Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İslami Forumlar Genel
Duyurular Tebrik ve Kutlamalar
Üyelerimizden istekler - duyurular ve sorular
İman zayıflığı ve çaresi
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Gönül sızım" data-source="post: 82075" data-attributes="member: 1049"><p><span style="color: Black">Dünyada bu sorumluluğu üzerine almaktan kaçınan insan ahirette bu sorumsuzluğunun altında ezilebilir..</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Rahatça ibadet ediyoruz, huşu içinde namaz kılıyoruz,"diyen Müslümanlar; başınızı camiden çıkarıp dışarıya bakın!</span></p><p><span style="color: Black">Ne görüyorsunuz?.. Akan kanları, aç ve susuz insanları, harap olmuş evleri ve içlerindeki yoksul insanları görüyor musunuz? Ya açlıktan ölen masum çocukları… Peki tecavüze uğrayan kadın ve çocukların çığlıklarını işitiyor musunuz?..</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Yaşadığımız dönem, gaflete kapılma, sessiz kalma, umursamaz davranma, yalnızca kendini ve ailesini düşünme, dünya hayatındaki çıkarların ardına düşme, nefsani tartışma ve çekişmelerle vakit öldürme dönemi değildir.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Milyonlarca Müslüman böylesine büyük zulüm yaşarken ve çözüm İslam Birliği iken çaba göstermemek vicdansızlık olur. Her Müslüman, Allah'ın emri gereği, İslam ahlakının yaygınlaşması için gayret etmeli. Dünyada bu sorumluluğu üzerine almaktan kaçınan insan ahirette bu sorumsuzluğunun altında ezilebilir.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Her Müslüman dünyanın her yanındaki akan her damla kandan, zulme uğrayan, yaralanan ya da yaşamını yitiren her insandan sorumlu. Zulme son verecek büyük güç olan İslam Birliği için hiçbir çaba içerisine girmeyen kişi, bunun ağır vebaline de hazır olmalı.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">İnsanların bir çoğu Pakistan’da, Irak'da, Kırım'da, Çeçenistan’da, Keşmir’de, Patani’de, Burma’da, Çad’da, Doğu Türkistan’da yaşananlar hakkında bilgili değil. Hatta bu bölgelerin yerini bilmek bir yana, adını bile duymamış insanlar var. Oysa bu bölgelerde yıllardır şiddet gören, zulme uğrayan, baskı altında, aç ve yoksul yaşayan insanlar bizim din kardeşlerimiz. </span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Diğer taraftan yaşanan zulüm ve haksızlıkların bilincinde olduğu halde yardım edebileceğini düşünmeyen bir çoğunluk da var. Bu kişiler zulmün engellenmesi için kendisinin de çabası olabileceğini aklına bile getirmez. </span></p><p><span style="color: Black">Dahası elinden birşey gelmeyeceğine kendisini o denli inandırmıştır ki, kendi rutin yaşamını vicdanında hiçbir kıpırdanma olmadan rahatça sürdürür. Samimi iman sahibinin ise zulme dair okuduğu haberler ve gördüğü görüntüler karşısında vicdanı sürekli diridir. Çünkü her duyduğundan ve her gördüğünden sorumlu olduğunun bilincindedir.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Peygamberimiz(sav) buyurur: "Mü’min kardeşinin derdiyle dertlenmeyen, bizden değildir.” (Hakim, IV, 352, Haysemi, I, 87)</span></p><p><span style="color: Black">Yüce Allah buyurur: “Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve: “Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize Katından bir veli (koruyucu sahib) gönder, bize Katın-dan bir yardım eden yolla” diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına savaşmıyorsunuz?” (Nisa Suresi, 75)</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p> <span style="color: Black">Evet neden?.. Umursamaz, kayıtsız, kendini kurtarma peşindeki bir yaklaşım Müslümana yakışır mı?.. Bir Müslüman, dünyanın herhangi bir köşesindeki bir Müslümana gelen zarardan nasıl olur da sorumluluk hissetmez?.. Kesinlikle herkesin, acı içindeki masum insanlar, tecavüze uğrayan kadın ve çocuklar için yapabileceği birşey vardır.