Cemre ne demektir?

Muvatta

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
28 Şubat 2011
Mesajlar
318
Tepkime puanı
13
cemre ne zaman düşer, cemre düşmesi ne demektir?

Cemre, Şubat ayında, önce havada, sonra suda ve en sonra toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişine verilen isimdir.

Şubatın 20’sinde, 27’sinde ve Mart’ın 6’sında takvimlerin kaydettiği üç hava olayı vardır ve buna “cemre” denir. Birincisinin “Hava”ya, ikincisinin “Su”ya, üçüncüsünün de “Toprak”a düştüğü söylenir. Böylece, düştüğü yerleri ısıttığı kabul edilir.

Eskiler, seneyi kış ve yaz günleri diye ikiye ayırmışlardır. Kış günlerine Kasım, yaz günlerine ise Hızır denirdi. Kasım günleri Miladi 8 Kasımda girer ve 179 gün (Şubat’ın 29 çektiği sene-i kebise denilen artık senelerde 180 gün) sürer. Hızır günleri de 6 Mayıs' ta girer ve 186 gün sürer.

Cemrelerin düşüşü Kasım günlerinde olur. Birinci Cemre Kasımın 105’ inde havaya. İkinci Cemre 112’sinde suya. Üçüncü Cemre 119’unda toprağa düşer. Bu günler 20 Şubat, 27 Şubat ve 6 Marta (Şubatın 29 çektiği 4 senede bir 5 Mart' a) rastlar.

Cemre düşmesi ne demektir?

Zamanı geldiğinde cemre düştü deriz. Düşen bir şey var mıdır, ne nereye düşmüştür? Bu söz söylendiğinde bizler, tabii olarak bir şeyin bir yere düştüğünü düşünürüz. Ama büyüklerimiz aslında pek görünmeyen bu olayı, aklımızın daha kolay kavrayabilmesi için böyle söylüyorlar. Biz de, ateş anlamına gelen cemrenin havaya düşmesini, sanki havaya bir ateş değmiş gibi düşünebiliriz. Ateş değer, yani cemre düşer, hava ısınır. ‘Cemre’nin havaya düşmesi ile hava sıcaklığının arttığı düşünülür. Birinci cemre düştüğü zaman havalar ısınmaya başlar, ikinci ve üçüncü cemreler düşünce artık hava sıcaklığı iyice artmıştır.

Cemre temiz gönüllere düşer...
Cemre sadece havaya, suya ve toprağa mı düşer?
Bir de topraktan yaratılan insanoğlunun cemresi vardır.
Asıl cemre insanoğlunun gönlüne düşer. Tabi insan isterse cemrenin düşmesini…
Sonsuz bir baharın kalplerde buluşmasını…
Cemre düşecek kalbin güzelliğini Mevlana “Ey dost, şu dünyada gördüğün çiçekli, güzel kokulu bahardan başka gizli bir bahar daha var. O bahar dilberi ay yüzlüdür; bu gördüğün bahardan daha güzeldir, daha hoştur. O, temiz insanların gönüllerinde gizlenmiştir” diyerek ne güzel tasvir eder.
Cemre kalbe düşende bahar çiçekleri gibi sevgiler yeşerir.
İşte o zaman asıl cemre aşk’ın dili, gözü olur.
Cemrenin düşmesi için gönlün kapısını açmalıdır önce. Gönül bir irfan hazinesidir.
“Gerçekten de Allah suretlerinize, mallarınıza bakmaz; fakat ancak gönüllerinize ve amellerinize bakar” hadisinde bildirildiği gibi gönül denen hazine Cenab-ı Hakk’ın nazargahıdır.
Ve gönle düşen cemre bir daha gitmez geriye.
Yeter ki kalbine cemre düşürenlerden olalım.
Çünkü cemre gönle düşende dört mevsim bahar olur.
İkinci Cemre

Gün batar
Kuşlar dönerdi
Seherler
Adama namaz kıldıran ihtişamını yitirdi
Artık ne gün batıyor ne kuşlar dönüyor
Akşam ile yatsı arası

Eğer erirse
Kar ilkin damlarda erirdi
Sahurlar olurdu
İftarlar eskiden
Orucu inanmayana tutturan
İnanmasa da insan
Bu iftar
Bu sahur inanılası bir şeydi
Cemreler düşerdi eskiden
Bir yâsin bir cemre
Bir cemre bir çocuk düşerdi
Zemheri vardı
Kırk gün
Mart dokuzu
Kocakarı fırtınası
Cemreler düşerdi eskiden,
Bir yâsin bir cemre
Bir cemre bir çocuk düşerdi
'Zahmeti' derdi anam
Kırk gün de bu cem'an
Gül açardı ardından

Üçbin yılın cemresi düştü
Teki benim olmayan
Bir daha düşerse /çocukken inandığım gibi/
Gökten bağrıma bir kor
düşse düşse düşecek
/Bütün cemreler düştü mü çocuklar/
Bir işarettir cemre.

Kara kışların ardından, soğuk beyazların arasından, pembeli yeşilli baharlar gözümüz önüne serilir.

Bilinmezlikler içinden, tam vaktinde, rengi, kokusu, lezzeti yerinde nimetler gönderenden bir işarettir cemre.

Kupkuru dallara yaprak yaprak can, suyu çekilmiş ırmaklara gürül gürül heyecan veren...

Kuş sütünü eksik etmeyen sofraları kıskandıracak, herkesi doyuran ziyafetlere buyur eden birinden işarettir...

Başlangıçtır cemre...

Cemre, havaya düşer!

Yağmurlar sağılır bulutlardan, uzaklardan tertemiz nefesleri yüklenir getirir rüzgârlar... Güneşin solgun yüzüne kan gelir, ışıl ışıl durdurulur üstümüzde. Gökyüzüne her bakışımızda gözbebeklerimize cemreler düşer...

Cemre suya düşer!

Bir taze tomurcuktur çocuk... Rahmet, bardaktan boşanırcasına, annelerin göğsüne dolar, oradan dağıtılır bütün yavrulara... Çocuk tomurcuklar çiçeklenir, çocuklar yarın, yarınlar bahar kokar...

Cemre, toprağa düşer!

Toprağı dost, toprağı kardeş bilenlerin kanla suladıkları vatanlara mükâfattır cemre... İnsan, kaleler geçer toprak için, geçilmesini istemediği topraklara kaleler diker. Gülle gülle kalelere düşer cemre, fetih olur. Cemre, aşk olur kalbe düşer, bir Mehmed bir Mayıs günü Fatih olur...

Havaya düşer cemre...

Cemre, suya düşer...

Toprağa düşer cemre...

Cemreler, insan için düşer!

İnsan için süslenir baharda yeryüzü, her baharda semâdan, sırlara sarılı ikramlar gönderilir.

İstemek ile şükür, tövbe ile affedilmenin binbir yolunda öyle hızlı koşarız ki... Öyle çabuk varırız ki... Kıskanır insanı baharlar...

Çünkü... Cemre, insana düşer!
 
Üst Alt