Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
İlmihal/Fıkıh
Dinimizce Taharet (Temizlik)
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Sinan.Mttp" data-source="post: 101737" data-attributes="member: 12154"><p style="text-align: center"><strong>TAHARET NEDİR?</strong></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 18px">اَلطُّهُورُ نِصْفُ الْاِيمَانِ</span></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 15px">Temizlik imanın yarısıdır</span></p><p></p><p>buyurulmuş.</p><p></p><p>Taharet ikidir. Biri bedenin temizliği ki, dünya kiri ve necasetten temizlenmektir. Diğeri nefsin temizliği ki, kötülenmiş ahlaktan temizlenmektir. İyi hoş ve temiz olan insan, cahillerin ve fasıkların meclisinde bulunmayıp, çirkin ve kötü amellerden korunan, güzel ameller ilim ve iman ile kendini süsleyendir. </p><p></p><p>İnsan için yalnız zahir bedenini su ile temizleyip, batınını ve içerisini pis ve kötü ahlak ile doldurması, kalbini tahrib etmesi, hakikatte temizlik sayılmaz.</p><p></p><p>Taharetin mertebesi üçtür. Zahir bedenini abdest ve gusül ile hadesten ve necasetten temizlemek ve azalarını kabahatlerden <em>(uzaklaştırmak)</em> ve kalbini bozuk fikirlerden ve kötülenmiş ahlaktan, dünya sevgisi gibi nefsani rezilliklerden temizlemektir. </p><p></p><p>Abdest dahi ikidir. Zahir abdest ile zahir temizlik kabul edilir olduğu gibi, batın abdest ile bâtıni temizlik kabul edilir.</p><p></p><p><strong>[Soru]: Bâtıni abdest nedir?</strong></p><p></p><p><strong>[el-Cevâb]: </strong>Aşk, muhabbet, feyz-i hakikat ve isyandan ayrılmak ve kurtulmaktır. Yani gözyaşı içinde yıkanmaktır. Zira ehl-i tarikat buyurmuşlardır ki <em>Önce pak ol. Ondan sonra temiz olana nazar eyle.</em> Maksudun hak olsun. İnsanın içinden çirkin şeyleri temizlemesi, vücudun temizliğine sebep olduğunu beyan eder ve ehline açıktır. </p><p></p><p>Taharet ve necaset çeşit çeşittir:</p><p></p><p>Tabiatın necaseti şehvettir, tahareti ise iffet ve şeriatle ameldir.</p><p></p><p>Nefsin necaseti hevâdır, tahareti ise hüdâ ve adab-ı tarikattır.</p><p></p><p>Kalbin necaseti çirkin huylar ve kötülenmiş ahlak, tahareti ise övülmüş ahlaktır.</p><p></p><p>Ruhun necaseti cahilliktir, tahareti ise <strong>Allah</strong>ı <em>(Celle Celâluhu)</em> bilip tanımaktır.</p><p></p><p>Sırrın necaseti sevdaya meyldir, tahareti ise en yüce olan <strong>Hazreti Mevla</strong>dır.</p><p></p><p><strong>Hakk</strong>ı gören bakış gerektir ki, <strong>Muhammed</strong> <em>(Aleyhisselam)</em>ı bulsun, bilsin, anlasın ve hakikat üzere nazar eylesin.</p><p></p><p>Malum ola ki, nazar ikidir:</p><p></p><p>Biri halkın nazarıdır ki, daima halka bakar. Dünya ehlinin nazarıdır. Zira halk arasında kalan ve gözünde perde olanlar, görünenden başkasını görmezler. Nazarları halkadır. <strong>Hakk</strong>a tamamiyle taalluk edemez.