Bir yıl sonu muhasebesi

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
tesbih.jpg


Bir takvim yılının sonuna yaklaşırken, ticaret ve esnaf vatandaşlarımız ile şirketler ve kurumlar; yıllık muhasebelerini kapatmak için bilançolarını bağlama gayreti içindeler.

Takvim zamanına göre bir yolun sonuna geldiğimizde, neredeyse kadim bir alışkanlığın etkisiyle, ben de “geçmişin muhasebesi”ne takılırım..
Belkide 1 ocakta dogdugum icin bende hayattimin muhasebesini yaparim..
Hayatta herseyimin tamamen Allah'a ve Rasul'unun rizasina uygun olmasi, yine her sartta nefis muhasebesi ve Allah'in Vekil ismine siginip herseyi neticesini O'na birakmaktir.
Cunku yurekten inaniyorum ki, kuluna karsi bir anadan dahi daha merhametli olan Mevla bana her seyin hayirlisini nasip etmistir ve edecektir.
Nasıl bir hayat yaşıyorsanız öyle ölürsünüz. Nasıl öldüyseniz öyle de dirilirsiniz'' hadis-i Şerifi geldi aklima.
Hayat uzun gibi gorunen ama cok kisa suren bir imtihan sureci bence. Hayatin degeri uzun yasamakta degil, dogru yasamaktadir.
Mevla'nin yarattigi guzelliklerin farkinda olsak, hayat cok guzeldir aslinda...Hayat her zaman surprizlerle doludur iyi ya da kotu...
Velhasılı kelam, insanın bu dünyadaki macerası devamli sürmekte, bilinmezlere doğru yol almaktadır.
Fakat bir son durağın olacağı da asla idrakten çıkarılmamalıdır. O zaman hayatın sürprizlerinin belki de yepyeni fırsatlar olduğunun ayırdına ulaşılır.
Her yeni günle bahşedilen sayısız fırsat ,nimet ve imkan insana son bir pişmanlık yaşatmamak istercesine hep yeni firsatlar veriyor...
Bunu idrak edebildiğimiz oranda hayat daha bir anlam kazanır..
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
gunbatimi.jpg


Her yıl sonu O senenin muhasebesini yaparim; artısını, eksisini yani toplamasını, çıkartmasını, bölünmesi...
Bunca yıla neler sığdırabildim acaba?
hic gecmiyecekmisim dedigim omrumun sonbahari...
Hani beklentilerim, eksiklerim ,güzel amellerim…
Yoksa kocaman bir aldanmışlığın içerisinde miyim?
yaşadığım gecmis senenin,günlerin muhasebesini yapma zamanı.
Her kes iyi bir insansin derken ,neden ben kendimi eksik ve gaflette hissediyorum..
Geçen yıl bu zamanlara bakıyorum da ne çabuk gelip geçmiş koca bir yıl.
Dükkan sahibi esnaflar nasıl yıllarının muhasebesini yapıyorlarsa yatırıp kar-zarar defterlerini masaya.
Giriş-çıkışları borçluları alacaklıları nasıl didik didik inceliyorlarsa biz de geçen bir senenin hayır hasenat defterini incelemeliyiz..

Geçen bir yılda ne gibi güzel ameller kazandırmışım hayır defterime.Yapmamam gerekenleri terk etmiş miyim ?
Çevreme faydalı olabilmiş miyim?
Benden beklentileri olanların beklentilerine cevap verebilmiş miyim?
Bana düşen vazifelerin hakkına eda edebilmiş miyim?
Şimdi bir yılın hesabını yapma zamanı. Acaba kazanç mı fazla yoksa zarar da mıyim?
Kaç kişiye faydamız dokundu derken acaba kaç kişinin ahını aldık ve kaç kişiden helallik almamız gerekiyor hic düşündük mü?
Bir yıl sonu muhasebesini vermekte zorlaniyorum....
Hayatın ne kadar anlamlı ve değerli olduğunu insan yaşını aldıkça anlıyor. Esas değeri ise hala hakkıyla veremediğimizi düşünüyorum.
Aslında basittir hayat ama basit değildir yaşamak.
Hakkını vermek lazım bize verilenlerin…
Şerefle Bitirilmesi gereken ,En asil görev hayattır.
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
yilsonumuhasebe.jpg


Seneler ne de çabuk geçiyor!..
Dört gün sonra milâdi takvime göre yeni bir yıla daha girmiş bulunacağız. Ömrümüzün bir senesi daha gidecek...
Kabir hayatına biraz daha yaklaşacagiz..
Yaşadığımız ve yaşayacağımız üç hayatımız vardır: Bir dünya hayatı, iki kabir hayatı, üç ahiret hayatı...
Bu üç hayatın en kısa olanı halen yaşamakta olduğumuz, daha ne kadar yaşayacağımızın belli olmadığı dünya hayatıdır.
En kıymetli olanı da budur. Çünkü üç hayatımızı buradan kazanmak zorundayız. Bunun için geride bıraktığımız bir senenin değil her saatimizin
kıymetini bilmeli ve en iyi bir şekilde değerlendirmeliyiz.

