internet Nimet mi Musibet mi?

Elifgül

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
7,320
Tepkime puanı
117
İnternette Neler Oluyor?
İnternet artık günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçası oldu. Bilgi alış verişi, bilginin serbestçe dolaşım ve paylaşımı en üst düzeye ulaştı. İş hayatında etkin bir kullanım sahasına sahip internet, artık hemen hemen tüm evlere de girmiş durumda.
Peki, dini hayatımızın tanzimi noktasında aile içi eğitim ve gelişiminde etkin bir rol oynayan internet konusunda neler yapıyoruz, ne tür önlemler alıyoruz?

‘Sanal alem’ de denilen bu dünyada, sadece bilgi alış-verişinin yapıldığının düşünülmesi, eksik bilgilenmenin getirdiği bir yanılgıdır. Oysa gündelik gerçek dünyamız ne türlü çirkinlikler, zihin bulandırıcı fikri ve ahlaki sapıklıklar, cinsel istismar, şiddet, kumar vs. barındırıyorsa, aynı olumsuzlukların izdüşümü ‘sanal alem’ için de geçerlidir.
Dış dünyada kendimizi ve ailemizi çeşitli olumsuzluklardan nasıl koruyor ve kolluyorsak, ‘sanal alem’de de aynı korunma ve kollamayı devam ettirmek zorundayız. Özellikle anne ve babalara bu konuda çok büyük bir sorumluluk düşmektedir. Bilgisayarı satın alıp, eşimizin veya çocuğumuzun önüne koyarak, ardından da internet bağlantısını sağlayarak eğitim ve gözetim sorumluluğumuzdan kurtulmuş mu oluyoruz?

Maalesef, asıl sorumluluğumuz burada başlıyor diyebiliriz. Bizzat kendimizi ve sonra aile fertlerini, internetin olumlu ve faydalanılması gereken yönleri hakkında eğitmemiz gerektiği gibi zararlı ve tehlikeli taraflarını da görmek, bilmek ve bunlarla ilgili tedbirler almak zorundayız.

Bu sebeple, anne ve babalar ‘sanal alemi’ sadece bilgi için kullanılan bir araç gibi görme yanılgısına düşmemeliler. Çünkü büyük bir nimet olarak gördükleri bilgisayar, kötüye kullanıldığında, insanın başına (Allah -cc- hepimizi muhafaza etsin) türlü belalar açacak bir canavara dönüşebilir!

İnternet Sanıldığı Kadar Masum Değil!
Diyeceksiniz ki televizyondan sonra bu damı gelecekti başımıza? Daha TV ile nasıl baş edebileceğimizi tam bilemeden, bir de bu bilgisayar ve internet işleriyle mi uğraşacağız? Belki de haklısınız. Fakat haklı olmak yetmiyor. Geliştirilen her teknolojinin, her ilacın yan etkileri olduğu gibi, internetin de doğrudan ve dolaylı etkileri var.
Bir gazetede yayınlanmış şu habere tüm ebeveynlerin dikkatini çekmek istiyoruz!

“İnternet üzerinde kurulan arkadaşlıklar, sanal âlemde yaşanan suni olaylar ve oynanan oyunlar, özellikle çocuklar üzerinde olumsuz etki bırakıyor Psikolog Nevzat Tekin, konu ile ilgili yaptığı açıklamada, “Yüzyılın en büyük icadı olan internet, yerinde ve zamanında kullanılmadığı takdirde, özellikle çocuklar üzerinde kapanması zor yaralar oluşturuyor. Çocukların sosyal ilişkilerini etkileyen internet üzerinden oynanan oyunlar, taze beyinleri gerçeklerden uzaklaştırıp sanal bir âleme sokuyor. Bu da ruh sağlıklarının bozulmasına neden oluyor” dedi.

