Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Hz. Muhammed (s.a.v)
Hadis-i Şerifler
Çok güzel 12 Hadis
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Rüya Tabircisi" data-source="post: 107345" data-attributes="member: 13790"><p><strong><em>1. 1000 cihattan üstün (Cihat - Peygamberlerimizden bazıları cihat etmişlerdir, </em>cihat - din uğruna yapılan savaş anlamına gelir. Cihat etmek çok büyük sevaptır, ve eski dönemlerde bir ara Müslümanlara farz (şart, vacip) kılınmıştı.)</strong></p><p></p><p>Peygamberi-ekrem (sallallahu aleyhi ve alihi vessellem) Ebuzere (Ebuzer - Lakabı Ebuzerdir (Ebuzer el-Gıfari) gerçek adı Cündeb bin Cünade bin Süfyandır. İslamı ilk kabul eden sahabelerdendir, Hz.Muhammed kendisine Abdullah adını vermiştir. Ne zaman doğduğu hakkında kesin bir bilgi olmasa bile, 652-de, yani Peygamberimizin ölümünden 20 yıl sonra Suudi Arabistan, Medine çölü yakınlarındaki "El-Rabaza" kentinde vefat etmiştir. Arabistan, Hicazdaysa dünyaya gelmiştir) böyle buyurmuştur:</p><p></p><p><em><strong>"----Ey Ebuzer! 1 saat ilim (burada kastedilen ilim, matematik ve ya diğer derslerle ilgili olmasıyla birlikte, ağırlıklı olarak kastedilen İslâmi İlimdir) tartışması ile meşgul olmak, (1 saat ilim tartışmak ya'ni) 1000 gecenin sevabından ki, her gece 1000 rekât namaz kılıp ve 1000 müharebe (savaş, burada kastedilen cihattır) ve Kuran tilâvetinden üstündür."</strong></em></p><p></p><p>Yine de buyurdu:</p><p></p><p><em><strong>"----Ey Ebuzer! 1 saat ilmin tartışıldığı yerde oturmak 1 yılın ibadetinden----gündüzleri oruç tutup ve geceleri namaz kılmaktan üstündür. Alimin (burada kastedilen, sahte alimler filân değildir, insanları kötü şeylerden uzaklaştırmaya çalışan gerçek, dinine gerçekten bağlı olan İslâm Alimleridir) yüzüne bakmak köle azat etmekten (köleyi serbest bırakmaktan) üstündür. (zira köleyi serbest bırakmakta çok sevaptır)</strong></em></p><p></p><p><u>--</u></p><p></p><p></p><p><strong><em>2. 2 Hadis öğrenmek ve 60 yıl ibadet</em></strong></p><p></p><p>Hazret Peygamber (sallallahu aleyhi ve alihi vessellem) buyurmuştur:</p><p></p><p><strong><em>"Her kim 2 hadis öğrenirse, onlardan kemale (olgunluğa) yetişmek için istifade ederse (kullanırsa) ve ya başkalarına öğretirse, onlar da o hadislerden kullanırlarsa, böyle bir şahısın ameli 60 yılın ibadetinden üstündür."</em></strong></p><p></p><p>Hazret Ali (aleyhisselâm) buyurmuştur:</p><p></p><p><strong><em>"Hikmet (bilgelik) ve ilim müminin yitirdiği (kaybettiği) şeydir. O yüzdende münafıktan (Münafık - dilde iman edip, kalpte Allaha iman etmemiş kimse, cehennem azabının en ağırını tadarlar, ve İslâma göre yaratılmışların en kötüsüdürler) olsa bile onu öğrenin."</em></strong></p><p></p><p></p><p>Hazret Peygamber (sallallahu aleyhi ve alihi vessellem) buyurmuştur:</p><p></p><p><em><strong>"Ey Ali, 3 şey İmanın sırrındandır, fakir iken ihsan etmek (burda kastedilen ihsan, fakirken başka bir fakire yemek ve ya para vermek ve ya yardım etmektir), cemaatle (ve ya halkla) insafla (adaletle) iletişim kurmak (yani halkla, insanlarla kibar, iyi konuşmak), başkalarına ilim öğretmek."</strong></em></p><p></p><p><u>--</u></p><p></p><p></p><p><em><strong>3. Alimlerde olan 5 nitelik (özellik)</strong></em></p><p></p><p>Peygamber (sallallahu aleyhi ve alihi vessellem) buyurmuştur:</p><p></p><p><em><strong>"Yalnız sizi 5 şeyden uzaklaştıran ve 5 şeye davet eden alimle oturun: Şüpheden anlaşılana, riyadan (kötü, ün, şan, şöhret, maddi çıkarlardan) ihlâsa (riyanın tam tersi, aksidir. anlamı, temizlik, sevgi, yürekten bağlılıktır), rakvetten (rakvet-rekabet demektir) zühde (dünya aşkını bırakıp kendini ibadete vermeye), tekebbürden (egodan, kibirden) tevazukârlığa (yani alçakgönüllülüğe), ihanet ve hileden iyilikseverliğe (hiçbir karşılık beklemeksizin iyilik eden kimse) davet etsin."