HATALARIMIZI TESPİT EDELİM...
Bu yeni senenin farkı sadece duvardaki takvimi ,rakam ve sayilari değiştirmek olmamalıdır.
Geride bıraktığımız ve bir daha ele geçiremeyeceğimiz altın değerindeki bir yılımızın muhasebesini yapmalıyız.
Geçirdiğimiz yılda iyi ve yararlı işler yaptıysak onları bu yeni yılda artırmalıyız.
“Nasıl daha başarılı olabilirim, nasıl daha çok güzelliklere imza atabilirim?” düşüncesi bizde hakim olmalıdır.
Hatalarımızı da tesbit etmeliyiz, onları bir daha hiç yapmamaya veya daha az yapmaya şartlanmalıyız.
Yeni yıl böyle kutlanır. Yoksa içki içmek, çam devirmek, evleri “Noel Ağacı” ile süslemek çılgınlıktan başka bir şey değildir.
Hristiyanların bu tutumunu elbette yadırgamıyoruz.
Her toplum, kendi dinine ve töresine göre yaşar ve yaşamayı sever. Bu, insanların tabii hakkıdır.
Bunun için de onların; kendi takvimlerine göre, kendi mukaddes bildikleri günleri, gönüllerince
değerlendirmelerini normal ve tabii karşılıyoruz...
Bizim üzüldüğümüz husus başkadır. Biz, bir taraftan Müslüman olduğunu söyleyip, diğer taraftan Hristiyanlar gibi Noel kutlayan kimsenin varlığına şaşarız!..
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
suvegul.jpg


Geçti bir yıl daha tutamadık....yakalayamadık yine ...imanın tadına vara..vara yaşayamadık..

O vakit sevelim bari Allah için...Allah için sevince açılır yürek dilleri..
Dökülür samimice..riyasız hak incileri belki..kim bilir..
Yazılır dürüstçe dostluklar adına ne var ise..yiğitçe...kardeşini de gül Bahçesine davet edercesine..
Paylaşılır kardeşçe sevinç..hüzün..güzellik adına ne var ise.
Dost hanesine yazılan isimler için bir bir sıralanır içten samimi dualar...
Aldanmasın..incinmesin...ötelenmesin....diye..

Güzel bir yıl geçirdim güzeldi şükürler olsun. Bundan önceki yıllara göre konuşuyorum. 2013 ins daha da güzel olacak Allahın izni ile.
Sıfır kilometre bir yıl tap taze henüz başlandı bu gün birinci günü. Niyet kurun niyet Allahım bu yıla senin rızan için başlıyorum.
Kendimizi kontrol ederek yaşayalım dikkat edelim dikkat!! bağırmayla,ağlamayla, yazmayla çizmeyle olmuyor bu işler.
An'ı kaçırmayalım fark ederek yaşayalım bu öyle zor birşey değil. Sadece dikkatli olmak yaşarken özen göstermek.
Bu özeni gösterdiğimizde Allah önümüzü açıyor nice güzel güzel anlayışlara kavuşturuyor.
Güzel bir yıldı 2012 inşallah 2013 de çok daha güzel anlayışlar.duygular,hayretler yaşayacağım.
Hepinize selam ediyor hayırlar diliyorum ..
cümlemizin inş.2013 yılının hayırlara vesile olması dileğiyle
Allah,im gönlünüzde olanı hakkınızda hayırlı eylesin,
Hakkınızda hayırlı olana gönlünüzü razı eylesin
AMİN..

Asla farkına varamıyoruz ama yarın geriye
kalan ömrümüzün ilk günü!
acilangul1
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Kainattaki her şey birbiriyle ilişkilidir iç içedir. Hep sarmaş dolaştır ...ayni insanlar gibi...
Aslında birbirimize ne kadar da yakınız. Birbirimizin kapılarını açacak nice anahtarlara sahibiz...

hayat sebeplerle dolu.. herşey bir diğer şeyin oluşunun bahanesi.. attığımız her adımda, aldığımız her nefeste hayat denen bu kurgunun sebeplerini üretmeye devam ediyoruz..
birileri geliyor, birileri gidiyor, birileri doğuyor yada ölüyor birileri.. seviliyor, seviyor insanlar.. yada seviyor ve nefret ediyorlar..ve bir sekilde hayat devam ediyor...
sebepler ve olaylar korkunç derecede karmaşık bir kurgunun icinde...

insanın yaşamı negatif ve pozitif değerlerin dengesi üzerine kuruludur.. aynı zamanda tüm evrende de geçerlidir bu denge..
bu ayrılmamazlık ve denge kaçınılmaz bunu kabullenip boyun eğmek ve Bu Alemlerin Rabbine Teslim olmaktan baska cikar yolumuz mu var?
içimizde bizi rahatsız eden düşünce, anı, fikir, görüş, zan, kısıtlılık..vs var.. ve bunlar her an hissedebileceğimiz ama ne olduklarını anlayıp,
algılayıp, ayırıp, kurtulabileceğimiz, şeylerden değil.. hal böyleyken..
yapılması gereken, imkansız için uğraşıp zaman kaybetmekten ise;yapmamız gereken yegane şey, "doğru" olarak düşündüğümüz şeyleri azim ve kararlılıkla yapmaya calismaliyiz..
kendimizle çatışmamanın yolu kendimizi tanımaktan geçiyor.. ve doğru yolu bulmak da kendimizle
Fitrattimiz ,Ruhumuz ile çatışmayı bıraktığımız anda mümkün olabiliyor ancak..

