşmadan teslim etmiştir. Sunni bölgeler işid’e destek vermektedir.
Irak’ta aylardır büyüyen bir sunni şii savaşı çıkmış durumdadır. Amerika şiileri kolluyor ve destekliyoır. Türkiye’de sunnilere sıcak bakmak istiyor. Şii sunni gerilimini incelediğinizde bu işin taa Kerbela olayına kadar gittiğini ve Peygamberin torunları Hasan ile Hüseyin’in öldürüldüğünü görürsünüz. O zaman da da yönetime egemen olmak isteyenlerin kirli oyunları ve silahlı mücadeleleri vardı. Ta o zamandan beri şiiler Sunnilere eziyet etmekte ve bozgunculuklarına devam etmektedirler. Sunniler sağ ve inancı şiiler sol ve dinizliği temsil ederler. Irak’ta küresel siyonizmin temsilcisi şiilerdir. Hatta İran bile bu guruba girmektedir. Şii ülke olan İran Maliki yönetimine her türlü desteği vereceğini açıkladı. İran her ne kadar Amerika ile gerginlik yaşıyor görünsede Rusya ve Çinle birlikteliğinde yanlış bir yolda olduğunu göstermiştir. Suriye’de Esad’a destek veren İran pek çok müslüman mazlum insanların ölmesine destek sağlamıştır. İran şimdi de Amerika ile beraber İŞİD’e karşı birlik sergilemektedir. Zaten ortakj hareket edecekler. Dünya menfaatlerini ön plana çıkaran ve dünya için çalışan her anlayış siyonizme çıkar. Sunniler bu zamana kadar sürekli sıkıntı gören bastırılan mazlum halk durumundadır.
Irak çok karışık çıkarların buştuğu çoklu bir ülkeydi. Tanrı yirmi yıldır ırak’ı arındırdı. Pekçok dini, mezhep ve etnik gurupların hatta aşiretlerin de olduğu bir ülkeydi. Her gurup kendi menfaatlerine göre yol çiziyordu ve bu nedenle çok çatışmalar ve savaşlar yaşandı. Sonuç itibariyle artık bir çatıda buluşmaya başladılar. Yani değişen zamanla Allah ırak halkını ikiye ayırdı. Allah yolunda olanlar ile dünya için menfaatlerini düşünenler ayrıldıular. İŞİD Allah yolunda olanların safını oluşturmaktadır. Amerikan destekli maliki yönetimi de dünya egemenliği için savaşmaktadır. Irakta mezhep çatışması başladı. Irak halkının mücadelesinin rengi değişti ve asıl olması gereken noktaya geldi. Amerikan hükümeti olan Maliki yönetimi şiileri temsil ediyordu. Şii liderin çağrılarıyla Amerikan desteğiğle İŞİD hedef alındı. Sunnilerin birlikteliğini İŞİD oluşturmaktadır. Ancak işid bir terör örgütü görmek yanlış. Tamamen sunni ve halk destekli bir camia. Amerikan karşıtlığı ve cihad yolunda görünmektedir. Amerika İşid’e karşı insansız hava araçlarıyla saldırılar düzenliyor. İki savaş gemişi ve bir uçak gemisiyle İŞİD’e karşı mücadele etmektedir.
Irak ordusundaki sunniler İŞİD’e karşı savaşmayı bıraktı. Bir oyunun içinde olduğunu gördüler. Amerikanın maliki hükümetiyle birlik olarak kendi halklarına saldırmak istemeyen askerler artık tepki kararı verdi. Suriye gibi artık yönetim ve muhalif savaşı başladı. Yönetimlere sahip olan dinsizler ile ezilen mazlum halkların savaşı yaşanıyor. Ve bu savaşlar sadece ırakta değil dünyada küreselleşiyor. Afrika, ukrayna ve nijerya’da da bunları görmekteyiz.
IŞİD kontrolsüz guruplardan oluşuyor. Tek bir liderden yönetilmiyor. Farklı gurup liderleri var ve öndersizler. Türkiye’nin musul konsolosluk görevlilerini kaçırarak Türkiye’den bize önderlik et isteğinde bulunuyorlar. Türkiye’de 30 Mart seçimleri sonrasında Irakta, Suriye’de, Flistinde konvoylar yapan kutlamalar yapan insanlardı bunlar. Erdoğan’ın zaferini kendi liderleri gibi kutladılar.
Küresel güçler İŞİD’in gelişmesini fırsat bildiler.Amerika kesinlikle İŞİD’e destek vermiyor. Tam tersi desteklediği Maliki yönetimi için bir tehdit oluşturuyor. İnternette İŞİD’i amerika yönetiyor gibi çok bilgi, kirliliği vardır. Amerika iki savaş gemisini ve bir uçak gemisini Irak’a gönderdi. Ve İŞİD halkını insansız hava araçlarıyla vurmaya başladı. Dünya’nın her yerinden Kanada, İngiltere, Fransa, Amerika gibi ülkelerden İŞİD’e tepkiler çığ gibi büyüyor.. Bununla beraber kendisine bir yol biçen Türkiye’ye bölgede bir ayar vermeye çalışıyorlar. Yani burası artık bizim kontrolümüzde, burada ne yapılacaksa buna biz karar vereceğiz, sen sadece bizim söylediklerimize uyan bir müttefikimiz olacaksın. Ancak IŞİD oradan iktidardan pay alamayan Sünni aşiretlerle de birleşerek hareketi büyüttü. Başlangıçta CIA’nın ve ilintili olduğu Mossad gibi örgütlerin desteklediği bu yapı şuan da kontrolden çıktı.
Irak İslam Şam Devleti’nin (IŞİD) ilerleyişi sürerken, Şiiler tarafından dini lider olarak görülen Ayetullah Ali Sistani’nin örgüte karşı cihad emri vermesiyle yüzlerce Şii gönüllü Irak ordusuna katıldı. Bağdat’taki Federal Polis Merkezi’nde toplanan gönüllü askerler kamyonlarla göreve götürüldü. Gönüllüler, Bağdat’ın kapılarına dayanan IŞİD’i silmeye kararlı:“Şiilere cihad çağrısı yapıldı. Biz de cihad için geldik. Maaş istemiyoruz, hiçbir şey istemiyoruz. Her şeyimizi geride bıraktık. Ailelerimizi geride bıraktık, cihad için geldik.dediler. Gerçekte İŞİD’mi cihad yapıyor yoksa şiilerrmi cihad yapıyor bunu anlamak zor değil. Ama her iki taraf ta cihad yaptıklarını söylemktedirler. Biz cihadı şöyle ayırıyoruzç Devlet yönetimlerine ve eski sömürgeciliğe sahip çıkanları asla cihat olarak görmüyoruz.”En son Musul ve Tikrit’i ele geçiren IŞİD ile Irak ordusu arasındaki çatışmalar Diyala eyaletinin başkenti Bakuba’da şiddetlendi.
Irak ordusunun Salahaddin vilayetinin kuzeydeki bölgelerinin büyük çoğunluğunu Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünden geri aldığı iddia edildi. Bu sırada Irak halkından binlerce gönüllü Irak ordusuna yazılmaya başladı. Bölgedeki Sünni aşiretler tarafından desteklenen IŞİD ile Irak ordusu arasında çatışmalar sürüyor. Bununla birlikte Irak ordusuna ait savaş uçaklarının Diyala’nın kuzeyinde başlattığı operasyonda bölgeye bombardıman gerçekleştirdiği ve saldırıda en az 7 peşmergenin de öldüğü bildirildi. Irak ordusunun geçtiğimiz günlerde direnç göstermeden mevzilerini terk etmesi IŞİD’in ilerleyişini hızlandırdı. Musul’un ardından Tikrit’i de kontrol altına alan IŞİD militanlarının kutsal kabul ettikleri Kerbela ve Necef’e saldırmasından endişe ediliyor. Bu paragıraf batı yayınında bir haberden alınmıştır. Gördüğünüz gibi Irak’ı nasıl takip ediyorlar. Ve şiilere destek veriyorlar.
 

