Hak dostları

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
allahdostlari.jpg


İnsanlar vardır; daha yaşarken mâzi olmuşlardır...
İnsanlar vardır; asırlar önce yaşamış olmalarına rağmen, gönüllere hayat bahşeden nefesleri bugün bile dipdiridir...
Yâni onlar, üzerlerinden yüzyıllar geçse bile mâzi olmayanlardır.
Onlar, bütün varlıklarını Bâkî olan Rablerinde fânî kılarak, ebedî hayat sırrına nâil olan Hak dostlarıdır...
Bu Hak dostlarının kabirleri, mü"minlerin sînelerindedir...
Onlar, fânî bedenleri asırlardır toprak altında olmasına rağmen, feyz, rûhâniyet ve gönül eserleriyle günümüze kadar geldikleri gibi, bundan sonra da irşâd hizmetleri ile diri kalmaya devam edeceklerdir.
İşte gönülleri tenvir ve irşâd vazîfesine, Cenâb-ı Hak tarafından çağları aşan bir teselsül bereketi ihsân edilen böylesine müstesnâ Hak dostlari vardir..
O`nlar ki bir îmân münâdîsi, hâzık bir gönül tabîbi…
O"nlar ki gönül nidâsı ve derûnî sadâsı, kıyâmete kadar gelecek insanoğlunun kalbî marazlarının ebedî devâsı…
Aslâ eskimeyecek, dâimâ temâdî edecek bir vuslat dâvetçisi…

İşte fânî ve nefsânî varlığından sıyrılıp aslına rücû eden bir cevher kıvâmına erenlerin gönül nidâları da, üzerinden asırlar geçmesine rağmen ne eksilir ne kirlenir ne de kokar!.. Hakîkaten onlar, kendine âit renk, âhenk ve akıştan sıyrılmış, deryâlara ulaşan ırmaklar gibidirler.

Yâ Rabbî! Hak dostları gibi kâinâtı ilâhî muhabbet nazarıyla temâşâ edebilmeyi, onu duygu derinliği, vicdan ürperişleri ve îmânî heyecanlar zâviyesinden seyredebilmeyi..
gözlerden akan nedâmet şebnemleri ile gufrân iklîmlerine ulaşmayı, yüz akı ve vicdan huzuruyla Sen"in huzûruna varabilmeyi cümlemize nasîb eyle!1
Gönül âlemlerimizi, Peygamber vârisi Hak dostlarının feyz, rûhâniyet ve irşadlarıyla âbâd eyle!
Âmîn!..
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Ah gönül Hak dostu ahhh...
Deryalara dalmışım inci mercan bulmuşum...
Seher vakti Hakkı görmüşüm. Dilim dönmez derdimi nasıl anlatayım.
Anlat desen dillimde, kalbimde perde var.
Mercan dersem Rahman Inci dersem Rahim demek isterim. Incide benem, mercanda benem. Dediler ki adına Halktır bunun..
Ben Haktan gayrısın görmedim.
Kalbi zikir çok söylenen özdür. Kelam olup dudaklardan dökülen sözdür. Sözün arkasındaki yüzdür..
 

ihvan

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
14 Şubat 2015
Mesajlar
1,512
Tepkime puanı
10
"Hak Dostları" ifadesi bütün müslümanlar için kullanılabilir bir sıfattır aslında.
Mesela, Peygamberimiz neyle mükellef kılınmışsa "Gönül Sızım"da onunla mükellef kılınmıştır, arada bir fark yoktur. En azından ben öyle biliyorum.
Dolayısıyla, Gönül Sızım da Peygamberimiz gibi hak dostu olmak zorundadır. Ama Peygamber olması mümkün değildir. Peygamber'i seçen ve görevlendiren Allahü Teala'dır. Çalışmakla elde edilecek bir husus değildir Peygamberlik.
Şuraya geleceğim:
Her bir müslüman Allah dostudur. Lakin bunların Allah'a yakınlığı ve uzaklığı farklıdır. Bu farklılığı bizim bilmemiz de sözkonusu değildir.
Öyle olmamakla birlikte biz gene de "Falanlar"ı "daha üstün Allah dostları" olarak görürüz. En azından öyle ümit ederiz.
Ama kesinlik Allah katındadır.
Yarın Kıyamet Günü'nde nice isimsizlerin Allah'ın sevdiği ve üstün kıldığı "Hak Dostları" olması da mümkündür!
Bu incelik de unutulmamalıdır!
Selam ve Dua ile.
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Her bir müslüman Allah dostudur. Lakin bunların Allah'a yakınlığı ve uzaklığı farklıdır. Bu farklılığı bizim bilmemiz de sözkonusu değildir.
Bu farklılığı bizim bilmemiz sözkonusudur kardeşim! Allah c.c'ya yakın olanla uzak olan belli oluyor. Karşımdakine bakarım. İbadet, takva, amel, ilim, islamı yaşama, hayatına tatbik etme konusunda farklar ve dereceler açıkça belli olur. Görünen köy kılavuz istemez. Karşındakinin birçok özelliğini görüpte; Her müslüman hak dostudur. Allah'a yakın mısın, uzak mısın bu farkı biz bilemeyiz. Daha üstün Allah dostu olduğunuzu söylemeyiz demek olmaz! En azından ben böyle diyemem. Gayretullaha dokunursa ne yapacağız?

