Çanakkale şehitleri ile ilgili hutbe

Muvatta

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
28 Şubat 2011
Mesajlar
318
Tepkime puanı
13
ŞEHİTLİK

(ÇANAKKALE ZAFERİ DOLAYISIYLA)

Muhterem Kardeşlerim!

Tarihimizde altın harflerle yazılmış pek çok kahramanlıklar ve zaferlerimiz vardır. Hiç şüphesiz ki, bunların en önemlilerinden biri de Çanakkale Zaferidir. Bu büyük zaferin yıl dönümünü kutlarken, ölüme gözünü kırpmadan giden ve şehitlik mertebesine ulaşan o büyük kahramanların torunları olarak onlarla ne kadar övünsek azdır. Çanakkale Zaferi, kendisinden silah, teçhizat ve asker sayısı bakımından kat kat üstün olan düşmana karşı, bütün imkânsızlıklara rağmen, iman gücüyle kazanılmış bir destanın adıdır. İstiklal şairi Mehmet Âkif bu hususu şöyle dile getirir:

Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin

Sönüyor göğsünün üstünde, o arslan neferin.

Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler

Kahraman orduyu seyret ki, bu tehdide güler.

Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından.

Alınır kal‘a mı göğsündeki kat kat iman.

Değerli Müminler!

Mehmetçik bu savaşta kahramanlığını ve cesaretini ispat ederken düşmanına da insanlık dersi vermiştir. Dünya, kendi göğsündeki yarasına ot basarken, düşmanının yarasını gömleğiyle saranı, onu sırtında taşıyarak tedavi edeni ve daha nice benzeri insanlık ve merhamet örneklerini Çanakkale savaşında mehmetçikten görmüştür. İşte bizim dinimiz, merhametimiz ve ahlâkımız budur.

Dinini, vatanını, ırz ve namusunu koruma uğruna hayatını feda edenlere şehit denir. Onlar toprağa kanlı elbiseleriyle kefensiz giren, “dinim yaşasın”, “vatanım aziz olsun”, “harîm-i ismetime nâmahrem eli değmesin” diyen yiğitlerdir. Onlar yarı aç, yarı çıplak, yalın ayak, yastığı taş, döşeği çamur ve toz toprak olan cesaret abidesi kahramanlardır. Anaların vatana kurban olsun diyerek gönderdiği kınalı kuzulardır.

Ve onlar Cenâb-ı Hakkın “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın. Bilakis onlar diridirler. Rableri katında rızıklanırlar”[1]müjdesine gerçekten inanmış müminlerdir. Ve yine onlar; Peygamberimizin “Cennete giren hiç kimse, yeryüzündeki bir kısım nimetler kendisine verilse bile, dünyaya geri dönmek istemez. Sadece şehit, gördüğü itibar ve ikram sebebiyle tekrar dünyaya dönmeyi ve defalarca şehit olmayı ister”[2]hadis-i şerifinin anlamını yürekten hissedenlerdir.

Aziz Şehitlerin Kıymetli Evlatları!

Şu bir hakikattir ki, şehitlik ve gazilik ruhunu kavrayamayanlar düşmanın esareti altında kalmaya mahkûmdur. Neslimiz bu ruhla tanıştırılmalı ve bu ruhla yetiştirilmelidir aziz müminler. Çanakkale sırtlarında yatan 250 bin şehidimiz, bizlere lisân-ı halleriyle şöyle haykırmaktadırlar: “Bizler vatanın dört bir yanından rengi, dili, ırkı farklı müminler olarak burada bir tek gaye için şehit düştük. Size, hür, özgür ve beraber yaşayabileceğiniz bir cennet vatan emanet ettik. İmanla bütünleştik, Kur’an’la sünnetle bir araya geldik. Başka milletlerin kolayca başaramayacağı bir zaferi Allah’ın yardımıyla kazandık. Siz de bizi birleştiren değerlerin etrafında kenetlenirseniz birlik ve beraberliğinizi korursunuz.”

Bütün şehit ve gazilerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun.

Muhterem Müminler

İstanbul Müftülüğü tarafından, Çanakkale Savaşının yıldönümü münasebetiyle tüm şehitlerimizi anmak ve onların ruhlarına bağışlamak üzere, Maltepe Cumhuriyet Camii’nde 18 Mart 2012 Pazar günü Saat 11:30’da başlayıp öğle namazı sonrası da devam emek üzere Vaaz, Mevlid ve Dua programı düzenlenmiştir.

Şaban KURT

Tozkoparan Cami İmam-Hatibi/Güngören/İstanbul

[1]Âl-i İmrân, 3/169.

