ebru sanatı nedir? ebru sanatı nasıl yapılır? ebrunun tarihçesi
ebru sanatı nedir ebru sanatı nasıl yapılır ebru sanatı resimleri ebru sanatı hakkında bilgi
Ebru Nasıl Yapılır?
Tekne kitreli su ile doldurulur ilk olarak,uygun kıvam yakalanır. Hazırladığımız sıvı ince bir tülbent ile süzülür ve bu şekilde temizlenmesi sağlanır. Değişik renklerdeki toprak boyalarımız ezilerek uygun hale getirilir. Bu işlemden sonra meydana gelen çamur benzeri boyamıza sığır ödü katılarak 15 gün dinlendirme işlemi yapılır. Bekleme işleminden sonra mamül sulandırma işlemiyle kullanıma hazırdır.
Bir ebru tek seferde yapılabilir bu yüzden dikkat çok önemlidir. Hazırladığımız boya, fırça yardımıyla suyun üzerine damlatılır, şekiller oluşmaya başlayacaktır, sonrasında kağıt teknenin üzerine örtülür ve bundan sonra oluşacak şeklimizi beklemek kalır.
Ebru sanatı nedir?
Ebru sanatı, en eski Türk kağıt süsleme sanatlarındandır.
Orta Asya dillerinden Çağatayca’da “hare gibi, damarlı” anlamına gelen ‘Ebre’ kelimesi Ebru sanatının bilinen ilk adıdır.
İpek Yolu ile İran’a gelen sanat, burada ‘Abru’ (Su Yüzü) veya ‘Ebri’ (Bulutumsu, bulut gibi) olarak isimlendirilmiştir. Daha sonra Türklerle birlikte Anadolu’ya gelen bu sanatın adı ‘Ebru’ olarak dilimize yerleşmiştir.
Şu an Avrupa’da ‘Marbling’ diye bilinen Ebru 17. yüzyılda Avrupa’ya ‘Türk kağıdı’ adıyla gitmiştir. Ebru Türkiye’de cilt sanatının yanı sıra, hat sanatında zemin ve pervaz olarak kullanılmıştır. Hat sanatının, sanat atölyelerinde çoğalmasıyla birlikte, fonda kullanılan bu desenli kağıdın da değeri artmış, çerçevelenecek kadar önemsenmiştir.
Günümüzde, diğer soyut ve plastik sanatlar gibi değerlendirilmektedir. Ebru, görsel zerafetinin yanı sıra, bizlere mikro ve makro alemlerden, çıplak gözün göremeyeceği ilginç güzellikler sunar. Ayrıca Ebru’nun terapik özelliği olduğu, bu tarihi sanatın meraklıları için tartışılmayan bir gerçektir.
Ebru sanatının tarihçesi
Ebru Sanatının ne zaman, nasıl ve nerede ortaya çıktığını kesin olarak söyleyebilmek mümkün değildir. Çok eski tarihli kitaplarda yan kağıdı olarak, yani cilt kapağı ile kitabı birbirine bağlayan kağıtlarda ebruya rastlıyoruz.
Tarihi tesbit edilmiş en eski ebru 1447 yılına ait olup, Topkapı Sarayı’nda bulunmaktadır. Bu eserden hem Sayın M. Ali Kağıtçı, hem de Sayın Uğur Derman bahseder. Osmanlı döneminde bir çok ebruzen yetişmiştir. Bu dönemde ebrulu kağıtlar devlet belgeleri ve resmi yazışmalarda zemin olarak kullanılmıştır. Buradaki başlıca amaç estetik değerlerin yanı sıra tahrifat girişimini engellemektir ki; bugün çek, senet ve kağıt paralar üzerindeki karmaşık desenlerin mantığı buna dayanmaktadır.