</strong></em></p><p></p><p><u>--</u></p><p></p><p></p><p><em><strong>4. 1 saat mütalaa (kastedilen ilim öğrenmedir) ve 70 yıl ibadet</strong></em></p><p></p><p>Peygamber (sallallahu aleyhi ve alihi vessellem) buyurmuştur:</p><p></p><p><strong><em>"Alimin 1 saat ilime sarf ettiği zamanı abidin (dünya aşkını bırakıp kendini dine adayan kimseye abid denir) 70 yıl ibadetinden üstündür."</em></strong></p><p></p><p><u>--</u></p><p></p><p></p><p><em><strong>5. Alimin abidden üstünlüğü</strong></em></p><p></p><p>Peygamber (sallallahu aleyhi ve alihi vessellem) buyurmuştur:</p><p></p><p><em><strong>"Şeytan insanları bidata (dine sonradan gelen kondarma, sahte şeylere, burda kastedilen kötü şeylerdir) doğru çekmektedir. Böyle olan surette alimler insanları agâh edip (aydınlatıp) çekindiriyor (bu işlerden yani kötü işlerden), abid ise ancak ibadete kapılarak etrafına aldırış etmiyor ve bunu anlamıyor. (burada abid kötülenmemiştir, sadece Alimin abidden üstün olduğuna değinilmiştir, ne mutlu abid olana elbette)</strong></em></p><p></p><p><u>--</u></p><p></p><p></p><p><em><strong>6.Alimlerin ahirette şefaati</strong></em></p><p></p><p>İmam Rıza (aleyhisselam) buyurmuştur:</p><p></p><p><em><strong>"Kıyamet günü abide denilir ki: Sen iyi insandın (burada geçen "insandın" çok manidardır, bakınız "insandın" diyor, kişi artık ölmüş bulunduğu için "insansın" dememektedir), ibadet ve kemale (olgunluğa) varmak için çalıştın. Ama, fakıh (fıkıh bilginlerine fakıh denir, fıkıh ilime yakın bir sözdür, fıkıhta bir ilimdir, içerisinde İslâm kanunlarını ve İslâm hukukunu ve diğer bazı bilinen ünlü ve önemli şeyleri barındırır) ve alime denilir ki: Ey ali Muhammedin (sallallahu aleyhi ve alihi vessellem) yetimlerinin velisi! (dostu yani) Sen onları hidayet ettin (doğru yola getirdin), zayıflara muhabbet (sevgi) gösterdin. Şimdi öğrettiğin şahıslara şefaat et. O, onlara şefaat eder ve bazı talebelerini (öğrencilerini) ise cennete götürür (buda çok manidardır, burda "bazı" deniyor, demekki hepsi değil belkide bazıları sonradan kafir olmuştur ve ya münafık oldukları için cehenneme gidiyorlardır belkide araftadırlar ve ya sonradan cennete gireceklerdirler). Bu yüzdende alimle abid arasında fark var."</strong></em></p><p></p><p>İmam Ali (aleyhisselâm) buyurmuştur:</p><p></p><p><em><strong>"1 saat alimle oturmak Allah yanında 1000 ibadetten daha sevimlidir. Alimle cuma mescidinde namaz kılmak 100.000 rekata beraberdir. Gayri-Cuma mescidinde (yani cuma mescidi olmayan bir mescidde) namaz kılmanın ise 1000 rekat sevabı var."</strong></em></p><p></p><p><u>--</u></p><p></p><p></p><p><em><strong>7. En kötü ve en iyi insan</strong></em></p><p></p><p>İmam Seccad (aleyhisselâm) buyurmuştur:</p><p></p><p><em><strong>"Allah Danyal peygambere vahyetti: Benim yanımda en kötü ve düşman insan alimlere zillet gözüyle bakan ve ona itaat etmeyen cahhildir. En iyi insan hep alimlerle olan ve onları ülkü (yüce) karar veren adamdır (insandır)."</strong></em></p><p></p><p>Alimlere ihtiram (saygı) hakkında hadislerde denilen çoğu buyrukların yanında bir o kadarda amelsiz alimlerin (çakma olan alimlerin, çakma olan islam alimlerinin) cezalandırılması hakkında sözlerde (ve ya hadislerde) vardır. Elbette, burda denilenler yalnız dini tahsili (resmi olarak dini eğitim almış) olan ruhanilere (din ve mezhep işlerine bakan kimse) ait değildir, bütünlükle, şeriat vazifesi olan ve sözlerden (ve ya böyle hadislerden) haberi olan her bir müslümana aittir.