Madem bu kadar kısa bir hayat yaşıyorsun ve bu hayatın içindeki her şey bir tadımlık. O zaman haydi kalk
ve silkelen. Asıl doyumluk yeri olan ebedi hayat için çalış.
Öyle bir çalışma ki seni cennet hayatına kavuşturacak, seni Rabbinle buluşturacak.
Hem bak Rabbin de seni çağırıyor:

“Ey huzur içinde olan nefis! Dön Rabbine! Sen O’ndan razı, O da senden razı olarak. (İyi) kullarımın arasına gir. Cennetime gir.” (Fecr / 27-30)


 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
hayir.jpg


Meydana gelen her şeyde mutlaka iyi ve yararlı bir taraf vardır. En kötü ve felaketli şeyler bile böyledir. “Mutlak kötülük yoktur cihanda” demiş bilgeler.
“Bize hayır görünen şeyler şer, şer görünen şeyler hayır olabilir” diyor ayet-i kerime..
.“Her şeyin ya kendisi veya neticesi iyidir” diyor Bediüzzaman. Fakat biz hep şer tarafına bakıyoruz. İleriyi göremediğimiz için
hoşumuza gitmeyen şeylere kötü diyoruz.
Olaylara iyi ve kötü yaftasını biz vuruyoruz. Bu onlara nasıl baktığımıza bağlıdır. Bakış açımız onu değerlendirir.
Mesela bir adam düşüp ayağını kırdığında bunu iyi değerlendirirse bir hayra dönüşebilir. Diyelim ki üç ay yatakta kaldı onlarca kitap okuyabilir.
Önemli olan olumsuz ve çirkin görünen şeyleri olumluya çevirebilmektir. Vaveyla edip bağırmanın, feryat etmenin hiçbir yararı yoktur.velhasili kelam...
 

ravza seyda

Başarılı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
13 Aralık 2012
Mesajlar
171
Tepkime puanı
1
şeyhim fadlullah hazretleri derdi ki,'ikindiden sonra bir vakit vardır ki;insanın o vakitte yapacağı en kıymetli şey,günü muhasebe etmektir'.
kişi düşünmeli bugün ne yaptım ALLAH adına..daha fazla ne yapabilirdim.Allah'ın rızası hangi ameldedir.O'nu ne ile,nasıl hoşnut edebilirim.yada ne yaptım bugün O'nu incitecek..
işte kişi hergün kendini bu muhasebeden geçirirse,ömrünü terakki içerisinde geçirecektir inşallahu teala..
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Değerli Gönül Dostlarım,
İnsanoğlu erdemleri ve zaafları ile insandır. Önemli olan bakış açısıdır. Söz sultanları güzel bakan güzel görür, güzel gören de güzel düşünür demişler.
Bakin ne güzel kar yağmis burasi evimin arka bahcesi...
Her tarafı beyaz bir örtü ile örtmus ayni Gelin gibi benbeyaz tertemiz ve isil, isil...
Yaz-in yemyesil kisin bembeyaz ayni nur gibi her yer parliyor...
Göz bu değişikliği görerek zevk alıyor.
Dünyada görüp zevk almamız için Hamd olsun sayısızca güzellikler var.
Durup bunlara bakacağımıza, bunlardaki orijinalliği tefekkür edeceğimize kafamızdaki bin bir endişe ile uğraşıyoruz.

Sorunlar bu güzellikleri görmemize engel oluyor. Sızlanmalar ve şikâyetler başlıyor.
İhtiyaçların, dertlerin ardı arkası ...kesilmez. Şu anda kar yağıyor pencereden bakıp bu güzelliği içinde duy ve bunu yaratana şükret.
Dünyanın güzelliklerine kör olmuşuz. Baharda açan çiçekleri görmüyoruz. Güzün solan ve sararan ve yerde birikerek güzel bir manzara oluşturan güzelliğini görmüyoruz.
Hiçbir şeyi görmüyoruz...cunku benlik mekaninda kaybolmusuz sanki... Kafamızdaki düşünceler, kederler bunları görmemize engel oluyor...
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Her şey sürekli değişmekte ve yenilenmektedir.
Dünün cevapları bugün yeterli olmuyor. Yeni cevaplar aramamız ve bulmamız lazımdır. Herkes kendi çağından sorumludur.
Dünya ilerlerken gözümüzü kapatamaz, yolun üzerinde yatamayız. Yeni gelenlerin eskileri geçmesi lazımdır ki toplum ilerlesin.
Ancak orijinal olabilen kalıcı olur. Taklit ve tabilik gerçekleri görmemize engel olur.
Kendilerine uyup arkalarından gittiğimiz zatlar şimdi yaşasalardı elbette farklı şekilde davranacaklardı.
Her zamanın bizden istediği bir şey vardır. Onu araştırıp bulmalıyız.
Peygamberimiz çağın gerektirdiği silahları edinmemizi öğütlüyor, hazreti Ali çocuklarınızı kendi zamanınıza göre değil
sizden sonraki zamana göre yetiştirin diyor...
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
terazi.jpg


Selamun Aleykum
Burada her sene mart ayı ile mayıs ayı arasinda vergi ödeme dönemi olur.. tabi ki ben de herşeyde olduğu gibi yine geç kalmıstim..
Zaten hesap, kitap ekonomiden hic anlamam... Dünya'ya Eyvallah!!! diyenlerdim kafaya hic takmam!!
Benim butun dünyam cocuklarim ve yetimlerimdir!!! agla..:,
Neyse ki bu islerim icin muhasebecim, guvenilir din kardesim var!!! Muhasebecim olmazsa vay halime!!!
Bu gün son gün idi sabah erkenden kalkip Musliman olan yaşlı Muhasebecimin yanina gittim ve gerekli evraklari verdim ve karsisina oturup bitirmesini bekledim..
O kadar cok makbuz vardi ki... gelir belli ama, giderler o kadar coktu ki... Çocuklarimin özel eğitim giderleri, spor faaliyetleri,
evlerin, arabalarin vergileri, sigortalari, tamir, tadilat giderleri vs...vs..
Muhasebecim bu vergi işi yaparken ne hikmetse bir an hüzünlendim... icimde bir darlanma oldu...

