Cuma Günün Kıymeti

Elifgül

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
7,320
Tepkime puanı
117
Cuma Günün Kıymeti
Hz.Musa a.s Cenab-ı Hakk’a c.c
“Ya Rabbi ! bana cumartesi gününü verdin,Muhammed a.s ın ümmetine hangi günü vereceksin?”diye sual ettiğinde,
Cenab-ı hak c.c
“-onlara Cuma gününü vereceğim …”buyurdu.Musa a.s:
“-İlahi, Cuma gününün kıyameti ve sevabı ne kadardır?...”diye Cenab-ı hak c.c buyurdu ki:
“-Cuma günü yapılan bir ibadette, cumartesi ve pazar günü yapılan yüz bin ibadet sevabı vardır.”Bunun üzerine Musa a.s.:
“-Ya Rabbi !Beni Muhammed a.s nın ümmetinden eyle…”diye dua etti.Cebrail a.s. bu ayeti celileyi getirince:
“- ya Muhammed !Musa a.s ümmeti,eğer Cuma gününü bilselerdi, Yahudi olmaktan kurtulurlardı.Buzağı ya tapmaktanda korunurlardı.”


Müminlerin eza, hasret ve keder dolu cumalarında ; varlıkların özü, sevdaların en yücesi olan Muhammed' imizi (sav) maneviyatta cumalayanlardan olabilmemiz duasıyla, ..

Cumamız mübarek olsun..

Alıntı...
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Cuma, İslâmiyet’te büyük değer verilen haftalık toplu ibadetin yapıldığı gün ve o gün ifa edilen ibadetin (namazın) adıdır. İslâm’dan önce haftanın altıncı gününe arûbe denirdi. Bu günün Cuma adını alması bilhassa toplantı günü olmasından kaynaklanmaktadır.

Aynı adı taşıyan surede “Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah’ın zikrine koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır”[2] buyrulması, Cuma namazının farz kılınmadan önce de günün bu adla anıldığına ve toplantı günü olduğuna işaret etmektedir.

Hadis-i şeriflerden anlaşıldığına göre Cuma, haftalık ibadet günü olarak daha önce Yahudi ve Hıristiyanlar için tayin ve takdir edilmiş, fakat onlar bu konuda ayrılığa düşerek Yahudiler cumartesiyi, Hıristiyanlar pazarı haftalık toplantı ve ibadet günü olarak benimsemişlerdir.

Allah da Cuma gününü Müslümanlara nasip etmiş, onları bu konuda hakka ulaşmaya muvaffak kılmıştır. Böylece İslâm’da haftalık toplu ibadet günü olarak Cuma günü seçilmiş, bu günün bir bayram olduğu birçok rivayette açıkça belirtilmiştir.

Sahip olduğu özelliklerden dolayı gerek fert gerekse toplum olarak Müslümanlar açısından büyük önem taşıyan Cuma gününde, farz olan Cuma namazının dışında boy abdesti almak (bazı alimlere göre farzdır), bıyıkları kısaltma, tırnak kesme vb. bedeni temizlikleri yapmak, güzel ve temiz elbise giymek, güzel koku sürümek, camiye erken gitmek, Hz. Peygamber’e salâtü selam getirmek gibi hususların yerine getirilmesi sünnet kabul edilmiştir.

Bir müslümanın Cuma namazı ile yükümlü olabilmesi için erkek, hür, mukim (dinen yolcu sayılmayan) ve mazeretsiz olması şarttır. Cuma günü imam minbere çıkıp iç ezanın okunmasından itibaren namaz kılınıncaya kadar alışveriş ve benzeri bir dünya işiyle meşgul olmak, Cuma günü namaz vakti girdikten sonra yolculuğa çıkmak gibi bazı hususların yapılması yasaklanmıştır.

Hadis-i şeriflerde Cuma günü gerekli temizliği yaptıktan sonra camiye gidip hutbe dinleyen ve namazı kılan kimsenin o gün ile daha önceki Cuma arasında işlemiş olduğu günahların affedileceği haber verilmiş, bu günü önemsemeden üç Cuma namazı terk eden kimsenin kalbinin mühürleneceği bildirilmiştir.
 

aorskaya

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
13 Mart 2013
Mesajlar
33
Tepkime puanı
0
Selamun aleyküm,

Sayın yönetici, admin yada moderatör kardeşim,

Cuma namazının farz olduğu kimselerle ilgili olarak aşağıda hatalı olarak yazılan bazı kısımları alıntılayarak, bana göre doğru olan açıklamamı da kimseyi rencide etmeden yazmış ve burada yayımlamanız için göndermiştim.

Ancak, uzun süre geçmesine rağmen, henüz yayımlanmadığını görüyorum.

Benim yazdılarıma rağmen, sizler de eleştirdiğim kardeşlerim gibi gibi düşündüğünüzden bu yazımı yayımlamıyorsanız, bu davranışla hakkınız olmayan bir gizlemeye girdiğinizi ve rabbimizin her şeye şahit olduğunu hatırlatırım.

