Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Hz. Muhammed (s.a.v)
Hadis-i Şerifler
Dünya sevgisi ve ahireti unutmak
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="elifgibi" data-source="post: 53702" data-attributes="member: 149"><p><span style="font-size: 12px">Hadis-i Kudsi:</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">"Ey dünya sana hizmet edenin sen işini zorlaştır. Bana hizmet edene ise sen hizmet et."</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">(Yıllardır bildiğim bu kudsi hadisin kaynağını paylaşan olursa sevinirim</span></p><p><span style="font-size: 12px">Ayeti celileler.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">1-Ey iman edenler, Allah'tan korkup-sakınırsanız, size doğruyu yanlıştan ayıran bir nur ve anlayış (furkan) verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allah büyük fazl sahibidir. (Enfal Sûresi, 29) </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">2-Gerçek şu ki, Allah Katında, yerde debelenenlerin en kötüsü, (bir türlü) akıl erdirmez olan sağırlar ve dilsizlerdir. (Enfal Sûresi, 22)</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">İnkâr edenlerin, yaşadıkları bu dünyayı gerçek sanıp ahireti unutmalarının ve sadece nefislerinin isteklerini karşılamaya çalışmalarının en önemli sebeplerinden biri, ayetlerde bildirildiği gibi "akıl erdirememeleri"dir. Bu yüzden tüm yaşamlarını bu dünya ile sınırlı sanırlar. Olaylara bakış açıları ve değer yargıları da neredeyse tümüyle dünyaya yöneliktir. Dünya hayatının sadece zahiri yönünü görür, gerçek amacını kavrayamaz, ahireti ise tamamen unutmuş şekilde yaşarlar. Allah Kuran'da bu insanlar için şöyle bildirir:</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">3-Onlar, dünya hayatından (yalnızca) dışta olanı bilirler. Ahiretten ise gafil olanlardır. Kendi nefisleri konusunda düşünmüyorlar mı? Allah, gökleri, yeri ve bu ikisi arasında olanları ancak hak ile ve belirlenmiş bir süre (ecel) olarak yaratmıştır. Gerçekten, insanlardan çoğu Rablerine kavuşmayı inkâr ediyorlar. (Rum Sûresi, 7-8)</span></p><p><span style="font-size: 12px">Oysa Allah, Kuran ayetleriyle insanlara dünya hayatının gerçek yüzü hakkında bilgi vermiş ve onları bu sahte dünyaya aldanmamaları konusunda uyarmıştır.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">4-Kadınlara, oğullara, kantar kantar yığılmış altın ve gümüşe, salma güzel atlara, hayvanlara ve ekinlere duyulan tutkulu şehvet insanlara 'süslü ve çekici' kılındı. Bunlar, dünya hayatının metaıdır. Asıl varılacak güzel yer Allah Katında olandır. (Al-i İmran Sûresi, 14)</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">5-Dünya hayatı yalnızca bir oyun ve bir oyalanmadan başkası değildir. Korkup-sakınmakta olanlar için ahiret yurdu gerçekten daha hayırlıdır. Yine de akıl erdirmeyecek misiniz? (Enam Sûresi, 32)</span></p><p><span style="font-size: 12px">6-Başka ayetlerde ise Allah; "Hayır; siz çarçabuk geçmekte olanı (dünyayı) seviyorsunuz. Ve ahireti terk edip bırakıyorsunuz." (Kıyamet Sûresi, 20-21)</span></p><p> <span style="font-size: 12px">sözleriyle insanların asıl hayatlarını yaşayacakları ahireti gözardı ettiklerini hatırlatmıştır. Kuşkusuz bu, insanları sonsuz kayba uğratacak bir davranıştır.