</p><p></p><p>İkincisi hak nazardır ki, ehl-i hakikatin ve ehl-i vahdetin nazarıdır. Zira şehadet ehli, vahdet ehli ve keşif ehli olanlar, <strong>Hakk</strong>tan başkasını görmezler. Nazarları <strong>Hakk</strong>a taalluk eder. </p><p></p><p>Zira her şey, isimlerin ve isimlenenlerin görüntüsüdür. Öyleyse, keşif nazarı ve hak nazar olmayan nazar <em>(yani halkın nazarı)</em><strong> Fahr-i Âlem</strong> <em>(Aleyhisselam)</em>ın ancak insanlığına nazar eder. Bütün kemalatıyla <strong>Hakk</strong>ın onda zuhurunu göremez. Ve <em>(bu nazar)</em> <strong>Fahr-i Âlemin</strong> hak olduğunu göremez.</p><p></p><p>Ve o nazar ki; <em>(hak nazar)</em> bunun tersidir. <strong>Fahr-i Âlemin</strong> beşeri sınırlarına bakmaz, onda meydana gelen sırr-ı mutlaka bakar.</p><p></p><p><strong>Şah Mahmud Gazi</strong>, <strong>Ebul Hasen el-Harakânî</strong>ye <strong>Bayezid</strong>i <em>(Bayezid-i Bistamiyi)</em> sordu. <em>Şeyh</em> buyurdu ki:</p><p></p><p>O bir adamdır ki, onu gören hidayete erer.</p><p></p><p><strong>Mahmud</strong> itiraz edip:</p><p></p><p><strong>Ebu Cehil</strong>, <strong>Fahr-i Âlem</strong>i görmüşken niçin hidayete eremedi?</p><p></p><p>Şeyh buyurdu ki:</p><p></p><p><strong>Ebu Cehil</strong>,<strong> Fahr-i Âlem</strong> <em>(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)</em>i görmedi. Belki ona <em>Ebu Talibin yetimi Muhammed b. Abdullah</em> olması nazarıyla baktı. Eğer Rasulullah olması nazarıyla baksaydı, inkâra mecali kalmayıp, <strong>Sıddık-ı Ekber</strong> <em>(Ebu Bekir es-Sıddık)</em> gibi batınına vakıf olarak tasdik ederdi. </p><p></p><p>Bu sırdandır ki, çoğunlukla bir kâmil zuhur etse, kimi ikrar, kimi inkâr eder.</p><p></p><p style="text-align: right">[<strong>Muhibbu-l'Fıkıh-DİNİ MUHAFAZA ETMEDE FIKHIN ÖNEMİ</strong>, Ömer IŞIKTEKİN: 88]</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Sinan.Mttp, post: 101737, member: 12154"] [CENTER][B]TAHARET NEDİR?[/B] [SIZE=5]اَلطُّهُورُ نِصْفُ الْاِيمَانِ[/SIZE] [SIZE=4]Temizlik imanın yarısıdır[/SIZE][/CENTER] buyurulmuş. Taharet ikidir. Biri bedenin temizliği ki, dünya kiri ve necasetten temizlenmektir. Diğeri nefsin temizliği ki, kötülenmiş ahlaktan temizlenmektir. İyi hoş ve temiz olan insan, cahillerin ve fasıkların meclisinde bulunmayıp, çirkin ve kötü amellerden korunan, güzel ameller ilim ve iman ile kendini süsleyendir. İnsan için yalnız zahir bedenini su ile temizleyip, batınını ve içerisini pis ve kötü ahlak ile doldurması, kalbini tahrib etmesi, hakikatte temizlik sayılmaz. Taharetin mertebesi üçtür. Zahir bedenini abdest ve gusül ile hadesten ve necasetten temizlemek ve azalarını kabahatlerden [I](uzaklaştırmak)[/I] ve kalbini bozuk fikirlerden ve kötülenmiş ahlaktan, dünya sevgisi gibi nefsani rezilliklerden temizlemektir. Abdest dahi ikidir. Zahir abdest ile zahir temizlik kabul edilir olduğu gibi, batın abdest ile bâtıni temizlik kabul edilir. [B][Soru]: Bâtıni abdest nedir?