Bir şey yapmaya karar verdiğim an sanki engelleniyorum

asedsevim82

Yeni Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Şubat 2012
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Selamun aleykum cümleten. Benim sıkıntım; Bir şey yapmaya karar verdiğim an sanki engelleniyorum biri beni tutuyor gibi oluyor. Şimdi bu konu nedense benim hayatımın anlamı ve doğrudan alakalı olduğu için değindim evvela. Çoğumuz Kuran-ı Kerim i en azından 1 kez okumuşuzdur. Bu site ve forumdan bunun böyle olduğunu düşünüyorum. Bilgi noktasında herkesin bir bilgisi vardır ben de islami bir terbiye ve bilgiye sahip olduğumu düşünüyorum ama sokaktaki sade vatandaş gibi bihaber değilim hamd olsun. Bu Allah'ın yardımı ve izniyle doğal olarak Allah bir dert veriyorsa dermanı da verir.

Şimdi 30 yaşındayım Üniversitede Kuran-ı Kerim öğrendim tam anlamıyla o zaman anlamaya ve çözmeye başladım kendimi, hayatı, en önemlisi Cenabı Hak ile Kuran vasıtasıyla konuşuyorum. Yardım ediyor öğretiyor da dinini hamd olsun. Benim gençliğimde başlayan ve hali hazırda devam eden bana göre bir rahatsızlığım var o da çok sıradışı bir şey kime anlatsam anlamaz.

Lise çağımda psikologlarada gittim, nafile anlayamadılar. Bir şey yapmaya karar verdiğim an sanki engelleniyorum biri beni tutuyor gibi oluyor eyleme dahi geçemiyorum bi nevi kitleniyorum. Bu olay Benim hayatımın dönüm noktası ergenlikteki gelişimde bunu açıkça hissetmeye başladım ama ailemle birlikte kimseye anlatamadım doktorlar da biçare oldu.

Bu yüzden bi özel buluyorum kendimi farklıyım zeka seviyemin üstün olduğunu düşünüyorum. Ama bu hastalıktan dolayı Üniveristeyi bütün soruları yapmasını bilmeme rağmen 3. girişimde kazanabildim. ilk gerçek anlamda zorlayışı bu oldu
Vesselam.

Sonra askerde de aynı baya zorlandım. Sırasıyla kısa geçersem iş hayatıda biraz sıkıntılı oldu. Dolayısıyla bu özellik baya etkiledi baştan bunu çözebilmek için çok uğraştım gerçeği tam 30 yaşında verdi Rabbim, zor kral olmadan kralı anlayamazsın dışarıdan kestiremezsin bu bendeki durumu. Kehf Sure'sinde açıkladı orada da sıradışı olaylar oluyor ve bir açıklaması yapılıyordu. Ben buna yordum anca bununla acıklanabilirdi, tatmin oldum bazı şeyler sizin elinizde değil. Yüzeysel bilgi sahibi olmakla olmuyor Yaşamakla oluyor bütün bunlar sonra tabii kader mevzusu geliyor ister istemez. Baya düşündüm taktım kafaya onu da. Isra suresının 50. ayetinden sonra anlatıyor yuzeysel okuyup geçmekle olmuyor, sanırım yaşayınca daha farklı oluyor. İnşallah Kıyamet günü mevlam herşeyi ortaya çıkaracak anca salt o zaman anlayacagız açığıyla çıplaklığıyla herşeyi. Ama gerçekten Hızır görevini yapıyorum o kadar çok dua ettim ki gerçekleşmesi için onu görebilmek isterdim. Neden diye sorardım ona da bir vesile ile.
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Aleykümselam kardeşim, öncelikle sen kendi kendine hertürlü desteği vermişsin, sıkıntını yenmeyi veya hafifletmeyi başarmışsın anlaşıldığı kadar. Kuranı Kerimden herkes alacağını alır, sende almışsın. Ne güzel Rabbim Kuranla hiç buluşamamış olanlara da nasip etsin. Tam verimli çağındasın. Tabi sıkıntının ne olduğunu bilmeden cevap yazmak zordur. Fakat forumdaki arkadaşlar zamanla konuya dahil olup sana faydalı olacak fikir veya düşünceler beyan edebilir.
 