Muhasebecim de bunun farkina varip...espiri seklinde...
"Muhacir! devlette vergi vereceksin diye mi hüzünlendin? Merak etme senin gelirin, giderlerine orantılı olarak hesapladigim icin arada az bir fark var! yani Devlette fazla vergi ödemiyeceksin" dedi..

"Yokk efendim mesele o degil!!! Siz burada bir yillik gelir ve giderlerin muhasebesini yapmakta zorlandiginizi gorunce korktum... Ya 50, 60 senelik ömrümüzün muhasebesini yarin Allah'ın huzurunda zerre yaptigimiz kadar iyilik ve kötüluklerin hesabi... etrafimizda olan hersey bizim uzerimizde HAKKI var iken bunca hakkın hesabini, muhasebesini nasil yapacagiz diye bir an dusundum ve irkildim.. hüzünlendim!!!" deyince

Muhasebecim bir an daldi ve sunu soyledi;""40 senedir başkalarinin muhasebesini yaptim da bir gun olsun kendi
hayattimin muhasebesini yapmak aklima gelmedi..."hy..

Hayatın muhasebesini ve yaşadığı günlerin değerlendirmesini kulluk ve fânilik çerçevesinde yapanlar, kendilerine ihsan edilen hayat nimetini
Allah’ın emrine göre programlayanlar, hem bu dünyada hem de ebedî olan âlemde mutlu olacaklardır.
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
ibadet.jpg


Allah’ın bizlere ömür sermayesi olarak lütfettiği bir senenin daha sonuna ve yeni bir senenin başlangıcına yaklaşmış bulunmaktayız...
Zaman nasıl da çabucak geçiyor. Hz. Peygamber sav. insanların çoğunun aldandığı iki büyük nimetten birinin “zaman (boş vakit)” olduğunu ifade etmesi ne kadar manidardır.
Değil bir sene,bir ömür bitiyor...

Ve bir yıl daha akıp gitti ömrümden..bir sene daha yaşlanmanın hüznü var içimde..Nedense her sene bugün (31 aralik) bir hüzün kaplar içimi..
yarın benim doğum günüm...Başkalarını değil, kendimi hesaba çekme zamanim..artısını, eksisini ,toplamasını, çıkartmasını, bölünmesi...
Bunca yıla neler sığdırabildim acaba? yoksa koca bir hiç mi..? yoksa sadece kendimi mi kandırdım..?

Hayat sebeplerle dolu.. herşey bir diğer şeyin oluşunun bahanesi.. attığımız her adımda, aldığımız her nefeste hayat denen bu kurgunun sebeplerini üretmeye devam ediyoruz..
birileri geliyor, birileri gidiyor, birileri doğuyor yada ölüyor .. seviliyor, seviyor insanlar.. yada seviyor ve nefret ediyorlar..ve bir sekilde hayat devam ediyor...
sebepler ve olaylar korkunç derecede karmaşık bir kurgunun icinde...Korkuyorum Allahim!! geçen sene artıları ve eksikleri ile Allah için ne yaptım!!

Zaman başkalaşmış, asır değişmiş. İmanı muhafaza etmek avuçta kor ateşi tutmaktan çok daha zor hale gelmiş.
Adı Ahmet, Mehmet olup da münafık urbasıyla aramızda dolaşan, Lafz-ı Celal-i Subhani'yi güya vird edinen binlerce insan var.
Bunları iyi tanımak, bunların oyunlarına gelmemek için son derece dikkatli olunmalı. Bunun için de gönül aynası her daim pırıl pırıl olmalı..
Ya Kazanma Kuşağında Kaybetti isem...?
'Hayat bir sınav,bir imtihan yeri.. ama diğer sınavlara pek de benzemiyor; bazen yaptığın bir yanlış, tüm doğrularını götürebilir iken ,bir doğru yaptığın bütün yanlışlari silebiyor..

İşte bir senenin bitiyor olması, ömrümüzden bir senenin daha geçiyor olması, bize bu gibi manaları da hatırlatmalı, iç dünyamızda bir nefis muhasebesine vesile olmalı...
Yeni sene ise, yep yeni İlâhî tecelliler demektir. Zira ‘her yeni gün, yeni bir âlemin kapısıdır’. Bize düşen, bu âlemleri kendi hakkımızda iman ve ubudiyetle hayra çevirmek olmalı...

Hayatın muhasebesini ve yaşadığı günlerin değerlendirmesini kulluk ve fânilik çerçevesinde yapanlar, kendilerine ihsan edilen hayat nimetini
Allah’ın emrine göre programlayanlar, hem bu dünyada hem de ebedî olan âlemde mutlu olacaklardır.

Ey Allah'ım! Bizi zulmetmekten ve zulme uğramaktan koru. Bize hidayet et ve halimizi ıslah et. Bize mağfiret et ve durumumuzu düzelt...Affet bizi Allah'ım!aminn..
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Her yılın sonunda, o yıl içinde olup-biten olayların Muhasebesi yapılır. Olaylardan bazıları olup-bitmiştir ama etkisi devam ediyor da olabilir.
Kimisi komik, kimisi hüzünlü,kimisi tatli ve acı olabilir.Bakalım bu yıl neler olmuş..

