Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
BÖLGELERİMİZ VE ŞEHİRLERİMİZ
Bölgeler ve Şehirler
Marmara Bölgesi
Bursa
Bursada bir peygamber torunu:seyyid emir sultan hazretleri
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ekrem" data-source="post: 40040" data-attributes="member: 3"><p style="margin-left: 20px"></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> <img src="https://www.yumaksepeti.com/wp-content/uploads/2010/09/images2.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></span></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> İSTİKAMET ANADOLU</span></p> <p style="text-align: center"></p></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> Seyyid Muhammed Medine’de yerleşmeye niyetlidir, ancak bir gece rüyasında Resulullah Efendimiz’le, Hazret-i Ali’yi görür. Ona, Anadolu’ya gitmesi emredilir. Üç nurdan kandili takip edecek, kandillerin söndüğü yerde yerleşecektir.</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> Seyyid Muhammed uyandığında kandilleri karşısında bulur. Hemen o gün hazırlanır, çıkar yola. Seyahat haftalar sürer ve bir gün kandiller söner. Uludağ eteklerinde yemyeşil bir beldededir şimdi… Bursa’da!</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> Yöre halkı onu keşfetmekte gecikmez. Etrafında halka olur sohbetine katılırlar. Hatta Sultan derler ona. Emir Sultan!</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> O günlerde Yıldırım Bayezid Macarlar’la savaşmaktadır. İki tarafta güçlü, haliyle kayıplar büyüktür. Yaralılar öylesine çoktur ki çadırlardan taşar. Üstelik cerrah sıkıntıları vardır. Ancak, revirde o güne kadar tanımadıkları bir genç peydahlanır. Görünüşe bakılırsa son derece mahir bir hekimdir. Hatta günün birinde sultanın kolundaki yarayı sarar. Kesik derindir, ama tutkalla yapıştırılmışçasına iyileşir. İzi bile kalmaz. Yıldırım Bâyezid sargıyı çözerken hayretten dilini yutar. Zira bu hanımının nişanlıyken kendisine verdiği mendilin yarısıdır. Sırrı bilmek ister. Ama esrarengiz genç yoktur ortalıkta.</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> Niğbolu müstahkem bir kaledir. Osmanlı ordusu büyük kayıplar vermesine rağmen tek taş sökemez. Görünen o ki, bu gidişle kaleye girmeleri ham hâyâldir. Ama Yıldırım kolay pes etmez. Büyük bir âzimle yürür surların üstüne. Tam ümidini yitirmek üzeredir ki, kale kapısı açılır. Osmanlı ordusunu âdeta içeri buyur eden genç kolundaki yarayı saran hekimin ta kendisidir.</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> <img src="https://www.yumaksepeti.com/wp-content/uploads/2010/09/tomris.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></span></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"> FATIMA SULTAN’IN RÜYASI</span></p> <p style="text-align: center"></p></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px">Yıldırım o yıl Edirne’de konaklar. Ailesi Bursa’dadır. Bâyezid’in Hundi Fatıma adında hâya ve takva sahibi bir kerimesi vardır. Bu kızcağız bir gece rüyasında Efendimiz’i görür. Ondan Muhammed Buhari ile evlenmesi istenir. Ama kızcağız edebinden kimseye bir şey söyleyemez. Ertesi gün Server-i Kainat yine rüyasını şereflendirir ve “Eğer” buyururlar, “Ahirette şefaatime kavuşmak istiyorsan dinle beni!”</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> Hundi Fatıma Sultan’ın talibi çoktur. Adı büyük paşalarla</span> <span style="font-size: 12px">, namlı beyler sıradadır. Görünüşte Emir Sultan gibi fakir ve garip biri onlarla aşık atamaz. Ancak Hundi Sultan kararlıdır. Bedeli ne olursa olsun Emir Sultan’la evlenecektir. Ama sırrını kimselere açamaz. Hem Emir Sultan’ın Efendimizin emrinden haberi var mıdır acaba?</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> Çok geçmez. Bir gün Emir Sultan dünür yollar saraya. Valide sultan dudak büker. Açıktan açığa “olmaz!” demez; ama öyle demeye getirir. “Söyleyin ona” der</span> <span style="font-size: 12px">, “kırk deve yükü altın getirsin, alsın kızımı!”</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> Emir Sultan sakindir, “Öyleyse!” der, “göndersin develeri!”</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> Mübarek, devecibaşını karanlıkta karşılar, onları hiç dolandırmadan Nilüfer çayına götürür. Su yatağındaki çakılları göstererek “Doldurun!” der, “Hatta kendi keselerinizi de.”</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> Devecilerden bazıları “bunda bir hikmet olmalı” der, bazısı güler geçer. Hele içlerinden biri “n’olacak bunlar” deyip aldığı çakılları geri döker.