Gusül abdesti nasıl alınır? (BAYAN VE ERKEK İÇİN)

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Gusül abdesti nasıl alınır? (BAYAN VE ERKEK İÇİN) (Gusul abdesti konusunda, bayan ve erkek arasında fark yoktur. Her ikisinin de gusul abdesti alma şekilleri aynıdır.)

Gusul abdesti (Boy abdesti) hakkında, aşağıdaki geniş ve ayrıntılı açıklamlardan önce en basit haliyle nasıl gusledilir onu anlatalım; (Anlatılan gusul alma şekli, Hem hanımlar, hemde erkekler için aynıdır.)

Sadece Farzlarına uyarak gusül abdesti almak:
Gusül abdesti almak çok kolaydır. Ağzını-burnunu yıkayıp denize, akan bir suya veya büyük bir havuza girsen bile gusül abdesti almış olursun. Cünüp olduğunda, gusül abdesti almak için banyoya gir, bedeninde herhangi bir kir-pislik var ise temizle, Normal banyonu yap-duşunu al (Hiç kuru yer kalmayacak şekilde) çıkarken Ağza su alıp boğaza kadar çalkala ve Burnuna su çekip yıka, işte en basit haliyle farzlarını yerine getirerek gusül abdesti almış oldun. Vaktin varsa sünnetlerine uyarak gusül abdesti de alabilirsin. Sünnetlerine uyarak gusül abdesti alırsan, temizlenmiş olmanın yanında birde sünnete uymanın sevabını almış olursun.

Sünetlerine uyarak gusül Nasıl Yapılır:
Gusülabdesti almak isteyen bir kimse önce besmele okur ve : “Niyet ettim Allah rızası için gusletmeye” veya “Niyet ettim cünüplükten temizlenmek için gusül abdesti almaya” diye niyet eder. Sonra edep yerlerini temizler. Ellerini bilekleriyle beraber güzelce yıkadıktan sonra sağ avucuyla ağzına üç kere su alır ve her defasında ağzını boğazına kadar gargara şeklinde çalkalar. Oruçlu ise boğazına su kaçmamasına dikkat eder. Daha sonra sağ avucuyla burnuna, genzine kadar üç defa su çeker, her defasında sol eliyle burnunu temizler. Bundan sonra tıpkı namaz abdesti gibi abdest alır.

Abdest aldıktan sonra önce başına, sonra sağ, daha sonra da sol omuza üçer defa su döker ve vücudunu yıkar. Suyu her döküşte elleriyle vücudunu iyice ovuşturur. İğne ucu kadar kuru yer kalmaksızın vücudun her tarafını güzelce yıkar. Gusülde bıyık, saç ve sakal diplerine suyun iyice işlemesi için ovuşturulur. Göbek boşluğu, küpe delikleri dikkat edilerek yıkanır. Böylece sünnetlerine de uyarak gusül abdesti almış oluruz.

Gusul abdestini sıkışık bir zamanda almak zorunda isek, daha kısa olduğu için sadece farzlarına uyarak yapabiliriz. Fakat zamanımız varsa gusul abdesti alırken sünnetlerini de yerine getirirsek daha iyi olur. Farzlarına uyarak da, sünnetlerine uyarak da alsak gusul abdestimiz geçerlidir. Yani her iki şekilde de cünüplükten temizlenmiş oluruz. Yazımızın devamında gusül abdestinin farzları ve sünnetleri ile ilgili bilgileri bulabilirsiniz.

Artık günümüzde duş almak kolaylaştı, her türlü imkana sahibiz Elhamdülillah, Normal olarak yıkanmayı tamamlayıp gusül abdesimizi alıp öylede de çıkabiliriz…Ayrıca gusül gereksin veya gerekmesin, her banyo yapılışında gusül abdesti alarak çıkmak çok yerinde bir hareket olur…Zor birşey değil ki; Banyonu-duşunu yap çıkarken gusül niyetiyle, ağzını ve burnunu temizle, mis gibi gusül abdestiyle dolaş!