Rabbim derse ki; Ben kuluma ilim verdim, takva shibiydi, ameli ortadaydı, yaptıkları, söyledikleri aşikardı; Ben sana, akıl verdim, izan verdim, göz, kulak verdim sen bunu anlamadın mı? Neden kendini bir tutuyorsun? Ben sana bildirmedim mi? Bana yönelen kimsenin yoluna uy. (Lokman/15)

Hayatını Allah c.c nün emirleri doğrultusunda yaşamaya çalışan, bilgi sahibi, ibadet aşığı, etrafına faydalı olan insanla. Benim gibi 5 vakit namazını zor kılan bir insanı bir mi tutarsın? Bazı insanları yüzünden tanısın, sözünden anlarsın, oturup-kalkmasından hissedersin. Her müslüman, zerre kadar iman sahibiyse cennete girecektir diyebilirsin ama her müslüman hak dostudur diyemezsin.

Kimliğinde müslüman yazıyor, müslüman olarak doğmuş ama alnı secdeye değmemiş, Allah c.c yü hep yukarıda sanıyor! Ne ibadet, ne ahlak, ne haya hiç birşey yok. Şimdi buna nasıl hak dostudur diyelim? Demek ki her müslüman hak dostu olmaz kardeşim. Hak nedir bilmiyor ki nasıl hak dostu olsun?

İnsanları kıyaslama, farkı görme, idrak etme, anlama ve karar verme konusunda Rabbim yetki vermiş Elhamdülillah.
 

ihvan

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
14 Şubat 2015
Mesajlar
1,512
Tepkime puanı
10
Zahiren müslümanlar bilinir zaten. İlgili ayette Allahü Teala, "Anne ve baban sana şirki emrederlerse, onların bu emirlerine uyma, onlar ya da bir başkaları, Allah'a yönelmeyi, O'na uymayı ve müttebi olmayı emrederse ya da tavsiye ederse onlara da uy" manasında ayetini ifade eder.
Yani bizler elbet zahiren, kimin müslüman olduğunu ve gidilen ve takip edilen yolun ne olduğunu biliriz. Ama zahiren.
Dolayısıyla zahiren,
Falanların müslüman olduğuna iman ederiz,
Bir de,
Falanların Allah katında derecelerinin ali olduğuna inanırız.
Mesela şu forumda yazı yazan tüm arkadaşları müslüman bilirim. Şahidim de onların yazı ve yorumlarıdır.
İmam Azam Ebu Hanife'nin de Allah katında derecesinin çok ali olduğuna inanırım. Şahidim de, onun bizlere bıraktığı ilimdir, İslami manada, mücadele ve azmi ve gayretidir, Allah'a karşı kulluğudur vs.
Bu derecelendirmeler benim katımdadır. Allah katında, kim müslümandır değildir, kim Allah'a çok daha yakındır, kim daha uzaktır,
Onun hükmü ve bilgisi hakkında malumat sahibi değilizdir,
Bunu demek istemiştim.
Mesela, her caminin önüne gelenin namazını kılıyoruz. Neden? O mevtayı müslüman biliyoruz da ondan! Ama o mevtanın Allah katındaki hükmünün ne olduğunu bilemiyoruz kesin olarak.
Dua ile.
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Yani demek ki; biz zahiren gördüğümüzde bu kul Allah dostudur, Allah'a yakındır deriz. İlminden istifadeye çalışır, sözüne kıymet verir, saygı duyarız.

Her bir müslüman Allah dostudur. Lakin bunların Allah'a yakınlığı ve uzaklığı farklıdır. Bu farklılığı bizim bilmemiz de sözkonusu değildir.