</p><p></p><p><u>--</u></p><p></p><p></p><p><em><strong>8. Amelsiz alimin (çakma, günahkâr alimin) cezalandırılması</strong></em></p><p></p><p>İmam Ali (aleyhisselam) buyurmuştur:</p><p></p><p><em><strong>"Tevratın son hissesinde 5 buyuruk vardır ki, ben her sabah onu okumayı seviorum: Amelsiz alim şeytan gibi, zalim sultan Firavun gibi, tamahkâr (paragöz, açgözlü kişi) fakir zenginin karşısında baş eğen köpek gibi, kullanılmayan servet tuğla gibi ve zorunlu ve ihtiyaç olunmayan hallerde evden çıkan kadın hizmetçi gibidir."</strong></em></p><p></p><p>Üstadlardan birine dediler:</p><p></p><p><em><strong>"Siz neden ahlâk dersi öğretmiyorsunuz?"</strong></em></p><p></p><p>Dedi:</p><p></p><p><em><strong>"Kuranın 2 ayeti beni bu işten (ahlâk dersi öğretmekten) uzaklaştırdı: Siz nasıl insanları iyi işlere emrediyorsunuz ki, kendinizi unutuyorsunuz? Halbuki siz Allahın kitabını okuyorsunuz. Peki, neden düşünmüyorsunuz? </strong></em><strong><em>Başka bir ayette buyuruyor: Amel etmediğiniz sözü demekten korkun. Bu Allahı ağır kızdırıyor."</em></strong></p><p></p><p><u>--</u></p><p></p><p></p><p><em><strong>9. Dünyaperest (günahkâr, ölümden korkan, dünya aşkı içini sarmış kişiye dünyaperest denir) alim ve dinsiz ölüm</strong></em></p><p></p><p></p><p>Hazret Peygamber (sallallahu aleyhi ve alihi vessellem) buyurmuştur:</p><p></p><p><em><strong>"Her kimse (kendisiyle) gurur duymak için ilim öğrenirse, cahil gibi dünyadan gider (vefat eder). Her kimse onu ancak demek (söylemek) için öğrenirse, münafık gibi ölür. Her kimse onu tartışma ve mübahese için öğrenirse, fasık (doğru yoldan çıkmış, Allaha isyan etmiş kişi ve günahkâr kişi) gibi ölür. Her kim onu zengin olmak için öğrenirse, dinsiz ölür. Her kim onu amel etmek için öğrenirse, arif (akıllı) ve dindar (dinine bağlı) ölür. (burda Alim nerede? diyiceksiniz, yani Alim bile zengin olmak için öğrenirse, o bile dinsiz ölür anlamındadır)"</strong></em></p><p></p><p><u>--</u></p><p></p><p></p><p><strong><em>10. Yolkesici</em></strong></p><p></p><p>İmam Sadık (aleyhisselâm) buyurmuştur:</p><p></p><p><strong><em>"Allah-teala Davuda (aleyhisselam) böyle vahyetti: Dünyaperest alimi benimle kendi aranda vasıta karar verme. Çünkü o seni benim muhabbetimden uzaklaştırır. Dünyaperest alimler kulların yolunu kesendir. Ben en az onlardan kendi duamın ("duamın" diye tercüme edilen söz arapça kökenli "minacat" sözüdürki, bu söz "dua" ve ya "haber" anlamı taşır, yani "duamın" yerine "haberimin"de ola bilir) şirinliğini alacağım."</em></strong></p><p></p><p>İmam Sadık (aleyhisselâm) buyurmuştur:</p><p></p><p><strong><em>"Alimin 1 günahı affedilmemiş cahilin 70 günahı affedilir." (çünkü İslâm Alime değer verir, yani Alimin 1 hatası 1000-lerce insanın yanılmasına, hata etmesine sebep ola bilir, bu yüzden Alim birşeyi yapmadan önce 2 kere düşünmeli, dikkatli olmalıdır)</em></strong></p><p></p><p><u>--</u></p><p></p><p></p><p><em><strong>11. Alimin hatası ve davul sesi</strong></em></p><p></p><p>Hazret Peygamber (sallallahu aleyhi ve alihi vessellem) buyurmuştur:</p><p></p><p><strong><em>"Alimin hatası davul sesi gibidir ki, çabuk olarak cemaate (ve ya halka, insanlara) yetişir (varır). Amma (ama) cahilin hatasını onun nadanlığını (cahilliği) örter (kapar)."</em></strong></p><p></p><p>Hazret Ali (aleyhisselâm) buyurmuştur:</p><p></p><p><strong><em>"Alimin hatası büyük cinayettir."</em></strong></p><p><strong><em></em></strong></p><p><strong><em>"Alimin hatası alemdekileri fesata (bozukluğa, yanlışa) sürükler."</em></strong></p><p><strong><em></em></strong></p><p><strong><em>"Alimin hatası kırık gemiye benzer ki, kendisini ve başkalarını gark eder (suda batırır)."</em></strong></p><p></p><p><u>--</u></p><p></p><p><em><strong>12. </strong></em><strong><em>Çocuğun uyarısı (ve ya haberi)</em></strong></p><p></p><p>Bir gün Ebu Hanife (Sünnilikteki en ünlü mezhep olan "Hanefilik"in kurucusu, Peygamberimizin vefatından 67 yıl sonra, yani 699-da dünyaya gelmiş, 767 de vefat etmiştir. İslâm İlâhiyatçısı ve Alimdir. Iraklıdır, Kufede dünyaya gelmiş, ve Bağdadda vefat etmiştir) bir yerden geçiyordu. Bir çocuğun uçurum gibi bir yerden geçmek istediğini gördü. Çocuğa dedi:</p><p></p><p><em><strong>"Kendini koru ki, düşmeyesin."