Gusul abdesi almadan önce yani cünüpken, herhangi birşey yiyip içmek, günah değildir. Yenir ve içilebilir. Ancak takva açısından bu gibi ihtiyaçları gusul sonrasına bırakmak daha iyidir…

Gusül abdesti alırken, tamamen çıplak olarak yıkanmanın mahsuru varmı?
Yıkandığımız alan büyük ve geniş biryer ise, şort,mayo veya peştemal benzeri şeylerle avret yerlerinin kapatılması, daha iyi olur…Ancak günümüzde malum, çoğumuzun evinde banyoların içinde ayrı yıkanma kabinleri var. O nedenle buralarda yıkanırken tamamen çıplak olarak yıkanılabilir…Burada ölçü olarak, kollarımızı iki yana açtığımızdaki genişlik ölçüsünü kullanabiliriz…

Bu bilgilerdden sonra aşağıda gusül hakkında fıkhi ayrıntılar (gusulü gerektiren veya gusulü gerektirmeyen haller) hakkında bilgi edinebilirsiniz.

Guslün Farzları:
1. Ağza su alıp boğaza kadar çalkalamak.
2. Burna su çekip yıkamak.
3. Bütün vücudu ıslanmayan yer kalmayacak şekilde yıkamak.

Guslün sünnetleri:
1. Gusle niyet etmek.
2. Besmele ile başlamak.
3. Bedenin bir tarafında pislik varsa onu önceden güzelce temizlemek.
4. Avret yerini yıkamak
5. Gusülden evvel abdest almak.
6. Bedenine üç defa su dökmek ve suyu bedenin her tarafına ulaştırmak.
7. Su dökünmeye baştan başlamak, sonra sağ omzuna, sonra sol omzuna dökmek ilk defa döktüğü zaman bedeni ovmak ve suyu bedenin her tarafına ulaştırmak.
8. Ayağının olduğu yere su birikirse, abdest aldığı zaman ayak yıkamasını sonraya bırakmak.

Guslü dar ve geniş zamanda olmak üzere iki türlü almak mümkündür:
1 – Suyun azlığı, soğukluğu, vaktin müsaadesizliği gibi hallerde, acele olarak yapılan gusülde evvelâ ön ve arka taraftaki kirler giderilir. Sonra üç defa ağıza, üç defa buruna su çekilerek içlerinde kuru yer kalmaması te’min edilir. Bundan sonra da baştan, sağ ve sol omuzlardan dökülen su ile bedenin tamamı yıkanıp ıslatılır. Kuru yer kalmadığı anda, gusül yapılmış olur. Bu, dar ve sıkışık anlarda ve sadece guslün farzları yerine getirilerek yapılan gusüldür.
2 – Müsait zaman ve mekânda yapılan gusülde ise, yine edeb yerleri yıkandıktan sonra, evvelâ, namaz abdesti gibi güzelce bir abdest alınır. Önce baştan, daha sonra ise sağ ve sol omuzlardan sıra ile üçer defa su dökülür. Her döküşte bedenin tamamı bir güzel ovalanır, mânevî kirlerin yanında maddî kirlerden de temizlenmeye çalışılır. Bu arada vücutta iğne ucu kadar kuru yer kalmamasına itina gösterilir. En sonunda da, kirli suların döküldüğü yere basan ayaklar, son olarak tekrar yıkanıp çıkılır. Guslün her iki halinde de, şart ve farz olanı ağız ve burun içi ile bedenin tamamında kuru yer kalmamasıdır. Bu yapıldıktan sonra, gusül yerine getirilmiş, mânevî ve maddî temizliğe kavuşulmuş olunur.

Gusul abdesti olmayanların, yapmaması gerekenler
Cünüb bir kimsenin veya hayız ve nifas halindeki bir kadının bu durumdayken yapması haram olan hususlar, şunlardır:
1 – Namaz kılmak
2 – Kur’an niyetiyle Kur’an’dan bir parça okumak (ancak dua niyetiyle okumak caizdir. Ayrıca Kur’an ayetlerini çocuklara kelime kelime öğretmek, Kelime-i Şehadet getirmek, tesbih ve tekbirde bulunmakta da sakınca yoktur).
3 – Kur’an-ı Kerîm’e ve onun en ufak bir parçasına dokunmak ya da tutmak (fakat bitişik olmayan bir kılıf veya kutu içerisinde ise tutmak caizdir)
4 – Kabe-i Muazzamayı tavaf etmek ve zaruret olmadığı halde bir mescide girmek ve içinden geçmek
5 – Üzerinde ayet yazılı olan bir levhayı veya buna benzer bir şeyi tutmak.