Geçen yılda neler olup bitti derken ülkemizde olup-bitenleri kastetmedim. Kendimizi kastettim. Ülkede olanları nasıl olsa gazeteler, dergiler enine boyuna yazıyor ve tartışıyor.
Hatta televizyonlarda da özet görüntüler eşliğinde geçen yıl yadediliyor..

Sizin de hayatınızda geçtiğimiz yılda önemli şeyler olmuştur muhakkak. Hiç değilse bir kaç tane.. İşte ben de benimkilerden aklımda kalanları yazacağım.
Çoklarını ilgilendirmez belki ama aradan yıllar geçince hatıra niyetine okurum. Size değil de bana faydası olur yani..

2013 yılında en sonun da Oğlumu Sünnet Ettirdim..Kızım staj için başka Eyalette gitti...Evim boşaldi derken;ayni gün Sudanli bir kız çocuğunu koruyucu Anne olarak evime aldim...
her şey iç içe..birbirleri ile bağlantılı Kızım gitmese idi Sudanli kız çocuğunu alamazdim..
bazen öyle şeyler yaşarsiniz ki;Bu ALLAH c.c in bir MUCİZESİ dersiniz...Sonra da ancak kader der geçersiniz..
çünkü olayların dilini çözmek kolay değildir. gözlemlerim sonucunda sadece kader tam zamanin da
Hızır gibi yetişti dersiniz..Hızır bazen Dua, bazen bir insan bazen de farkli bir ekmek kapisi olur çıkar karşımıza...

Ben de her insan gibi kırgınlıklar ve hayal kırıklığı yaşadım..
Ve anladim ki;Yaşadığın her hayal kırıklığı seni gafletten uyandırıp hakikatına ulaştıran bir basamak idi...
Her insan Nefis ile Aşk Arasındadir!!bunu unutmayin...unutursaniz bir gün güvendiğiniz dağlara kar yağarda ruhunuz üşür, hem de donarcasına deprasyona girebilirsiniz..
Sevgiliye alınan gül elden düşmüş,güvenilen dağlara karlar yağmış...olabilir...

Bazen öyle bir hayal kırıklığı yaşarsınız ruhunuz üşür, hem de donarcasına...Siz, bedeninizin üşüdüğünü düşünerek sımsıkı giyinip,
kalın battaniyelere sarınırsınız kat kat; fakat nafile...Isınmanız mümkün değildir.
İçiniz titrer, sanki bir el içinize girip ruhunuzu söküp alarak buzlar içindeki kutuplara bırakmıştır.

Ama Unutmayin!!Burası bir imtihan dünyası hep birbirimiz ile imtihan ediliriz....
her birimizin İnsan beşer, kuldur şaşar bir An da olsa Nefsimize kapilip hata yapabiliriz!!
Insan beser, durmaz sasar, eyler hatâ, üçer beser...Düz ovada yürür iken, ayagını sürter, düser.

Anlayacağınız ;Eski yıl beni beni biraz daha olgunlaştırdı Bakalım Bu yeni yılda neler bekliyor bizi, sizi..
Bu vesileyle yeni yılınızın sağlık ve huzur içinde geçmesini dilerim.
Selam ve muhabbetle..Selamet ile Hayra kaliin..


acilangul1
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
hesapgunu.jpg


Sahi yılbaşı nedir? Bir yıla veda edip yeni bir yıla girerken yüce yaratıcımıza isyan ile mi girilir.
Yoksa geçen bir yılın muhasebesi yapılarak mı girilir. Tabi Müslümanca düşünüp Müslümanca yaşanacaksa elbette 31 Aralık gecesi muhasebe gecesi olacaktır.

Muhasebe iyi yapılmalı. Yanlış hesap iflasa sürükler. Ve hesap ölmeden önce yapılmalı. Öldükten sonra telafi etmeye fırsat da olmayacak.
Yarın tövbe ederim, yarın ibadete başlarım türünden düşünceler boş safsatalardır. Zira tövbe etmeye bile fırsat bulamayabilirsin.

Amaaan boş ver? Nasıl olsa Allah affeder, Allah’ın rahmeti geniştir denilerek her türlü günah mubah görülür. Hâlbuki o kul şeytanın dolduruşuna gelmiştir ama farkında değildir.

Şimdi muhasebe zamanı 2013’un bir muhasebesi yapılmalı. Acaba 2013’u karda mı kapatıyorum zararda mı? Diye oturup bir muhasebe yapılmalı.
Herkes bir yıl içinde neler yaptığını pekâlâ bilir. Mesela 5 vakit namazları ele alalım.
Diğer taraftan Rabbimizin yasakladığı şeylere riayet ediyor muyuz etmiyor muyuz. Bir kez daha düşünelim.
İçki içmek, kumar oynamak, yetim malına el uzatmak, faiz alıp vermek, ölçü ver tartıda hile yapmak..vs Bu ve buna benzer günah fillerden uzak mıyız değil miyiz?

Yılbaşı, miladi bir senenin sona erip, müteakip yılın başlamasıdır. Ancak bu başlamanın, herhangi bir aydan öbür aya geçiş kadar tabii, sessiz ve sakin olması gerekir.
Yeni Yıl: Yeni yıl, insanı yenilemez aksine eskitir. Her takvim yaprağını kopardığımızda ömrümüzden bir günün eksildiğini bilmeliyiz.
Zamanı önemli yapan rakamlar değil, zaman içinde gerçekleşen olaylardır...