</strong></em></p><p></p><p>Çocuk Ebu Hanifeye dedi:</p><p></p><p><em><strong>"Ey Şeyh! Bana düşmekle hiç bir şey olmaz. Eğer sen düşersen, senin bütün taraftarların düşer."</strong></em></p><p></p><p>Ebu Hanife, çocuğun zekâsı karşısında şaşa kaldı.</p><p></p><p><u>--</u></p><p></p><p></p><p><em><strong>13. Musanın (aleyhisselâm) ağlaması</strong></em></p><p></p><p>Allah Musaya (aleyhisselâm) buyurdu:</p><p></p><p><em><strong>"Şimdiye kadar halis bir amel ettin mi?"</strong></em></p><p></p><p>Dedi:</p><p></p><p><em><strong>"Evet, namaz kıldım, oruç tuttum ve (seni) zikrettim."</strong></em></p><p></p><p>Allah-teala buyurdu:</p><p></p><p><strong><em>"Namazın Sırat köprüsünden geçmene bir vasıtadır. Orucun cehennem ateşi için kalkandır. Zikrin ise cennette dereceni (rütbeni, makamını ve mevkini) artırır.</em></strong></p><p></p><p>Hazret Musa (aleyhisselam) ağladı ve dedi:</p><p></p><p><em><strong>"Ya Rabbi! Bana öyle bir iş öğret ki, yalnız senin için olsun."</strong></em></p><p></p><p>Buyurdu:</p><p></p><p><em><strong>"Mazluma yardım ettin mi, kıyafeti olmayanı giydirdin mi? Susuza su verdin mi? Alime saygı gösterdin mi? Bunlar halis amellerdir."</strong></em></p><p></p><p>Peygamber (sallallahu aleyhi ve alihi vessellem) buyurmuştur:</p><p></p><p><strong><em>"5 şey ahiretin musibetlerindendir: 1.Namaz kılmamak. 2.Alimin ölümü. 3.Dilençiyi ümitsiz (ve ya umutsuz) etmek. 4.Babaya-anneye itaatsizlik. 5.Zekât vermemek."</em></strong></p><p></p><p>Yine Peygamber (sallallahu âleyhi ve âlihi vessellem) buyurdu:</p><p></p><p><em><strong>"Alimlerle oturmak ibadettir."</strong></em></p><p></p><p>Ali (âleyhisselâm) buyurmuştur:</p><p></p><p><em><strong>Yalakalık ve kıskançlık müminden uzaktır, yalnız (olumlu manâdadır bu) ilim yolunda.</strong></em></p><p></p><p><u>--</u></p><p></p><p></p><p><strong><em>14.Hazret Zehranın (radıyallahu anha) ölümü</em></strong></p><p></p><p></p><p>İbn Abbas (İslâm Alimi ve Fakıhı, Hz.Muhammedin baya ünlü sahabesi, Hz.Muhammedin amcasının oğlu, 619 yılında dünyaya gelmiş, Hz.Muhammedin vefatından 55 yıl sonra yani 687 yılında vefat etmiştir) demiştir:</p><p></p><p><em><strong>"Hazret Zehra (radıyallahu anha) vefat ettiğinde Ali (aleyhisselam) mesciddeydi ve Hasan ve Hüseyin (aleyhisselam) da evde yoktu. Evde yalnız Esma bint Ümeys (Esma bint Ümeys Hz.Alinin diğer bir karısıdır) vardı. Esma bu ölümün ağırlığından nale ederek (inleyerek) ağlar halde evden çıktı. Kapının karşısında Hasan ve Hüseyinle karşılaştı. Onlar dediler: Annemizin vaziyyeti nasıldır? Esma sustuğunda, onlar heyecanla eve girdiler ve Hazret Zehranı uyumuş (ebedi bir uykuya dalmış) halde gördüler. Hüseyin (aleyhisselam) annesinin elini kıpırdatarak onun ölümünden haberdar oldukta, böyle seslendi: Kardeşim, sana baş sağlığı veriyorum (geçmiş olsun diyorum)! Sonra feryat ederek dedi: Ya Muhammed (sallallahu aleyhi ve alihi vessellem)! Bu gün senin vefat musibetin bir daha tekrar oldu! Annemiz vefat etti! Hasan ve Hüseyin (aleyhisselam) mescide doğru koşarak hadiseyi (olayı) Aliye (aleyhisselam) haber verdiler (anlattılar). Bu haber İmamı o kadar sarsıttı ki, takatsiz (yorgun) bir halde yere düştü. Orda olanlar Hazreti uyattılar (bayılmıştı çünkü) ve İmam oğulları ile birlikte eve döndü. Onlar Esmayı ağlar bir halde Zehranın cenazesinin yanında gördüler. Ali (aleyhisselam) Zehranın (radıyallahu anha) yüzünden parçayı (şu ölünün üstüne serilen beyaz bir kefende ola bilir kasıt ve ya bir tülde ola bilir) kaldırdı. İmam onun vasiyetnamesini (vasiyetini) yastığın altından alıp okudu. Orda böyle yazılmıştı:</strong></em></p><p><em><strong></strong></em></p><p><em><strong>"Amcaoğlu (Hz.Ali, Hz.Muhammedin amcasının oğludur, yani kuzendirler, Hz.Fatıma Zehra ise, Hz.Muhammedin kızıdır, yani Hz.Alinin kuzeninin kızıdır, bu yüzden Hz.Aliye "Amcaoğlu" diye hitap etmiş ola bilir), benim gusülümü geceye ertele ve gecede kefenleyip, namaz kılıp toprağa göm (göm anlamında). Bunu hiç kimseye söyleme. Seni Allaha emanet ediyorum ve evlatlarıma selam söyle..."