BEDİR MUHAMMED ALİ

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
18 Şubat 2012
Mesajlar
677
Tepkime puanı
3
Yaş
66
Gerçekten güzel bir konu ve güzel bilgiler vermişsiniz.
Devlet olmayan ama bölgesel güç olarak varlık gösteren kuzey ırak veya sadece şii koruyan maliki veya ışıd ,hamas gibi güçlerle orta doğuda katliam yaşanmakta. Olayların arkasında satanis baronlar var islamın kanı oluk oluk akıyor . Mezhep liderleri tarikat ve cematlar şahsi manevi çalışıyorlar. Böylesine bir zulmün içinde kendisinin haklı olduğunu düşünerek kan dökenler islamiyeti ne derece temsil eder bilemiyorum. Osmanlıdan sonra kurulan suni devletler bu gün cihad adı altında örgütlere kadar bölünmüş durumda .mezhep çatışması zalimlerin son kozudur içerden ve dışardan milli iradeyi içine çekip türkiyenin bu tuzağa düşmesi için her türlü çaba içindeler. Bu gün telefuz edilmeyen ama 2023 te 200 yıllık bir mücadeleden sonra ikinci osmanlı devrinin kuruluşu büyük türkiye olarak ilan edilecek. Dünya liderleri güç ve kendi halklarının refahını düşünürken insanlıktan çıktıklarını bilseler bile nefisleri onları cehenneme taşıyacaktır.aeo
 
Üst Alt