İman zayıflığı ve çaresi

belkibirgün

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
8 Mayıs 2014
Mesajlar
66
Tepkime puanı
0
İmanı zayıflayan kişinin sorularına nasıl cevap vermeliyiz? İman zayıflığı ve çaresi, inancın zayıflaması, imanımızı nasıl kuvvetlendiririz? İmanın artıp eksilmesi. İman zayıflığı olana, din açısından, ailesi ve çevresinde kimse olmayana yardım konularını içerir.

Selamün aleyküm, forum adminlerinden bir ricam var, biriniz yardım ederseniz çok memnun olacam. Benim yakın bir arkadaşım bu aralar çok büyük bir boşlukta. Din açısından da gerek ailesi gerekse yakın çevresinde onu bilgilendirecek, eğitecek kimse olmadı bugüne kadar. Ülkemizde çıkan bu karışıklıklardan çok etkilendi ve bana Allah bu yaşananlara neden müdahale etmiyor, o çocukların, o kadınların, yaşlıların ne günahı var, küçücük bedenler neden bu zulümlere maruz kalıyor diye sordu. Böyle zamanlarda inancım çok zayıflıyor diyor. Allah izin vermemeli diye geçiyor aklımdan, onca kadın tecavüze uğruyor, onca çocuk acımasızca öldürülüyor, neden diye sordu da sordu. O sordukça ben ter döktüm, içim de acıdı ona, özünde gerçektende çok iyi ve temiz biri. Ben gücüm yettiğicince, bildiğim kadarını aktarmaya çalıştım ama çokta yatıştıramadım. Gerçekten de manevi açıdan çok büyük bir boşlukta. Sizden ricam, bu arkadaşın sorularına verebileceğim uygun cevaplar ne olabilir? Yardımınıza ihtiyacım var. Gerçekten de ne yapcağımı bilemiyorum ve bu noktada da sizin forum aklıma geldi. Bana bir çok konuda yardımınız dokundu, bilgilendirdiniz. Özellkle gönül hocam siz. Allah hepinizden razı olsun. Cevabınızı merakla bekliyecem.Allaha emanet...
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Ve Aleykümselam hayata ,olaylara sadece kendi penceremizden bakmamak gerek..Yaratıcı adaletli değil diyorlar !! oysa ADALET", O'nun, hangi amaçla yarattıysa, o amaca uygun olarak birime hakkettiğini vermesinin; dildeki adı!
Allah adl sahibidir”, demek, herkese hakkettiğini verir demektir!

Adl’in gerçek anlamını kavrayabilmek için, olaya mutlaka Hakk’ın indinden bakmak mecburiyeti vardır.Adalet” deyince biz ne anlıyoruz?

Eşitlik!... Herkese eşit muamele!…
Hayır!…
Halbuki, “adalet, “ her birimin hak ettiğinin verilmesi; veya, her hak etmediğinin verilmemesidir! Herkese eşit vermek değildir, adalet!

Her birimin kendi yapısına, özelliğine göre hak ettiğinin verilmesidir.

Biz herkese eşit muamele diye anlıyoruz. Ve sonra, “herkese eşit vermiyor!” deyip, suçlayacak makam arıyoruz.

Allah Kurân’da, her kese eşit vereceğim diye bir şey söylemiyor ki! “Ben Âdilim!” buyuruyor..
Kâinatta "eşitlik" mevcut değildir! Kâinâtta "eşit" iki varlık mevcut değildir!

Herkesin aklı, fikri, idrâkı, kavrayışı, evi-barkı, çoluğu çocuğu farklı farklıdır. Bütün bu sebeplerle de eşitlikten sözedilemez.

Fetih suresini biliyor musun? 29. Ayetinde buyrulur ki: “Allah'ın Resûl'ü Hz. Muhammed ve O'nunla beraber olanlar, kâfirlere karşı çok şiddetli; kendi aralarında çok merhametlidirler”
Ama sonraki Müslümanlar tam tersini yapmış. Kendi aralarındaki birliği kaybetmişler. En büyük İslam devleti olan Osmanlı devleti kendi içinde bölünmüş. Savaşlar, hicret, ekonomik buhran derken, eğitim ve bilime yatırım yapılamamış.
Padişahların açtığı okullar olduysa da, orada öğrenciler bilimsel çalışmalar yerine siyasi gruplaşmalarla meşgul olmuşlar. Çünkü Avrupa’dan gelen fikirlerden etkilenerek kamplaşmışlar.
Ne yazık ki batının çarpık fikirlerini, modasını, tüketim alışkanlıklarını almışlar, ilmi sahada ise sürekli geri kaldıklarını görememişler. Hatta ileriyi göremeyecek kadar günlük münakaşalara dalmışlar. Birbirleriyle uğraşmayı bırakıp birlik olsalardı, böyle olmazdı elbette…

- Peki, neden Allah, Müslümanların bu duruma düşmesine izin veriyor?