</strong></em></p><p><em><strong></strong></em></p><p><em><strong>Ali (aleyhisselam) onun vasiyetine amel ederek (uyarak) vasfolunmayan bir üzüntü ile, ağlar gözlerle ona gece gusül verib, kefenleyib toprağa gömdü (yani gömdü)."</strong></em></p><p><em><strong></strong></em></p><p><em><strong></strong></em></p><p><em><strong>--</strong></em></p><p><em><strong></strong></em></p><p><em><strong>Bu hadisler, İran kaynaklarından alınmış, tercüme edilmiş ve öyle yazılmıştır. Anlaşılmayacak sözler ola bileceği için parantez içinde bazı sözlerin manâları yazılmıştır.</strong></em></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Rüya Tabircisi, post: 107345, member: 13790"] [B][I]1. 1000 cihattan üstün (Cihat - Peygamberlerimizden bazıları cihat etmişlerdir, [/I]cihat - din uğruna yapılan savaş anlamına gelir. Cihat etmek çok büyük sevaptır, ve eski dönemlerde bir ara Müslümanlara farz (şart, vacip) kılınmıştı.)[/B] Peygamberi-ekrem (sallallahu aleyhi ve alihi vessellem) Ebuzere (Ebuzer - Lakabı Ebuzerdir (Ebuzer el-Gıfari) gerçek adı Cündeb bin Cünade bin Süfyandır. İslamı ilk kabul eden sahabelerdendir, Hz.Muhammed kendisine Abdullah adını vermiştir. Ne zaman doğduğu hakkında kesin bir bilgi olmasa bile, 652-de, yani Peygamberimizin ölümünden 20 yıl sonra Suudi Arabistan, Medine çölü yakınlarındaki "El-Rabaza" kentinde vefat etmiştir. Arabistan, Hicazdaysa dünyaya gelmiştir) böyle buyurmuştur: [I][B]"----Ey Ebuzer! 1 saat ilim (burada kastedilen ilim, matematik ve ya diğer derslerle ilgili olmasıyla birlikte, ağırlıklı olarak kastedilen İslâmi İlimdir) tartışması ile meşgul olmak, (1 saat ilim tartışmak ya'ni) 1000 gecenin sevabından ki, her gece 1000 rekât namaz kılıp ve 1000 müharebe (savaş, burada kastedilen cihattır) ve Kuran tilâvetinden üstündür."[/B][/I] Yine de buyurdu: [I][B]"----Ey Ebuzer! 1 saat ilmin tartışıldığı yerde oturmak 1 yılın ibadetinden----gündüzleri oruç tutup ve geceleri namaz kılmaktan üstündür. Alimin (burada kastedilen, sahte alimler filân değildir, insanları kötü şeylerden uzaklaştırmaya çalışan gerçek, dinine gerçekten bağlı olan İslâm Alimleridir) yüzüne bakmak köle azat etmekten (köleyi serbest bırakmaktan) üstündür. (zira köleyi serbest bırakmakta çok sevaptır)[/B][/I] [U]--[/U] [B][I]2. 2 Hadis öğrenmek ve 60 yıl ibadet[/I][/B] Hazret Peygamber (sallallahu aleyhi ve alihi vessellem) buyurmuştur: [B][I]"Her kim 2 hadis öğrenirse, onlardan kemale (olgunluğa) yetişmek için istifade ederse (kullanırsa) ve ya başkalarına öğretirse, onlar da o hadislerden kullanırlarsa, böyle bir şahısın ameli 60 yılın ibadetinden üstündür."[/I][/B] Hazret Ali (aleyhisselâm) buyurmuştur: [B][I]"Hikmet (bilgelik) ve ilim müminin yitirdiği (kaybettiği) şeydir. O yüzdende münafıktan (Münafık - dilde iman edip, kalpte Allaha iman etmemiş kimse, cehennem azabının en ağırını tadarlar, ve İslâma göre yaratılmışların en kötüsüdürler) olsa bile onu öğrenin."[/I][/B] Hazret Peygamber (sallallahu aleyhi ve alihi vessellem) buyurmuştur: [I][B]"Ey Ali, 3 şey İmanın sırrındandır, fakir iken ihsan etmek (burda kastedilen ihsan, fakirken başka bir fakire yemek ve ya para vermek ve ya yardım etmektir), cemaatle (ve ya halkla) insafla (adaletle) iletişim kurmak (yani halkla, insanlarla kibar, iyi konuşmak), başkalarına ilim öğretmek."