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Yüksek ilim sahibi, değerli İslam alimi İmam Gazali de bir sözünde bu konuyu hatırlatmış; geçici dünya nimetlerinin, Allah'ın ahirette vereceklerinin yanında nasıl sönük ve değersiz kalacaklarını anlatarak, insanları asıl olarak ahiret için çalışmaya çağırmıştır:</span></p><p><span style="font-size: 12px">... Dünyadaki hükümdarların rütbeleri onların sahip oldukları makamların yanında küçük ve sönük kalır, onlarla kıyas bile edilemez! Ahiret sultanlığı hakkında Cenab-ı Hakk şöyle buyurur: "</span></p><p><span style="font-size: 12px">7-Her nereye baksan, bir nimet ve büyük bir mülk (saltanat) görürsün." (İnsan Sûresi, 20)</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Cenab-ı Hakk'ın büyük bir saltanat dediği ahiret mülkünü sen de yüce tut! Sen de çok iyi biliyorsun ki dünya ve içindekiler çok az ve değersiz şeylerdir. Hayat kısa, dünyadaki nimetlerin devamı kısa ve çok azıcık bir süredir. Sonra bizler kalkıyoruz bu azın azını elde etmek ve azıcık bir süre onunla birlikte olmak için canımızı ve malımızı seferber ediyoruz. Bir kısmımız bunu elde ediyor, bir kısmı elde edemiyor elde edenlere imreniyor. Onu elde etmek için canını ve malını tehlikeye attığına hiç bakmıyorlar. (İmam Gazali, Cennete Doğru, (Yedi Geçit), Minhacü'l-Abidin, sf. 319</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Ma'rifetnâme'deki hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki: </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Mes'ud o kimsedir ki, dünya onu terk etmeden önce, o dünyayı terk etmiştir. </span></p><p><span style="font-size: 12px">Dünyaya, burada kalacağınız kadar, âhırete de, orada kalacağınız kadar çalışınız! </span></p><p><span style="font-size: 12px">Allahü teâlânın kitabından ve Resûlullahın hadislerinden sonra, İslâm kitaplarının en üstünü ve en faidelisi olan MEKTÛ-BAT kitabında, ariflerin ışığı, velilerin önderi, ikinci bin yılının müceddidi İmâm-ı Rabbani hazretleri "kuddise sirruh" buyuruyor ki: </span></p><p><span style="font-size: 12px">"Server-i kâinat, Habib-i Rabbilâlemin" aleyhissalatü vesselam" buyurdu ki: </span></p><p><span style="font-size: 12px">"Dünya ile âhıret, birbirinin zıddıdır, birbirine uymaz. Birini razı edersen.öteki gücenir." </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Demek ki, bir kimse, dünyayı razı ederse, âhıret ondan gücenir. Ya'ni âhırette eline bir şey geçmez. Dünya, seni Allahü teâlâdan uzaklaştıran şeyler demektir. Kadın, çocuk, mal, rütbe, mevki düşüncesi, Allahü teâlâyı unutturacak kadar ileri giderse dünya olur. Âhırete faidesi olmayan ilimler, dersler de hep dünyadır.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Dünyaya geldiğin zamanı düşün, </span></p><p><span style="font-size: 12px">Şen ağlardın, fakat gülerdi âlem, </span></p><p><span style="font-size: 12px">Öyle bir hayat sür ki, senin gidişin </span></p><p><span style="font-size: 12px">Sana sevinç olsun âleme matem.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="elifgibi, post: 53702, member: 149"] [SIZE=3]Hadis-i Kudsi: "Ey dünya sana hizmet edenin sen işini zorlaştır. Bana hizmet edene ise sen hizmet et." (Yıllardır bildiğim bu kudsi hadisin kaynağını paylaşan olursa sevinirim Ayeti celileler. 1-Ey iman edenler, Allah'tan korkup-sakınırsanız, size doğruyu yanlıştan ayıran bir nur ve anlayış (furkan) verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allah büyük fazl sahibidir. (Enfal Sûresi, 29) 2-Gerçek şu ki, Allah Katında, yerde debelenenlerin en kötüsü, (bir türlü) akıl erdirmez olan sağırlar ve dilsizlerdir. (Enfal Sûresi, 22) İnkâr edenlerin, yaşadıkları bu dünyayı gerçek sanıp ahireti unutmalarının ve sadece nefislerinin isteklerini karşılamaya çalışmalarının en önemli sebeplerinden biri, ayetlerde bildirildiği gibi "akıl erdirememeleri"dir. Bu yüzden tüm yaşamlarını bu dünya ile sınırlı sanırlar. Olaylara bakış açıları ve değer yargıları da neredeyse tümüyle dünyaya yöneliktir. Dünya hayatının sadece zahiri yönünü görür, gerçek amacını kavrayamaz, ahireti ise tamamen unutmuş şekilde yaşarlar. Allah Kuran'da bu insanlar için şöyle bildirir: 3-Onlar, dünya hayatından (yalnızca) dışta olanı bilirler. Ahiretten ise gafil olanlardır. Kendi nefisleri konusunda düşünmüyorlar mı? Allah, gökleri, yeri ve bu ikisi arasında olanları ancak hak ile ve belirlenmiş bir süre (ecel) olarak yaratmıştır. Gerçekten, insanlardan çoğu Rablerine kavuşmayı inkâr ediyorlar. (Rum Sûresi, 7-8) Oysa Allah, Kuran ayetleriyle insanlara dünya hayatının gerçek yüzü hakkında bilgi vermiş ve onları bu sahte dünyaya aldanmamaları konusunda uyarmıştır. 