31 Aralık 2013….saat 23.59.59 dan bir an sonra 1 Ocak 2014…başlıyor. Arada bir kesinti yok, iniş yok, yükseliş yok, farklılık yok. Her şey aynen devam ediyor.
Farklılığı oluşturacak olan bizleriz. “İki günü eşit olan ziyandadır” uyarısını dikkate alarak gereğini yapanlar farklılığı oluşturabilirler.
Neresinden bakılırsa bakılsın insanlara hiçbir şey kazandırmayan, özellikle Müslümanlara birçok değerlerini kaybettiren Yılbaşı kutlamalarının;
felaketleri bizi bir ahtapot gibi sarmış bulunuyor.

Aslında dindarlık, sahibini sadece ahirette Cennet’e koyan bir yaşama tarzı olmakla kalmayıp, dünyada da huzura, saadete sevk eden bir yaşama tarzıdır.
Dindar olanlar, yılbaşı gecelerinde düşünüyorken, şuur altında bile olsa diyorlar ki:
Yılbaşı gecesinin manası, sayılı ömür senelerinin birinin daha bitmesi, ölüm denen kesin akıbete biraz daha yaklaşılması, gençlik günlerinin tükenip, ihtiyarlık demlerinin gelmesi demektir.

Nitekim her yılbaşında siyah saçlara biraz daha aklar düşüyor, akların sayısı da biraz daha çoğalıyor. Öyle ise, böyle gecelerde daha çok sefalete,
daha çok sefahate düşmek yerine; daha çok ahirete, daha fazla ebedî âleme meyilli olmak lâzımdır.
Zira bu hızlı gidiş, “ister ikrar et, ister inkâr” kabre, öteki dünyaya doğrudur.

Ölüme bir sene daha yaklaşmanın delilini teşkil eden gecede, hem ahlâkından, hem maneviyatından, hem de parasından zararlar görmekte, pişman olacağı fiilleri çoğaltarak işlemekteler.
Birkaç saatlik bu eğlence ve sefahatin arkasından ömür boyu üzüntü ve pişmanlıklar gelmekte...
Onu böyle ömür boyu pişmanlıklara sevk eden şey, İslâm’ın icabını yaşamayışında, yâni, dindar olamayışındadır.

Şayet dinin emirlerine sadık kalacak bir iman kuvveti, dindarlık emaresi kazanabilse, her yılbaşı, tam aksini düşünmesine, kendisine çekidüzen verip
iman ve ahlâk bakımından yükselmesine sebep olacak, geçmişinden pişmanlık duyan bir sefahat ve sefalete düşmeyecek...
Demek ki, yılbaşı gecelerinde kimilerini o hâle düşürüp, kimilerini de bu duruma çıkaran şey,iman başka bir şey değildir.

imtihan dünyasıdır bu. Her ikisine de yol açık. İsteyen oraya, dileyen de buraya yönelir. Kimi yılbaşında şuurunu iptal eder. Kimi de ihyâ...
Biz şükrederiz imanimıza, hamd ederiz bizi böyle düşündürüp, amel ettiren Rabbimize.

Unutulmaması gereken bir başka husus ise, yıllara dini bir misyon yüklenmemelidir. Çünkü Hicri, Rumi, Miladi gibi takvimler dini yönden üstünlükleri bulunmayan
ve zaman ölçmede esas alınan ayrı başlangıç noktasıdır.

Hicri takvim İslam dinindeki bazı hükümlerin (Zekâtın verilmesi, Ramazan ayının başlangıcı, kandiller vb.) tespitinde önem taşıyor olmasını bu hususla karıştırmamak gerekir.
İslam dininde Hicri yılbaşını bizim, diğer yılbaşını onların kabul etmekte doğru değildir. Bu sebeple Takvim olarak miladi takvimi kabul edip yeni bir yılın;
başlaması sebebiyle bir birlerimizle tebrikleşmede, birbirimize hayır dualar bulunmada ve yeni yılın bizler için hayırlar getirmesini istemede her hangi bir sakınca yoktur.

Sonuç itibariyle toplumumuzda “yılbaşı kutlaması” olarak yapılan eğlencelerin dinimiz ve kültürümüz açısından hiçbir temeli yoktur.
Bu günlerde bize düşen, geçen bir yılın muhasebesini yaparak gelecek bir yılda hatalarımızı tekrarlamamak ve kendimizin,
toplumumuzun ve Yüce Rabbimizin razı olacağı davranışları yapmaya gayret göstermek olmalıdır.
Alinti..
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
istiridye.jpg


Bugün Allah için ne yaptım ..
BİR günün kapanışı, bir haftanın bitişi, bir ayın başı veya yeni bir yılın arifesi insanlar için çeşitli seviyelerde muhasebe vakitlerini teşkil eder.

Kaç kişiye faydamız dokundu derken acaba kaç kişinin ahını aldık ve kaç kişiden helallik almamız gerekiyor hic düşündük mü?
Bir yıl sonu muhasebesini vermekte zorlaniyorum....
Hayatın ne kadar anlamlı ve değerli olduğunu insan yaşını aldıkça anlıyor. Esas değeri ise hala hakkıyla veremediğimizi düşünüyorum.
Aslında basittir hayat ama basit değildir yaşamak.
Hakkını vermek lazım bize verilenlerin… Şerefle Bitirilmesi gereken ,En asil görev hayattır.