[/B][/I] [U]--[/U] [I][B]3. Alimlerde olan 5 nitelik (özellik)[/B][/I] Peygamber (sallallahu aleyhi ve alihi vessellem) buyurmuştur: [I][B]"Yalnız sizi 5 şeyden uzaklaştıran ve 5 şeye davet eden alimle oturun: Şüpheden anlaşılana, riyadan (kötü, ün, şan, şöhret, maddi çıkarlardan) ihlâsa (riyanın tam tersi, aksidir. anlamı, temizlik, sevgi, yürekten bağlılıktır), rakvetten (rakvet-rekabet demektir) zühde (dünya aşkını bırakıp kendini ibadete vermeye), tekebbürden (egodan, kibirden) tevazukârlığa (yani alçakgönüllülüğe), ihanet ve hileden iyilikseverliğe (hiçbir karşılık beklemeksizin iyilik eden kimse) davet etsin."[/B][/I] [U]--[/U] [I][B]4. 1 saat mütalaa (kastedilen ilim öğrenmedir) ve 70 yıl ibadet[/B][/I] Peygamber (sallallahu aleyhi ve alihi vessellem) buyurmuştur: [B][I]"Alimin 1 saat ilime sarf ettiği zamanı abidin (dünya aşkını bırakıp kendini dine adayan kimseye abid denir) 70 yıl ibadetinden üstündür."[/I][/B] [U]--[/U] [I][B]5. Alimin abidden üstünlüğü[/B][/I] Peygamber (sallallahu aleyhi ve alihi vessellem) buyurmuştur: [I][B]"Şeytan insanları bidata (dine sonradan gelen kondarma, sahte şeylere, burda kastedilen kötü şeylerdir) doğru çekmektedir. Böyle olan surette alimler insanları agâh edip (aydınlatıp) çekindiriyor (bu işlerden yani kötü işlerden), abid ise ancak ibadete kapılarak etrafına aldırış etmiyor ve bunu anlamıyor. (burada abid kötülenmemiştir, sadece Alimin abidden üstün olduğuna değinilmiştir, ne mutlu abid olana elbette)[/B][/I] [U]--[/U] [I][B]6.Alimlerin ahirette şefaati[/B][/I] İmam Rıza (aleyhisselam) buyurmuştur: [I][B]"Kıyamet günü abide denilir ki: Sen iyi insandın (burada geçen "insandın" çok manidardır, bakınız "insandın" diyor, kişi artık ölmüş bulunduğu için "insansın" dememektedir), ibadet ve kemale (olgunluğa) varmak için çalıştın. Ama, fakıh (fıkıh bilginlerine fakıh denir, fıkıh ilime yakın bir sözdür, fıkıhta bir ilimdir, içerisinde İslâm kanunlarını ve İslâm hukukunu ve diğer bazı bilinen ünlü ve önemli şeyleri barındırır) ve alime denilir ki: Ey ali Muhammedin (sallallahu aleyhi ve alihi vessellem) yetimlerinin velisi! (dostu yani) Sen onları hidayet ettin (doğru yola getirdin), zayıflara muhabbet (sevgi) gösterdin. Şimdi öğrettiğin şahıslara şefaat et. O, onlara şefaat eder ve bazı talebelerini (öğrencilerini) ise cennete götürür (buda çok manidardır, burda "bazı" deniyor, demekki hepsi değil belkide bazıları sonradan kafir olmuştur ve ya münafık oldukları için cehenneme gidiyorlardır belkide araftadırlar ve ya sonradan cennete gireceklerdirler). Bu yüzdende alimle abid arasında fark var."[/B][/I] İmam Ali (aleyhisselâm) buyurmuştur: [I][B]"1 saat alimle oturmak Allah yanında 1000 ibadetten daha sevimlidir. Alimle cuma mescidinde namaz kılmak 100.000 rekata beraberdir. Gayri-Cuma mescidinde (yani cuma mescidi olmayan bir mescidde) namaz kılmanın ise 1000 rekat sevabı var."[/B][/I] [U]--[/U] [I][B]7. En kötü ve en iyi insan[/B][/I] İmam Seccad (aleyhisselâm) buyurmuştur: [I][B]"Allah Danyal peygambere vahyetti: Benim yanımda en kötü ve düşman insan alimlere zillet gözüyle bakan ve ona itaat etmeyen cahhildir. En iyi insan hep alimlerle olan ve onları ülkü (yüce) karar veren adamdır (insandır)."