Bizim Kapımız Herkese Açık Cübbeli ye de Cübbesize de

Selamun Aleykum...
Allahın rahmeti bereketi üzerinize olsun... Bizleri hayatın içinde anlamlı kılan ve mahluku beşerden ayıran idrak kapılarımızın açık olup düşünebilme noktasında;
irâde yani tercih sâhibi olmamızdir!!
Bir insanin yazdığı bir şeyi okumadan evvel, o insanın karakterini doğru okumak icap eder... Cubbesiz Zühd mü Züğürt mü oldugunu anladi isem apdal olayim!!

Bilindiği gibi herşeyin bir kalıbı ve makami vardır. Bir “makama” talip olmak!!! rıza makamı,aşk'ın makamı,teslimiyet makami gibi..
Başbakan'ın makamı, halka HAKK ile hizmet etmek makamıdir!!!
Halka/topluma yapılan hizmetin Hakk-a yapılmış olduğunun bilincinde olma makamıdir

Sizin yazdiginizi okuyunca hayret makami'na vardim... ve anladim ki, düşünce, devamlı Hz. Adem’in gözleriyle, yani hayret ve hayranlıkla dünyaya ve insanlarin
fikirlerine bakmayı öğrenmektir. Ins. hayret makamindan hayrât makamı'na giden yolda olgunlaşma makamına erisiriz...

İnsan gönüllü bir sey yaptiginda, hak talep edebilir mi?
Zaten gönüllü yapilmis, karsi taraf oyle bir talepde bulunmamis ki... Bu soruyu bilenler lutfen yazarlarsa Allah RAZI olsun derim...

Sanirim Önce KUL HAKKI NEDİR..? Bilmemiz gerekiyor;
1) Bir kulun, bir başka insanın malını veya parasını haksız yere alması, çalması, gasp etmesi,
2) Bir kulun, bir başka yaratılmışa zarar vermesi..
3) Bir kulun başka kulları rahatsız etmesi
4) Bir kulun, bir başka kulun kalbini kırması..
Gibi durumlardır diye düşündüm...

Mesela, ben burada gönüllü yaziyor, hizmet veriyorum ve zamanimi harciyorum ki zaman en kiymetli sermayem... ama, hic kimse uzerinde HAKKIM yoktur...!!!
HAKKINIZI helal edin diye arada bir yaziyorsam... bu yazdiklarimdan veya burada harcadigim zaman icin degil...
Bazen bilerek veya bilmiyerek; espiri seklinde bazi seyleri yazdigimda ya bilmiyerek birinin kalbini kırdi isem, ki kirdigimi zannediyorum arada bir,
Helallik istemek, yazmak icimden geliyor...
Çünkü, KUL HAKKI ile Rabbimin huzuruna varmaktan korkuyorum...

Yoksa, internette biri gezerken begenmedigi bir konuyu elestirmek icin uye olmus da 60 saniyesini harcamis da, o 60 saniyenin
HAKKINI helal etmiyor diye bir mantiksizligi ilk kez hayret ile hayattimda duydum...

Kendi nefsini galip ve HAKLI cikartmak icin, uye olmus yazi yazmis 60 saniyesini kaybetmis...!!!
Eyvallah, hic kimse yazmasi, elestirmesi icin zorlamadi. Keske, o 60 saniyesini teheccud namazi ile gecirse idi... Ama, o ibadetti degil burada elestiri yazmayi secti...
İnsana, tercih, seçme hakkı verilmiş... ve o bu HAKKI kullandi ise mesela secimlerde bizler oy kullaniyoruz kendi hür irademiz ile...
Duamiz irademizin HAKKINI HAKK ile verebilmis olmamiz..

Netice olarak insanlar, irâde yani tercih sâhibidirler. Düşüncelerinde ve hareketlerinde hürdürler. Fakat, düşünceleri ve işleri, bir sebebe bağlıdır.
İnsan bir işi yapıp yapmamayı irâde etmeden önce, zihninde düşünür, tartışır. Hangi taraf ağır gelirse, onu irâde eder, ve uygular..
“Beled” ve “Veşşemsi” sûresinin 8. âyet-i kerimelerinde, Allahü teâlânın insanlara maddî ve mânevî kuvvet verdiği, iyi ve kötü yolları ayırdığını, mesûliyyetin,
sorumluluğun da insana âit olacağını açıkça bildirmektedir.
Her şey, Allahü teâlânın takdîri ile hâsıl olur. İnsanın, bir işin ezelde nasıl takdîr edildiğini bilmediği için, emre uyarak çalışması lâzımdır...
Velhasili kelam... Allah cc. cumlemizin Yar ve Yardimcisi olsun.. daha ne diyeyim..