İnternet üzerinden kurulan arkadaşlıklar nedeniyle çok sayıda ailenin dağılma noktasına geldiğine de işaret eden Nevzat Tekin, “Numune Hastanesi Poliklinikleri’ne bu sebeplerden dolayı gelen hasta sayısında önemli ölçüde artış var. İnternet bağımlılığına yakalanan kişi, hayal dünyasından çıkıp gerçeklere döndüğünde, büyük hayal kırıklığı yaşıyor. Bunun sonucunda da başta depresyon olmak üzere birçok ruhsal bozukluk yaşıyor. Bu nedenle özellikle çocuklarımızın internet üzerindeki hayal dünyasına çok fazla kapılmalarına izin vermemeliyiz” diyerek aileleri uyardı.

Evet, uzmanlar, ebeveynleri; sanal alemde de gençlere sahip çıkılması hususunda uyarıyor.
Geleceğin emanetçisi olarak görülen gençlere, ülkemizin sınırlı kaynaklarına rağmen iletişimin sınır tanımaz ürünü olan bilgisayarla eğitim verilmesi projelendirilirken, topluma virüs gibi yapışan gayri meşru çevrelerin bilgisayarda oluşturdukları ‘Oyun Salonu’ siteleri, gençleri bilgi edinme yerine kumar oynamaya zorluyor. Sitede yer alan, “Gerçek oyuncularla, gerçek parasına” anonsu ise insanları kumara yönlendirmenin korkunç boyutunu sergiliyor. Bu sebepten: “Benim çocuğum bilgisayar canavarı olacak, sabah akşam bilgisayarın, internetin başından kalkmıyor” diye övünenler, yarın büyük bir sıkıntıya düşmemek için şimdiden önlem almalıdır.

Zaman Yiyen Makine: Bilgisayar
Geleneksel kültürümüzde ve dinimizde, zaman tanzimi son derece önemli bir husustur. İbadet, günlük ve sosyal hayat, aile eğitimi, dinlenme gibi bölümler halinde ele alınabilen zaman tahsisinde, internetin payı dikkatle tespit edilmelidir.
Özellikle kişilerin tanışmasını ve çet (yazışarak sohbet etmenin sanal dünyadaki ifadesi ing. ‘chat’) yapılmasını kolaylaştıran programlar, hane halkının büyük vaktini almakta; eş, çocuk, hısım, akraba ziyareti gibi konuları ihmal etme noktasına gelebilmektedir.

Ev ödevini yaptırabilmek için babasından ‘e-posta’ ile randevu isteyen bir çocuk temsili, sanırım ne anlatmak istediğimizi büyük ölçüde size yansıtacaktır. Aynı zamanda internet kullanımının limitsiz ve denetimsiz bir şekilde olması, bilhassa çocukların ruh sağlığını çok olumsuz etkilemekte, tamamen çevresinden kendisini soyutlamış çevreye ve toplumsal değerlere kayıtsız bir insan kitlesinin oluşmasına zemin hazırlamaktadır.

Özellikle bizim toplumumuzda kendisini çok hissettiren kitap okumamama ve güzel sanatlara ilgi duymama alışkanlığı, internetin sanal girdabında vahim bir boyutta hızla ivme kazanmaktadır.

Bazı Önemli Uyarılar ve Tavsiyeler
Evet, internet tüm nimetleriyle eşsiz bir hazine. Bu sistemde yok, yok. Tüm araştırma ve incelemelerinizi yapabilir, kütüphaneler dolusu dini ve dünyevi bilgiye, bir tuşa basarak ulaşabilirsiniz. Dünyanın neresinde olursa olsun istediğiniz kişi, kurum ve kuruluşla istediğiniz an irtibata geçebilirsiniz. Gezmediğiniz, görmediğiniz yerleri görebilir ve inceleyebilirsiniz. Ancak tüm bunlar için tahsis edeceğiniz süre ile ailenizin eğitimi, ruhsal gelişimi ve mutluluğu için ayıracağınız süreyi mutlaka dengelemelisiniz.

Eşiniz, çocuklarınız ve büyüklerinizin sizin üzerinizde hakları vardır. Daha da önemlisi bir kul olarak, farzlarımızın özellikle de namazlarımızın aksamasına asla müsaade etmemelisiniz.