- Allah-u Teâlâ yanlış yolda olsalar bile Müslümanları üstün tutacak diye bir şey yok ki… Uhud savaşını hatırlamıyor musun? Peygamberimizin yerleştirdiği okçular, ganimet hırsına kapılıp tepeyi terk edince savaş Müslümanların aleyhine dönmüştü.
Aynı şey şimdiki zaman için de geçerli. Biz akla ve ilme uygun bir şekilde tedbir almazsak, işte böyle yenik düşeriz.

- Peki şimdi ne olacak? İslam düşmanları çok güçlü, Müslümanlar ise çok zayıf…

- Böyle olması bizi ümitsizliğe düşürmemeli. Hz. Musa’nın kavmi de zayıftı. Firavun’un ordusu ise çok güçlüydü. Ama Allah Hz. Musa’yı ve kavmini onların elinden kurtardı, öyle değil mi?
Bugün bütün dünyanın muhtaç olduğu petrol ve enerji kaynakları Müslümanların elinde ama bunun bir faydası yok. Hala ezilenler Müslümanlar! O kadar İslam ülkesi; bir İsrail’le baş edemiyor!

- Çünkü Müslümanlar kendi aralarında birlik değiller. Bu yüzden de biri çok fakir, fakirlikten dolayı geri kalmış. Diğeri zengin ama israfa batmış, nefsine esir olmuş. Sonuçta her biri bir gayrimüslim devletin piyonu olmuş. Kendi kardeşlerini bırakıp Fransız’ı, İngiliz’i, Rus’u dost edinmişler. Bugün en büyük ihtiyacımız şudur: zihnî bir hicret ile gayrimüslimlerle aramıza mesafe koymalıyız ve yeniden İslam birliğini kurmalıyız. Bunun için de Peygamberimizin ensar ile muhacir arasında kurduğu kardeşlik bağı gibi kardeş olmalıyız…
islamı , sözde değil özde yaşamaya başlarsak yardım gecikmez.
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Dünyada bu sorumluluğu üzerine almaktan kaçınan insan ahirette bu sorumsuzluğunun altında ezilebilir..

Rahatça ibadet ediyoruz, huşu içinde namaz kılıyoruz,"diyen Müslümanlar; başınızı camiden çıkarıp dışarıya bakın!
Ne görüyorsunuz?.. Akan kanları, aç ve susuz insanları, harap olmuş evleri ve içlerindeki yoksul insanları görüyor musunuz? Ya açlıktan ölen masum çocukları… Peki tecavüze uğrayan kadın ve çocukların çığlıklarını işitiyor musunuz?..

Yaşadığımız dönem, gaflete kapılma, sessiz kalma, umursamaz davranma, yalnızca kendini ve ailesini düşünme, dünya hayatındaki çıkarların ardına düşme, nefsani tartışma ve çekişmelerle vakit öldürme dönemi değildir.

Milyonlarca Müslüman böylesine büyük zulüm yaşarken ve çözüm İslam Birliği iken çaba göstermemek vicdansızlık olur. Her Müslüman, Allah'ın emri gereği, İslam ahlakının yaygınlaşması için gayret etmeli. Dünyada bu sorumluluğu üzerine almaktan kaçınan insan ahirette bu sorumsuzluğunun altında ezilebilir.

Her Müslüman dünyanın her yanındaki akan her damla kandan, zulme uğrayan, yaralanan ya da yaşamını yitiren her insandan sorumlu. Zulme son verecek büyük güç olan İslam Birliği için hiçbir çaba içerisine girmeyen kişi, bunun ağır vebaline de hazır olmalı.

İnsanların bir çoğu Pakistan’da, Irak'da, Kırım'da, Çeçenistan’da, Keşmir’de, Patani’de, Burma’da, Çad’da, Doğu Türkistan’da yaşananlar hakkında bilgili değil. Hatta bu bölgelerin yerini bilmek bir yana, adını bile duymamış insanlar var. Oysa bu bölgelerde yıllardır şiddet gören, zulme uğrayan, baskı altında, aç ve yoksul yaşayan insanlar bizim din kardeşlerimiz.