İnsanları yargılamak en kolay şeydir. Ama sevmediğiniz yönleri ile onları anlamaya çalışmak onların içine girmeye çalışarak
kendinize ve dünyaya onların gözünden bakmak sizi hiç ummadığınız kadar genişletir ve manevi ufkunuzu yükseltir!
Bir doğru yada bir yanlış aramadan olanı olduğu gibi anlamaya çalışmak!

Doğru olan yaklaşım bir doğru yada yanlış aramadan insanları olduğu gibi algılamaya ve anlamaya çalışmaktır.
''insanlara'' bir eksik arayan hata arayan gözlerle bakarsanız mutlaka birden fazla kusur bulacağınız muhakkaktır.
Lakin, hepimiz birbirimizin iyi ve güzel yönlerine olumlu bulduğumuz yanlarına odaklanır ve o nokta üstünden köprüler kurmaya çalışsaydık;
zaten ancak o zaman gercek İslam kardesligi kurulabilirdi...

Neyse, Bizim kapımız herkese açık, Cübbeli'ye de Cübbesize'de Zühd de Züğürte de..
Yeter ki, herkes haddini ve hakkını bilsin ölçüler aşılmasın...
Kaş yapayım derken göz çıkarmasın!!
Her şey senin, niyetine göre hizmet eder...
Eyvallah...

Hayirli Aksamlar dün gece gec saatlerde bir kisi ruyalar bolumune soyle bir yorum eklemisti...
"Sirf bu konuya cevap yazmak icin uye oldum ve 60 saniyemi harcadim ve bu 60 saniyemin HAKKINI Size Helal etmiyorum........"

bütün gün kafami kurcaladi durdu..
Günümüzde gönüllü hizmet edenler,hak iddia edebilirler mi?

"Haksızlığı hak iddia edenlere karşı hak dâvâ etmek ve onlara müracaat etmek bir haksızlıktır, hakka karşı bir hürmetsizliktir."

Üzerimizde Hakkı Olanlar kimler ve nelerdi?
gönüllü olarak yeni dogmus bir bebegi alip amac Allah RIZASI ve islamiyette kazandirmak peki onun uzerinde hic bir Hakk iddia edebilirmiyim ?
burada 60 saniyeden degil 6 seneden bahsediyoruz..
60 saniye ile 6 seneyi kiyasliyabilirmiyiz..?
bir yazi yazmak ile bir bebegi ,bir insani yetistirmek.. Allah-i peygamberi, kur`ani ogretmek mumin olarak yetistirebilmek icin maddi,
manevi her turlu zorluga katlanmaktan bahsediyoruz..
ama ortada Hak iddia edemiyoruz..
gecen hafta ayagi agridiginda alisveris merkezinde sirtimda tasirken bir musliman arkadasim gordu ve dediki "
Ahh baciimm! O seni yarin tasimiyacak.. tekmeyi vuracak!!"
Vursun dedim.. Rabbim bu gönüllü hizmettime bir tekmeyi layik gorecekse Ona da Eyvallah!!
gönüllü hizmettin karsiligi bu kisacik dunyada maddi olarak degil..Alemlerin RABBI olan Allah cc. in Riza ve sevgisidir dedim...

ALLAH RIZASI İÇİN YAPILAN BİR İŞTEN KUL-DAN HAK İDDİA ETMEK OLMAZ!!
BURDA ÖĞRETENDE ÖĞRENMEYE ÇALIŞANDA RIZA MAKAMINDADIR.
HER HANGİ BİR HAK SÖZ KONUSU OLAMAZ .SADECE VESİLE MAKAMINDA SEVABI VARDIR BUDA HER İKİ TARAF İÇİNDE ALLAHIN TAKDİRİ-İLAHİYESİNE KALMIŞTIR...

İster cübbeli olsun isterse cübbesiz, kapımız edeple gelen herkese açıktır. Bilmediği konuda ahkam kesen, anlamadığı işe yorum yapan bir de üstüne ahlak ve terbiye konusunda zayıf karekterli kişilere kapımız kapalı.

Edeple gelen lütüfla gidiyorsa, edepsizce gelen kovularak gidiyor maalesef...