- Katılım
- 28 Mart 2011
- Mesajlar
- 2,125
- Tepkime puanı
- 26
İçki, Kumar ve Benzeri Haramların İşlendiği Yerlere Girmek Câiz midir?
Allahu Zülcelâl bir ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur; “Gerçekten Allah, size kitapta indirmiştir ki; Allah’ın ayetlerinin inkâr edildiğini veya onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, artık onlarla beraber oturmayın. Ta ki başka bir söze dalsınlar. Yoksa siz de onlar gibi olursunuz. Elbette Allah, münafıklarla kâfirlerin hepsini cehennemde toparlayıcıdır.” (Nisa; 140)
Bu ayeti kerimede de işaret edildiği gibi Kur’anı Kerim’in bir ayetini bile inkâr eden, ayet-i kerimelerde konulan hükümlerle alay eden veya dinimizce mukaddes olan şeylere hakaret eden kimseler ile beraber olmaktan, bir arada oturmaktan sakınmak lazımdır.
Dinimiz, içki içilen ve haram işlenen toplantılarda bulunmayı yasaklamıştır. Nitekim Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur; “...Kim Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsa, üzerinde içki bulunan, sunulan sofraya oturmasın.” (Tirmizi)
Ayrıca, Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem), müslümanın başkalarına uymayacağını, başkalarının ona uyması gerektiğini ve bunun için de müslümanın her yerde güzel örnekler sergilemesinin dini bir hizmet olduğunu birçok hadislerde açıklamıştır.
Günaha hoş görülü olmak da günahtır. Dini emirlerin inkâr edildiği, alaya alındığı bir mecliste gönül isteğiyle oturmak haramdır. Buna göre, “ben müslümanım” diyen kimseler böyle yerlere girmemelidir. Bilmeden giderse, orada bulunanlara Emri bil Maruf ve Nehyi anil Münker (iyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak) vazifesini yapmalı, onları ikaz etmelidir.
Kâfirlere, fasıklara (günahkârlara), bid’atçilere Emri bil Maruf ve Nehyi anil Münker vazifesini yapmak amacıyla, İslam’ı tebliğ maksadıyla onların yanına varılabilir. Yoksa sükût ederek onlarla bir arada oturmak caiz değildir. Çünkü susmak, kabul etmek demektir.
Futbol Gibi Top Oyunları Oynamak Câiz midir?
İslam dini, oyunların bir kısmını helal bir kısmını haram kılmıştır. Bir oyunun zararı var ise haramdır. Zararsız ise mubahtır. Top oynamak namazın terkine sebep olursa veya İslam’a muhalif başka bir hareket olursa o yönden haram olur. Yoksa haram değildir.
Nitekim Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur; “Allah’a taatten alıkoyan her eğlence bâtıldır.” (Buhari)
Ayrıca Hz. Hüseyin (radıyallahu anh)’ın başıyla top gibi oynandığına dair sözler, hurafeden başka bir şey değildir. Hz. Hüseyin (ra) şehid olduktan sonra başıyla top gibi oynandığına dair herhangi bir rivayete rastlanmamıştır.
Satranç Oynamak Câiz midir?
Hanefi, Maliki ve Hanbelî mezheplerine göre, satranç oynamak haramdır. Şafii mezhebine göre ise satranç oynamak şartsız (iddiasız) olduğu takdirde, mekruh olmakla birlikte caizdir.
Bazı âlimler, satranç oynamanın harp oyunlarını andırıp oynayanlara savaş hususunda yardımcı olduğu için üç şartla satranç oynamaya müsaade etmişlerdir;
1- Oyuna dalıp namazı ve işini geciktirmemek,
2- Para ve bir menfaat karşılığı oynayıp satrancı kumara çevirmemek,
3- Oynarken dilini muhafaza ederek, müstehcen veya kalp kırıcı bir şey söylememek.
Bu şartları yerine getirmeden oynayan kimse düşük insanlardan sayılır, günaha girer ve şahitliği kabul edilmez.
Tavla Oynamak Câiz midir?
Tavla oynamak ittifakla haramdır. Nitekim Ebu Büreyde (radıyallahu anh)’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur;
“Tavla oynayan kimse, elini domuz kanına bulamış gibi olur.” (Müslim)
Ebu Musa (radıyallahu anh)’ın rivayet ettiği başka bir hadis-i şerifte Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur; “Tavla oynayan, Allah Resûlüne âsi olmuş olur.” (Ebu Davud, İbn-i Mace, Beyhaki)
Burada zikredilen hadisleri okuyan ve Allah Resül’ünü seven kimse, tavla oynayabilir mi?
Zina’nın hükmü nedir?
Zina, İslam dininde büyük günahlardandır. Nitekim Allahu Zülcelâl bir ayeti kerime de şöyle buyurmuştur; “Zinaya yaklaşmayınız. Çünkü o çok çirkin bir şey ve kötü bir yoldur.” (İsra; 32)
Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) de bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur; “Bir zani (zina eden) zina ederken mü’min (iman nuru üzerinde) olduğu halde bu fiili yapmaz.” (Buhari, Müslim)
Zinanın ahirette büyük cezası olduğu gibi dünyada da cezası vardır. Rivayete göre Sahabilerden birisi şöyle anlatmıştır; “Sakın zina işlemeyin. Çünkü zinanın üçü dünyada ve üçü de ahirette çekilecek olan altı afeti vardır:
Dünyada görülen afetleri şunlardır;
1- Rızık darlığı, rızkın bereketinin yok olması,
2- Hayırlardan mahrum kalmak,
3- İnsanlar tarafından nefretle anılmak.
Zinanın ahirette karşılaşılacak üç afeti de şunlardır;
1- Allah’ın gazabı,
2- Çetin hesaplaşma,
3- Allah tarafından “Nar-ı Kübra” (Büyük Ateş) olarak adlandırılan cehenneme atılmak.
Zina günahını işleyenlerin akıbetleri hakkında hadislerde çok korkunç haberler ve ikazlar vardır. İnsanın, bir iki dakikalık zevk için kendisini cehennem ateşine atması, akılsızlıktan başka bir şey değildir.