Yerine; Biz Allah dostlarını, Allah'a yakın olanları zahiren biliriz, onları tanırız. Kıyasla insanlar arasında Allah dostlarını idrak edebiliriz. Ancak Allah dostlarının ALLAH İNDİNDE DERECELERİ HAKKINDA BİLGİMİZ YOKTUR... DEMEK LAZIM! ki yanlış anlaşılmaya zemin olmasın.

Öyle ise, imanla yaşayın ki imanla ölesiniz. İmanla ölün ki imanla dirilesiniz. Mahşerde de imanlılara verilecek mükâfatlara layık olasınız.
 

ihvan

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
14 Şubat 2015
Mesajlar
1,512
Tepkime puanı
10
Ben "veli"yi özel olarak ayırmıyorum!
Bütün iman edenler Allah'ın velileridirler. Küçük büyük vs.
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Ben "veli"yi özel olarak ayırmıyorum!
Bütün iman edenler Allah'ın velileridirler. Küçük büyük vs.
Herkesin fikrine saygı duymak lazım. Ben veli'yi özel olarak ayırıyorum. Bilgi, amel, takva açısından kendimden ve birçok kişiden üstün görüyorum. Gıpta ile bakıp özeniyorum... Rabbim banada veli kullarına lütfettiği gayreti, hissiyatı, ahlakı, nuru nasip etsin diyorum.
 

ihvan

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
14 Şubat 2015
Mesajlar
1,512
Tepkime puanı
10
Anlamadınız sanırım:
İman edenlerin tamamı Allah'ın velisidir.
Elbet Allah katındaki dereceleri de farklıdır. Buna bizler de inanıyoruz. Sadece sizler değil!
"Allah katında en "kerim" olanlarınız, Allah'tan (en çok) "ittika" edenlerinizdir..."
Kur'an ayeti var zaten, yapacak bir şey yoktur.
Ama "iman edenler"in tamamı Allah'ın velisidir.
Dua ile.
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Ben anladımda siz sıfatlara takıldınız sanırım. Kavramlar değişik şekillerde ifade edilebilir.

Siz İman edenlerin tamamı Allah'ın velisidir diyorsunuz. Ben iman edenlerin tamamı müslümandır ve Allahın kuludur ama aralarında farklar vardır diyorum. Müslümanım diyen herkes müslüman ama müslüman olmanın alametlerini herkes taşımıyor veya taşıyanlar farklı ağırlıklarda taşıyor. Bunda anlaşılmayacak birşey yoktur.

Ben veli kelimesinden, Allah'a yakın olanı kastediyorum, onu anlıyorum. Her müslümanım diyen, iman eden Allah'a yakın olmuyor, bunun alametlerini göremiyoruz! Vesselam.

Benim kastettiğim manada uyarlarsak; İman edenlerin tamamı Allaha yakındır demek lazım. Allah'a iman edip uzak olan yok mu? Allah'ı inkar etmiyor, iman ediyor ama islamla alakası yok! İman etmek yetmiyor, gereklerini de yerine getirmek lazım.

O nedenle siz istediğinizi söyleyebilirsiniz.. Bende öyle. Kimse kimseyi ikna etmek zorunda değil. Size göre öyle bana göre böyle. Hepimiz müslümanız elhamdülillah, o nedenle kavramlara fazla takılmayalım.
 

ihvan

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
14 Şubat 2015
Mesajlar
1,512
Tepkime puanı
10
Allah ayırmıyor:

"Allahü veliyyü'llezine amenü..."

"Allah iman edenlerin velisidir..."

Bunun ötesinde cümle israftır diye düşünüyorum.

Dua ile.
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
"Allah iman edenlerin velisidir..." ( Allah iman edenlerin dostu ve destekcisidir. Allah, iman edenlerin velisi, koruyucusu, emrinde oldukları otoritedir. Allah, iman edenlerin yardımcısıdır.) BAKARA-257 buyruluyor.

İman edenlerin tamamı Allah'ın veli kuludur demiyor ki!
Allah dostu ile Allah'ın genel olarak iman edenlere dost olmasını kavram olarak ayırman lazım!

Allah’u Teala’nın kulları ile olan dostluğu ikiye ayrılır. 1- Hususi dostluk 2- Umumi Dostluk

1- UMUMİ DOSTLUK
Bu dostluk bütün iman edenleri kapsamaktadır. Kur’an-ı kerimde bir çok ayeti kerimede bu dostluktan behsedilmektedir.. Onlardan bazıları şöyledir:

“…Allah iman edenlerin dostudur….” (Bakara 257)

“Sizin dostunuz ancak Allah’tır, Resûlüdür ve Allah’ın emirlerine boyun eğerek namazı kılan, zekâtı veren mü’minlerdir.” (Maide 55)

Bunlar ve benzeri ayetlerde müminlerin Allahu Teala’nın dostu olduğu vurgulanır. Evet, bütün müminler Allahu Teala’nın dostudur ancak her mü’minin dostlukta derecei ve sevgi seviyesi bir değildir. Ancak bu, bütün herkesin aynı derecede olduğu anlamına gelmez.