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Yeryüzündeki zulmün temelinde dinsizlik vardır ve inanan her insan dinsizliğe karşı fikir mücadelesi yapabilir. Allah'ın varlığını, gücünü anlatmak, Allah’ı tanıtmak, Allah korkusunu ve sevgisini öğretmek, ahireti, cenneti, cehennemi ve dünyadaki sorumluluklarımızı hatırlatmak, bu acımasızlıkların son bulması için atılacak ilk adım. </span></p><p><span style="color: Black">Ve bu adımı her samimi insan atabilir, atmalı. Kur'an’ın güzellikleri olan adalet, merhamet, sevgi, özveri, bağışlayıcılık gibi üstün ahlak özellikleri yeryüzüne hakim olursa, adalet, barış, huzur ve güven dolu mutlu bir dünya oluşur.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p> <span style="color: Black">Dinsizliğin insanlığı yıpratıcı, yıkıcı etkilerini ortadan kaldırarak, din ahlakının güzelliklerini yerleştirmek, tüm insanlara yapılan yardımdır. İslam’ın anlamı olan barış, hoşgörü, sevgi ve şefkati esas alan bu çaba, baskı ve eziyet yapan kişilerin de vicdanlarını harekete geçirebilir. Ve böylece yeryüzünde zulüm engellenebilir.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p><span style="color: Black">Güçlü bir beraberlik ve dayanışma zorunlu. İslam aleminin ortak sesi olacak, dünyaya hoşgörüyü öğretecek, Müslüman olan ve olmayan her insana refah ve huzur getirecek olan İslam uygarlığının yeniden inşası için çaba göstermek, Allah’ın ipine hep birlikte sarılmak en önemli sorumluluklarımızdan olmalı.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p> <span style="color: Black">"Yapabileceğim hiçbirşey yok, elimden birşey gelmiyor"diyen Müslüman, İslam Birliğinin kurulması için Allah'a samimi ve yoğun bir şekilde dua edebilir. "Hayır, bunu da yapamam" diyen kişiye şunu hatırlatmalı; zulme rıza gösteren, göz yuman, karşı çıkmayan, zulme ortak demektir.</span></p><p><span style="color: Black"></span></p><p> <span style="color: Black">Yüce Allah vaadinden dönmez. O, İslam ahlakını yeryüzüne hakim kılacak ve nurunu tamamlayacak. Ancak bu süreç bizlerin imtihanıdır.</span></p><p><span style="color: Black">Alinti..</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Gönül sızım, post: 82075, member: 1049"] [COLOR="Black"]Dünyada bu sorumluluğu üzerine almaktan kaçınan insan ahirette bu sorumsuzluğunun altında ezilebilir.. Rahatça ibadet ediyoruz, huşu içinde namaz kılıyoruz,"diyen Müslümanlar; başınızı camiden çıkarıp dışarıya bakın! Ne görüyorsunuz?.. Akan kanları, aç ve susuz insanları, harap olmuş evleri ve içlerindeki yoksul insanları görüyor musunuz? Ya açlıktan ölen masum çocukları… Peki tecavüze uğrayan kadın ve çocukların çığlıklarını işitiyor musunuz?.. Yaşadığımız dönem, gaflete kapılma, sessiz kalma, umursamaz davranma, yalnızca kendini ve ailesini düşünme, dünya hayatındaki çıkarların ardına düşme, nefsani tartışma ve çekişmelerle vakit öldürme dönemi değildir. Milyonlarca Müslüman böylesine büyük zulüm yaşarken ve çözüm İslam Birliği iken çaba göstermemek vicdansızlık olur. Her Müslüman, Allah'ın emri gereği, İslam ahlakının yaygınlaşması için gayret etmeli. Dünyada bu sorumluluğu üzerine almaktan kaçınan insan ahirette bu sorumsuzluğunun altında ezilebilir. Her Müslüman dünyanın her yanındaki akan her damla kandan, zulme uğrayan, yaralanan ya da yaşamını yitiren her insandan sorumlu. Zulme son verecek büyük güç olan İslam