süreyya58

Süper Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
30 Temmuz 2011
Mesajlar
1,199
Tepkime puanı
16
KEHF SURESİ 60.AYETTEN 82. AYETE KADAR ANALTILAN KISSA...
60. Bir vakit Musa, (hizmet eden) gencine demişti ki: Ben (Hızırla buluşmak için) iki denizin birleştiği yere varıncaya kadar durmayıp gideceğim veya uzun zaman geçireceğim.

61. Derken (ikisi) o iki (deniz arası)nın birleştiği yere varınca (bir kayaya sığındılar, fakat azıklarından su birikintisine koydukları cansız) balıklarını unuttular. O da sıçrayıp denizde bir deliğe/oyuğa doğru yola koyulmuştu.(2)

62. (O deniz kavşağını) geçtikleri zaman (Musa) gencine: Kuşluk yemeğimizi getir (de yiyelim). Bu yolculuğumuzda hakikaten yorgun düştük. dedi.


63. (GençGördün mü! O kayalığa sığın(ıp dinlen)diğimiz sırada, balığı (söylemeyi) unuttum. Onu söylememi bana unutturan şeytandan başkası değildir. O, şaşılacak şekilde (canlanıp) denizde yolunu tutmuştu.dedi.


64. (Musa Aradığımız şey bu!dedi. Hemen (geldikleri yoldan ikisi) izlerini takip ederek gerisin geriye döndüler.


65. Derken (orada) kullarımızdan bir kul (olan Hızırı) buldular ki biz ona katımızdan bir rahmet (vahiy) vermiştik ve ona tarafımızdan bir ilim öğretmiştik.


66. Musa ona: Sana doğru yol (ve hayır) olarak öğretilenden bana da öğretmen için sana tâbi olabilir miyim? dedi.


67. (O da Doğrusu sen, benimle birlikte (yaptıklarıma) sabretmeye asla dayanamazsın.


68. (Üstelik bilgi olarak) aslını kavrayamadığın bir şeye nasıl sabredersin? dedi.


69. (Musa İnşallah beni sabırlı bulacaksın ve senin hiçbir işine karşı gelmem.dedi.


70. (Hızır da O halde bana tâbi olursan, ben sana (o konuda) bir söz söyleyinceye kadar, bana (yaptıklarımdan) hiçbir şey sorma. dedi.


71. Bunun üzerine ikisi de gittiler. Nihayet gemiye bindikleri vakit, (Hızır) onu deldi. (Musa Gemi halkını boğmak için mi onu deldin? Hakikaten sen korkunç bir şey yaptın. dedi.


72. (O da Sen benimle birlikteliğe asla sabredemezsin demedim mi? dedi.


73. (Musa Unuttuğum şeyden dolayı bana çıkışma, (arkadaşlık) işimde bana bir güçlük çıkarma (da beni affet). dedi.


74. Yine (birlikte) gittiler. Tâ ki, bir oğlan çocuğuna rastlayınca (Hızır) hemen onu öldürdü. (Musa Bir can karşılığı olmaksızın, tertemiz (günahsız) bir canı öldürdün ha! Hakikaten sen (benzeri görülmemiş) çirkin75. (Hızır Ben sana, benimle birlikteliğe sabretmeye asla dayanamazsın demedim mi? dedi.


76. (Musa Eğer bundan sonra sana bir şey sorarsam artık bana arkadaş olma! Artık bununla, tarafımdan (kabul edilen) son mazerete ulaştın. dedi.