2- HUSUSİ DOSTLUK
Mesela peygamberlerden Hazreti İbrahim Aleyhisselam Halilullah makamına layık görülmüştür.
“… Allah İbrahim’i (Halil) dost edindi.” (Nisa 125)

Halil kelimesi “veli” kelimesine nazaran daha büyük ve derin manalar içermektedir. İbrahim Aleyhissam’a has bir makamdır. Dolayısıyla Peygamberler arasında bile sevgi ve teslimiyet bakımından Allahu Teala’ya yakınlık farkı vardır.

Müminlerin farkına gelince mesela Enfal Ssuresindeki şu ayet bu konuda delildir:
“Mü’minler ancak o kimselerdir ki; Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir. Onun âyetleri kendilerine okunduğu zaman (bu) onların imanlarını artırır. Onlar sadece Rablerine tevekkül ederler.”(Enfal 2)

Ayeti kerimde Allahu Teala’nın anıldığı zaman kalpleri ürperen, titreyen mü’minlerden bahsedilmektedir. Sizinde kendinizden kıyas yapacağınız üzere bu herkeste bulunmayan bir makamdır ancak ayeti kerimeye göre bu dereceyi elde edenlerin olduğu bir makamdır.

Demek ki Allahu Teala’nın ayetleri veya adı anıldığı zaman kalpleri ürperen, titreyen, inanç kuvveti bakımından derecesi artan müminler vardır. Ve bu mü’minler derece olarak çok üstündürler… Buradan anlaşılıyor ki her mü’min inanç kuvveti ve maneviyat bakımından bir değildir.

Allahu Teala Bakara 257’de “Allah iman eden dostudur” ifadesiyle umumi dostluğunu açıkladıktan sonra hususi dostlarını beyan etmek üzere Yunus Suresinde buyuruyor ki:
“Bilesiniz ki, Allah’ın dostlarına hiçbir korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de. Onlar iman etmiş ve Allah’a karşı gelmekten sakınmış olanlardır. Dünya hayatında da, ahirette de onlar için müjde vardır. Allah’ın sözlerinde hiçbir değişme yoktur. İşte bu büyük başarıdır.” (Yunus 62, 63, 64)

Görüldüğü üzere bu ayetlerde de Allah’ın dostlarından bahsediliyor ancak “iman” ile birlikte “takva” ifadesi de kullanılıyor. Ve onlara korku olmayacağının, üzülmeyeceklerinin ilahi bir garantisi veriliyor.

Dolayısıyla bütün bu ayetlerden anlaşılıyor ki, Allahu Teala kendisine iman eden kulları umumi olarak bir dostluk vermiş ise de kendisinden hakkıyla sakınan, amel ve ibadette, zikir ve tefekkürde O’nun rızasını ve sevgisini kazananlara da hususi dostluk vermiştir.

Daha önceden bazı kişilere cevap olarak verilmiş bu derlemeyi eklemeyi uygun buldum. Bütün sorularınızın cevabı niteliğindedir.

Aynen Allah'ın c.c bahşettiği kıymetli zamanımızı israf etmeyelim.
 

ihvan

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
14 Şubat 2015
Mesajlar
1,512
Tepkime puanı
10
İman ile beraber Allah'ın velisi'nin ötesinde daha ne vardır ben anlayamıyorum.

İşte tasavvufçulara bunlar yetmiyor.

Tasavvufun velileri:

Allah ile konuşacak. Allah ile oturup muhabbet edecek. Allah'tan bilgi alacak gaybı bilecek. Aynı anda çok farklı yerlerde olacak. vs. Bir sürü daha inanışlar.

Allah'ın iman edenlerin velisi olduğunu kaldıramıyorlar, neden bilemiyorum.

İman edenler Allah'ın velisidir.

Ama dereceleri farklıdır bu kadar.
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Aynı kelimeleri tekrar tekrar yazmaya gerek yok! En son mesajım herşeyi anlatır niteliktedir. İsteyen itibar eder istemeyen etmez. Herkesin düşüncesine saygılı olmakla beraber, kimsenin düşüncesini değiştirmeye uğraşmıyoruz. Okuyanlar, ilgilenenler değerlendirir. Destekleyen veya karşı olan fikrini yazar. Amaç tartışmak değil, konuyu farklı bakış açılarından anlamaya çalışmak. Vesselam.
 