[/B][/I] Alimlere ihtiram (saygı) hakkında hadislerde denilen çoğu buyrukların yanında bir o kadarda amelsiz alimlerin (çakma olan alimlerin, çakma olan islam alimlerinin) cezalandırılması hakkında sözlerde (ve ya hadislerde) vardır. Elbette, burda denilenler yalnız dini tahsili (resmi olarak dini eğitim almış) olan ruhanilere (din ve mezhep işlerine bakan kimse) ait değildir, bütünlükle, şeriat vazifesi olan ve sözlerden (ve ya böyle hadislerden) haberi olan her bir müslümana aittir. [U]--[/U] [I][B]8. Amelsiz alimin (çakma, günahkâr alimin) cezalandırılması[/B][/I] İmam Ali (aleyhisselam) buyurmuştur: [I][B]"Tevratın son hissesinde 5 buyuruk vardır ki, ben her sabah onu okumayı seviorum: Amelsiz alim şeytan gibi, zalim sultan Firavun gibi, tamahkâr (paragöz, açgözlü kişi) fakir zenginin karşısında baş eğen köpek gibi, kullanılmayan servet tuğla gibi ve zorunlu ve ihtiyaç olunmayan hallerde evden çıkan kadın hizmetçi gibidir."[/B][/I] Üstadlardan birine dediler: [I][B]"Siz neden ahlâk dersi öğretmiyorsunuz?"[/B][/I] Dedi: [I][B]"Kuranın 2 ayeti beni bu işten (ahlâk dersi öğretmekten) uzaklaştırdı: Siz nasıl insanları iyi işlere emrediyorsunuz ki, kendinizi unutuyorsunuz? Halbuki siz Allahın kitabını okuyorsunuz. Peki, neden düşünmüyorsunuz? [/B][/I][B][I]Başka bir ayette buyuruyor: Amel etmediğiniz sözü demekten korkun. Bu Allahı ağır kızdırıyor."[/I][/B] [U]--[/U] [I][B]9. Dünyaperest (günahkâr, ölümden korkan, dünya aşkı içini sarmış kişiye dünyaperest denir) alim ve dinsiz ölüm[/B][/I] Hazret Peygamber (sallallahu aleyhi ve alihi vessellem) buyurmuştur: [I][B]"Her kimse (kendisiyle) gurur duymak için ilim öğrenirse, cahil gibi dünyadan gider (vefat eder). Her kimse onu ancak demek (söylemek) için öğrenirse, münafık gibi ölür. Her kimse onu tartışma ve mübahese için öğrenirse, fasık (doğru yoldan çıkmış, Allaha isyan etmiş kişi ve günahkâr kişi) gibi ölür. Her kim onu zengin olmak için öğrenirse, dinsiz ölür. Her kim onu amel etmek için öğrenirse, arif (akıllı) ve dindar (dinine bağlı) ölür. (burda Alim nerede? diyiceksiniz, yani Alim bile zengin olmak için öğrenirse, o bile dinsiz ölür anlamındadır)"[/B][/I] [U]--[/U] [B][I]10. Yolkesici[/I][/B] İmam Sadık (aleyhisselâm) buyurmuştur: [B][I]"Allah-teala Davuda (aleyhisselam) böyle vahyetti: Dünyaperest alimi benimle kendi aranda vasıta karar verme. Çünkü o seni benim muhabbetimden uzaklaştırır. Dünyaperest alimler kulların yolunu kesendir. Ben en az onlardan kendi duamın ("duamın" diye tercüme edilen söz arapça kökenli "minacat" sözüdürki, bu söz "dua" ve ya "haber" anlamı taşır, yani "duamın" yerine "haberimin"de ola bilir) şirinliğini alacağım."[/I][/B] İmam Sadık (aleyhisselâm) buyurmuştur: [B][I]"Alimin 1 günahı affedilmemiş cahilin 70 günahı affedilir." (çünkü İslâm Alime değer verir, yani Alimin 1 hatası 1000-lerce insanın yanılmasına, hata etmesine sebep ola bilir, bu yüzden Alim birşeyi yapmadan önce 2 kere düşünmeli, dikkatli olmalıdır)[/I][/B] [U]--[/U] [I][B]11. Alimin hatası ve davul sesi[/B][/I] Hazret Peygamber (sallallahu aleyhi ve alihi vessellem) buyurmuştur: [B][I]"Alimin hatası davul sesi gibidir ki, çabuk olarak cemaate (ve ya halka, insanlara) yetişir (varır). Amma (ama) cahilin hatasını onun nadanlığını (cahilliği) örter (kapar)."[/I][/B] Hazret Ali (aleyhisselâm) buyurmuştur: [B][I]"Alimin hatası büyük cinayettir." "Alimin hatası alemdekileri fesata (bozukluğa, yanlışa) sürükler." "Alimin hatası kırık gemiye benzer ki, kendisini ve başkalarını gark eder (suda batırır)."[/I][/B] [U]--[/U] [I][B]12. [/B][/I][B][I]Çocuğun uyarısı (ve ya haberi)[/I][/B] Bir gün Ebu Hanife (Sünnilikteki en ünlü mezhep olan "Hanefilik"in kurucusu, Peygamberimizin vefatından 67 yıl sonra, yani 699-da dünyaya gelmiş, 767 de vefat etmiştir. İslâm İlâhiyatçısı ve Alimdir. Iraklıdır, Kufede dünyaya gelmiş, ve Bağdadda vefat etmiştir) bir yerden geçiyordu. Bir çocuğun uçurum gibi bir yerden geçmek istediğini gördü. Çocuğa dedi: [I][B]"Kendini koru ki, düşmeyesin."[/B][/I] Çocuk Ebu Hanifeye dedi: [I][B]"Ey Şeyh! Bana düşmekle hiç bir şey olmaz. Eğer sen düşersen, senin bütün taraftarların düşer."