</span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-size: 12px"> Muhammed Buhari Hazretleri Valide Sultan’ın huzuruna çıkar. Heybeler ters yüz edilir. Zemini kıpkızıl altın kaplar. Valide sultan şaşırmanın ötesinde korkar. Şimdi diyecek tek sözü vardır: “Nasıl istiyorsan öyle olsun!”</span></p> <p style="margin-left: 20px"></p><p style="text-align: center"><strong><span style="font-size: 15px"><span style="color: Red">**********<img src="https://i.imgur.com/YYHPZ.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />**********</span></span></strong></p> </p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ekrem, post: 40040, member: 3"] [INDENT] [CENTER][SIZE=3] [IMG]https://www.yumaksepeti.com/wp-content/uploads/2010/09/images2.jpg[/IMG][/SIZE] [SIZE=3] İSTİKAMET ANADOLU[/SIZE] [/CENTER] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] Seyyid Muhammed Medine’de yerleşmeye niyetlidir, ancak bir gece rüyasında Resulullah Efendimiz’le, Hazret-i Ali’yi görür. Ona, Anadolu’ya gitmesi emredilir. Üç nurdan kandili takip edecek, kandillerin söndüğü yerde yerleşecektir.[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] Seyyid Muhammed uyandığında kandilleri karşısında bulur. Hemen o gün hazırlanır, çıkar yola. Seyahat haftalar sürer ve bir gün kandiller söner. Uludağ eteklerinde yemyeşil bir beldededir şimdi… Bursa’da![/SIZE] [SIZE=3] Yöre halkı onu keşfetmekte gecikmez. Etrafında halka olur sohbetine katılırlar. Hatta Sultan derler ona. Emir Sultan![/SIZE] [SIZE=3] O günlerde Yıldırım Bayezid Macarlar’la savaşmaktadır. İki tarafta güçlü, haliyle kayıplar büyüktür. Yaralılar öylesine çoktur ki çadırlardan taşar. Üstelik cerrah sıkıntıları vardır. Ancak, revirde o güne kadar tanımadıkları bir genç peydahlanır. Görünüşe bakılırsa son derece mahir bir hekimdir. Hatta günün birinde sultanın kolundaki yarayı sarar. Kesik derindir, ama tutkalla yapıştırılmışçasına iyileşir. İzi bile kalmaz. Yıldırım Bâyezid sargıyı çözerken hayretten dilini yutar. Zira bu hanımının nişanlıyken kendisine verdiği mendilin yarısıdır. Sırrı bilmek ister. Ama esrarengiz genç yoktur ortalıkta.[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] Niğbolu müstahkem bir kaledir. Osmanlı ordusu büyük kayıplar vermesine rağmen tek taş sökemez. Görünen o ki, bu gidişle kaleye girmeleri ham hâyâldir. Ama Yıldırım kolay pes etmez. Büyük bir âzimle yürür surların üstüne. Tam ümidini yitirmek üzeredir ki, kale kapısı açılır. Osmanlı ordusunu âdeta içeri buyur eden genç kolundaki yarayı saran hekimin ta kendisidir.[/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE] [SIZE=3] [/SIZE][CENTER][SIZE=3] [IMG]https://www.yumaksepeti.com/wp-content/uploads/2010/09/tomris.jpg[/IMG][/SIZE] [SIZE=3] FATIMA SULTAN’IN RÜYASI[/SIZE] [/CENTER] [SIZE=3]Yıldırım o yıl Edirne’de konaklar. Ailesi Bursa’dadır. Bâyezid’in Hundi Fatıma adında hâya ve takva sahibi bir kerimesi vardır. Bu kızcağız bir gece rüyasında Efendimiz’i görür. Ondan Muhammed Buhari ile evlenmesi istenir. Ama kızcağız edebinden kimseye bir şey söyleyemez. Ertesi gün Server-i Kainat yine rüyasını şereflendirir ve “Eğer” buyururlar, “Ahirette şefaatime kavuşmak istiyorsan dinle beni!”[/SIZE] [SIZE=3] Hundi Fatıma Sultan’ın talibi çoktur. Adı büyük paşalarla[/SIZE] [SIZE=3], namlı beyler sıradadır. Görünüşte Emir Sultan gibi fakir ve garip biri onlarla aşık atamaz. Ancak Hundi Sultan kararlıdır. Bedeli ne olursa olsun Emir Sultan’la evlenecektir. Ama sırrını kimselere açamaz. Hem Emir Sultan’ın Efendimizin emrinden haberi var mıdır acaba?[/SIZE] [SIZE=3] Çok geçmez. Bir gün Emir Sultan dünür yollar saraya. Valide sultan dudak büker. Açıktan açığa “olmaz!” demez; ama öyle demeye getirir. “Söyleyin ona” der[/SIZE] [SIZE=3], “kırk deve yükü altın getirsin, alsın kızımı!”[/SIZE] [SIZE=3] Emir Sultan sakindir, “Öyleyse!” der, “göndersin develeri!”[/SIZE] [SIZE=3] Mübarek, devecibaşını karanlıkta karşılar, onları hiç dolandırmadan Nilüfer çayına götürür. Su yatağındaki çakılları göstererek “Doldurun!” der, “Hatta kendi keselerinizi de.”[/SIZE] [SIZE=3] Devecilerden bazıları “bunda bir hikmet olmalı” der, bazısı güler geçer. Hele içlerinden biri “n’olacak bunlar” deyip aldığı çakılları geri döker.[/SIZE] [SIZE=3] Muhammed Buhari Hazretleri Valide Sultan’ın huzuruna çıkar. Heybeler ters yüz edilir. Zemini kıpkızıl altın kaplar. Valide sultan şaşırmanın ötesinde korkar. Şimdi diyecek tek sözü vardır: “Nasıl istiyorsan öyle olsun!”[/SIZE] [CENTER][B][SIZE=4][COLOR=Red]**********[IMG]https://i.imgur.com/YYHPZ.gif[/IMG]**********[/COLOR][/SIZE][/B][/CENTER] [/INDENT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
BÖLGELERİMİZ VE ŞEHİRLERİMİZ
Bölgeler ve Şehirler
Marmara Bölgesi
Bursa
Bursada bir peygamber torunu:seyyid emir sultan hazretleri
Üst
Alt