Hümeyra

Süper Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
9 Mayıs 2014
Mesajlar
1,176
Tepkime puanı
4
Hilmi bey kardeşim;yazılarınızda kavram kargaşası var önce yok dediğinize sonra var sonra tekrar yok diyorsunuz takılıp kalmışsınız nereden nasıl öğrendiniz ise tasavvufa karşı değilim diyorsunuz tüm tasavvuf ehli ölü bir işe yaramazlar bir şey yapamazlara getiren cümleler kuruyorsunuz siz kendinizi illa veli addetmek istiyorsanız kendi kendinize veli olun, inşallah Allah cc katındada makbul olsun diye biz buradan dua ederiz hilmi bey kardeşim...
Ha bu arada ''falanlar'' diye hitap ettiğiniz insanlarla bir boy ölçüşme durumuna doğru gidiyorsunuz dikkat edin o falanların duası sizin velilik mertebesini geçer sonra demedi demeyin.
 

ihvan

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
14 Şubat 2015
Mesajlar
1,512
Tepkime puanı
10
İman edenlerin Allah'ın velisi olduğunu Allah beyan ediyor.

Lakin Allah katında derecelerimiz farklıdır. Ne var ki bunda, işin doğrusu da budur.

Arkadaş zaten ifade etmiş,

Umumi dostluk, hususi dostluk, takva, Allah yolunda cihad, huşu, sadakat vs...

Tüm bu özel hususiyetler anlamında Allah katında derecelerimiz farklıdır.

Mesela, Hz Ömer Allah'ın velisidir. Samimi olarak Allah'a iman eden ve Kur'an'la hayatını bütünleştiren bir müslüman da Allah'ın velisidir.

Lakin Allah'ın velisi olmamız Allah katında derecelerin aynı olduğu anlamına gelmez.

Hz Ömer'in "velilik" derecesi çok çok ali ve ulvi olurken,

Falan müslümanın "velilik" derecesi de bir karış ya da ondan daha da cüz'i olabilir.

Bu açıklamamızda bir sakınca var mıdır?

Arkadaş diyor ki sen ben müslümanım, öyle olsa da müslümanlık "basit" bir şey mi bunu da anlamadım?

Allah ne buyuruyor:

"Müslümanım diyen kimseden daha sözlü kim olabilir.!" İş bitmiştir.

NOT

Arkadaş haklı olarak ne dedi:

"Hiçbir veliye misyonunun üzerinde bir üstünlük verilmemelidir" Haklı güzel ifade etmiş.

Nice velilere müntesipleri bu halde bakmalarına rağmen, veliler de buna vakıf olmalarına rağmen maal esef ses seda çıkarmazlar!

Yani kimin tevazu sahibi olduğunu kestirmek zordur. Veliler de nefis taşıyor. Bu işler dışardan görüldüğü gibi değildir.

Neyse:

Konuyu ben böylece bitireyim. Dua ile.
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Müslümanlığı basite indirgeyen yok. Biz hak dostu, Allah dostu seviyesinde olamadığımızı anlatmak istedik. Bize göre Allah dostu seviyesinde olabilmek o kadar kolay değil. Hoş ne anlatılırsa anlatılsın. Karşındaki anlamak istediğini anlıyor.

Hz. Ömer hak dostudur, ondan bir karış uzakta derecesi olanda hak dostudur. Hayatını kuranla bütünleştiren de hak dostudur.

Fakat ben müslanım diyen, gereklerini yerine getirmeyen, islamla alakası olmayan kişiye de hak dostudur diyorsun. Herkesi hak dostu yaptın çıktın! Biz hayatını Kuranla yaşayana hak dostu diyoruz. Kullandığımız manada anlamı budur. Biz o kişilere saygı duyuyoruz. Ne dersen de Allah her müminin genelde dostudur ama her müsüman kastetiğimiz anlamda Allah dostu olamıyor maalesef! Dinini yaşayan müslümanla, dininden yüz çeviren müslüman aynı kefeye konmaz!
 

ihvan

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
14 Şubat 2015
Mesajlar
1,512
Tepkime puanı
10
Yorumlarınıza müteşekkirim... :) :)
Allah'a "dost" olanlara selam olsun...
"Allah onlardan, onlar da Allah'tan razı olmuşlardır..." (Kur'an/Beyyine)
Dua ile
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Amin inşAllah, Allah c.c nün razı olduğu kullar arasına girebilmek ümidi ile...
 
Üst Alt