Ömür sermayemizi yerli yerince kullanabiliyor muyuz? Çünkü Yüce Rabbimiz değişik ayet-i kerimelerde şöyle buyuruyor:
“Rabbin hakkı için, mutlaka onların hepsini yaptıklarından dolayı sorguya çekeceğiz.” (Hicr Sûresi/92-93)

aslında her an bu yaptığım doğru mu? ALLAH tan korkuyorum, ALLAH ın rızasını almalıyım gibi sorularla kendimizi yola getirebiliriz...
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
issizyol.jpg


Hesaba çekilmeden önce, kendinizi hesaba çekiniz.
Kıyamet günü amelleriniz tartılmadan, amellerinizi tartınız.
Ölmeden önce ölünüz Hz. Muhammed (s.a.v.)

Müminin hayattaki en büyük hedefi; Allaha yakın olmak ve Onun rızasını kazanabilmektir. Bu hedefe ulaşmak için elindeki tüm imkânları seferber etmelidir. Çünkü İnsan-ı Kamil olma yolunda hayatın maksadına uygun biçimde adım atmak, mümini rıza-i ilahiye yöneltecektir.

Fani dünyanın nimet ve makamlarına aldanmadan, ebedi ve kalıcı nimetlere kavuşmanın yolu; Kâinatın sahibi olan Allaha yakın olmakla mümkün olacaktır.
Kişiyi Allahtan uzaklaştıracak etken ve vasıtalardan korunmak için bazı tedbirleri almak, Allah dostlarının temel prensibidir.
Resulullah (s.a.v)in takipçileri hayatta iken, Allaha daha yakın olabilmek için ciddi önlemler ve tedbirler almışlar ve bu konuyu asla ihmal etmemişlerdir.
Bu konuda yapılabilecek en önemli adımların başında nefsi ıslah etmek gelmektedir. Nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir (Şems Suresi:9)

İÇ MUHASEBE (NEFİS MUHASEBESİ)


Rabbimiz bizleri bu dünyaya imtihan için göndermiştir. Bizleri çeşitli nimetlerle donatmış ve kainattaki birçok şeyi hizmetimize sunmuştur.
Bu dünya zemini, Allaha kulluğumuzu ıspatlayacağımız bir musabaka sahasıdır. Dünyada geçirdiğimiz ömür ve işlediğimiz amellerden dolayı ahirette hesaba çekileceğiz.
Bundan dolayı Ahiret Günü birçok yerde Hesap Günü olarak adlandırılmıştır. Yani bütün fiil, eylem ve söylemlerimizden hesaba çekileceğimiz gün.

"Ey iman edenler! Allahtan korkun ve herkes, yarına (Ahirete) ne hazırladığına baksın. Allahtan korkun, çünkü Allah, yaptıklarınızdan haberdardır "Haşr Suresi:1
"Allah, herkesi kazandığının karşılığını vermek üzere (diriltecektir). Şüphesiz Allah, hesabı çabuk görendir "İbrahim Suresi:51
"İçinizde olanları açığa vursanız da, saklasanız da Allah onlardan ötürü sizden hesap soracaktır "Bakara Suresi:284

Evet, bütün bu ifadeler bizleri bir hazırlığa sevk etmektedir. Öyle bir hazırlık ki, bizleri nefsin esaretinden kurtarıp Allah'a yaklaştırsın.
Bu hazırlık, bir muhasebe ve muhakemedir. Ölmeden önce nefsi hesaba çekme ve hesap gününün dehşetine karşı tedbir almadır.
Zira elimizdeki tek sermaye olan ömür sermayesini gafletle geçirirsek ve nefsimizin süfli arzularının esiri olursak; ebedi hüsrana müptela olabiliriz.

Şeytanın içimize sirayet etmek için kullanmak istediği nefsimizi ıslah etmek konusunda gerekli tedbirleri almazsak, büyük kayıplarla karşılaşabiliriz.
Bu kayıplarla karşılaşmamak için sürekli teyakkuz halinde olmalı ve her daim nefsimize hesap sormalıyız.
Çünkü hesaba çekilmeyen, kontrol edilmeyen bir nefis azgınlaşır ve sahibini hep gaflet ve dalalete sürükler.

Nefis muhasebesi, kişinin kendisiyle yüzleşmesi ve amellerini tartmasıdır. Nefis muhasebesi; kişinin kul olma bilincini pekiştirmesi ve Allahın kudret ve azametini hatırlamasıdır.
Nefis muhasebesi; kişinin acziyetini, fakirliğini idrak etmesi ve Allahın sonsuz rahmet ve keremini anlamasıdır.
Nefis muhasebesi; kibir, gurur ve bencillik hastalıklarına karşı kişinin Allahın inayetine ilticasıdır. Nefis muhasebesi; kişinin fani dünyalıkların aldanmışlığından kurtulup
baki ve ebedi olan Rahmet-i İlahiye yönelmesidir.

Evet; nefis muhasebesi bir öz eleştiridir, iç dinamiklerin farkına varmaktır. Bu muhasebe, aynı zamanda kişinin kendini kontrol etme mekanizmasıdır.
Bu muhasebe, kişinin kendisiyle hesaplaşması ve ömür sermayesinin kâr veya zarar durumuna vakıf olmasıdır. Bu muhasebe; eldeki nimetlerin (sıhhat, ömür, mal, zaman)
değerini idrak etmektir.

İşte bütün bu durumlardan dolayı kendi nefsimizi hesaba çekmemiz, bize birçok hayır kapısını açacaktır.
Nefsi hesaba çekme konusunda tavsiye edilen en uygun zaman yatsı namazı sonrasıdır. Yani her gün yatmadan önce o günkü bütün fiillerden nefsi hesaba çekmek,
günlük muhasebeyi yapmak, kâr ve zarar durumunu kontrol etmek, Allah;a yakın olup olmadığımızı idrak etmek....