[/B] [B][el-Cevâb]: [/B]Aşk, muhabbet, feyz-i hakikat ve isyandan ayrılmak ve kurtulmaktır. Yani gözyaşı içinde yıkanmaktır. Zira ehl-i tarikat buyurmuşlardır ki [I]Önce pak ol. Ondan sonra temiz olana nazar eyle.[/I] Maksudun hak olsun. İnsanın içinden çirkin şeyleri temizlemesi, vücudun temizliğine sebep olduğunu beyan eder ve ehline açıktır. Taharet ve necaset çeşit çeşittir: Tabiatın necaseti şehvettir, tahareti ise iffet ve şeriatle ameldir. Nefsin necaseti hevâdır, tahareti ise hüdâ ve adab-ı tarikattır. Kalbin necaseti çirkin huylar ve kötülenmiş ahlak, tahareti ise övülmüş ahlaktır. Ruhun necaseti cahilliktir, tahareti ise [B]Allah[/B]ı [I](Celle Celâluhu)[/I] bilip tanımaktır. Sırrın necaseti sevdaya meyldir, tahareti ise en yüce olan [B]Hazreti Mevla[/B]dır. [B]Hakk[/B]ı gören bakış gerektir ki, [B]Muhammed[/B] [I](Aleyhisselam)[/I]ı bulsun, bilsin, anlasın ve hakikat üzere nazar eylesin. Malum ola ki, nazar ikidir: Biri halkın nazarıdır ki, daima halka bakar. Dünya ehlinin nazarıdır. Zira halk arasında kalan ve gözünde perde olanlar, görünenden başkasını görmezler. Nazarları halkadır. [B]Hakk[/B]a tamamiyle taalluk edemez. İkincisi hak nazardır ki, ehl-i hakikatin ve ehl-i vahdetin nazarıdır. Zira şehadet ehli, vahdet ehli ve keşif ehli olanlar, [B]Hakk[/B]tan başkasını görmezler. Nazarları [B]Hakk[/B]a taalluk eder. Zira her şey, isimlerin ve isimlenenlerin görüntüsüdür. Öyleyse, keşif nazarı ve hak nazar olmayan nazar [I](yani halkın nazarı)[/I][B] Fahr-i Âlem[/B] [I](Aleyhisselam)[/I]ın ancak insanlığına nazar eder. Bütün kemalatıyla [B]Hakk[/B]ın onda zuhurunu göremez. Ve [I](bu nazar)[/I] [B]Fahr-i Âlemin[/B] hak olduğunu göremez. Ve o nazar ki; [I](hak nazar)[/I] bunun tersidir. [B]Fahr-i Âlemin[/B] beşeri sınırlarına bakmaz, onda meydana gelen sırr-ı mutlaka bakar. [B]Şah Mahmud Gazi[/B], [B]Ebul Hasen el-Harakânî[/B]ye [B]Bayezid[/B]i [I](Bayezid-i Bistamiyi)[/I] sordu. [I]Şeyh[/I] buyurdu ki: O bir adamdır ki, onu gören hidayete erer. [B]Mahmud[/B] itiraz edip: [B]Ebu Cehil[/B], [B]Fahr-i Âlem[/B]i görmüşken niçin hidayete eremedi? Şeyh buyurdu ki: [B]Ebu Cehil[/B],[B] Fahr-i Âlem[/B] [I](Sallallahu Aleyhi ve Sellem)[/I]i görmedi. Belki ona [I]Ebu Talibin yetimi Muhammed b. Abdullah[/I] olması nazarıyla baktı. Eğer Rasulullah olması nazarıyla baksaydı, inkâra mecali kalmayıp, [B]Sıddık-ı Ekber[/B] [I](Ebu Bekir es-Sıddık)[/I] gibi batınına vakıf olarak tasdik ederdi. Bu sırdandır ki, çoğunlukla bir kâmil zuhur etse, kimi ikrar, kimi inkâr eder. [RIGHT][[B]Muhibbu-l'Fıkıh-DİNİ MUHAFAZA ETMEDE FIKHIN ÖNEMİ[/B], Ömer IŞIKTEKİN: 88][/RIGHT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
İlmihal/Fıkıh
Dinimizce Taharet (Temizlik)
Üst
Alt