Guslü gerektirmeyen haller
Halk arasında guslü gerektirdiği sanılan bazı haller, guslü gerektirmez. Bunlardan bazıları şunlardır:
1- Bir erkek, kendi hanımını veya başka bir kadını yâhut bir erkeği çıplak görmekle, gusül gerekmez. Bir kadın, kendi kocasını veya başka bir erkeği veya bir kadını çıplak görmekle gusül gerekmez.
2- Kadına dokunmakla, çıplak resme bakmakla veya düşünmekle mezi gelse, fakat menî gelmese gusül gerekmez.
3- İdrar yaptıktan sonra gelen yapışkan prostat sıvısı ve vedi guslü gerektirmez. Ağır birşey kaldırmak veya bir yerden düşmek gibi sebeplerle menî çıkarsa, yine gusül gerekmez.
4- İhtilâm olduğunu hatırlayanın, menî görmezse gusletmesi gerekmez.
5- Spiral guslü gerektirmez.
6- Kıl koparmak, etek tıraşı olmak, makattan muayene olmak veya fitil kullanmak, guslü gerektirmez.
7- Kadınların ön ve arkadan muayene olması ve fitil kullanması guslü gerektirmez. Doktora muayene olurken lezzet duyarsa gusleder.

Gusül (Boy Abdesti)
Gasl, yıkamak demektir. Gusül ve iğtisal da, yıkanma anlamını taşır. Din deyiminde gusül: Bütün bedenin yıkanmasıdır, boy abdesti alınmasıdır. Buna taharet-i kübra (büyük temizlik) denir. Böyle bir temizliği gerektiren hal cünüplüktür. Ayrıca kadınların hayız ve nifas kanlarının sona ermesidir. Cünüplük hali ise, aşağıda açıklanacağı üzere, şehvetle meninin atılmasından ve cinsel ilişkiden meydana gelir.

Guslü Gerektiren Haller:
a. Cünüplük: Cinsî münasebet, ihtilam ve ne şekilde olursa olsun meninin vücut dışına çıkması boy abdestini gerektirir.
b. Hayız ve Nifas (Lohusalık): Hayız ve nifas hali sona erince gusül farz olur.

Şehvetle yerinden ayrılan ve şehvetle dışarıya atılan bir meniden dolayı gusletmek gerekir. Şehvetle yerinden aynlıp, şehvet kesildikten sonra dışarıya atılan meniden dolayı da, İmamı Azam ile İmam Muhammed’e göre, gusletmek gerekir. Fakat İmam Ebu Yusuf’a göre gusül gerekmez.

Rüyada şehvetle ayrılan bir meninin, şehvet kesildikten sonra dışarıya akıtılmasını sağlamak için tenasül organını tutmak ve sonra dışarıya akıtmakta, misafir ve soğukta bulunanlar için İmam Ebu Yusuf görüşünü seçmekte kolaylık vardır. Bu yönden bu görüşün tercih edilmesini uygun görenler vardır. Bakmak ve dokunmak suretiyle şehvetle gelen meniden dolayı da gusletmek gerekir.

Cinsel ilişki halinde sünnet yerinin veya o kadar bir kısmın duhulü ile, buluğ çağına ermiş erkek ve kadının gusletmeleri gerekir. Meninin gelip gelmemesine bakılmaz. Bunlardan yalnız biri buluğ çağına ermiş ise sadece ona gusül gerekir, diğerine gerekmez. Ancak buluğ çağına yaklaşmış bir devrede ise, yıkanmadan namaz kılmasına izin verilmez. Namaza devam için taharette tedbirli olmak lazımdır. Bu ve buna benzer hangi haller olursa olsun ihtiyat olan yol gusletmek suretiyle şüpheli hallerden sakınmaktır.