[2]Buhârî, “Cihâd”, 21.
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
سْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَلاَ تَحْسَبَنَّ الَّذِينَ قُتِلُوا فِي سَبِيلِ اللّهِ أَمْوَاتًا بَلْ أَحْيَاءٌ عِنْدَ رَبِّهِمْ يُرْزَقُونَ

ŞEHİTLİK ve ÇANAKKALE ZAFERİ

Muhterem Müslümanlar!
Yüce Dinimiz İslam, vatan sevgisini imanın bir parçası saymış vatan savunmasının da bizler için mukaddes bir görev olduğunu telkin etmiştir.
Değerlerimizi ve mukaddesatımızı korumak için canlarını ortaya koyan şehit ve gaziler de Yüce Rabbimiz ve Sevgili Peygamberimiz tarafından övülmüştür.
Bu hususla ilgili olarak Âl-i İmrân Suresi’nin 169. ve 170. ayetlerinde şöyle buyrulur: “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü zannetme! Bilakis onlar hayatta olup, Rablerinin katında yaşarlar, rızıklanırlar.
Allah’ın lutf-u kereminden ihsan ettiği nimetlere kavuşmaktan dolayı sevinç içindedirler. Arkalarından henüz kendilerine katılmayan müstakbel şehit kardeşlerine de, kendilerine hiçbir korku olmayacağına ve üzüntü hissetmeyeceklerine dair de müjde vermek isterler.” İki cihan güneşi Sevgili Peygamberimiz Hz.Muhammed (s.a.v.) de şehitlik derecesinin yüksekliğine dikkat çeken bir hadis-i Şeriflerinde: “Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, Allah yolunda savaşıp öldürülmeyi, sonra diriltilip yine öldürülmeyi, sonra diriltilip yine öldürülmeyi ne kadar çok isterdim.” buyurmuşlardır.

Muhterem Müslümanlar !
Şanlı tarihimizdeki en önemli vatan savunmalarından birisi de Çanakkale zaferidir. Bu zafer halkımız ve askerlerimizin iman ve azminin, din ve vatan sevgisinin eşsiz bir nişanesidir.
Bir avuç iman ve irfan ordusunun etten ve kemikten kaleler kurarak elde ettiği bu zafer; aynı zamanda Anadolunun her yerinden gelen insanımızın birliktelik, fedakarlık ve kardeşlik örneklerinden birisidir.
Çanakkale bizlere evlad-ü iyalini, malını ve canını ‘ilây-ı kelimetüllah’ uğrunda, vatan ve millet yolunda feda ederek şehitlik mertebesine ulaşan iman erlerini hatırlatır.

Çanakkale, bu aziz vatanda canlarından ve namuslarından emin olarak bağımsız bir hayat yaşayan bizlerin, tüm şehitlerimize ve gazilerimize minnet ve şükran duyarak her zaman hatırlarımızda sürekli kalması gereken bir destandır.

Değerli Kardeşlerim!
Milli ve manevi değerlerimizi unutmayalım. Bunlara sahip çıkalım. Gelecek nesillerimizin temeli olan gençlerimize, atalarımızın bu vatanı nasıl bizlere emanet bıraktığını, bu uğurda canlarını tereddüt göstermeden nasıl feda ettiklerini unutturmayalım.
Şunu hatırdan çıkarmamak gerekir ki, Çanakkale; Milli ve manevi değerlerin korunması uğrunda bir savaştır.
Onlar o gün için canlarını feda ederek ve tüm imkanlarını zorlayarak bu vatanı bizlere emanet etmişken; bu memleketin güzelleşmesi ve gelişmesi için yapacağımız her faaliyet de bizim vatanseverliğimiz olacaktır.

Bugün için vatanseverliğin; işini gereğince yaparak insanımıza hizmet etmek, birlik beraberlik ve huzurumuzu pekiştirecek her türlü davranış ve çalışma içerisinde bulunmak olduğunu unutmayalım. Yine unutmamalıyız ki; farklılıklarımız bizim için bir ayrılık-gayrılık sebebi degil bizi güçlü kılabilecek zenginliğimizdir.

Bu vesileyle bütün şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz. Hutbemizi İstiklal Marşı Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale Şehitlerine yazmış olduğu şiirin mısralarıyla bitirelim.

Sen ki, İslam’ı kuşatmış, boğuyorken hüsran
O demir çemberi göğsünde kırp parçaladın;
Sen ki, ruhunla beraber gezer ecramı adın;
Sen ki asara gömülsen taşacaksın… Heyhat,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat…
Ey Şehit oğlu şehit, isteme benden makber
Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber

İL : NEVŞEHİR
AY-YIL : MART-2011
TARİH : 18/03/2011
CUMA HUTBESI
 
Üst Alt