Diğer taraftan yaşanan zulüm ve haksızlıkların bilincinde olduğu halde yardım edebileceğini düşünmeyen bir çoğunluk da var. Bu kişiler zulmün engellenmesi için kendisinin de çabası olabileceğini aklına bile getirmez.
Dahası elinden birşey gelmeyeceğine kendisini o denli inandırmıştır ki, kendi rutin yaşamını vicdanında hiçbir kıpırdanma olmadan rahatça sürdürür. Samimi iman sahibinin ise zulme dair okuduğu haberler ve gördüğü görüntüler karşısında vicdanı sürekli diridir. Çünkü her duyduğundan ve her gördüğünden sorumlu olduğunun bilincindedir.

Peygamberimiz(sav) buyurur: "Mü’min kardeşinin derdiyle dertlenmeyen, bizden değildir.” (Hakim, IV, 352, Haysemi, I, 87)
Yüce Allah buyurur: “Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve: “Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize Katından bir veli (koruyucu sahib) gönder, bize Katın-dan bir yardım eden yolla” diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına savaşmıyorsunuz?” (Nisa Suresi, 75)

Evet neden?.. Umursamaz, kayıtsız, kendini kurtarma peşindeki bir yaklaşım Müslümana yakışır mı?.. Bir Müslüman, dünyanın herhangi bir köşesindeki bir Müslümana gelen zarardan nasıl olur da sorumluluk hissetmez?.. Kesinlikle herkesin, acı içindeki masum insanlar, tecavüze uğrayan kadın ve çocuklar için yapabileceği birşey vardır.

Yeryüzündeki zulmün temelinde dinsizlik vardır ve inanan her insan dinsizliğe karşı fikir mücadelesi yapabilir. Allah'ın varlığını, gücünü anlatmak, Allah’ı tanıtmak, Allah korkusunu ve sevgisini öğretmek, ahireti, cenneti, cehennemi ve dünyadaki sorumluluklarımızı hatırlatmak, bu acımasızlıkların son bulması için atılacak ilk adım.
Ve bu adımı her samimi insan atabilir, atmalı. Kur'an’ın güzellikleri olan adalet, merhamet, sevgi, özveri, bağışlayıcılık gibi üstün ahlak özellikleri yeryüzüne hakim olursa, adalet, barış, huzur ve güven dolu mutlu bir dünya oluşur.

Dinsizliğin insanlığı yıpratıcı, yıkıcı etkilerini ortadan kaldırarak, din ahlakının güzelliklerini yerleştirmek, tüm insanlara yapılan yardımdır. İslam’ın anlamı olan barış, hoşgörü, sevgi ve şefkati esas alan bu çaba, baskı ve eziyet yapan kişilerin de vicdanlarını harekete geçirebilir. Ve böylece yeryüzünde zulüm engellenebilir.

Güçlü bir beraberlik ve dayanışma zorunlu. İslam aleminin ortak sesi olacak, dünyaya hoşgörüyü öğretecek, Müslüman olan ve olmayan her insana refah ve huzur getirecek olan İslam uygarlığının yeniden inşası için çaba göstermek, Allah’ın ipine hep birlikte sarılmak en önemli sorumluluklarımızdan olmalı.

"Yapabileceğim hiçbirşey yok, elimden birşey gelmiyor"diyen Müslüman, İslam Birliğinin kurulması için Allah'a samimi ve yoğun bir şekilde dua edebilir. "Hayır, bunu da yapamam" diyen kişiye şunu hatırlatmalı; zulme rıza gösteren, göz yuman, karşı çıkmayan, zulme ortak demektir.

Yüce Allah vaadinden dönmez. O, İslam ahlakını yeryüzüne hakim kılacak ve nurunu tamamlayacak. Ancak bu süreç bizlerin imtihanıdır.
Alinti..
 

belkibirgün

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
8 Mayıs 2014
Mesajlar
66
Tepkime puanı
0
Allah sizden gani gani razı olsun.çok güzel bi yazı ve işallah kafasını kurcalayan biçok soruya bu yazıyı okuyunca cv bulur.işallah yarın bu yazı kendisine iletcem.Allahım zulüm altında olan tüm insanların yar ve yardımcısı olsun.Rabbimin adını kullanarak sözde müslümanım diyerek insanlara zulüm eden insanlıktan nasibini almamış kişilerden Allahım bizi de islam dinini de korusun.Allaha emanet olun...
 
Üst Alt