Birliği için hiçbir çaba içerisine girmeyen kişi, bunun ağır vebaline de hazır olmalı. İnsanların bir çoğu Pakistan’da, Irak'da, Kırım'da, Çeçenistan’da, Keşmir’de, Patani’de, Burma’da, Çad’da, Doğu Türkistan’da yaşananlar hakkında bilgili değil. Hatta bu bölgelerin yerini bilmek bir yana, adını bile duymamış insanlar var. Oysa bu bölgelerde yıllardır şiddet gören, zulme uğrayan, baskı altında, aç ve yoksul yaşayan insanlar bizim din kardeşlerimiz. Diğer taraftan yaşanan zulüm ve haksızlıkların bilincinde olduğu halde yardım edebileceğini düşünmeyen bir çoğunluk da var. Bu kişiler zulmün engellenmesi için kendisinin de çabası olabileceğini aklına bile getirmez. Dahası elinden birşey gelmeyeceğine kendisini o denli inandırmıştır ki, kendi rutin yaşamını vicdanında hiçbir kıpırdanma olmadan rahatça sürdürür. Samimi iman sahibinin ise zulme dair okuduğu haberler ve gördüğü görüntüler karşısında vicdanı sürekli diridir. Çünkü her duyduğundan ve her gördüğünden sorumlu olduğunun bilincindedir. Peygamberimiz(sav) buyurur: "Mü’min kardeşinin derdiyle dertlenmeyen, bizden değildir.” (Hakim, IV, 352, Haysemi, I, 87) Yüce Allah buyurur: “Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve: “Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize Katından bir veli (koruyucu sahib) gönder, bize Katın-dan bir yardım eden yolla” diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına savaşmıyorsunuz?” (Nisa Suresi, 75) Evet neden?.. Umursamaz, kayıtsız, kendini kurtarma peşindeki bir yaklaşım Müslümana yakışır mı?.. Bir Müslüman, dünyanın herhangi bir köşesindeki bir Müslümana gelen zarardan nasıl olur da sorumluluk hissetmez?.. Kesinlikle herkesin, acı içindeki masum insanlar, tecavüze uğrayan kadın ve çocuklar için yapabileceği birşey vardır. Yeryüzündeki zulmün temelinde dinsizlik vardır ve inanan her insan dinsizliğe karşı fikir mücadelesi yapabilir. Allah'ın varlığını, gücünü anlatmak, Allah’ı tanıtmak, Allah korkusunu ve sevgisini öğretmek, ahireti, cenneti, cehennemi ve dünyadaki sorumluluklarımızı hatırlatmak, bu acımasızlıkların son bulması için atılacak ilk adım. Ve bu adımı her samimi insan atabilir, atmalı. Kur'an’ın güzellikleri olan adalet, merhamet, sevgi, özveri, bağışlayıcılık gibi üstün ahlak özellikleri yeryüzüne hakim olursa, adalet, barış, huzur ve güven dolu mutlu bir dünya oluşur. Dinsizliğin insanlığı yıpratıcı, yıkıcı etkilerini ortadan kaldırarak, din ahlakının güzelliklerini yerleştirmek, tüm insanlara yapılan yardımdır. İslam’ın anlamı olan barış, hoşgörü, sevgi ve şefkati esas alan bu çaba, baskı ve eziyet yapan kişilerin de vicdanlarını harekete geçirebilir. Ve böylece yeryüzünde zulüm engellenebilir. Güçlü bir beraberlik ve dayanışma zorunlu. İslam aleminin ortak sesi olacak, dünyaya hoşgörüyü öğretecek, Müslüman olan ve olmayan her insana refah ve huzur getirecek olan İslam uygarlığının yeniden inşası için çaba göstermek, Allah’ın ipine hep birlikte sarılmak en önemli sorumluluklarımızdan olmalı. "Yapabileceğim hiçbirşey yok, elimden birşey gelmiyor"diyen Müslüman, İslam Birliğinin kurulması için Allah'a samimi ve yoğun bir şekilde dua edebilir. "Hayır, bunu da yapamam" diyen kişiye şunu hatırlatmalı; zulme rıza gösteren, göz yuman, karşı çıkmayan, zulme ortak demektir. Yüce Allah vaadinden dönmez. O, İslam ahlakını yeryüzüne hakim kılacak ve nurunu tamamlayacak. Ancak bu süreç bizlerin imtihanıdır. Alinti..[/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İslami Forumlar Genel
Duyurular Tebrik ve Kutlamalar
Üyelerimizden istekler - duyurular ve sorular
İman zayıflığı ve çaresi
Üst
Alt