77. Yine gittiler. Nihayet bir memleket halkına varıp onlardan yemek istediler. (Vermediler ve) onları misafir etmekten kaçındılar. Derken (orada) yıkılmak üzere olan bir duvar buldular. (Hızır kerâmeti ile)(1) hemen onu doğrulttu (eski haline getirdi). (Musa: Niçin yaptın?) Eğer isteseydin buna karşı bir ücret alırdın. dedi.



78. (Hızır İşte bu, seninle benim (birbirimizden) ayrılma (vakti)mizdir. (Şimdi) sana, sabretmeye dayanamadığın şeylerin iç yüzünü haber vereceğim. dedi.


79. Gemiye gelince: (O), denizde çalışan yoksullarındı. Onu kusurlu yapmak istedim. (Çünkü) peşlerinde her (sağlam) gemiyi zorla alan bir hükümdar vardı.


80. Oğlanın ise, anne babası inanan kimselerdi. (Bu çocuğun) onları azgınlık ve küfre sürüklemesinden (veya zorlamasından) korktuk.


81. İstedik ki, Rableri ona karşılık, kendilerine ondan daha temiz ve daha merhametlisini versin.


82. Gelelim duvara: (O,) şehirde iki yetim çocuğun idi. Altında onlara ait bir define vardı. Babaları da sâlih (iyi ve temiz) bir kimse idi. Rabbin onların (büyüyüp) olgunluk çağına ermelerini ve kendisinden bir rahmet olmak üzere definelerini çıkarmalarını istedi. Ben bunu kendi emrim (ve reyim)le yapmadım. İşte üzerinde sabretmeye dayanamadığın şeylerin içyüzü bu!
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Selamun aleykum hosgeldiniz seda sevim kardesim..Yazinizi ilgi okudum.. aslinda senin derdin derman imis.. de farkindamisiniz acaba?
Olaylar ve çevremizdekiler, bizim ilmimizin, imtihan sorularıdır diye dusunmekteyim..
Musa as. ile Hizir as.KISSAsi ni anlamak icin sadece akil,fikir ,bilgi yetmiyor ayni zamanda hikmet Sahibi olunmasi gerektigini
inanmaktayim..
Selametle hayra kalin efendim...
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Bilinçli kararlar verirken konuyu ölçüp biçiyor, her yönüyle ele alıp kafamızda hatta bazen kâğıt üzerinde artıların eksilerin listesini yapıyoruz. Bilinçsizce verdiğimizi zannettiğimiz kararlarda ise bilinçaltımız devreye giriyor. Sezgilerimiz ve duygularımız bilinçaltımızdan nelerin daha önemli olduğu, hangi hususlara odaklanmamız gerektiği konusunda bize yardımcı oluyor. Özellikle bireysel çıkarlarımız söz konusu olduğunda bir veya daha fazla standart belirliyor ve seçenekleri beklenti sınırımız diyebileceğimiz bu standartlar ile karşılaştırıyoruz. "Tatmin eden sezgi" kararımızı daha fazla geciktirmek istemediğimiz durumlarda beklentilerimizi karşılayan ya da beklentilerimizi aşan ilk seçeneği seçmemize yardımcı oluyor. "Tanıma sezgisi" daha çok, seçenekler hakkında fazla bilgimiz olmadığı zamanlarda kullandığımız, daha tanıdık olduğumuz seçeneği tercih etmemizle neticelenen bir sezgi. "Onaylama yanlılığı" sezgisel yanlılıklarımızdan bir diğeri. İnandığımız doğruları tasdik eden seçeneği seçme eğilimindeyiz.
 

Virus303

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
18 Eylül 2018
Mesajlar
14
Tepkime puanı
0
Bilinçaltında yaşanmış bir olaydan kalma sekel kütük bir inanç var. Bu düşünce düğümünü çözmediğin sürece ne yapsan boş
Ruhsal hastalık dediğimiz blokajları aşabilirsen sorun kalmaz. Ne dedi bu şimdi deme sözleri özellikle ikisini iyi araştır bilinçaltı ve blokaj, selametle.
 
Üst Alt