Aile mevhumunu sarsacak noktalara gelinmemesi kaydıyla, internetin tüm faydalarından istifade etmek gerekli gibi görünüyor. Özellikle çocuklarımızın eğitim ve öğretimine yönelik olarak, onlarla birlikte araştırma yapmalı, ders çalışmalarına internet üzerinden de destek vermeliyiz.

Bütün milletlerin ve bu arada özellikle de Müslümanların dini, manevi ve ahlaki değerlerini çökertmek amacıyla; görsel (TV) ve yazılı medya, sinema, çeşitli sanat (!) ve kültürel etkinlikler kullanılarak yapılan fikri ve kültürel saldırılar, bütün hızıyla devam etmektedir. Aynı şekilde, internetin ‘sanal alemi’nde de yıllardır sürdürülen ücretsiz ve kolay ulaşılabilir siteler yoluyla her türlü olumsuz yayın, hızla evlerimizin içine kadar girebilmektedir.

Elbette bu tür zararlı yayınlardan kendimizi ve çocuklarımızı korumanın da bazı kolay yolları bulunmaktadır. Burada yerimizin darlığı sebebiyle, şimdilik bazı önemli noktalara dikkat çekip alınabilecek tedbirlerden bazılarını sıralayacağız. Gelecek sayılarda, bu konu üzerinde yazılarımıza devam etmekte de fayda görüyoruz.

Mesela en çok dikkat edilmesi gereken noktalardan bir tanesi, çocukların müstehcen (daha da kötüsü uygunsuz) yayınlara bağlantılarını kısıtlayan programları araştırarak bulmak ve kullanmak gerekiyor.

Bu anlamda çocuklarımızı özgür bir ortamda yetiştirmek, ancak bunu yaparken de mutlaka kontrollü hareket etmek ve denetlemek şart. Diğer bir ifadeyle, çocuğumuzun neyi nasıl yaptığını bilmemiz gerekiyor. Bizlere çok büyük dersler olan bir atasözümüzde ‘ağaç yaş iken eğilir’ denmekte ve zamanını zayi eden kişinin kendisini zayi edeceği ifade edilmektedir. Şahsiyetin tam teşekkül etmeğe başladığı çağlarda, çocuklarımız ‘internet kafe’ ve benzeri yerlerde, ya zamanının büyük kısmını oyunla, ‘çet’ yaparak yada filim izleyerek geçirmektedir.

Oysa uzmanlara göre, bu tür yayınlar çocukların gelişiminde tıravmatik-ani ve dramatik-kalıcı bir takım zararlı etkilere yol açmaktadır. Bunun en acıklı en ibret verici ve insanın kanını donduran boyutta olanı, özellikle sinsice hazırlanmış programları izleyen gençler arasında; uyuşturucu, alkol, ve sigara kullanım yaşının ilk öğretim seviyesine kadar düşmüş olmasıdır. Başka bir vahim durum da ‘çet’ yaparak tanışan gençler arasında (özendirme ve teşvik edilerek) özgürlük kisvesi altında, müslüman kimliğinin olmazsa olmazı olan ‘iffet’ kavramının tamamen yok edilmeye çalışılmasıdır.

İnternette çocuklarımızın yararlanabileceği siteleri araştıralım. Özellikle İslam ahlakı ile paralel, çocuk sitelerine öncelik vermek, çocuğun edep, erkan ve usulle yetişmesine de fırsat verecektir.

Hanımlarımızın da internette kendilerini geliştirmelerine izin vermeli, sosyalleşme imkanları kısıtlanmamalıdır. Aile bir bütündür. Her bir bireyin kendine has hak, öncelik ve sorumlulukları vardır. Ailenin gelişiminde anne ve baba birlikte görev almalı, sadece çocukların değil, büyüklerin ve akrabaların da gelişim, eğitimlerine destek verilmelidir. İnternetin sağladığı tüm imkanlardan da bu yönüyle istifade edilebilir.
Alıntı...
 
Üst Alt