Lütfen yazımı yayımlayın. Böylece, eleştirdiğim yazı sahibi kardeşlerim başta olmak üzere, sizler ve başka okuyucularda bunlara göre kendi düşüncelerini yazarak, ya benim yazdığım gibi yada tam tersine açıklamalarla herkesin aklına yatanı görmesine yardımcı olurlar.

Bizler eğer, kabul ettiklerimizi akıllıca, doğru buluyorsak, bunları yanlışlamaya çalışan kişi ve yazılardan asla korkmamalıyız. Eğer doğruysak, doğrularımızı her yerde, herkese karşı savunabilmeli ve açıklayabilmeliyiz.

Lüten bir kez daha hatırlatmalarımı dikkate alın ve yazımı yayımlayınız. Aksi halde, burada okuyuculardan gizlenebilse de rabbimize gizli kalmadığını dikkate alarak, sorumlu olduğunuzu anlayınız.

saygılarımla...
aorskaya
Bir müslümanın Cuma namazı ile yükümlü olabilmesi için erkek, hür, mukim (dinen yolcu sayılmayan) ve mazeretsiz olması şarttır.

Selamun aleyküm,

sevgili kardeşim,

1- cuma gününün sadece erkeklere farz olduğunu nasıl söyleyebiliyorsunuz?

2- Cuma gününün, hür olanlara farz olduğunu nasıl söyleyebiliyorsunuz?

Bunları söylerken, kur'ana dayanamayacağınıza göre, kur'an dışı bir kaynak hele de kur'ana ters düşmesine rağmen dinin kaynağı olabilirmi?

Rabbimizin; "kendilerine okunmakta olan kuranın indirilmesi onlara yetmiyormu?", "kurandan sorulacaksınız" sözleri ile peygamberimizin "rabbim, ümmetim kur'anı terketti" diye şikayet edeceğinin belirtilerek, bizlerin ikaz edildiğini bilmiyor olamayacağınıza göre unutuyormusunuz acaba?

Böyle yazarak hem kendinizi, hem de yaşı küçük olanları ve yeni müslüman olmuş kimseleri de hataya, tehlikeye düşürdüğünüzü size samimi olarak açıklamak isterim.

Biz müslümanlar dini kur'andan yaşamamız gerektiğinin bilinciyle hareket etmeli, kur'ana ters şeyleri ise hemen reddedebilmeliyiz.

Aksi halde kur'andan sorulacağımıza ve terk etmekle şikayet edileceğimize ilişkin rabbin açıklamalarına itibar etmemiş konumuna düştüğümüzü görmeliyiz.

Şimdi dinin kaynağı kur'anda; cuma namazının kimlere farz olduğunu gösteren ayeti yazalım:

“Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah’ın zikrine koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır”

1- Ayete iyi bakarsak, "ey iman edenler..." dendiğini, "ey iman eden erkekler" denmediğini görürüz.

O halde iman eden herkese cuma namazı farzdır.

2- Yine ayette geçen aynı ifadelerden, erkek/kadın hür olmasalar bile, iman ediyorlar ise, esaretleri namaz kılmalarına engel değilse namazla ve cuma namazı ile de yükümlüdürler.

örneğin; Pazara, himayesinde bulunduğu aile için alışverişe giden mümin bir köle, cuma vaktinde alışverişi bırakıp cuma namazını kılmakla yükümlüdür.

Ama, cuma namazı yada diğer namazlarını kılamayacak mümin köle ise zaten "kimse gücünün yetmediğinden sorumlu tutulmayacağı" hükmüne binaen namazdan muaf olacaktır.

Burada yapmış olduğunuzu hataları, hem sizin hem de müslüman kardeşlerimin görmeleri ve benzeri hatalara düşmemeleri için yazdım.

İnşallah, hatalarımızı görüp, düzeltme imkanı buluruz.

saygılarımla...
aorskaya
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Selamünaleyküm, kardeşim yazınızın birisi tarafından silindiğini sanmıyorum. Ancak sitenin taşınması gerçekleşti son günlerde o nedenlerle az da olsa bir veri kaybı yaşandı belki sebebi o olabilir... Yani en azından konunuzu veya konularınızı ben silmedim, zaten silsem uyarı yazardım. Fakat diğer admin arkadaşlar konu içeriğini uygunsuz bulmuşlarsa silmiş olabilirler. Silmişlerse size bildirim yapacaklardır.
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Aleykum selam kardesim uzun süre geçmesine rağmen dediginiz zaman kavramindan kac saat, gun ay gibi gecmis oldugunu anliyamadim..
uzun süre geçmesi kisilere ve olaylara,icinde bulundgunuz sartlara gore degisen bir kavramdir..
ilk once bu konuda anlasalim..sonrada degerli arastirmaci, yazilarinizi hic kimsenin silmedigini bildirmek isterim..
ama bugun hem Dogum hem Cenazemiz oldugu icin konullari aktivlestirememis olabilirim...Hakkinizi Helal edin..

"ikincisi cuma gününün sadece erkeklere farz olduğunu nasıl söyleyebiliyorsunuz? "
Dogru ben ,sen gibi Cahiller soyliyeyiz.. soylememeliyiz..
ama bu yazdigim FIKIH kitaplarindan bir ALINTI ...