[/B][/I] Ebu Hanife, çocuğun zekâsı karşısında şaşa kaldı. [U]--[/U] [I][B]13. Musanın (aleyhisselâm) ağlaması[/B][/I] Allah Musaya (aleyhisselâm) buyurdu: [I][B]"Şimdiye kadar halis bir amel ettin mi?"[/B][/I] Dedi: [I][B]"Evet, namaz kıldım, oruç tuttum ve (seni) zikrettim."[/B][/I] Allah-teala buyurdu: [B][I]"Namazın Sırat köprüsünden geçmene bir vasıtadır. Orucun cehennem ateşi için kalkandır. Zikrin ise cennette dereceni (rütbeni, makamını ve mevkini) artırır.[/I][/B] Hazret Musa (aleyhisselam) ağladı ve dedi: [I][B]"Ya Rabbi! Bana öyle bir iş öğret ki, yalnız senin için olsun."[/B][/I] Buyurdu: [I][B]"Mazluma yardım ettin mi, kıyafeti olmayanı giydirdin mi? Susuza su verdin mi? Alime saygı gösterdin mi? Bunlar halis amellerdir."[/B][/I] Peygamber (sallallahu aleyhi ve alihi vessellem) buyurmuştur: [B][I]"5 şey ahiretin musibetlerindendir: 1.Namaz kılmamak. 2.Alimin ölümü. 3.Dilençiyi ümitsiz (ve ya umutsuz) etmek. 4.Babaya-anneye itaatsizlik. 5.Zekât vermemek."[/I][/B] Yine Peygamber (sallallahu âleyhi ve âlihi vessellem) buyurdu: [I][B]"Alimlerle oturmak ibadettir."[/B][/I] Ali (âleyhisselâm) buyurmuştur: [I][B]Yalakalık ve kıskançlık müminden uzaktır, yalnız (olumlu manâdadır bu) ilim yolunda.[/B][/I] [U]--[/U] [B][I]14.Hazret Zehranın (radıyallahu anha) ölümü[/I][/B] İbn Abbas (İslâm Alimi ve Fakıhı, Hz.Muhammedin baya ünlü sahabesi, Hz.Muhammedin amcasının oğlu, 619 yılında dünyaya gelmiş, Hz.Muhammedin vefatından 55 yıl sonra yani 687 yılında vefat etmiştir) demiştir: [I][B]"Hazret Zehra (radıyallahu anha) vefat ettiğinde Ali (aleyhisselam) mesciddeydi ve Hasan ve Hüseyin (aleyhisselam) da evde yoktu. Evde yalnız Esma bint Ümeys (Esma bint Ümeys Hz.Alinin diğer bir karısıdır) vardı. Esma bu ölümün ağırlığından nale ederek (inleyerek) ağlar halde evden çıktı. Kapının karşısında Hasan ve Hüseyinle karşılaştı. Onlar dediler: Annemizin vaziyyeti nasıldır? Esma sustuğunda, onlar heyecanla eve girdiler ve Hazret Zehranı uyumuş (ebedi bir uykuya dalmış) halde gördüler. Hüseyin (aleyhisselam) annesinin elini kıpırdatarak onun ölümünden haberdar oldukta, böyle seslendi: Kardeşim, sana baş sağlığı veriyorum (geçmiş olsun diyorum)! Sonra feryat ederek dedi: Ya Muhammed (sallallahu aleyhi ve alihi vessellem)! Bu gün senin vefat musibetin bir daha tekrar oldu! Annemiz vefat etti! Hasan ve Hüseyin (aleyhisselam) mescide doğru koşarak hadiseyi (olayı) Aliye (aleyhisselam) haber verdiler (anlattılar). Bu haber İmamı o kadar sarsıttı ki, takatsiz (yorgun) bir halde yere düştü. Orda olanlar Hazreti uyattılar (bayılmıştı çünkü) ve İmam oğulları ile birlikte eve döndü. Onlar Esmayı ağlar bir halde Zehranın cenazesinin yanında gördüler. Ali (aleyhisselam) Zehranın (radıyallahu anha) yüzünden parçayı (şu ölünün üstüne serilen beyaz bir kefende ola bilir kasıt ve ya bir tülde ola bilir) kaldırdı. İmam onun vasiyetnamesini (vasiyetini) yastığın altından alıp okudu. Orda böyle yazılmıştı: "Amcaoğlu (Hz.Ali, Hz.Muhammedin amcasının oğludur, yani kuzendirler, Hz.Fatıma Zehra ise, Hz.Muhammedin kızıdır, yani Hz.Alinin kuzeninin kızıdır, bu yüzden Hz.Aliye "Amcaoğlu" diye hitap etmiş ola bilir), benim gusülümü geceye ertele ve gecede kefenleyip, namaz kılıp toprağa göm (göm anlamında). Bunu hiç kimseye söyleme. Seni Allaha emanet ediyorum ve evlatlarıma selam söyle..." Ali (aleyhisselam) onun vasiyetine amel ederek (uyarak) vasfolunmayan bir üzüntü ile, ağlar gözlerle ona gece gusül verib, kefenleyib toprağa gömdü (yani gömdü)." -- Bu hadisler, İran kaynaklarından alınmış, tercüme edilmiş ve öyle yazılmıştır. Anlaşılmayacak sözler ola bileceği için parantez içinde bazı sözlerin manâları yazılmıştır.[/B][/I] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Hz. Muhammed (s.a.v)
Hadis-i Şerifler
Çok güzel 12 Hadis
Üst
Alt