Hava kirliliği ve nedenleri

hüzün

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
27 Şubat 2011
Mesajlar
413
Tepkime puanı
6
Hava Kirliliği
Geleceğimizi ciddi biçimde tehdit eden çevre sorunlarına yeterince önem verilmemesi dünyamızı ekolojik tehlikelerle karşı karşıya getirmiştir. Bu sorunların başında hava kirliliği gelmektedir. Hava kirliliği insanların çeşitli aktivitelerinden doğan ve sağlıklarının yanı sıra kaynakların da kirlenmesine neden olan kirleticilerin atmosfere karışmasıdır. Hava kirliliği olayı, atmosferin aşağı tabakasında “planeter sınır tabaka” diye adlandırılan bölgede meydana gelir. Hava kirletici emisyonlar, bu tabaka içerisinde yayılarak atmosferin yapısal özelliklerinin kontrolüne girer ve bu suretle hava kirliliği problemi yüzey topografyası ile meteorolojik değişkenlerin kontrolünde gelişir. Günlük hayatta atmosfere salınan kirleticilerin miktarı değişmediği halde, hava kirliliğinde günden güne değişiklikler olduğunu gözleriz. Gerçekte, hava kirliliği problemlerinin tehlikeli boyutlara ulaştığı günlerde, genellikle, atmosfere salınan kirleticilerin miktarındaki artış değil, bazı hava şartlarının değişmesi en önemli rolü oynar.

Sanayileşme sonucunda hızla artan hava kirliliği, canlıların yaşamını olumsuz yönde etkilemektedir. Başlıca, enerji temini, endüstriyel faaliyetler, motorlu araçlar ve konutların ısıtılmasında fosil yakıt kullanımıyla ortaya çıkan emisyonlar, çevre hava kalitesinin bozulmasına ve doğal kaynakların yok olmasına neden olmaktadır. Şehir nüfusunun giderek artışı ve çevre boyutu göz önüne alınmayan endüstriyel aktiviteler ile enerji temini için fosil yakıt kullanımı, çevre hava kalitesinin bozulmasına yol açmaktadır.

Hava kirliliği, insan ve hayvan sağlığına, bitki örtüsüne, toprak ve malzemelerin bozulmasına, iklim üzerindeki değişikliklere, güneş radyasyonu ve görüşün azalmasına yol açmaktadır. Hava kirliliğinin dünyada çeşitli ülkelerde (Belçika, ABD, Meksika, İngiltere vs.) öldürücü etkileri de görülmüştür. Yoğun endüstri bölgelerinde kronik bronşitlerin, astımlı hastalar ile yaşlı insanlarda kalp rahatsızlıkları riskinin, fotokimyasal smog olayının yoğunlaştığı şehirlerde görme bozukluklarının artması, akciğer kanserinde hızlı artış görülmesi tamamen hava kirliliği ile ilgilidir. İnsan sağlığı üzerine etkileri bakımından en önemli kirleticilerden biri benzinli araçlarda yanma sonucu çıkan kurşundur. Bu, sinir sistemini tahrip etmekte, metabolizma üzerinde olumsuz etkilerde bulunmakta ve davranış bozukluklarına yol açmaktadır. Yapılan kurşun kirliliği çalışmalarında en yüksek konsantrasyonlar, trafiğin yoğun olduğu bölgelerde belirlenmiştir.

Öneriler:
Isınma mevsiminde konutlardan, enerji ve sanayi tesislerinin bacalarından ve taşıt egzozlarından çıkan duman ve gazların değişen meteorolojik şartlara göre nasıl yayılacağını önceden belirlemek ve genel anlamda, hava kirliliğini önceden tahmin etmek üzerinde yeterince durulmamıştır. Böylece, günümüzde tehlikeli hava kirliliği problemi yaşandığı zamanlarda, yerel yönetimlerimiz kademeli olarak tedbirlerini, ancak bir kaç gün sonra gecikmeli olarak uygulamaya koyabilmekte ve yine bir kaç gün sonra normale dönülebilmektedir. Halbuki, değişik hava şartlarında, kirleticilerin atmosferde nasıl yayılacağını ve hava kirliliğinin tehlikeli boyutlara ulaşıp ulaşamayacağını bir kaç gün önceden meteorolojik analizler ile tespit etmek ve kirlilik tehlikeli bir seviyeye ulaşmadan önlem almak mümkündür. Bunun için, tüm yerel yönetimlerin, özel meteorolojik analiz ve tahminler ile gerekli olan hava kirliliği uyarılarının zamanında yapılabilmesi ve tehlike ortaya çıkmadan önce valilik ve belediye gibi kurumlar tarafından önlem alınabilmesi için “Çevre Koruma” vb. birimlerde de, artık Meteoroloji Mühendislerinin bulundurulması gerekmektedir.

Gelişmiş ülkelerdeki gibi ülkemizde de, gerektiğinde 2-aşamalı ve yerel hava kirliliği ihbarları (sırasıyla “Gözetleme ve Uyarı”) ile insanlarımızı bilgilendirilme yoluna gidilebilmesi için gerekli organizasyon ve hazırlıklar bir an önce yapılmalıdır.

Çarpık yapılaşmanın bulunduğu çukur semtlerde ve atmosferik çevrenin yoğun bir şekilde kirletildiği zamanlarda bazı hava şartlarının oluşması, kentlerde ciddi sağlık problemlerine ve toplu ölümlere yol açabilecek tehlikeli bir hava kirliliğini ortaya çıkarabilir. Atmosferik çevreye konut, taşıt ve sanayi tesislerinden salınan zehirli duman ve egzoz gazlarının, insan sağlığı için tehlike oluşturmadan, hava içinde dağılıp seyrelmesi, her şeyden önce hava hareketlerine bağlıdır. Şehirlerin kısmen içinde kısmen de batısında yer alan küçük ve organize sanayi bölgelerinden havaya salınabilecek kirleticiler, genellikle batılı olan yukarı seviyelerdeki rüzgarlar ile yine şehrin içine taşınacaktır. Benzer şekilde, gökdelenler hava sirkülasyonlarını keserek rüzgarın gittiği yöndeki yerlerde kirleticilerin dağılmasını önler. Bu da, yerel hava kirliliği problemine neden olabilirler. Ciddi bir meteorolojik etüt yapılmadan kurulan sanayi siteleri, uydu kentler ve gökdelenler kentlerde sağlıksız ve plansız şehirleşmenin ortaya koyduğu problemleri hafifletmeyip aksine büyütebilecektir. Bu nedenle, artık her türlü sanayi ve yerleşim bölgesinin seçiminde hayati önemi olan ÇED vb. meteorolojik analizlerin meteoroloji mühendislerince yapılmış olması şartı aranmalıdır.

Modern Hava Durumu programları ile kışın, özellikle bina dışında çalışanlar için hayati önem taşıyan, hava kirliliği seviyeleri halka bildirilmeli. Kafalardaki “Bu gün sokağa çıkayım mı?” ve/veya “maske takayım mı?” gibi sorulara cevap verilmeli.
 
Üst Alt