4-Kadınlara, oğullara, kantar kantar yığılmış altın ve gümüşe, salma güzel atlara, hayvanlara ve ekinlere duyulan tutkulu şehvet insanlara 'süslü ve çekici' kılındı. Bunlar, dünya hayatının metaıdır. Asıl varılacak güzel yer Allah Katında olandır. (Al-i İmran Sûresi, 14) 5-Dünya hayatı yalnızca bir oyun ve bir oyalanmadan başkası değildir. Korkup-sakınmakta olanlar için ahiret yurdu gerçekten daha hayırlıdır. Yine de akıl erdirmeyecek misiniz? (Enam Sûresi, 32) 6-Başka ayetlerde ise Allah; "Hayır; siz çarçabuk geçmekte olanı (dünyayı) seviyorsunuz. Ve ahireti terk edip bırakıyorsunuz." (Kıyamet Sûresi, 20-21) sözleriyle insanların asıl hayatlarını yaşayacakları ahireti gözardı ettiklerini hatırlatmıştır. Kuşkusuz bu, insanları sonsuz kayba uğratacak bir davranıştır. Yüksek ilim sahibi, değerli İslam alimi İmam Gazali de bir sözünde bu konuyu hatırlatmış; geçici dünya nimetlerinin, Allah'ın ahirette vereceklerinin yanında nasıl sönük ve değersiz kalacaklarını anlatarak, insanları asıl olarak ahiret için çalışmaya çağırmıştır: ... Dünyadaki hükümdarların rütbeleri onların sahip oldukları makamların yanında küçük ve sönük kalır, onlarla kıyas bile edilemez! Ahiret sultanlığı hakkında Cenab-ı Hakk şöyle buyurur: " 7-Her nereye baksan, bir nimet ve büyük bir mülk (saltanat) görürsün." (İnsan Sûresi, 20) Cenab-ı Hakk'ın büyük bir saltanat dediği ahiret mülkünü sen de yüce tut! Sen de çok iyi biliyorsun ki dünya ve içindekiler çok az ve değersiz şeylerdir. Hayat kısa, dünyadaki nimetlerin devamı kısa ve çok azıcık bir süredir. Sonra bizler kalkıyoruz bu azın azını elde etmek ve azıcık bir süre onunla birlikte olmak için canımızı ve malımızı seferber ediyoruz. Bir kısmımız bunu elde ediyor, bir kısmı elde edemiyor elde edenlere imreniyor. Onu elde etmek için canını ve malını tehlikeye attığına hiç bakmıyorlar. (İmam Gazali, Cennete Doğru, (Yedi Geçit), Minhacü'l-Abidin, sf. 319 Ma'rifetnâme'deki hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki: Mes'ud o kimsedir ki, dünya onu terk etmeden önce, o dünyayı terk etmiştir. Dünyaya, burada kalacağınız kadar, âhırete de, orada kalacağınız kadar çalışınız! Allahü teâlânın kitabından ve Resûlullahın hadislerinden sonra, İslâm kitaplarının en üstünü ve en faidelisi olan MEKTÛ-BAT kitabında, ariflerin ışığı, velilerin önderi, ikinci bin yılının müceddidi İmâm-ı Rabbani hazretleri "kuddise sirruh" buyuruyor ki: "Server-i kâinat, Habib-i Rabbilâlemin" aleyhissalatü vesselam" buyurdu ki: "Dünya ile âhıret, birbirinin zıddıdır, birbirine uymaz. Birini razı edersen.öteki gücenir." Demek ki, bir kimse, dünyayı razı ederse, âhıret ondan gücenir. Ya'ni âhırette eline bir şey geçmez. Dünya, seni Allahü teâlâdan uzaklaştıran şeyler demektir. Kadın, çocuk, mal, rütbe, mevki düşüncesi, Allahü teâlâyı unutturacak kadar ileri giderse dünya olur. Âhırete faidesi olmayan ilimler, dersler de hep dünyadır. Dünyaya geldiğin zamanı düşün, Şen ağlardın, fakat gülerdi âlem, Öyle bir hayat sür ki, senin gidişin Sana sevinç olsun âleme matem. [/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Hz. Muhammed (s.a.v)
Hadis-i Şerifler
Dünya sevgisi ve ahireti unutmak
Üst
Alt