Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Tasavvuf
Gerçek Tahsil
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="süreyya58" data-source="post: 20158" data-attributes="member: 1065"><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkRed"><strong>GERÇEK TAHSİL</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Sâmi Efendi Hazretleri, Daru'l-Fünûn Hukuk Fakültesi'ni yeni bitirmişti. Onun güzel hâlini ve tertemiz sîretini pek beğenen bir Allâh dostu:</span></p><p><span style="font-size: 12px">"- <strong><span style="color: DarkRed">Evlâdım, bu tahsîl de güzeldir ama, sen asıl tahsîli ikmâl etmeye bak. Seni irfân mektebine kaydedelim, orada da gönül ilimlerini ve âhiret sırlarını öğren.</span></strong>" dedi.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Ardından ekledi:</span></p><p><span style="font-size: 12px">"-<span style="color: Purple"><strong> Evlâdım, o mektebde nasıl eğitim yaparlar, ne öğretirler bilemem. Ama bildiğim bir şey var ki, bu tahsîlin ilk dersi incitmemek, son dersi de incinmemektir..."</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">HİSSE:</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">İncitmemek, nispeten kolaydır. Ama incinmemek elde değildir. Zîrâ o, bir gönül işidir. Dolayısıyla incinmemek, ancak fânîlerden gelen ve kalblere saplanan zehirli okların tesirsiz kalması ile mümkündür. Bu da, nefs tezkiyesi ve kalb tasfiyesinin kemâlindeki seviye nisbetindedir. Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, Tâif'te taşlanıp hakâret gördüğünde melekler:</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">"- <strong>Ey Allâh'ın Rasûlü! Dilersen şu iki dağı birbirine çarpıp buranın zâlim halkını helâk edelim.</strong>" demişlerdi.</span></p><p><span style="font-size: 12px">Ancak o âlemlere rahmet olarak gönderilmiş olan yüce Peygamber, meleklerin bu teklifini kabul etmediği gibi şefkat ve merhamet duyguları içerisinde mübârek yüzünü Tâif tarafına çevirdi ve ahâlisinin hidâyet bulmaları için duâ eyledi.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Bir Peygamber âşığı olan Hallâc-ı Mansûr da taşlanırken:</span></p><p><span style="font-size: 12px">"-<span style="color: SeaGreen"><strong> Allâh'ım! Bunlar bilmiyorlar, benden evvel onları affet!"</strong></span> diye duâ etmiştir.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Bu, gerçek tahsîl ile, yâni mânevî terbiye neticesinde elde edilen kalb-i selîme âit bir hâldir.</span></p><p><span style="font-size: 12px">Ebu'l-Kâsım el-Hakîm'e, kalb-i selîmin sıfatlarını sorduklarında şunları söylemiştir:</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkRed"><strong>"Kalb-i selîmin üç vasfı vardır:</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkRed"><strong></strong></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkRed"><strong>Birincisi incitmeyen bir kalb,</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkRed"><strong>İkincisi incinmeyen bir kalb,</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkRed"><strong>Üçüncüsü de iyiliği Allâh'ın rızâsı için yapıp karşılığını beklemeyen bir kalb...</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Zîrâ bir mümin, Cenâb-ı Hakk'ın huzuruna, hiç kimseye eziyet etmeyince verâ ile; kalbini Rabbe yöneltip kimseden incinmeyince vefâ ile; yaptığı sâlih amellere herhangi bir fânîyi ortak etmeyince de ihlâs ile gelir..."</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Şâir ne güzel söyler:</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: Blue">Cihân bâğında ey âşık budur maksûd-i ins ü cin;</span></span></p><p><span style="font-size: 12px"><span style="color: Blue">Ne kimse senden incinsin ne sen bir kimseden incin!</span></span></p><p>ALINTI</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="süreyya58, post: 20158, member: 1065"] [SIZE="3"][COLOR="DarkRed"][B]GERÇEK TAHSİL[/B][/COLOR] Sâmi Efendi Hazretleri, Daru'l-Fünûn Hukuk Fakültesi'ni yeni bitirmişti. Onun güzel hâlini ve tertemiz sîretini pek beğenen bir Allâh dostu: "- [B][COLOR="DarkRed"]Evlâdım, bu tahsîl de güzeldir ama, sen asıl tahsîli ikmâl etmeye bak. Seni irfân mektebine kaydedelim, orada da gönül ilimlerini ve âhiret sırlarını öğren.[/COLOR][/B]" dedi. Ardından ekledi: "-[COLOR="Purple"][B] Evlâdım, o mektebde nasıl eğitim yaparlar, ne öğretirler bilemem. Ama bildiğim bir şey var ki, bu tahsîlin ilk dersi incitmemek, son dersi de incinmemektir..."[/B][/COLOR] HİSSE: İncitmemek, nispeten kolaydır. Ama incinmemek elde değildir. Zîrâ o, bir gönül işidir. Dolayısıyla incinmemek, ancak fânîlerden gelen ve kalblere saplanan zehirli okların tesirsiz kalması ile mümkündür. Bu da, nefs tezkiyesi ve kalb tasfiyesinin kemâlindeki seviye nisbetindedir. Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, Tâif'te taşlanıp hakâret gördüğünde melekler: "- [B]Ey Allâh'ın Rasûlü! Dilersen şu iki dağı birbirine çarpıp buranın zâlim halkını helâk edelim.[/B]" demişlerdi. Ancak o âlemlere rahmet olarak gönderilmiş olan yüce Peygamber, meleklerin bu teklifini kabul etmediği gibi şefkat ve merhamet duyguları içerisinde mübârek yüzünü Tâif tarafına çevirdi ve ahâlisinin hidâyet bulmaları için duâ eyledi. Bir Peygamber âşığı olan Hallâc-ı Mansûr da taşlanırken: "-[COLOR="SeaGreen"][B] Allâh'ım! Bunlar bilmiyorlar, benden evvel onları affet!"[/B][/COLOR] diye duâ etmiştir. Bu, gerçek tahsîl ile, yâni mânevî terbiye neticesinde elde edilen kalb-i selîme âit bir hâldir. Ebu'l-Kâsım el-Hakîm'e, kalb-i selîmin sıfatlarını sorduklarında şunları söylemiştir: [COLOR="DarkRed"][B]"Kalb-i selîmin üç vasfı vardır: Birincisi incitmeyen bir kalb, İkincisi incinmeyen bir kalb, Üçüncüsü de iyiliği Allâh'ın rızâsı için yapıp karşılığını beklemeyen bir kalb...[/B][/COLOR] Zîrâ bir mümin, Cenâb-ı Hakk'ın huzuruna, hiç kimseye eziyet etmeyince verâ ile; kalbini Rabbe yöneltip kimseden incinmeyince vefâ ile; yaptığı sâlih amellere herhangi bir fânîyi ortak etmeyince de ihlâs ile gelir..." Şâir ne güzel söyler: [COLOR="Blue"]Cihân bâğında ey âşık budur maksûd-i ins ü cin; Ne kimse senden incinsin ne sen bir kimseden incin![/COLOR][/SIZE] ALINTI [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Tasavvuf
Gerçek Tahsil
Üst
Alt