Uykudan uyanan kimse, yatağında, çamaşırında veya bedeninde bir yaşlık görünce bakılır: Eğer rüyada cinsel ilişkide bulunduğunu hatırlıyorsa, gusletmesi gerekir. Yaşlığın meni olup olmamasında şüpheye düşmesi bir önem taşımaz. Ancak ihtilam olduğunu hatırlamadığı takdirde, yaşlığın mahiyetinin ne olduğu üzerinde durulmaz ve gusül gerekmez. Çünkü akıntının şehvetle geldiği bilinmemektedir. Bu mesele İmam Ebû Yusuf’a göredir, İmamı Azam ile İmam Muhammed’e göre, gelen akıntının mezi olduğunu anlıyorsa, gusl etmesi gerekmez. Fakat meni olduğunu biliyor veya şübheye kapılıyorsa, gusletmesi gerekir. İhtiyata uygun olan da budur. Onun için fetva buna göredir.

Yatağından uyanıp kalkan kimse, ihtilam olduğunu hatırladığı halde, tenasül organında bir yaşlık görse gusletmesi gerekir. Ayakta veya oturduğu yerde uyuyan kimse, uyanıp da bu organında bir yaşlık görse, bakılır: Eğer bu yaşlığın meni olduğuna kanaati varsa veya uyumadan önce bu organı hareketsiz bir halde idi ise, gusletmesi gerekir. Fakat böyle bir kanaati yoksa ve tenasül organı da önceden uyanık durumda idi ise, gusletmesi gerekmez. Bulunan yaşlığın mezi olduğuna hükmedilir. Çünkü organın uyanık olması, mezinin çıkmasına sebeb olur.

Sarhoş veya bayılmış olan bir kimse uykusundan uyanıp da, kendisinde meni bulacak olsa, gusletmesi gerekir. Mezi bulacak olsa yıkanması gerekmez.
İdrarını yaparken, tenasül organı uyanık olduğu halde meni gelse, yıkanması gerekir. Organ uyanık olmayınca; gusletmek gerekmez, çünkü uyanıklık şehvetin bulunmasına delildir.
Bir erkek veya bir kadın rüyada ihtilam olsa da, meni dışarıya çıkmış olmasa, yıkanmak gerekmez. İmam Muhammed’e göre, böyle bir kadının ihtiyat olarak yıkanması gerekir. Çünkü kadından çıkacak bir sıvının yine ona dönmesi ihtimali vardır.

İhtilam olan veya cinsel ilişkide bulunan bir kimse, idrarını yapmadan veya çokça yürümeden veya yatıp uyumadan yıkansa da, sonra kendisinden meninin arta kalan kısmı çıkacak olsa, ikinci kez yıkanması gerekir. Fakat idrarını yaptıktan veya epeyce yürüdükten veya uyuduktan sonra şehvetsiz olarak gelecek meni guslü gerektirmez. Çünkü bu durumda o meni, yerinden, şehvet olmaksızın ayrılmış bulunur. Yine bir kadından, yıkandıktan sonra, kocasının menisi çıkacak olsa, tekrar gusletmesi gerekmez.

Bir yatakta yatıp uyuyan iki kimse, uyandıkları zaman ihtilam olduklarını hatırlamayarak yatakta meni gibi bir yaşlık görseler veya kurumuş meni görüp de o yatakta kendilerinden önce başka bir kimse yatmış olsa bu durumda meninin kime ait olduğu bilinmese, her ikisinin de ihtiyaten yıkanması gerekir.

Şehvet olmayıp da döğülmeden, ağır bir yük kaldırmadan ve yüksek bir yerden düşmeden dolayı meni gelmesiyle gusül gerekmez.
(İmam Şafî’ye göre bu hallerde de gusül gerekir.)

Yerinden şehvetle ayrılan bir meni, bedenin dışına veya dış hükmünde olan yere çıkmadıkça gusül gerekmez.
Bakire bir kızın bekaretini yok etmemek sureti ile yapılan bir ilişkide meni gelmeyince gusül gerekmez; çünkü bekaret, sünnet yerine kadar duhule engel olmuş demektir.

Cünüplük, hayız veya nefselik (loğusalık) halinde iken, gayrimüslim bir kadın veya gayrimüslim bir erkek ihtida etse, gusletmesi farz olur. Hayız veya nefseliği son bulmuş olsa da, yıkanmamış bulunsa, yine gusül gerekir. Fakat yıkanmış bulunan veya henüz cünüplük, hayız ve nefselik haline düşmemiş olan erkek veya kadın gayrimüslim ihtida etse, yıkanması mendub olur.

Kaynak: Büyük İslam İlmihâli, Ömer Nasuhi Bilmen
 
Üst Alt