Ayrıca, nefis muhasebesinin verimli olabilmesi ve olumlu sonuçlar getirebilmesi için mutlaka devamlı yapılmalıdır.
Çünkü devamlı ve düzenli yapılacak muhasebe, nefsimizi kontrol etmemizi sağlayacaktır. İhmal edilen ve hesaba çekilmeyen bir nefis, şeytanla işbirliğine gidecek ve kişiyi Allah uzaklaştırma çabasına girecektir.

Evet; Allaha yakın olmak isteyenler için en verimli uğraş, elbette nefis muhasebesidir. Nefis muhasebesi Allah;a yakın olabilme mücadelesinde iyi bir başlangıçtır.
Bu güzel başlangıcı; tezkiye, tefekkür, müşarete ve murakabe ile güçlendirmek gerekir.
Allahım! Nefsimizin azgınlığından ve bitmek bilmeyen arzularından sana sığınırız.
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
1321321.jpg


Benim yılbaşı planım:Bir senenin mukayesesini ,muhasebesini yapmak!!her günüm için bir Elhamdülillah diyerek bu günlerimize de şükretmek..
Şükürler olsun Rabbime bu günlerimize...belki bir gün bu günleri de ararırız.......Meşguliyetler bizi tüketmeden kendimize gelmek dileği ve duasi ile...

Ey Allah'ım! Bizi zulmetmekten ve zulme uğramaktan koru. Bize hidayet et ve halimizi ıslah et. Bize mağfiret et ve durumumuzu düzelt...Affet bizi Allah'ım!aminn..
 

Hümeyra

Süper Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
9 Mayıs 2014
Mesajlar
1,176
Tepkime puanı
4
dgüüll,.''Bugün Allah için ne yaptım ..
BİR günün kapanışı, bir haftanın bitişi, bir ayın başı veya yeni bir yılın arifesi insanlar için çeşitli seviyelerde muhasebe vakitlerini teşkil eder.

Kaç kişiye faydamız dokundu derken acaba kaç kişinin ahını aldık ve kaç kişiden helallik almamız gerekiyor hiç düşündük mü?
Bir yıl sonu muhasebesini vermekte zorlanıyorum....
Hayatın ne kadar anlamlı ve değerli olduğunu insan yaşını aldıkça anlıyor. Esas değeri ise hala hakkıyla veremediğimizi düşünüyorum.
Aslında basittir hayat ama basit değildir yaşamak.
Hakkını vermek lazım bize verilenlerin… Şerefle Bitirilmesi gereken ,En asil görev hayattır.

Ömür sermayemizi yerli yerince kullanabiliyor muyuz? Çünkü Yüce Rabbimiz değişik ayet-i kerimelerde şöyle buyuruyor:
“Rabbin hakkı için, mutlaka onların hepsini yaptıklarından dolayı sorguya çekeceğiz.” (Hicr Sûresi/92-93)

aslında her an bu yaptığım doğru mu? ALLAH tan korkuyorum, ALLAH'ın rızasını almalıyım gibi sorularla kendimizi yola getirebiliriz...''

Bu konuda gayret karım elhamdülillah... bu başlıktaki yazıların çok hoş ve kul ödevi olmuş gönül dostum emeğine sağlık...
Çok yorgun olmadığım gecelerde bile günün muhasebesini yaparım tövbemi ,şükrümü eda etmeye gayretliyim elhamdülillah...
Hicri yılbaşında yapmıştım bu hesap kitabı burada sizler vesilesiyle tekrar önüme getirdiyse yaradan gidip tekrar etmek gereken bir durum var demek ki!
Hadisi şeriflerde özellikle hanımlara tavsiye edilen tehlil,tesbih,takdis olarak haber verilen şu tesbihata devam etmek insanın kendi muhasebesini yapması için yeter deniliyor.''SübhanAllahü velhamdülillahi vela ilahe ilallahu vallahu ekber vela havle vela kuvvete illa billa aliyyül azim''
 

Ab-ı Hayat

Moderatör
Moderatör
Katılım
3 Haziran 2014
Mesajlar
1,608
Tepkime puanı
47
2015 yılı benim için ve daha önceki yıllara nazaran bir silkelenme ve çok büyük bir farkındalık yılı oldu!

Çok şükür rabbime; bana göremediklerimi gösterdi, farkında olmadan kurduğum o hayal dünyasından çıkarıp, tüm gerçeklerle yüzleştirdi beni hamdolsun..

Bir şeyi itiraf edeyim;
Bu yıl sonuna kadar hiç bir yıl içerisinde bu kadar aklı başında, bu kadar aklımı kullanarak hareket ettiğimi hatırlamıyorum...........
Bu yıl benim duygusal, çocuksu tarafımdan arınarak, gerçekten bilinçli ve mantıklı hareket etmeyi öğrendiğim, bana göre koca bir dönüm noktası yaşadığım büyük bir yıl olarak geldi geçti.......
Bu konuda bana desteğini esirgemeyen; Gönül Sızım ablamdan Allah her daim razı olsun ve tabii ki
İyi ki varsın;
İslamiforumlar.net
..............

İnşallah, geçen senelerde yaptıklarımın da farkında olarak; olgun ve bilinçli bir müslüman olarak hayırlısıyla Allah yolunda gitmeye devam edeceğim..
 
Üst Alt