"Cuma günü namaza nida olunduğu zaman (çağrıldığınız zaman) hemen Allah’ın zikrine koşun ve alışverişi bırakın.
İşte bu, sizin için daha hayırlıdır, keşke bilseniz.
Burada kadin ve erkek ayrimi yapilmiyor, neden bu gunumuzde erkeklere cuma namazi farz kiliniyor ve kadinlara farz degildir deniyor ?

Din olarak uyguladığımız hükümler, sizin yaptığınız gibi bir ayet okunarak ortaya çıkmıyor. Genelde bir ayet, Peygamber aleyhisselamın o ayeti ashabı üzerinde nasıl uyguladığına bakılarak hüküm teşkil ediyor...

Aşağıda sunulacak rivayetler kadınların Hz. Peygamberle birlikte Cuma Namazlarını kıldıklarını kanıtlamaktadır:

a- Kadınlar Hz. Peygamberle birlikte Cuma namazlarını kılarlardı. Ne var ki hoş kokular sürünerek namaza gelmemeleri konusunda uyarılırlardı.2

b- Allah’ın Resûlü, kadınları da muhatab alarak şöyle buyurmuştur:

“Erkekler ve kadınlardan cumaya gelecekler yıkansınlar. Gelemeyecek erkekler ve kadınların yıkanmaları gerekmez.3

c- “Bir ticaret ve eğlence gördüklerinde seni ayakta bırakarak ona koşarlar…” anlamındaki Cuma sûresinin 11. âyetinde işaret edilen olayda, Hz. Peygamber minberde hutbe okurken ticaret kervanının geldiğini duyan bazı sahâbiler, cumayı terkederler. İ. Abbas’ın rivayetine göre geride 13 erkek 7 kadın kalır.4

Bu rivayet Hz. Peygamber döneminde kadınların Cuma namazı kıldıklarını gösterir.

d- Harise kızı Ümmü Hişam şöyle anlatıyor:

Ben, Kaf sûresini Cuma namazlarında Hz. Peygamberin dilinden öğrendim. Çünkü O, her Cuma günü minberde Kaf sûresini okurdu.5

Aşağıda sunulacak olay da halifeler döneminde kadınların Cuma’ya katıldıklarını göstermektedir.

e- Bir Cuma Hutbesinde Halife-i Müslimin Hz. Ömer kadınlara fazlaca mehir verildiğinden şikâyetle mehrin sınırlandırılmasını ister. Bunun üzerine bir kadın ayağa kalkar ve onu şiddetle eleştirir ve ona Nisa sûresinin 20. âyetini oku yarak “…yüklerle mehir vermiş olsanız bile…” diyen Kur’ân’a aykırı hareket ettiğini ve mehrin sınırlandırılamayacağını söyler.

Anılan âyeti dinleyen Ömer “İnsanlar Ömer’den bilgili” diyerek dileyenin istediği gibi davranabileceğini bildirir.6

Beraberce kılınmaları sünnet-i müekkede olan vakit namazlarına muntazaman katılmaya çalışan kadın sahâbiler, hiç şüphesiz cemaatle kılınması farz olan Cuma namazlarına da iştirak etmişlerdir.

Hz. Peygamber ve sahâbîler döneminde onların vakit namazlarından ve de Cuma namazlarından şu veya bu gerekçeyle engellendiklerine dair hiçbir rivayet de gelmemiştir.

Cuma namazını kılan kadınların o günün öğle namazını kılmaları gerekmeyeceği şeklindeki bütün fıkıh mezheplerimiz tarafından da doğrulanan görüş de zannedilenin aksine kadınlardan Cuma namazının düşmediğini gösterir. Zira düşmüş olsaydı kadınlar için Cuma namazı nafile, öğle namazı da farz olurdu. Nafile olan Cuma namazını kılmakla farz olan öğle namazı yerine getirilmiş olamazdı.

Yapılan açıklamalar ışığında kadınların Cuma namazı cemaatlerine katılımlarıyla alakalı olarak Kurân ve Sünnet’in rûhuna uygun olarak söylenebilecek söz Cuma namazına katılmaları gereğidir. Asıl olan katılmalarıdır.

Ancak yolculuk ve hastalık gibi erkeklerle müşterek olan katılımı engelleyici mazeretler yanı sıra onların ay hali gibi kendilerine özgü dinî, tıbbî ve çocuk ve hasta eşin bakımı gibi örfî mazeretleri onlar için yalnızca katılmama ruhsatı oluşturabilir.

Peki Cuma namazı farz mıdır?
Cuma şartlarını kendilerinde toplayan kimseler için iki rekat Cuma namazı "Farz-ı ayın"dır.
Cuma namazının diğer namazlardan başka olarak kendisine özgü on iki şartı daha vardır. Bunların altısı vücubunun (farz olmasının), diğer altısı da edasının şartlarıdır.

https://www.youtube.com/watch?v=qtvTeazVsH0
 
Üst Alt